İçeriğe atla

Satvali Muharebesi

Satvali Muharebesi
Fransa'nın Cezayir'i İşgali

Théodore Gudin tarafından resmedilen 29 Haziran 1830 tarihinde Cezayir'e denizden saldırı,1831.
Tarih18-19 Haziran 1830[1]
Bölge
Sonuç Fransız zaferi
Coğrafi
Değişiklikler
Cezayir Beylerbeyliği ve Cezayir şehrinin kontrolünün Fransa'nın eline geçmesinin önü açıldı.
Taraflar
Fransa Krallığı Osmanlı İmparatorluğu
Cezayir Beylerbeyliği
Komutanlar ve liderler
Louis Auguste Bourmont
Pierre Berthezène
Hüseyin Dayı
İbrahim Ağa
Güçler
20,000[2][3]-37.000 asker
83 top ve onlarca savaş gemisi [4]
25.000-50.000[5][6][7]
Kayıplar
57 ölü
473 yaralı[8]
Yaklaşık 4,000 ölü ve yaralı[9][10]
Cezayir üzerinde Satvali
Satvali
Satvali
Satvali (Cezayir)


Satvali Muharebesi 18-19 Haziran 1830 tarihinde Fransa ile Cezayir Beylerbeyliği olarak da bilinen Osmanlı Cezayir-i Garp Eyalet birlikleri arasında, Cezayir Beylerbeyliği'nin başkentinin Fransa tarafından ele geçirilmesi ve Cezayir'in işgali sırasında gerçekleşmiştir.[1] İşgali engellemeye çalışan Osmanlı-Cezayir Beylerbeyliği birlikleri muharebe öncesi ve sırasındaki yapılan taktik ve stratejik hatalar neticesinde başarısız olmuştur.

Hazırlık

Fransız kuvvetleri Sidi Fredj a çıkartma yapıp buradaki birliklerini ve toplarını yavaş yavaş karaya çıkarırken, Cezayir Beylerbeyliği üç beylik'inin yanı sıra çok sayıda Berberi ve Kabiliye aşiretlerinden oluşan bir orduyu yakındaki Satvali platosunda büyük bir kampta toplandı. Cezayir Kuvvetlerinin sayısı çelişkilidir. Bir iddiaya göre toplam sayıları 50.000'in üzerinde olan Cezayir kuvvetleri 5.000 Yeniçeri, Cezayir şehrinden 10.000 Moro, Oran, Titteri ve Konstantin beylerinden 30.000 adam ve dağlardan gelen 10.000 Kabiliye milisinden oluşuyordu.[11] Diğer bir iddiaya göre ise 7.000 Yeniçeri, 19.000 Beylik askeri ve 17.000 Kabiliyelilerden ordu oluşmaktaydı. [12] Ancak bundan çok daha az olduğunu, 15-25.000 civarında olduğunu iddia edenlerde bulunmaktadır. Hüseyin Dayı adamları vasıtasıyla Fransa'nın çıkarma yapacağı yeri öğrenmişti. Topladığı orduda o sırada beyliğinde toplanan vergiyi getirmek üzere Konstantin Beyi Ahmed Bey bin Muhammed Şerif'de bulunmaktaydı. Kendisi toplanan savaş meclisinde Fransız birliklerinin yetenek, sayı ve teknik olarak üstünlüklerinin bunun yanı sıra savaş gemilerinin sayısının farkındaydı. Muharebe alanında bulunan Ahmed Bey, Hüseyin Dayı'ya mecliste şöyle bir strateji önerir: Fransız birliklerinin sahile inmesine ve iç kesimlere ilerlemesine izin vermek, daha sonra iç kesimlerde konuşlanmış Cezayir kuvvetleri ile Fransız askerlerinin arkasından sızarak çıkarma gemileriyle bağlantılarını keserek aralarında bir kıskaç oluşturmak bu şekilde izole edilmiş fransız birliklerini yok etmek. Bu stratejinin amacı, gemiler müdahale edemeden karaya çıkan Fransız birliklerini yenmekti.[13]

