İçeriğe atla

Sarsılmış bebek sendromu

Sarsılmış bebek sendromu veya sallanmış bebek sendromu, genelde iki yaşından küçük çocukların, sevmek ya da cezalandırmak için omuzlarından ya da kollarından tutularak sallanması sonucu, beyinde ya da boyun bölgesinde oluşan yaralanmalar. Küçük çocuklarda başın vücuda oranla büyük ve ağır olması, başı destekleyecek boyun kaslarının zayıf, beyinin yumuşak, miyelinizasyonun tamamlanmamış ve aksonal yapının kolay yaralanabilir olması bu yaş grubu çocukların beyinlerini ayrıcalıklı kılmaktadır. Çocuk beyninin bu özelliklerinden dolayı, başın rotasyonal hareketlerle hızla sarsılması sonucu intrakranial kanamalar oluşmaktadır.[1][2]

Hırpalanmış çocuk sendromu, bebeklere ve çocuklara uygulanan şiddetin bir başka türüdür. Batılı kaynaklarda “whiplash-shaken infant syndrome” ya da “shaken baby syndrome” olarak nitelendirilir. Çocukların çoğu 0-4 yaşlara arasındadır. Uygulama biçimi çok tipiktir; çocuk, bir erişkin tarafından iki omzu birden tutularak öne-arka yönde sarsılır. Travma kinetiği olgusundaki deselerasyon-akselerasyon mekanizması, bu tür şiddet uygulamalarındaki kafa travmalarının en önemli nedenidir (ayrıca bkz Dövülmüş çocuk sendromu).[3]

Bulgular:[3][4][5][6]

  • Beyin kanamaları (subdural, subaraknoidal)
  • Göziçi (retinal) kanamalar
  • Yaşayan çocuklarda görme bozuklukları sekeli
  • Uzun kemiklerin epifizlerinde ayrılmalar

Kaynakça

  1. ^ Lainius GD; Silberstein MJ, Luisiri A, Graviss ER: Radiology of Child Abuse. In: Child Maltreatment. Brodeur AE, Monteleone JA. 1st ed. St. Louis, Missouri. G.W. Medical Publishing, Inc. 1994. p:7-12.
  2. ^ Case ME, Graham MA, Handy TC, Jentzen JM, onteleone JA. Position Paper on Fatal Abusive Head njuries in İnfants and Young Children. Am J Forensic Med Pathol. 2001;22(2):121-122
  3. ^ a b Çöloğlu AS, Çakalır C. Çocuk Ölümleri. Adli Tıp Ders Kitabı. Editörler: C.Çakalır, Z.Soysal. 377-404, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yayınları, Rektörlük No.: 4165, Fakülte No.: 224, İ.Ü. Basımevi ve Film Merkezi, İstanbul, 1999
  4. ^ Bilo RAC, Banaschak S, Herrmann B, et al. Using the table in the Swedish review on shaken baby syndrome will not help courts deliver justice. Acta Paediatrica, 106(7):1043-1045, 2017
  5. ^ Ludvigsson JF. Extensive shaken baby syndrome review provides a clear signal that more research is needed. Acta Paediatrica, 106(7):1028-1030, 2017
  6. ^ Lynöe N, Elinder G, Hallberg B, et al. Insufficient evidence for 'shaken baby syndrome'-a systematic review. Acta Paediatrica, 106(7):1021-1027, 2017

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Madde bağımlılığı</span>

Madde bağımlılığı, uyutucu-uyarıcı-keyif verici psikotrop maddelere bağımlı olma durumudur. Bu maddeler, halk dilinde uyuşturucu olarak bilinirler ve bu maddeler merkezi sinir sistemini doğrudan etkileyen kimyasallardır. 4 ana grupta toplanırlar;

  1. Uyarıcı maddeler,
  2. Uyutucu/uyuşturucu maddeler,
  3. Halüsinojenler,
  4. Uçucular
  5. Tütün ürünleri
  6. Alkol içeren ürünler,
  7. Enerji içeceği
<span class="mw-page-title-main">Down sendromu</span> genetik bozukluk

Down sendromu, trizomi 21 ya da mongolizm; genetik düzensizlik sonucu insanın 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozom bulunması durumu ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan genetik bir bozukluktur. Down sendromu, bireyin 1 yaşından daha uzun süre yaşayabildiği tek otozomal trizomidir.

