İçeriğe atla

Sarıhumma

Sarıhumma
TEM mikrografisi ile görülen sarıhumma virüsü (234,000× yakınlaştırma)
UzmanlıkEnfeksiyon hastalıkları Bunu Vikiveri'de düzenleyin
NedenleriSivrisinekler
TanıKan testi
KorunmaAşılama
TedaviDestek tedavisi
Ölüm~45.000 (2013)

Sarıhumma Grip benzeri bir tablodan, ağır karaciğer hastalığı ve kanamalı ateşe kadar geniş bir hastalık tablosuna yol açan akut viral bir hastalıktır.[1]

Tarihi

Sarı humma salgını ilk defa 1700'lerde İtalya, Fransa, İspanya ve İngiltere'de patlak vermiştir.[2] On dokuzuncu yüzyılda İspanya'da 300.000 kişinin sarıhummadan öldüğüne inanılıyor.[3] 1802'de Haiti Devrimi esnasında Fransız askerleri sarıhumma saldırısına maruz kaldılar; ordunun yarısı bu hastalıktan dolayı öldü.[4] 20. yüzyılın başlarında hastalığın insanlara bulaşma yöntemininin anlaşılması (öncelikli olarak sivrisinekler) ve bir aşının ve diğer önleyici önlemlerin geliştirilmesini sağlayan, gönüllülerin de katıldığı (ki bazıları bu yüzden öldü) araştırmalar yapılana kadar Batı Yarımkürenin diğer yerlerinde çıkan salgınlarda binlerce kişi öldü.

Sarı humma tropik bölgelerde Aedes aegypti türü sivrinekler aracılığı ile yayılır

2020 yılında yeni tip Sarıhumma virusu Sudan'da görüldü[5]

Rezervuar: Maymun

Vektör: sivrisinek

Bulaş şu şekillerde olabilir:

Maymun → sivrisinek → maymun

Maymun → sivrisinek → insan

Patojenez

Sarı hummanın Afrika'daki bölgesel dağılımı (2005)
Sarı hummanın Güney Amerika'daki bölgesel dağılımı (2005)

Sarı hummaya Flaviviridae ailesinden pozitif iplikçikli tek dizili bir RNA virüsü olan arbovirus sebep olur. Enfeksiyon hastalıklı eklem bacaklının tükürüğünde bulunan virüsü deri yoluyla bırakması sonucunda başlar. Bu sivrisinekler Afrika'da Aedes simpsaloni, A. africanus ve A. aegypti, Güney Amerika'da Haemagogus cinsi ve Fransa'da Sabethes cinsini kapsar. Enfeksiyondan sonra virüs ilk önce yerel olarak çoğalır bunu takiben bağışıklık sistemi yoluyla vücudun kalanına yayılır.[6]

Klinik Bulgular

Karaciğer yetmezliği, renal Yetmezlik, koagülopati (pıhtılaşma bozuklukları), şok.[7]

Bulaşma Yolları

Virüs, günümüzde tropik bölgelerde görülür ve vektörler aracılığı ile insanlara bulaşır. Etkili bir aşının varlığına rağmen birçok Afrika ve Güney Amerika ülkesinde hemorajik hastalığın önemli sebeplerinden biridir. Sarı tabiri bazı hastalarda görülen sarılık semptomundan gelir.[8]

İnfeksiyon, Remisyon, İntoksikasyon evreleri bulunur.

Hastalığı Önleme

Hemşireden, sol omuz kasında intramüsküler aşı alma sürecindeki kadını tasvir etmekte. (2006)

Sıtmada olduğu gibi sivrisineklerden korunmak ve mücadele etmek büyük önem taşır. Sarı hummadan aşı ile korunmak da mümkündür. Sarı hummanın bulunduğu bölgelere gidenlerden veya bu bölgelerden diğer ülkelere geçenlerden sarıhumma aşısı olduklarını belgelendirmeleri istenebilir. Aşı sertifikası aşıdan 10 gün sonra ve ömür boyu[9] geçerlidir. Diğer aşılarla aynı anda, farklı yerlere uygulanabilir.

Enfeksiyondan doğal iyileşenler de de ömür boyu bağışıklık kalır.

Aşılama

Hayat boyu korur.

Seyahatten 10 gün önce yapılması tavsiye edilir.

Endemik bölgelere seyahat edenlerin ve bu bölgelerde yaşayanların aşı olması tavsiye edilir.