Buna karşın Dayının damadı İbrahim Ağa ise aynı görüşte değildi ve İbrahim Ağa sahilde çıkarmayı tamamlayamadığinı düşündüğü düşmanı hızla karşılayıp yok etmeyi planlamaktaydı; Fransızları aşırı derecede sayı, imkan ve teknoloji yönünden küçümsemişti. Hüseyin Dayı'da damadından yana taraf tutunca bu taktik uygulanmak zorunda kalındı ve neticede yenilginin baş sebeplerinden biri de bu taktik oldu. Öte yandan damadı İbrahim Ağa tarafından hızlı ve ezici bir zafer vadedilen Cezayir Dayısı Hüseyin bin Hüseyin, buna bizzat şahit olmak için eşleri ve maiyetiyle birlikte kampa gelmişti.[14]

Muharebe

İbrahim Ağa, saldırıyı planlarken Fransız birliklerinin amfibik çıkarmayı tamamlayamadan onları geri püskürtmeyi planlamaktaydı. Dahası Fransız kuvvetlerini hafife alacak şekilde ordusunun tamamını değil sadece 10.000 askerini saldırıda kullanmak gibi bir ölümcül hata daha yaptı.[15] Ancak 18 Haziran'a gelindiğinde Fransızlar, Sefer Ordusu'nu oluşturan üç tümenden ikisini zaten karaya çıkarmıştı.[2] Dolayısıyla Cezayir saldırısına karşı koyacak yeterli kuvvetleri de vardı.İbrahim Ağa'nın düşüncesinin aksine sağlam bir köprübaşı kurmuşlardı.

19 Haziran sabahı saat 4:30'da Cezayir kuvvetleri yoğun bir sis içinde kitleler halinde platodan aşağı indi ve Fransız karakollarına saldırdı.[2]

Kendi planı kabul edilmese de İbrahim Ağa'nın planına uygun şekilde muharebeye katılan Konstantin Beyi Ahmed bey, birlikleriyle General Damrémont ve General Monck d'Uzer komutasındaki iki Fransız tugayı üzerine ilerledi ancak Fransız 15. Hat piyadesi süngü hücumu ve top ateşiyle sonrasında onun kuvvetlerini geri püskürttü.[16] İbrahim Ağa'nın kişisel komutası altındaki ana Cezayir birliği ise daha sonra Fransız solundaki 28. Hat'a saldırdı.[16]Saldırı kısa bir süre başarılı oldu, ancak General D'Arcine daha sonra 29. Hat Piyade taburuna 28. Hat'ın yardımına gelmelerini emretti. Takviye kuvveti gören Cezayirliler tereddütte düştü ve Fransızlar genel bir süngü hücumu başlatınca geri çekildiler.[17]Geri çekilen Cezayir kuvvetleri Fransız kuvvetlerinden uzaklaştıkça, Ahmed Bey'i düşündüren Fransız savaş gemileri onlara ateş açtı ve bu kaçışlarının kaosunu iyice artırdı.[17][18]

Bu arada, sağ tarafta General Achard'ın tugayının 37. Fırkası, yavaş ve düzenli bir şekilde de olsa sonunda geri çekilen yeniçerilere karşı şiddetli bir çatışmaya girdi.[19] Achard'ın birlikleri tepeye doğru ilerlemeye devam ederken General Loverdo, Damrémont ve Monck d'Uzer komutasındaki iki tugayına soldan ilerlemeye başlamalarını emretti. Konstantin Beyinin ilk geri çekilmesinden sonra çalılıklara yerleşen Kabiliye avcı birlikleri, Fransız düzenli 6. ve 49. Hat birlikleri (taburları) üzerlerine ilerlerken karşı tarafa çekilmek zorunda kaldı.[20]

Öte yandan Fransızların Cezayir saldırısına karşı koyacak piyade birlikleri, topçuları muharebe alanında olmasında rağmen top arabası taşıyacak atlarının ve süvarilerinin karaya çıkartılması yapılamamıştı. Bu sebeple Cezayirlilerin geri çekilmesine rağmen, Fransızların tepeye çıkması epey zaman aldı çünkü henüz hiçbir at karaya çıkarılmadığı için topları yaya olarak taşımak zorunda kaldılar.[21][22]

