İçeriğe atla

Sasani İç Savaşı (589-591)

Sasani İç Savaşı (589-591)

II. Hüsrev ve Behrâm-ı Çûbîn'i bir muharebede gösteren Orta Çağ İran sanatı
Tarih589-591
Bölge
SonuçII. Hüsrev'in hizip galip çıktı
Coğrafi
Değişiklikler
II. Hüsrev, Bizans İmparatorluğu'na Ermenistan'ın çoğunu ve İberya'nın batı yarısını vedi
Taraflar
Behrâm-ı Çûbîn destekçileriSasani İmparatorluğu Memnun olmayan Sasani soyluları
Müttefikler:
Bizans İmparatorluğu (590–591)
Komutanlar ve liderler
Behrâm-ı Çûbîn (ölü)
Zatsparham (ölü)
Bryzacius İdam edildi
Bahram Siyavashan (ölü)
Mardansina
Zoarab (590-591)
Zadespras (ölü) (590–591)
IV. Hürmüz İdam edildi
Azen Gushnasp (ölü)
Sarames the Elder (ölü)
Pherochanes (ölü)
Zadespras (590)
Zoarab (589-590)
Sarames the Younger (589-590)
II. Hüsrev
Vistahm
Vinduyih
Mahbodh
Sarames the Younger (590-591)
Mushegh II Mamikonian
Mauricius
Comentiolus
İoannis Mistakon
Narses

Sasani İç Savaşı (589-591) IV. Hürmüz'ün yönetimine karşı soylular arasındaki büyük memnuniyetsizlik nedeniyle 589'da patlak veren bir çatışmadır. İç savaş 591 yılına kadar sürdü. Mihranlı gaspçı Behrâm-ı Çûbîn'in devrilmesi ile Sasani ailesi İran hükümdarlığına tekrar geldi geldi.

İç savaşın nedeni, Kral IV. Hürmüz'ün güvenmediği soylulara ve din adamlarına karşı sert muamelesinden kaynaklanıyordu. Bu, sonunda Behrâm-ı Çûbîn büyük bir isyan başlatırken, iki Ispahbudhan kardeşler Vistahm ve Vinduyih ona karşı bir saray darbesi yaparak oğlu II. Hüsrev'i kral olarak taç giydirdiler.

Ancak bu, İran'da Part egemenliğini yeniden kurmak isteyen Behrâm-ı Çûbîn'in fikrini değiştirmedi. II. Hüsrev sonunda Bizans topraklarına kaçmak zorunda kaldı ve burada Bizans imparatoru Mauricius ile Behrâm-ı Çûbîn'e karşı ittifak yaptı. 591'de II. Hüsrev ve Bizans müttefikleri Behrâm-ı Çûbîn'in Mezopotamya'daki topraklarını işgal etti ve burada onu yenmeyi başardılar, II. Hüsrev tahtı geri aldı. Behrâm-ı Çûbîn daha sonra Mâverâünnehir'deki Türklerin topraklarına kaçtı, ancak çok geçmeden II. Hüsrev'in kışkırtmasıyla suikasta uğradı ya da idam edildi.

Arka plan

I. Hüsrev 531'de Sasani tahtına çıktığında babası ve selefi I. Kubâd tarafından başlatılan bir dizi reform başlattı. Bu reformlar çoğunlukla, birkaç Sasani hükümdarını görevden alabilecek kadar güçlü hale gelen Sasani İmparatorluğu'nun seçkinlerine yönelikti. Hüsrev bu reformlarda oldukça başarılı olmuş ve 579'da ölümünden sonra yerine babasının politikalarını ancak daha sert bir şekilde sürdüren oğlu IV. Hürmüz geçmiştir; elitleri kontrol etmek için, Ali Rıza Şapur Şahbazi'nin sözleriyle, "sertliğe, aşağılamaya ve infaza başvurdu."[1] Hürmüz, seçkinlere aşırı derecede düşmandı ve onlara güvenmiyordu; bu nedenle sürekli alt sınıfların yanında yer aldı.