<span class="mw-page-title-main">Turner sendromu</span> Genetik bozukluk

Turner sendromu, kromozom anomalisi sonucu ortaya çıkan ve kız çocuklarını etkileyen bir sendromdur; bir dişide eşey kromozomlarından birinin bulunmaması sonucu ortaya çıkar. Turner sendromluların fenotipi dişi olarak görülür fakat; eşey organları ve eşey hücreleri gelişmez. Kısır bireylerdir.

<span class="mw-page-title-main">İnme</span> zayıf kan akışı nedeniyle beyin hücrelerinin bir bölgesinin ölümü

İnme, beyne giden zayıf kan akışının hücre ölümüne neden olduğu tıbbi bir durumdur. İnmenin iki ana türü vardır: kan akışının yetersizliğinden kaynaklanan iskemik ve kanamadan kaynaklanan hemorajik. Her ikisi de beynin bazı bölümlerinin düzgün çalışmamasına neden olur.

Edwards sendromu ya da trizomi 18, her 1000 canlı doğumda 0,3 oranında görülme sıklığı ile trizomi 21'den sonra en sık rastlanan kromozom anomalisidir. İleri anne yaşı en önemli risk faktörü olmakla birlikte daha genç anne adaylarında da görülebilmektedir. Ciddi psikomotor ve birçok sistemi ilgilendiren konjenital anomaliler içerir.

<span class="mw-page-title-main">Patau sendromu</span>

Patau sendromu ya da Trizomi 13, görülme sıklığı 10.000 canlı doğumda bir görülen bir kromozomal anomalidir.

<span class="mw-page-title-main">Asperger sendromu</span> belirge

Asperger sendromu (AS) ya da Asperger bozukluğu, sosyal etkileşimde zorluklar ve sınırlı, basmakalıp ilgi ve etkinliklerle tanımlanan otistik spektrum bozukluklarından (OSB) biridir. AS diğer OSB’lerden dil ve bilişsel gelişimde genel bir gecikme olmamasıyla ayrılır. Her ne kadar standart tanı ölçütleri arasında belirtilmemişse de motor sakarlık ve sıra dışı dil kullanımına sıklıkla rastlanır.

Rett sendromu, yaygın gelişimsel bozukluklardan birisi olarak sınıflandırılan beyinsel gelişim bozukluğudur. Ancak bunun yanlış bir sınıflandırma olduğunu ve benzer şekilde otistik belirtiler gösteren frajil X sendromu, tüberoz skleroz ya da Down sendromunun yaygın gelişimsel bozukluklar olarak sınıflandırılabileceğini önesüren görüşler bulunmaktadır. Bu sendromun belirtileri kolaylıkla otizm ve Angelman sendromunun belirtileriyle karışır. Klinik belirtiler arasında baş büyüme hızının azalması ve bazen mikrosefali, küçük el ve ayaklar bulunur. Stereotipik ve yineleyici el hareketleri de gözlenir. Bilişsel bozukluk ve gerileme döneminde de sosyalleşme sorunları da belirtiler arasında görülür. Okula girdikleri dönemde sosyalleşme genellikle düzelir. Rett sendromu olan kız çocuklar gastrointestinal bozukluklara yakalanmaya yatkındır ve %80’i nöbet geçirir. Hemen hemen hiç sözel becerileri yoktur ve kadınların %50’si yürüyemez. Skolyoz, büyüme eksikliği ve kabızlık çok yaygındır ve sorunlu olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Horner sendromu</span>

Horner sendromu, Claude Bernard-Horner sendromu, Claude-Bernard-Horner sendromu veya Bernard-Horner sendromu, sempatik sinir sistemi hasarının neden olduğu klinik bir sendromdur.

<span class="mw-page-title-main">Dissemine intravasküler koagülasyon</span>

Dissemine intravasküler koagülasyon, DIC, dissemine intravasküler koagülopati veya yaygın damariçi pıhtılaşma; pıhtılaşmanın geniş çapta aktivasyonu ile meydana gelen ve küçük-orta çaplı damarlarda trombotik tıkanmalarla karakterize ciddi bir klinik sendrom/semptomdur. Bu tablo hemodinamik ve metabolik bozukluklar neticesinde ortaya çıkar ve organlara kan iletiminde aksamaya ve çoklu organ yetmezliğine sebep olur.