Ayrıca bakınız

  • Sarı humma virüsü

Notlar

  1. ^ Schmaljohn AL, McClain D. (1996). "Alphaviruses (Togaviridae) and Flaviviruses (Flaviviridae)". Baron S (Ed.). Medical Microbiology (4. ed. bas.). Univ of Texas Medical Branch. ISBN 0-9631172-1-1. 
  2. ^ "TKH Virology Notes: Yellow Fever". 28 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Kasım 2008. 
  3. ^ "Tiger mosquitoes and the history of yellow fever and dengue in Spain". 18 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Kasım 2008. 
  4. ^ Bollet, AJ (2004). Plagues and Poxes: The Impact of Human History on Epidemic Disease. Demos Medical Publishing. ss. syf. 48-9. ISBN 1-888799-79-X. 
  5. ^ https://www.aa.com.tr/tr/dunya/guney-sudanin-guneyinde-sari-humma-salgini-basladi/1804223 []
  6. ^ Ryan KJ; Ray CG (editors) (2004). Sherris Medical Microbiology (4. ed. bas.). McGraw Hill. ISBN 0-8385-8529-9. 
  7. ^ "SARIHUMMA". 15 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  8. ^ Anker M, Schaaf D; ve diğerleri. (7 Ocak 2000). "WHO Report on Global Surveillance of Epidemic-prone Infectious Diseases" (PDF). WHO. s. 11. 28 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 11 Haziran 2007. 
  9. ^ "Arşivlenmiş kopya". 19 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2016. 
Sınıflandırma
Dış kaynaklar


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bağışıklık sistemi</span> canlılarda hastalıklara karşı koruma sağlayan biyolojik savunma sistemi bütünü

Bağışıklık sistemi, bir canlıdaki hastalıklara karşı koruma yapan, patojenleri ve tümör hücrelerini tanıyıp onları yok eden işleyişlerin toplamıdır. Sistem, canlı vücudunda geniş bir çeşitlilikte, virüslerden parazitik solucanlara, vücuda giren veya vücutla temasta bulunan her yabancı maddeye kadar tarama yapar ve onları, canlının sağlıklı vücut hücrelerinden ve dokularından ayırt eder. Bağışıklık sistemi, çok benzer özellikteki maddeleri bile birbirinden ayırabilir, örneğin; bir amino asidi farklı olan proteinleri bile birbirinden ayırabilecek özelliğe sahiptir. Bu ayrım, patojenlerin konak canlıdaki savunma sistemine rağmen enfeksiyon yapmaları için yeni yollar bulmalarına, bazı uyumlar sağlamalarına neden olacak kadar karmaşıktır. Bu mücadelede hayatta kalmak için patojenleri tanıyan ve onları etkisizleştiren bazı mekanizmalar gelişmiştir. Doğadaki tüm canlılar kendilerinden olmayan doku, hücre ve moleküllere karşı savunma sistemlerine sahiptirler. Hatta bakteriler gibi basit tek hücreli canlılarda da onları viral enfeksiyonlara karşı koruyan enzim sistemleri bulunur. Yüksek canlılardaysa çok daha karmaşık bir bağışıklık sistemi vardır. Omurgalılarda bağışıklık sistemi özel işlevlere sahip çok sayıda farklı hücre ve molekül içermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Riketsiya</span>

Rickettsia, hareketsiz, gram negatif, spor oluşturmayan, yüksek pleomorfizm gösteren bir bakteri cinsidir. Kok, Basil veya ipliksi formda olabilirler. Rickettsia cinsi'ne, kene kaynaklı lekeli humma konusundaki çalışmalarından dolayı Howard Taylor Ricketts'in adı verilmiştir. Rickettsia tek bir cinsin ismi olmasına rağmen, "rikettsiya" veya "rikettsiyalar" terimleri genellikle Rickettsiales ordosunun tüm üyeleri için kullanılabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Hepatit B virüsü</span> Hepatit B virüsünün karaciğerde iltihaplanmaya yol açtığı hastalık

Hepatit B virüsü, halk arasında sarılık olarak bilinen Hepatite yani "karaciğer iltihaplanması"na neden olan bir virüstür. "HBV" olarak kısaltılmaktadır. HBV; 40-45 nm boyutlarında olan bir virüstür. Genetik materyali çift DNA içerir. Virüs oldukça bulaşıcıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sarıhumma virüsü</span> virüs türü

Sarıhumma virüsü, maymun, fare, kobay ve sivrisineklerde kolayca üreyen küçük bir RNA virusudur.

Bakteri ve virüslerin alt tür seviyesindeki birbirinden farklı çeşitlemelerine serovar veya serotip adı verilir. Bu, özellikle epidemiyoloji için önemlidir.

<i>Salmonella</i>

Salmonella bakterisinin neden olduğu hastalık için Salmonellozis maddesine bakınız.