Hürmüz, Zerdüşt rahipliğinin Hristiyanlara zulmetme isteklerini de reddetti. Zerdüşt rahipliğini sevmedi ve bu nedenle baş rahip (Mobad) de dahil olmak üzere birçoğunu öldürdü. Ayrıca, Hürmüz ordunun maaşını yüzde 10 oranında büyük ölçüde azalttı[2] ve seçkinlerin birçok güçlü ve önde gelen üyesini katletti, buna babası ünlü Karenid veziri Bozorgmehr[3] ve onun kardeşi Simah-i Burzin; Mihranid Izadgushasp; spahbed ("ordu şefi") Bahram-i Mah Adhar ve Vistahm ve Vinduyih'in babası olan Ispahbudhan Şapur. Orta Çağ İranlı tarihçisi Taberî'ye göre, Hürmüz'ün 13.600 soylu ve din mensubunun ölümünü emrettiği söylenir.[4]

İç savaşın patlak vermesi

Behrâm-ı Çûbîn'in isyanı

588'de devasa bir Ak Hun-Türk ordusu Sasani eyaleti Harev'i işgal etti. Mihran Hanedanı'ndan bir askeri deha olan Behrâm-ı Çûbîn, Horasan'ın kust'unda spahbed olarak atandı. Daha sonra 12.000 kişilik bir ordunun başına getirildi. Daha sonra Türklere karşı bir karşı saldırı yaptı ve onları başarılı bir şekilde yenerek hükümdarları Baga Kağan'ı (Sasani kaynaklarında Shawa/Sava/Saba olarak bilinir) öldürdü.[2] Bir süre sonra Behrâm, Bizans İmparatorluğu tarafından Aras Nehri kıyısında yapılan bir savaşta yenildi. Behrâm-ı Çûbîn'i kıskanan IV. Hürmüz, bu yenilgiyi Behrâm-ı Çûbîn'i görevden almak için bir bahane olarak kullandı ve onu küçük düşürdü.[5][2]

Tizpon'da darbe ve Behrâm-ı Çûbîn'in yürüyüşü

Hürmüz'ün eylemlerinden çileden çıkan Behrâm, isyan ederek karşılık verdi ve asil statüsü ve büyük askeri bilgisi nedeniyle askerleri ve diğer birçok kişi isyanına katıldı. Daha sonra Horasan'a yeni bir vali atadı ve ardından Tizpon'a gitti.[6] Bu olay, Sasani tarihinde ilk kez bir Part hanedanının isyan ederek Sasani ailesinin meşruiyetine meydan okunmasıydı.[7] Azen Gushnasp isyanı bastırmak için gönderildi, ancak Hemedan'da kendi adamlarından biri olan Zadespras tarafından öldürüldü. Yaşlı Sarames'in komutasındaki bir başka kuvvet de Behrâm'ı durdurmak için gönderildi ancak Behrâm bu kuvveti yendi ve Yaşlı Sarames filler tarafından çiğnenerek öldü.[8] Behrâm'ın izlediği yol muhtemelen İran platosunun kuzey ucuydu, burada İberyalılar ve diğerleri tarafından Adurbadagan'a Roma tarafından finanse edilen bir saldırıyı püskürttü ve Güney Kafkasya'da görev yapan bir Roma kuvveti karşısında küçük bir yenilgi aldı.[9] Daha sonra, Hürmüz de dahil olmak üzere Sasani hükümdarlarının normalde yaz aylarında ikamet ettiği Media'ya doğru güneye yürüdü.[9]

II. Hüsrev'in sikkesi, 590 basımı.

Hürmüz daha sonra Roma sınırındaki Tizpon ile İran askerleri arasındaki iletişimi kesmek için Zap Suyu'na gitti.[9] O sıralarda askerler, kuzey Mezopotamya'daki başlıca İran şehri olan Nisibis'in dışında bulunuyordu; ancak onlar da Hürmüz'e isyan ettiler ve Behrâm'a biat ettiler.[9] Behrâm'ın etkisi ve popülaritesi giderek artmaya devam etti; Nisibis'teki İranlı isyancılara karşı kuzeye gönderilen Sasani sadık güçleri yoğun isyancı propagandasına maruz kaldılar.[9] Sadık güçler sonunda isyan etti ve komutanlarını öldürdü, bu da Hürmüz'ün konumunu sürdürülemez hale getirdi ve Dicle etrafında sıkıştı ve Lahmîlerin başkenti Hîre'ye sığınmaya karar verdi.[9]

