
Bayburt, Türkiye Cumhuriyeti'nin Karadeniz Bölgesi'nde bulunan bir ildir. İlin merkez şehri Bayburt’tur.

Horon, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde oynanan geleneksel halk danslarının genel adıdır. Sinop'ta, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Gümüşhane, Bayburt'un Aydıntepe ilçesi, Erzurum'un İspir, Tortum ve Olur ilçelerinde ve Doğu Karadeniz'den göçenlerden dolayı Sakarya'da oynanan çevik hareketli oyunlardır.

Karagöz ve Hacivat, taklide ve karşılıklı konuşmaya dayanan, iki boyutlu tasvirlerle bir perdede oynatılan gölge oyunudur. Karagöz oynatıcısına kurgusal, hayali denir. Yardımcıları çırak, yardak, dayrezen, sandıkkardır. Oyunda konuşmaların değişmesi baş hareketleriyle yapılır.

Türk halk oyunları, Türkiye sınırları içerisinde yapılan halk danslarıdır. Türkiye'de çeşitli biçimlerde yapılan çok çeşitli halk oyunları türleri vardır ve bunlar her bölgenin kültürel yapısını yansıtır. Türkiye'de oynanan halk oyunları türleri şunlardır:
- Ege ve Batı yörelerinde Zeybek
- İç Ege, İçbatı Anadolu ve Batı Karadeniz'de kaşıklı zeybek
- Göller yöresinde Teke oyunları
- Erzurum ve çevresinde "Bar"
- Çukurova ve çevresi, Orta, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da "Halay"
- Trakya'da "Hora"
- Orta ve Doğu Karadeniz'de "Horon";
- Konya ve Mersin çevresinde "Kaşık oyunları"
- Kars ve Kuzeydoğu Anadolu'da "Lezginka"

Lokma, un, maya, tuz ve şekerle hazırlanan hamurun, sıvı yağda kızartılmasıyla hazırlanıp koyu kıvamlı şerbetle tatlandırılarak servisi yapılan bir Türk tatlısıdır. İzmir Lokması adıyla coğrafi işaret almıştır.

Halay, Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi, İç Anadolu Bölgesi, Orta Karadeniz ve Çukurova bölgesinde oynanan halk oyunlarının genel ismidir.

Bar Oyunları, Kuzeydoğu Anadolu'da Erzurum, Kars, Ardahan, Bayburt, Gümüşhane, Erzincan, Artvin ve Samsun illerini içine alan bölgede halkın oynadığı halk oyunlarıdır.
Terekeme folklor oyunu, 1 bayan ve 1 erkek tarafından oynanan, bayanların zarafetinin erkeklerin ise cesur duruşlarının ağır bir hava ile gösterildiği oyundur.Benzer oyun ve oyunda giyilen kıyafetler, Kafkasyanın Türk olsun ya da olmasın tüm etnik unsurlarında görülmektedir.
Dadaş, Erzurum yöresinde yerleşik veya menşei olarak bu yörenin insanını ya da özellikle bu yöreye ait bir folklor oyunu olan Erzurum barlarını oynayan oyunculardan her birini ifade eder. Bu sebeple dadaş ifadesi üzerinde fikir beyan edenler, bunu Erzurum ve bar sözcükleriyle ilişkilendirirler. Antik isimlerin fonetik açılımı açısından konuya ilişkin olarak anlamda ise şu fikir ileri sürülmüştür. “Theodosiopolis: Te-odo-si Opolis. Erzurum’un antik adıdır. Dadasi/Dağ-atasi-şehri; Atası dağlılar şehri; Dede’os/dadaş şehri bu bakımdan dadaşlar dağlılar olarak tanımlanmış. Dadaş genel anlamda Erzurum Türklerine denir. Genel olarak Erzurum yöresinde 1- Erkek kardeş, 2- Yiğit, delikanlı, babayiğit kimse. 3- Mert, cesur. 4- Arkadaş, dost. anlamlarında kullanılır. Ayrıca Ağabey, bar oynayan delikanlı, Erzurumlu arkadaş, hemşeri, geniş anlamı ile Erzurum bölgesinin efesi şeklinde de ifade edilir. Zaman zaman kişiye hitaben doğrudan söylenilebildiği gibi, bazen de yüceltme sıfatı olarak kullanılır. numune-yi misal bir Erzurumlu, bar tutan, at binen, cirit atan, kabadayı, tığ gibi bir delikanlıdır. Gerek Erzurum ve yöresinde ve gerekse Anadolu 'da dadaş olmanın müstesna bir durum olduğu, "efendilik" anlamında fıtrî (doğmatik), asaletli bir ruh hali olduğuna da inanılır. Bu düşünceden hareketle tarihî bir misyona sahip olan dadaşlar için zaman zaman serhat boylarında bekçi; düşkünün, fakirin, kimsesizin kimsesi; eli ve sofrası açık mert bir köylü, bir esnaf; camilerde görev yapan imanlı, toksözlü, nur yüzlü bir din görevlisi; siyasi açıdan medeni cesareti olan cesur bir hatip, yiğit bir komutan, görevini namus bilen bir devlet memuru, bir öğretmen, bir polis; kendisini ailesine ve çocuklarına adamış Erzurumlu bir ana veya babadır" tanımı, Türk halkının geniş bir kesimi tarafından yapılmaktadır. Ayrıca Dadaş, aile içinde ve dışında herkesin saygınlığını kazanmış, her konuda kendine güven duyulan, sofrası eşe - dosta yoksula düşküne açık, iyi bir aile reisi olarak da bilinmektedir. Türk İstiklâl Harbi boyunca Anadolu'da çıkarılan çeşitli gazetelerde Millî Mücadeleyi destekleyen yazılar kaleme alan ve Türkiye 'de Cumhuriyet döneminin ilk edebiyat tarihi kitabı “Türk Teceddüt Edebiyatı Tarihi” nin de yazarı olan İsmail Habip Sevük " Yurttan Yazılar, 1943 " adlı eserinde " Batı Anadolu'nun zeybeğine karşılık Erzurum'un dadaşı var. Dadaş, külhanbeyi değil kabadayıdır " ifadesi ile birlikte " dadaşlığın bir davranış biçimi, bir yaşama şekli, bir ahlâk anlayışı olarak kabul edilebileceği " vurgusunu yaparak " Dadaşlık ", yazar tarafından bir ibadet türü paralelinde değerlendirilmiş, hatta adeta bir mezhep olarak kendisince yorumlanmıştır. İsmail Habip Sevük 1943 yılında kaleme aldığı eserinde: " Bu mezhebin ibadetleri iyi silah kullanmak, güzel cirit oynamak; millî oyunları iyi bilmek ve paraya ehemmiyet vermemektir. Mezhepte en esaslı iki akide kimseden korkmayacak ve kimseyi öldürmeyeceksin. Korkmak en büyük ayıp, öldürmek ondan daha ayıp... Maksat hayat değil galebedir. Yiğitsen yen, hatta yenil, gene öylesin ; öldürdünse, yenmedin, yiğitliği lekeledin..." şeklinde konuyla ilgili açıklamalara yer vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti 'nin ilk Cumhurbaşkanı olan Türk siyasetçi ve devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk 'ün 23 Nisan 1920'de, Ankara'da, Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışında, Erzurum mebusu sıfatıyla Meclis ve Hükûmet Başkanlığına seçilmesi çok dikkat çekicidir. Atatürk'ün, Erzurum Milletvekili olarak ilk mecliste dadaşlar diyarı Erzurum 'u, Erzurumluları temsil etmesi; dadaşların ona, onun da dadaşlara verdiği önemi ortaya koymuştur.
Ağrı yöresi, MÖ 2000 yılına kadar dayanan bir yöredir, Türklerden önce Hititler, Hurriler, Urartular, Yunanlar, Bizanslılar ve Araplar yaşamıştır. Yörede dokumacılık Urartular zamanında yapılmaya başlanmıştır.