<i>Salmonella enterica</i>

Salmonella enterica çubuk şekilli, kamçılı, Gram-negatif bir bakteridir ve Salmonella cinsinin bir üyesidir.

Virülans, bir mikrobun patojenliği, yani onun hastalığa neden olma yeteneğidir. Patojenlik terimi mutlak anlamda hastalığa neden olma yeteneği için kullanılır, virülans ise bir patojenin ne derecede hastalık yapabileceğini ifade etmek için kullanılır. Virülansın sıfat hali virülandır. Ekolojik bir bakış açısıyla virülans, bir parazitin neden olduğu, konak organizmadaki evrimsel uyum azalmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hepatit C</span> Karaciğeri etkileyen enfeksiyon

Hepatit C özellikle karaciğeri etkileyen bir enfeksiyondur. Hastalığa, hepatit C virüsü (HCV) sebep olur. Hepatit C, genellikle herhangi bir belirtiye sahip değildir ancak kronik enfeksiyon, karaciğerde yara oluşumu ve uzun yıllar sonra siroza sebep olabilir. Aynı zamanda, bazı durumlarda, sirozlu hastalarda, karaciğer yetmezliği ve karaciğer kanseri ya da ölümcül kanamaya sebebiyet verebilecek, yemek borusu ve midedeki damarlarda aşırı şişmeye yol açabilir.

<span class="mw-page-title-main">Dang humması</span> dang virüsünün neden olduğu, sivrisinekle bulaşan tropikal hastalık

Dang humması veya deng humması (İngilizce: dengue fever), dang virüsü kaynaklı bir enfeksiyondur. Sivrisinekler dang virüsünü bulaştırır. İnsanların kemikleri kırılır gibi şiddetli ağrı çekmesine neden olduğu için, Dang humması “kırık kemik humması” olarak da bilinir. Dang hummasının semptomlarından bazıları şunlardır: baş ağrısı, kızamık görünüşlü cilt kızarıklıkları ve kaslarda ve eklemlerde ağrı. Dang humması, az sayıda insanda hayatı risk haline gelebilir. Bunlardan ilki hemorajik ateş olup kan damarlarında kanama ve sızıntının yanı sıra trombositlerde düşük seviyede kan görülmesine neden olur. İkincisi dang şoku sendromudur ve tehlikeli derecede düşük tansiyona neden olur.

<span class="mw-page-title-main">Hepatit</span> Karaciğer inflamasyonu

Hepatit, karaciğer hücrelerinde inflamasyon ile karakterize tıbbi durumdur. İsim Yunanca hepar (ἧπαρ); hepat- (ἡπατ-), karaciğer kökünden ve sonek -itis, "inflamasyon" 'dan türemiştir (c. 1727) Karaciğerdeki inflamasyon zamanla kendini sınırlayabilir ya da fibrozis ve siroza ilerleyebilir.

<span class="mw-page-title-main">Hepatit A</span> hepatit A virüsünün karaciğerde yol açtığı akut bulaşıcı hastalık

Hepatit A, hepatit A virüsünün (HAV) karaciğerde yol açtığı akut bir bulaşıcı hastalıktır. Çoğu vakada, özellikle küçüklerde çok az belirti verir ya da hiç vermez. Hastalığın bulaşması ile belirtilerin ortaya çıkması arasındaki süre iki ila altı haftadır. Hastalık belirti verdiğinde bu belirtiler tipik olarak sekiz hafta devam eder. Bu belirtiler arasında halsizlik, bulantı, kusma, ishal, sarılık, ateş ve karın ağrısı sayılabilir. Hastaların yaklaşık %10–15'inde hastalığın bulaşmasını izleyen altı ay içerisinde belirtilerin tekrarlandığı görülür. Akut karaciğer yetmezliği nadiren görülür ve daha çok yaşlılarda rastlanır.

<span class="mw-page-title-main">Bulaş</span>

Biyoloji ve tıpta bulaş, bir bulaşıcı hastalığın enfekte konakçıdan, doğal konaklardan, vektörlerden veya portörlerden başka canlılara geçmesine denir. Hastalık bulaştıran canlı bazı durumlarda hasta olmayabilir.