Ancak, Hürmüz'ün Tizpon'da kaldığı süre boyunca, görünüşte kansız bir saray darbesinde, "Hürmüz'den eşit derecede nefret eden" kayınbiraderleri Vistahm ve Vinduyih tarafından devrildi.[9][10] Tahtı geçiren iki kardeş kısa süre sonra Hürmüz'ü kızgın bir iğne ile kör ettiler sonra anne tarafından yeğenleri olan Hürmüz'ün en büyük oğlu II. Hüsrev'i tahta çıkardılar.[11][9] İki kardeş kısa süre içinde Hürmüz'ü en azından II. Hüsrev'in zımni onayıyla öldürttü.[9] Yine de Behrâm, bu sefer Hürmüz'ün intikamını alma bahanesiyle Tizpon'a yürüyüşüne devam etti.[12]

Behrâm-ı Çûbîn, Sasani sadık güçleri ile Tizpon yakınlarında çatışıyor.

Hüsrev daha sonra havuç ve sopa tavrı takındı ve Behrâm'a şunları yazdı; "kralların kralları, yönetimin hükümdarı, halkların efendisi, barışın prensi, insanların kurtuluşu, tanrılar arasında iyi ve ebediyen yaşayan insan, insanlar arasında en saygın tanrı, çok şanlı, galip, bir güneşle birlikte doğan ve geceye gözlerini ödünç veren, ataları aracılığıyla ünlü olan, nefret eden kral, Sasanileri meşgul eden ve İranlıları krallıklarını kurtaran hayırsever Hüsrev'den İranlıların generali dostumuz Behrâm'a, ... Kraliyet tahtını da yasal bir şekilde devraldık ve hiçbir İran geleneğini bozmadık.... Tacı çıkarmamaya o kadar kesin karar verdik ki, eğer bu mümkün olsaydı, diğer dünyalara hükmetmeyi bile bekliyorduk. .... Refahını istiyorsan, yapılması gerekeni düşün."[13]

Ancak Behrâm bu uyarıyı görmezden geldi - birkaç gün sonra Tizpon yakınlarındaki Nehrevan Kanalı'na ulaştı ve burada Hüsrev'in sayıca çok fazla olan adamlarıyla savaştı, ancak birkaç çatışmada Behrâm'ın adamlarını geride tutmayı başardı. Ancak Hüsrev'in adamları sonunda morallerini kaybetmeye başladılar ve sonunda Behrâm'ın güçleri tarafından yenilgiye uğratıldılar. Hüsrev, iki dayısı, eşleri ve 30 soyludan oluşan bir maiyetiyle birlikte daha sonra Bizans topraklarına kaçtı, Tizpon ise Behrâm'ın eline geçti.[14]

Hüsrev'in Bizans'a kaçışı ve geri gelmesi

Sasani Mezopotamya ve etrafının haritası.

Bizans imparatoru Mauricius'un (h. 582-602) dikkatini çekmek için II. Hüsrev Suriye'ye gitti ve Sasani işgali altındaki Martyropolis kentine Bizans'a karşı direnişlerini durdurması için bir mesaj gönderdi, ancak sonuç alamadı.[15] Daha sonra Mauricius'un kabul ettiği Sasani tahtını yeniden kazanmak için yardımını istediği bir mesaj gönderdi; karşılığında Bizanslılar Amida, Carrhae, Dara ve Martyropolis kentleri üzerinde yeniden egemenlik kazanacaktı. Ayrıca, İran'ın İberya ve Ermenistan'ın işlerine müdahale etmeyi bırakması ve Lazika'nın kontrolünü fiilen Bizanslılara bırakması gerekiyordu.[16]