Reye sendromu, genellikle influenza (grip) veya suçiçeği gibi bir viral enfeksiyondan sonra özellikle aspirin alınmasıyla ortaya çıkar. Son yıllarda çocuklara ateş düşürücü olarak aspirin verilmemesi, doktorların bu konuda aileleri bilinçlendirmesi sonucu sıklığı giderek azalmıştır. Çoğu kez enfeksiyonun iyileşme döneminde aniden bulantı-kusma ve döküntülerle başlar, ancak aspirin alınmadan da ortaya çıkabilen vakalar vardır. Tam sebebi bilinmese de hücrelerin enerji santrali gibi çalışan mitokondrinin metabolik fonksiyonlarında bir bozulmaya bağlı olarak ortaya çıkar. Birçok organ etkilenmekle birlikte, karaciğer ve beyin en çok etkilenen organlardır. Karaciğerde genellikle yağlanma olur, ancak sarılık gibi karaciğer hastalığı belirtileri olmaz. Beyinde ciddi ödeme bağlı olarak şuur kaybıyla giden ağır bir ensefalopati tablosu görülür. Kalp, böbrek ve pankreasta da daha az seviyede yağlanma görülebilir. Erken tanı hayat kurtarıcıdır, şüphe olduğu anda, erkenden şuur kapanmadan önce yoğun bakım ünitesine alınmalı ve sıklıkla görülen kan şekeri düşüklüğüyle (hipoglisemi) ve beyin ödemiyle mücadele edilmelidir.

Williams sendromu , 7. kromozomun uzun kolunda 26 genin silinmesiyle ortaya çıkan; ektodermal displazi bulguları da içeren, otosomal dominant geçen kalıtsal bir sendromdur. Genel gelişme geriliği izlenir, hastaların çoğu zayıftır. Kafatasındaki gelişme duraklamasının sonucu olarak oldukça geniş bir alın vardır. Yabancılara kolay güvenme, geç gelişen dil becerileri, kalp rahatsızlığı, geç gelişen koordinasyon-denge becerisi gibi sonuçlar doğuran nörolojik bozukluktur. Algılama (kognitif) sorunları vardır, psikiyatrik bulgularla karşılaşılabilir. Ses telleri felci nedeniyle ses kabadır. Hasta aktiftir ve mutlu bir görünüm ile aşırı dostça davranış sergiler. Uyku sorunları ve zeka geriliği olabilir.

Batılı kaynaklarda "Battered child syndrome" olarak nitelenir. Çocukların şiddet görmesi olgusudur. Çocuklar genellikle 3 yaşın altındadır. Şiddet gösterenler ebeveynler ya da bakıcıdır. Çocuklara uygulanan fiziksel şiddetin bir başka türü "Hırpalanmış çocuk sendromu"dur.

<span class="mw-page-title-main">Subdural kanama</span> kafa travmaları sonrası ortaya çıkan, beyin zarları arasında olan bir kanama şekli

Subdural kanama beyini çevreleyen beyin zarlarından dura mater ile araknoid zar arasında, sıklıkla travma sonrası ortaya çıkan kanamalardır. Kanamanın kaynağı genellikle subdural aralıkta bulunan köprü venlerinin yaralanmasıdır. Subdural kanamalar kitle etkisi yaratırlar ve beyin dokusuna baskı uygulayarak hasar meydana getirirler. Akut subdural kanamalar sıklıkla yaşamı tehdit eder. Kronik subdural kanamalar ise eğer doğru şekilde tedavi edilirse sonuçları oldukça iyidir. Tedavi ve iyileşme döneminde 6-8 ay boyunca amnezi, anksiyete, dengesizlikler ve şiddetli baş ağrıları görülür.