Iğdır yöresi, Doğu Anadolu Bölgesi kültür özelliklerini barındırmaktadır. Tarihi, gelenekleri, tarihî eserleri, inançlarıyla doğu kültürünün beşiklerinden biridir.

Balıkesir yöresi halkoyunları, Balıkesir ve çevresine özgü halkoyunlarıdır. Balıkesir yöresinde doğmuş veya gelişmiş oyunlar Balıkesir yöresine özgü oyunlardır.

Orta oyunu, ana karakterleri Kavuklu ve Pişekar olan, açık alanda halkın ortasında yazılı bir metne bağlı kalınmadan oynanan müzikli ve danslı Türk halk tiyatro oyunu.

Cirit, at üzerinde oynanan spor dallarından biridir. At üzerindeki sporcunun ciridini rakibe karşı isabetli bir şekilde atmasını, muharebe anında kendisine ve bineğine olan hakimiyetini sağlayarak rakibine üstün gelmesini amaç edinen, kuralları olan bir spordur. Genellikle Kars, Bayburt, Ardahan, Uşak ve Erzurum'da oynanır.
Bu sayfa Erzurum barını anlatmaktadır. Başlığın diğer anlamları için Bar sayfasına gidiniz.
75. Yıl Sahnesi, Ankara'da Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü tarafından işletilen bir tiyatro tesisidir. 268 koltuk kapasiteli, küçük sayılabilecek bir salona sahip olan tiyatro binasında, genelde oyuncu kadrosu kalabalık olmayan oyunlar sergilenmektedir. Sadece yetişkinler için değil, çocuklara yönelik de oyunların sahnelendiği tiyatro bu bağlamda geniş bir izleyici kitlesine hitap etmektedir. Kızılay'da Mithatpaşa Caddesi gibi merkezi bir konumda bulunmasından dolayı şehrin her yerinden kolayca erişmek mümkündür.
Üçayak, Türkiye'nin çeşitli yerlerinde görülen Türk halk oyunu.
Demirağa ya da temürağa, başta Erzurum ve Erzincan olmak üzere farklı yerlerde görülen Türk halk oyunu.
Metelik, Türkiye'nin farklı yerlerinde görülen Türk halk oyunu.
Sağırperde ya da Çarşamba çiftetellisi, Çarşamba, Terme ve Salıpazarı yörelerinde görülen Türk halk oyunu. Oyun adını zurnanın sağır perdeden çalınmasından almaktadır.