591'de Hüsrev, Konstantina'ya taşındı ve Behrâm-ı Çûbîn'in Mezopotamya'daki topraklarını işgal etmeye hazırlanırken, Vistahm ve Vinduyih, yine Ermenistan'da bir ordu yetiştiren Bizans komutanı İoannis Mistakon'un gözetiminde Azerbaycan'da bir ordu kuruyorlardı. Bir süre sonra Hüsrev, Bizans'ın güneydeki komutanı Comentiolus ile birlikte Mezopotamya'yı işgal etti. Bu işgal sırasında Nisibis ve Martyropolis hızla onların tarafına geçti,[9] ve Behrâm'ın komutanı Zatsparham yenildi ve öldürüldü.[17] Behrâm'ın diğer komutanlarından biri olan Bryzacius, Mosil'de yakalandı, burnu ve kulakları kesildi ve ardından Hüsrev'e gönderildi ve orada öldürüldü.[18][19]

Bir süre sonra, Hüsrev, Comentiolus'un kendisine saygısızlık ettiğini hissetmesi üzerine Mauricius'i, güneyin komutanı olarak Narses ile yer değiştirmeye ikna etti.[9][17] Hüsrev ve Narses daha sonra Behrâm'ın topraklarının daha derinlerine girerek Dara'yı ve ardından Şubat ayında Mardin'i ele geçirdi ve burada Hüsrev yeniden kral ilan edildi.[17] Bundan kısa bir süre sonra Hüsrev, İranlı destekçilerinden biri olan Mahbodh'u Tizpon'u ele geçirmesi için gönderdi ve bunu başardı.[20]

Bu arada, Hüsrev'in iki dayısı ve İoannis Mistakon kuzey Azerbaycan'ı fethetti ve bölgede daha güneye gitti ve Blarathon Muharebesi'nde Behrâm'ı yendiler. Behrâm daha sonra Fergana Türklerine kaçtı.[21] Ancak Hüsrev, ya onu öldürterek ya da Türkleri onu idam etmeye ikna ederek onunla başa çıkmayı başardı.[21]

Neticesi

İki imparatorluk arasındaki 591 sınırı da dahil olmak üzere Geç Antik Dönemde Roma-Sasani sınırının haritası.

Bizanslılarla barış daha sonra resmen yapıldı. Mauricius, yardımı için, Sasani Ermenistanı'nın ve batı Gürcistan'ın çoğunu aldı ve daha önce Sasanilere ödenen haracın kaldırılmasını sağladı.[9] Bu, iki imparatorluk arasında, Mauricius'un gaspçı Phocas tarafından öldürülmesinin ardından Hüsrev'in Bizanslılara savaş ilan etmeye karar verdiği 602 yılına kadar süren barışçıl bir dönemin başlangıcı oldu.[22][23]

Kaynakça

Özel
  1. ^ Shapur Shahbazi 2004, ss. 466-467.
  2. ^ a b c Shapur Shahbazi 1988, ss. 514-522.
  3. ^ Khaleghi Motlagh, Djalal (1990). "BOZORGMEHR-E BOḴTAGĀN". Encyclopaedia Iranica. 4. 1 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Şubat 2022. 
  4. ^ Pourshariati 2008, s. 118.
  5. ^ Martindale, Jones & Morris 1992, s. 167.
  6. ^ Shahbazi 1988, ss. 514-522.
  7. ^ Pourshariati 2008, s. 96.
  8. ^ Warren, s. 26.
  9. ^ a b c d e f g h i j k l Howard-Johnston 2010.
  10. ^ Shahbazi 1989, ss. 180-182.
  11. ^ Al-Tabari 1985–2007, v. 5: p. 49.
  12. ^ Rezakhani 2017, s. 178.
  13. ^ Kia 2016, s. 241.
  14. ^ James Howard-Johnston.
  15. ^ Greatrex & Lieu 2002, s. 172.
  16. ^ Dineverî, al-Akhbar al-tiwal, ss. 91-92
  17. ^ a b c Greatrex & Lieu 2002, s. 173.
  18. ^ Martindale, Jones & Morris 1992, s. 251.
  19. ^ Rawlinson 2004, s. 509.
  20. ^ Greatrex & Lieu 2002, s. 174.
  21. ^ a b Crawford 2013, s. 28.
  22. ^ Oman 1893, s. 155.
  23. ^ Foss 1975, s. 722.
Genel