<span class="mw-page-title-main">1793 Philadelphia sarıhumma salgını</span>

1793 Philadelphia sarıhumma salgını sonucu 1 Ağustos ve 9 Kasım tarihleri arasında 5.000 veya daha fazla insanın öldüğü resmi olarak belgelenmiştir. Ölenlerin büyük çoğunluğu sarıhumma sebebiyle öldü, salgının 50.000 kişiye bulaşması salgını ABD tarihinin en ciddi salgınlarından biri yapmaktadır. Eylül ayının bitimiyle beraber, 20.000 insan şehirden kaçtı. Ekim ayında ölüm oranı zirve yapsa da don olayı sivrisinekleri öldürdü ve Kasım ayında salgına son verdi. Doktorlar çeşitli tedaviler denediler, ancak ne ateşin sebebi, ne de hastalığın sivrisinekler aracılığıyla bulaştığı bilinmiyordu.

Q humması veya Q ateşi, insanları ve diğer hayvanları etkileyen bir bakteri olan Coxiella burnetii'nin, neden olduğu bir hastalıktır. Bu organizma doğada yaygın değildir ancak sığır, koyun, keçi, kedi ve köpekler dahil diğer evcil memelilerde bulunabilir. Enfeksiyon, spor benzeri küçük hücreli bir varyantın solunmasından ve enfekte hayvanların süt, idrar, dışkı, vajinal mukus veya meni ile temastan kaynaklanır. Nadiren hastalık kene kaynaklıdır. Kuluçka süresi 9-40 gündür. İnsanlar Q hummasına karşı savunmasızdır. Ateş ve enfeksiyon birkaç organizmadan bile kaynaklanabilir. Bakteri zorunlu hücre içi bir patojendir.

<span class="mw-page-title-main">Viral hepatitler</span>

Viral hepatit, viral bir enfeksiyona bağlı olarak gelişen karaciğer iltihabıdır. Nispeten hızlı başlangıçla seyreden akut formda veya kronik formda ortaya çıkabilirler.

<span class="mw-page-title-main">2016 Angola ve KDC sarıhumma salgını</span>

20 Ocak 2016'da Angola sağlık bakanı, başkent Luanda'nın bir banliyösü olan Viana belediyesine bağlı Angola'da yaşayan Eritre ve Kongo vatandaşları arasında 23 sarıhumma vakası ve 7 ölüm bildirdi. İlk vakalar 5 Aralık 2015'ten itibaren Eritreli ziyaretçilerde rapor edilmiş ve Ocak ayında Senegal Dakar'daki Pasteur WHO referans laboratuvarı tarafından doğrulanmıştır. Salgın, hızla yayılabilen kentsel sarıhumma bulaşma döngüsü olarak sınıflandırıldı. Sarıhumma virüsünün türünün Angola'daki 1971 salgınında tanımlanan bir türle yakından ilişkili olduğuna dair bir ön bulgu, Ağustos 2016'da doğrulandı. ProMED-mail'den moderatörler, daha fazla yayılmayı önlemek için hemen bir aşı kampanyası başlatmanın önemini vurguladılar. CDC, 7 Nisan 2016'da salgını İzleme Seviyesi 2 olarak sınıflandırdı. DSÖ, orta düzeyde halk sağlığı sonuçları olan acil durum müdahale çerçevesinde bunu 2. derece bir olay olarak ilan etti.

2012 yılının sonlarında Sudan'ın Darfur bölgesinde, son yirmi yılda Afrika'yı vuran en büyük sarıhumma salgını meydana geldi. 10 Ocak 2013 tarihinde, Sudan Federal Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 2 Eylül 2012'den bu yana, tahmini vaka ölüm oranı %20 olan 171 ölüm dahil 847 şüpheli vaka olduğunu bildirdi. Kasım ayının ortalarında toplu bir aşı kampanyası başlatıldı. Ocak ayı başlarında, Darfur'un beş eyaletinde yeni vaka görülmedi.

Yavaş virüs, etiyolojik olarak yavaş virüs hastalığıyla ilişkili bir virüs veya virüs benzeri bir ajandır. Yavaş bir virüs hastalığı, uzun bir gecikme döneminden sonra, aylar ila yıllara yayılan yavaş, ilerleyici bir seyir izleyen, sıklıkla merkezi sinir sistemini tutan ve çoğu durumda hastayı ölüme götüren bir hastalıktır. Yavaş virüs hastalıklarına örnek olarak HIV virüsünün neden olduğu HIV/AIDS, kızamık virüsü enfeksiyonunun nadir bir sonucu olan subakut sklerozan panensefalit ve kemikte Paget hastalığı sayılabilir. paramiksovirüsler, özellikle kızamık virüsü ve insan solunum sinsityal virüsü.

Aşıyla önlenebilir bir hastalık, etkili bir önleyici aşının mevcut olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Eğer bir kişi aşıyla önlenebilir bir hastalığa yakalanır ve bu hastalıktan ölürse bu ölüm, aşıyla önlenebilir bir ölüm olarak kabul edilir.