Saat 7:00'de Damrémont ve Monck d'Uzer'in tugaylarından oluşan Fransız birlikleri platoya ulaştı.[21] Buradan uzaktaki Cezayir kampının çadırlarını görebiliyorlardı. Büyük atlı grupları kampın yakınında toplanırken, Fransızlar piyade kareleri oluşturdular.[23] Ancak o anda, başlangıçta muharebeye fazla ilgi göstermeyen Bourmont nihayet muharebe alanına geldi ve General Berthezène'in tavsiyesi üzerine Cezayir mevzilerine ilerleme emri verdi...[24] General Achard komutasındaki üç alay bir Cezayir topçu bataryası üzerine yürüdü. Fransız birlikleri siper mazgallarından ateş açınca topçu mürettebatı kaçtı ve Fransızlar bataryayı ele geçirdi.[25] Genel Fransız ilerleyişi solda yoğunlaştığından, büyük bir Cezayir atlı grubu daha zayıf Fransız mevzisine saldırmak için sağda toplandı, ancak kısa süre sonra General De la Hitte'nin toplu topçu ateşiyle dağıtıldılar.[26] O sırada Cezayir kuvvetleri kamplarına doğru geri çekiliyordu ve Fransız birlikleri onlara doğru hücum edince geri çekilme kısa sürede genel bir bozguna dönüştü.[26] Cezayir kuvvetleri düzensiz bir şekilde her yöne dağıldı ve genel panik içinde eşyalarını geride bıraktı.[27]

Fransızlar daha sonra, hiç gelmeyen olası bir karşı saldırıya karşı önlem olarak kampın önüne topçu birlikleri yerleştirdi. Saat 13:00'e gelindiğinde son Cezayir kuvvetleri de Fransızların görüş alanından kaybolmuştu. Savaş sabah 4:00'te başladığından beri yaklaşık 8 saat sürmüştü. General Barthezène'in tümeni 44 ölü ve 334 yaralı, General Loverdo'nun tümeni ise 13 ölü ve 129 yaralı vermişti.[28]

Sonrası

Fransızlar, Cezayir kuvvetlerinin aceleyle geri çekilirken geride bıraktıkları büyük miktarda zenginlik, silah, yiyecek ve çiftlik hayvanları ele geçirdi.[29][28] O akşam, ele geçirilen hayvanlardan elde edilen koyun eti, bir ay önce Toulon'dan ayrıldıklarından beri hiç et yememiş olan Fransız birliklerine dağıtıldı.[20]

Bu ezici zafere rağmen Bourmont, tüm Fransız birlikleri ve topçuları gemilerden tahliye edilene kadar Cezayir şehrine doğru ilerlemeyi reddetti. Hüseyin Dayı sonraki dört günü yenilginin ardından dağılan kuvvetlerini toparlamakla geçirdi [30] ve 24 Haziran'da Cezayirliler Sidi Khalef Muharebesi'nde tüm kuvvetleri karaya çıkmış Fransızlarla tekrar sahilde savaşmaya geldi. Orada da yenilgiye uğradılar.Netice olarak beylerbeyliği başkenti Cezayir şehri Fransızların eline geçti.