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">I. Yezdicerd</span>

I. Yezdicerd, I. Yezdigird ya da I. Yezdicürd, Sâsânî İmparatorluğu'nun 12. şâhıdır. III. Şapûr'un (383-388) oğludur ve kardeşi IV. Behrâm'ın suikastının ardından Sâsânî tahtına çıkmıştır. 399 - 420 yılları arasında, ülkeyi 21 sene idâre etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">II. Hüsrev</span> 590–628 yılları arasındaki Pers Sasani şahı

II. Hüsrev, ayrıca Hüsrev Perviz, bir yıl kesinti hariç 590'dan 628'e kadar hüküm süren İran'ın son büyük Sasani kralı (şah) olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Mauricius</span> Bizans imparatoru

Mauricius veya Mavrikyüs, 582 – 602 döneminde Doğu Roma/Bizans İmparatorluğu imparatorudur. Bizans imparatorluğunun başlangıç döneminde çok önemli bir hükümdardır. Bir general olarak kayın-babası II. Tiberius ölünce imparator olmuştur. Saltanatının neredeyse tümünde imparatorluğun ya doğu sınırlarında ya da batı Balkanlar sınırlarında neredeyse devamlı savaşlar meydana gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Şirin</span> II. Hüsrevin karısı

Şirin Sasani Kralların kralı (şahinşah) II. Hüsrev'in Hristiyan karısıdır. Hüsrev'in babası IV. Hürmüz'ün ölümünden sonraki devrimde, General Behrâm-ı Çûbîn, Pers imparatorluğu üzerinde iktidarı ele geçirdi. Şirin, Hüsrev ile birlikte Suriye'ye kaçtı ve burada Bizans imparatoru Mauricius'un koruması altında yaşadılar. 591'de Hüsrev, imparatorluğun kontrolünü ele geçirmek için İran'a döndü ve Şirin, kraliçe oldu. Yeni nüfuzunu İran'daki Hristiyan azınlığı desteklemek için kullandı, ancak siyasi durum bunu gizlice yapmasını gerektiriyordu. Başlangıçta Nestûrîler olarak adlandırılan Doğu Kilisesi'ne bağlıydı, ancak daha sonra günümüzde Süryani Ortodoks Kilisesi olarak bilinen Miafizit Antakya kilisesine katıldı. 602-628 Bizans-Sasani Savaşı'nın ortasında 614'te Kudüs'ün fethinden sonra, Persler İsa'nın Gerçek Haç'ını ele geçirdiler ve onu Şirin'in sarayında haçı aldığı başkentleri Tizpon'a getirdiler.

<span class="mw-page-title-main">Bizans-Sasani Savaşı (602-628)</span> Bizans İmparatorluğu ve Sasani İmparatorluğu arasında 26 yıl süren savaş

Bizans–Sasani Savaşı (602–628), Bizans İmparatorluğu ile Sasani İmparatorluğu arasındaki savaş serilerinin sonuncusu ve en yıkıcısıdır. Bizans İmparatoru Mauricius'un Sasani kralı II. Hüsrev'e tahtına tekrar kavuşmasına yardım etmesinin ardından, iki güç arasındaki önceki savaş 591'de sona ermişti. 602'de Mauricius, siyasi rakibi Phocas tarafından öldürüldü. Bunun üzerine Hüsrev, Mauricius'un ölümünün intikamını almak için Bizans'a savaş ilan etti. Bu, on yıllar boyu süren bir çatışmaya dönüştü ve serideki en uzun savaş oldu. Genellikle Orta Doğu boyunca savaşılmıştır: Mısır, Levant, Mezopotamya, Kafkasya, Anadolu, Ermenistan, Ege Denizi ve hatta Konstantinopolis'in duvarlarının önünde.