<span class="mw-page-title-main">Doğum travması (fiziksel)</span>

Doğum travması, yeni doğmuş bir çocuğun doku ve organlarında, genellikle doğum sırasındaki fiziksel baskı veya travmanın bir sonucu olarak meydana gelen hasarı ifade eder. Bu terim aynı zamanda beyne veya kafatasına verilen hasarın genellikle bilişsel nitelikteki uzun vadeli sonuçlarını da kapsar. Doğum travmasının tıbbi araştırması 16. yüzyıla kadar uzanır ve yanlış yönetilen doğumun morfolojik sonuçları Rönesans dönemi tıp literatüründe anlatılır. Doğum yaralanması, tıp ilkelerinde benzersiz bir ilgi alanı ve çalışma alanıdır. ICD-10'da "doğum travması" 49 ayrı kod (P10-Р15) ile gösterildi.

<span class="mw-page-title-main">Kafa travması</span>

Kafa travması, kafatası veya beyinde travma sonrası gerçekleşen herhangi bir yaralanmadır. Travmatik beyin hasarı ve kafa travması terimleri tıp literatüründe sıklıkla birbirinin yerine kullanılmaktadır. Kafa yaralanmaları çok geniş bir alanı kapsamaktadır. Kafa yaralanmaları kaza, düşme, fiziksel saldırı veya trafik kazaları gibi birçok nedenle olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Çocuklarda çoklu sistem iltihabı sendromu</span>

Çocuklarda çoklu sistem iltihabı sendromu veya pediatrik inflamatuar multisistem sendromu, PIMS/ PIMS-TS), COVID'den sorumlu virüs olan SARS-CoV-2'ye maruz kalmanın ardından inatçı ateş ve aşırı inflamasyonu içeren nadir bir sistemik hastalıktır. Vücut genelinde yetersiz kan akışı gibi tıbbi acil durumlara hızla yol açabilir. Bir veya daha fazla (çoklu) organ yetmezliği meydana gelebilir. Önemli bir belirtisi, COVID-19'a maruz kaldıktan sonra şiddetli semptomlarla birlikte açıklanamayan kalıcı ateştir. Pediatri uzmanlarına hızlı sevk çok önemlidir ve ailelerin acil tıbbi yardım alması gerekir. Etkilenen çocukların çoğunun yoğun bakıma ihtiyacı olacaktır.

<span class="mw-page-title-main">Ani bebek ölümü sendromu</span> Bir yaşından küçük bir çocuğun açıklanamayan ani ölümü

Ani bebek ölümü sendromu (ABÖS), bir yaşından küçük bir çocuğun açıklanamayan ani ölümüdür. Teşhis, kapsamlı bir otopsi ve ayrıntılı bir olay yeri incelemesinden sonra bile ölümün açıklanamamış olmasını gerektirir. ABÖS genellikle uyku sırasında meydana gelir. Tipik olarak ölüm gece yarısı ile sabah 9.00 saatleri arasında gerçekleşir. Genellikle gürültü veya boğuşma izi yoktur. ABÖS, Batı ülkelerinde bebek ölümlerinin önde gelen nedeni olmaya devam etmekte ve tüm doğum sonrası ölümlerin yarısına sebep olmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Tıbbi çocuk istismarı</span>

Tıbbi çocuk istimarı, bir başkasına yüklenen yapay bozukluk (FDIA) ya da Münchausen by proxy sendromu (MSbP), bakıcının başka bir kişide, genellikle kendi çocuğunda sağlık sorunları varmış gibi görünmesine neden olduğu bir durumdur. Bu, çocuğun yaralanmasını veya test numunelerinin değiştirilmesini içerebilir. Bakıcı daha sonra kişiyi hasta veya yaralı olarak tanıtmaktadır. Bu, bakıcıya özel bir fayda sağlamamakta ve çocuğun kalıcı yaralanması veya ölümü gerçekleşebilmektedir.

Stereotipik hareket bozukluğu (SMD), çocukluk çağında başlayan, kısıtlayıcı ve/veya tekrarlayıcı, işlevsel olmayan motor davranışları ile karakterize edilen bir motor bozukluğudur ve normal aktiviteleri önemli ölçüde etkiler veya vücut yaralanmasına neden olur. SMD olarak sınıflandırılabilmesi için söz konusu davranışın bir maddenin, otizmin veya başka bir tıbbi durumun doğrudan etkilerinden kaynaklanmaması gerekir. Bu bozukluğun nedeni bilinmemektedir.