Kaynakça

Atıflar

  1. ^ a b Youcef, BELHANI (10 Eylül 2012). "Portail cartographique". spider-dz.com. 24 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2017. 
  2. ^ a b c Rousset 1879, s. 138.
  3. ^ D'Ault-Dumesnil, Edouard (1868). Relation de l'Expédition d'Afrique en 1830 et de la conquête d'Alger. Lecoffre. s. 240. 
  4. ^ Tucker (2009), s. 1154.
  5. ^ "Sur la terre d'Afrique !". www.algerie-ancienne.com. 4 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mart 2021. 
  6. ^ D'Ault-Dumesnil 1868, s. 240.
  7. ^ De Quatrebarbes, Théodore (1831). Souvenirs de la campagne d'Afrique. Dentu. s. 35. 
  8. ^ Bulletin universel des sciences et de l'industrie. 8: Bulletin ..., Volume 11 p. 84.
  9. ^ Blakesley, Joseph William (1859). Four months in Algeria with a visit to Carthage. McMillan and Co. s. 69. 
  10. ^ De Quatrebarbes 1831, s. 40.
  11. ^ Rousset 1879, s. 135.
  12. ^ Ruedy (2005), s. 48.
  13. ^ Temimi, Abdeljelil (1978), Revue d'histoire maghrébine (Ed.), Le Beylik de Constantine et Ḥādj ʻAḥmed Bey (1830-1837) (Fransızca), s. 197 
  14. ^ De Quatrebarbes 1831, s. 35.
  15. ^ Galibert, Léon (1843). Histoire de l'Algérie ancienne et moderne: depuis les premiers établissements des carthaginois (Fransızca). Furne. 
  16. ^ a b Rousset 1879, s. 140.
  17. ^ a b Rousset 1879, s. 144.
  18. ^ D'Ault-Dumesnil 1868, s. 232.
  19. ^ Rousset 1879, s. 145.
  20. ^ a b Rousset 1879, s. 146.
  21. ^ a b Rousset 1879, s. 147.
  22. ^ Rozet, Claude Antoine (1832). Relation de la Guerre d'Afrique pendant les années 1830 et 1831, Volume 1. The British Library. s. 153. 
  23. ^ Rozet 1832, s. 220.
  24. ^ Rousset 1879, s. 152.
  25. ^ Rousset 1879, s. 154.
  26. ^ a b Rousset 1879, s. 155.
  27. ^ Rousset 1879, s. 156.
  28. ^ a b D'Ault-Dumesnil 1868, s. 242.
  29. ^ Blakesley 1859, s. 69.
  30. ^ Rousset 1879, s. 164.

Kaynak

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı cepheleri</span> 29 Ekim 1914 ve 30 Ekim 1918 tarihleri arasında Osmanlı İmparatorluğunun savaştığı cepheler

Osmanlı cepheleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'nda çarpıştığı cephelerdir.

<span class="mw-page-title-main">Diyarbekir (eyalet)</span> Diyarbakır

Diyâr-ı Bekr Eyaleti tam adı Diyâr-ı Bekr Beylerbeyliği, 1515 yılında kurulan Osmanlı Devleti eyaleti. Eyaletin merkezi Diyarbakır'dır. Doğrudan Osmanlı İmparatorluğuna bağlı olarak yönetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Arıburnu Cephesi</span> Çanakkale Savaşının bir parçası olan I. Dünya Savaşı cephesi

Arıburnu Cephesi, 25 Nisan 1915 tarihindeki Arıburnu Çıkarması ile başlayan ve 6 Ağustos 1915 tarihine kadar süren çarpışmaları kapsayan, Çanakkale Savaşı'nın bir parçası olan cephedir. Bu tarihte Müttefik kuvvetlerce üçüncü bir cephe olarak açılan Anafartalar Cephesi ile birleşmiştir. Arıburnu Çıkarması, 25 Nisan 1915 günü Gelibolu Yarımadası’nın Ege Denizi sahillerinde, “Anzak Koyu” olarak bilinecek olan kumsal ve civarına Anzak Kolordusu tarafından yapılan çıkarmadır.

<span class="mw-page-title-main">Seddülbahir Cephesi</span> Çanakkale Savaşında bir cephe

Çanakkale Savaşı'nın bir parçası olan Seddülbahir Cephesi, 25 Nisan 1915 tarihinde Seddülbahir bölgesine beş ayrı noktadan yapılmıştır. Her iki tarafın da ağır kayıpları ile sonuçlanan saldırılar yapılmıştır. Sonuç olarak Haziran ayının sonlarında Osmanlı güçleri ilerlemeyi durdurmuş ve çıkarma başarısız olmuştur, daha sonra bu bölgede savaşın sonuna kadar kısıtlı ve etkisiz siper çatışmaları devam etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı</span> Osmanlı İmparatorluğu ile Rus İmparatorluğu arasında 1806-1812 yılları arasında yapılmış savaş