Narses Altıncı yüzyılın sonlarında ve yedinci yüzyılın başlarında İmparator Mauricius ve Phocas'ın döneminde aktif olan Ermeni kökenli bir Bizans generaliydi. Mezopotamya'daki orduyu Mauricius döneminde komuta etmiştir. II. Hüsrev ile birlikte Sasani gaspçı Behrâm-ı Çûbîn'e karşı savaşmıştır. Phocas, Mauricius'u devirip tahtı gasp ettiğinde Narses gaspçıyı tanımayı reddetti. Edessa şehrinde Phocas birlikleri tarafından kuşatılan Narses, kendisine yardım etmesi için Hüsrev'i çağırdı ve Pers güçleri tarafından kurtarıldı. Durumu diplomatik bir görevle kurtarmaya çalıştı ancak güvenlik sözü verildikten sonra geldiği Konstantinopolis'te Phocas hükûmeti tarafından canlı canlı yakıldı.

<span class="mw-page-title-main">Bizans-Sasani Savaşı (572-591)</span> Bizans ile Sasani arasında yaklaşık 20 yıl süren savaş durumu

Bizans-Sasani Savaşı (572-591), Bizans İmparatorluğu ile Sasani İmparatorluğu arasında gerçekleşen savaştır. Kafkasya bölgesinde Pers egemenliği altında olan Bizans yanlılarının ayaklanmaları ile başladı, ancak diğer olaylar patlak verdi. Çatışma büyük oranda Güney Kafkasya ve Mezopotamya ile sınırlıydı, ancak Doğu Anadolu, Suriye ve Kuzey İran'a da yayılmıştı. Bu, 6. ve 7. yüzyılın çoğunu kapsayan bu iki imparatorluk arasındaki yoğun bir savaş dizisinin bir parçasıydı. Büyük ölçüde sınır eyaletleri ile sınırlandığı ve bu sınır bölgesinin ötesinde herhangi bir düşman topraklarının kalıcı bir şekilde işgal edilmediği aralarındaki birçok savaşın sonuncusuydu. 7. yüzyılın başlarındaki çok daha kapsamlı ve belirgin son çatışmadan önce geldi.

Justinianus Bizans İmparatorluğu'nda hüküm süren Jüstinyen Hanedanı üyesi, aristokrat ve general. Asker olarak, Balkanlar'da ve Doğu'da Sasani İmparatorluğu'na karşı seçkin bir kariyer yaptı. Daha sonraki yıllarında, naip ve daha sonra imparator II. Tiberius aleyhinde başarısız bir komplo kurdu.

<span class="mw-page-title-main">Ganzak</span>

Ganzak, İran'ın kuzey batısında kurulu antik bir şehir. Urmiye Gölü'nün güneyinde bir yerdedir ve Atropates "muhtemelen" şehri başkenti olarak seçti. Minorski, Schippmann ve Boyce'a göre, şehrin tam yeri Miyanduab ovasında, Leylan, Malekan şehristanı yakını olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Blarathon Muharebesi</span> Ortaçağ muharebesi

Blarathon Muharebesi, 591 yılında Ganzak yakınında birleşik Bizans-Sasani kuvveti ile Behrâm-ı Çûbîn komutasında Pers kuvvetleri arasında gerçekleşen muharebedir.

İoannis, soyismi Mistakon, "mustachioed/bıyıklı",, Bizans imparatorları II. Tiberius ve Mauricius döneminde Sasani İmparatorluğu ile savaşlarda önde gelen bir Doğu Romalı (Bizans) generaldir.

Cours ya da Curs, ayrıca Coursos, Cursos, Qwrys, Crous ya da Crus, 6. yüzyıl Doğu Roma (Bizans) generali.

615'te Bizans İmparatorluğu ile devam eden savaş sırasında, spahbed Şahin komutasında Sasani ordusu, Küçük Asya'yı istila etti ve Konstantinopolis'te Boğazın karşısında Kalkedon'a ulaştı. Sebeos'a göre, bu noktada Herakleios'un savaştan çekilmeyi kabul edip Roma İmparatorluğu'nun bir Pers devleti haline gelmesi yanında, hatta II. Hüsrev'in imparatoru seçmesine izin vermek yanında Sasani imparatoru II. Hüsrev'e bağlanmaya hazırdı. Sasaniler bir önceki yıl Roma Suriyesi ve Filistin'i ele geçirmişlerdi. Bizans imparatoru Herakleios ile görüşmeler yapıldıktan sonra, Pers Şahinşah II. Hüsrev'e bir Bizans elçisi gönderildi ve Şahin yine Suriye'ye çekildi.