1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasında birçok cephede yapılmış savaştır. Napolyon Bonapart'ın önderliğindeki Fransa'nın Avrupa'da başlattığı savaşların arka planında yer almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Cerbe Deniz Muharebesi</span> 1560 yılında gerçekleşen deniz savaşı

Cerbe Deniz Muharebesi 1560 yılının Mayıs ayında Tunus'un Cerbe Adası açıklarında Kaptan-ı Derya Piyale Paşa kumandası altındaki Osmanlı Donanmasıyla İspanyol kuvvetlerinin başını çektiği bir Haçlı Donanması arasında yapılmış bir deniz savaşıdır. Osmanlıların büyük bir zafer kazandığı bu savaşta Haçlı gemilerinin yarısı batırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Mezamorta Hüseyin Paşa</span> Osmanlı devlet adamı ve amiral

Mezamorta Hüseyin Paşa, Osmanlı donanmasında 1688-1689 ile 1696-1701 yılları arasında iki kez kaptan-ı deryalık yapmış Osmanlı devlet adamı. Venediklilerle yapılan bir savaşta çok ağır bir şekilde yaralanmasına rağmen iyileşip geri dönmesinden dolayı İtalyanca Mezzomorto ifadesinden bozma Mezamorta lakabını almış, Mezemorta, Mezomorto ya da Mezamorto Hüseyin Paşa olarak da anılmıştır.

Birinci Kirte Muharebesi Çanakkale Savaşı sırasında Seddülbahir Cephesi'nde İngiliz-Fransız kuvvetleriyle Osmanlı tarafı arasında gerçekleşen 28 Nisan 1915 tarihli muharebedir.

Üçüncü Kirte Muharebesi I. Dünya Savaşı sırasındaki Çanakkale Savaşı’nda, İtilaf kuvvetleri’nin Kirte Köyü ve hemen gerisindeki Alçıtepe’yi ele geçirmek için giriştikleri üçüncü taarruzlarıdır. Seddülbahir Cephesi'ne 25 Nisan 1915 tarihinde çıkartılan kuvvetlerin hedefi, Alçıtepe'nin ele geçirilmesiydi. Bu hedef için girişilen birinci ve İkinci taarruzlarının başarılı olmaması üzerine uygulamaya konmuştur.

Birinci Kerevizdere Muharebesi veya 83 Rakımlı Tepe Muharebesi, Çanakkale Savaşı'nın Seddülbahir Cephesi'nde Fransız Kolordusu'nun 21 Haziran 1915 tarihinde başlayan saldırısı ve iki gün süren çatışmalardır.

<span class="mw-page-title-main">Anafartalar Cephesi</span> Çanakkale Savaşında bir cephe

Çanakkale Savaşı'nın üçüncü cephesi olan Anafartalar Cephesi, 6 Ağustos 1915 tarihindeki Suvla Koyu civarında Müttefik kuvvetlerce yapılan çıkarma harekâtıyla başlamış ve hemen ertesinde Arıburnu Cephesi kuvvetleriyle birleşmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Fransa'nın Cezayir'i İşgali</span> Fransa Krallığı’nın, Osmanlı hakimiyetindeki Cezayir bölgesine 1830-1847 yılları arasında düzenlediği işgal

Fransa'nın Cezayir'i İşgali Fransa Krallığı'nın Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı Cezayir-i Garp Eyaleti 'ni işgalidir. 1827- 1830 arası işgal öncesi Cezayir abluka altına alınmıştır. 1830'da Cezayir'in işgali ile birlikte Cezayir'de 300 yıldan fazla süren Osmanlı egemenliği sona erdi ancak toplu direniş 1847'ye kadar kısmi direniş ise 1903'e kadar devam etmiştir. Cezayir'in işgali Fransa'daki iç siyasi çekişmenin ortasında gerçekleşmiş olup sonraki yıllarda Fransa ülkedeki direnişi kırmak için ek askeri kuvvetler getirmiştir. 1827'de Cezayir-i Garp eyaleti'nin yöneticisi Hüseyin Dayı ile Fransız konsolos arasındaki bir tartışma ablukaya dönüştü ve ardından Fransa'nın Temmuz Monarşisi, 1830'da Cezayir'i işgal edip hızla ele geçirdi ve diğer kıyı topluluklarını ele geçirdi. Fransa'daki iç siyasi çekişmelerin ortasında, bölgenin kontrolünü elde tutmak için defalarca kararlar alındı ve sonraki yıllarda ülkenin iç kesimlerindeki direnişi bastırmak için ek askerî güçler getirildi.

<span class="mw-page-title-main">Ali Hoca (Cezayir dayısı)</span>

Ali Bin Ahmed veya takma adlarıyla Ali Hoca, Ali-Meguer veya Ali Loco Megrel kökenli memlûk. Selefisi Ömer Ağa'nın Yeniçeriler tarafından öldürülmesiyle beraber, Eylül 1817'de Cezayir Dayısı olarak atandı. Şubat 1818'deki ölümüne kadar Dayılık yaptı. Lakabı Ali-Meguer, Megrel kökenine vurgu yapmaktadır.

1798-1802 Osmanlı-Fransız Savaşı, Fransız Devrim Savaşları'nda evre.

Kaplan Mustafa Paşa, Osmanlı devlet adamı ve asker

<span class="mw-page-title-main">İbrail Kuşatması (1809)</span>

İbrail Kuşatması, 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı'nda evre.

<span class="mw-page-title-main">Mısır Seferi (1801)</span>

Mısır Seferi, 1798-1802 Osmanlı-Fransız Savaşı'nda evre.

<span class="mw-page-title-main">Ahmed Bey bin Muhammed Şerif</span> Osmanlı İmparatorluğu Cezayir Beylerbeyliğine bağlı Konstantin Beyliğinin son beyi ( yak.1784-yak.1850), Fransızlara karşı Cezayir direnişinin sembol isimlerinden biri

Ahmed Bey bin Muhammed Şerif tam adıyla Ahmed bin Muhammed eş-Şerif bin Ahmed el-Kuli kısaca Ahmed Bey veya Hacı Ahmed Bey olarak da bilinir 1826'dan 1848'e kadar hüküm süren Osmanlı Cezayir Dayılığı'na bağlı Konstantin'in son Bey'iydi." Muhammed Menamenni Bey bin Han'ın halefiydi. Beyliğin lideri olarak yerel halkın Fransız işgal güçlerine karşı şiddetli bir direniş göstermesine önderlik etti. Bu Cezayir-i Garb eyaletinin işgali neticesi bağlı olduğu makamın boş kalmasıyla 1833'te Cezayir'in lideri ve sürgündeki Dayı ünvanını aldı. Osmanlı vasalı olarak Konstantin Beyliği'nde Fransızlara karşı mücadeleye devam etti ancak bu aldığı ünvan başka hiçbir ülke tarafından tanınmadı. 1837'de Konstantin yoğun bir kuşatmadan sonra Fransızlar tarafından ele geçirildi ve beyliği sona erdi. O ise Aurès Dağları'na çekildi ve buradan 1848'de teslim olana kadar hala kendisine sadık olan kabileleri kullanarak bir tür düşük yoğunluklu çatışma, gerilla savaşı yürütmeye devam etti.

<span class="mw-page-title-main">Sidi Khalef Muharebesi</span>

Sidi Khalef Muharebesi Satvali Muharebesi akabinde 5 gün sonra Osmanlı Cezayir Beylerbeyliği birlikleri ile Cezayir'i işgal eden Fransız Birlikleri arasında gerçekleşen ikinci muharebedir. Muharebe Osmanlı Cezayir birliklerinin yenilgisi ve İmparator kalesi de dahil Cezayir şehrinin Fransızların eline geçmesi ve Osmanlı'nın Cezayir Beylerbeyliğini kaybı ile sonuçlanmıştır.

İbrahim Ağa, Fransa'nın 1830'da Cezayir'i işgali sırasında Cezayir kuvvetlerinin komutanı olan Cezayirli bir soyluydu. Aynı zamanda Cezayir Beylerbeyliği'nin son dayısı Hüseyin bin Hüseyin'in damatıydı.