II. Gubaz, yaklaşık 541 yılından suikasta uğradığı 555 yılına kadar Lazika'ya hükmeden kraldır. İlk başta Bizans İmparatorluğu'nun vasalı olarak tahta çıktı ancak Bizans makamlarının ağır uygulamaları sonucunda Bizans'ın başlıca rakibi Sasani İmparatorluğu'ndan yardım almaya çalıştı. Lazika Savaşı'nın liderlerinden biriydi. 541'de Sasani ordusunun yardımı ile Bizanslılar, Lazika'dan gönderildi; ancak Sasaniler ülkeyi işgal etti. Bunun üzerine 548'de Bizans'tan yardım isteyen Gubaz, sonraki birkaç yıl boyunca Bizans'ın müttefiki olarak kaldı. İki imparatorluk Lazika'nın kontrolü için savaşırken, Petra Kalesi mücadelenin odak noktası olmuştu. Sonunda Gubaz, savaştan bir sonuç alınamaması üzerine Bizans generalleriyle kavga etti ve sonrasında generaller tarafından öldürüldü.

Martyropolis Kuşatması, 531 Sonbaharında, I. Kavad altındaki Sasani İmparatorluğu ile I. Justinianus altındaki Bizans İmparatorluğu arasındaki İberya Savaşı sırasında meydana gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Sasani İmparatorluğu'nun zaman çizelgesi</span>

Sasani İmparatorluğu ya da Sasani Hanedanı, MS 224-651 arasında süren Pers hanedanlığı için kullanılan isimdir.

Dara Kuşatması, Bizans-Sasani Savaşı (572-591) sırasında, 573 yılında gerçekleşmiştir. Kuşatma 4 ay sürmüş ve şehrin Sasani İmparatorluğu'nun eline geçmesi ile son bulmuştur. Yukarı Mezopotamya'da önemli bir Bizans kalesinin kaybedildiği haberinin imparator II. Justinus'u çıldırttığı rivayet edilir.

Theodosiopolis Kuşatması, Anastasya Savaşı'nın açılış safhası olarak Ağustos 502 tarihinde gerçekleşmiştir. Sasani hükümdarı I. Kubâd, Bizans İmparatorluğu'nun Batı Ermenistan'da bulunan en önemli kalesi Theodosiopolis'i kuşattı. Şehirde askeri garnizon bulunmuyor ve şehri duvarları çok zayıftı. Muhtemelen yerel halkın yardımıyla, kısa bir direnişten sonra şehir teslim alındı.

Comentiolus 6. yüzyılın sonlarında İmparator Mauricius döneminde önde gelen bir Doğu Roma (Bizans) generaliydi. Mauricius'un Balkan seferlerinde önemli bir rol oynadı ve ayrıca Doğu'da Sasani Perslerine karşı savaştı. Comentiolus, Bizans ordusunun Mauricius'a isyan etmesi ve İmparator Phocas'ın tahtı gasp etmesinden sonra 602'de idam edildi.

<span class="mw-page-title-main">Sasani Ermenistanı</span> Sasani İmparatorluğunun eyaleti

Sasani Ermenistanı, aynı zamanda Pers Ermenistanı ve Persarmenia olarak da bilinir, Ermenistan'ın bulunduğu dönemlere de atıfta bulunabilir. Sasani İmparatorluğu'nun hükümdarlığı altındaydı ya da özellikle Ermenistan'ın onun kontrolü altındaki bazı kısımlarındaydı; örneğin 387'deki bölünmeden sonra, Batı Ermenistan'ın bir kısmı Doğu Roma İmparatorluğu'na dahil edilirken, Ermenistan'ın geri kalanı Sasani hükümdarlığı altına girmişti, ancak 428 yılına kadar mevcut krallığını korudu.