Sarı kantaron
Sarı kantaron | ||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Biyolojik sınıflandırma | ||||||||||||||
| ||||||||||||||
Hypericum perforatum L. |
Sarı kantaron (Hypericum perforatum), Kılıç otu, Mayasıl otu ve Koyunkıran adlarıyla da bilinir. Sarı kantarongiller (Hypericaceae) familya’sındaki Hypericum cinsinin çiçekli bitki tip türüdür.
Dünyanın birçok yerinde bulunan bir bitkidir. Avrupa'da tarla, yol ve orman kenarlarında kendiliğinden yetişen bitki Kuzey Amerika'ya da uyum sağlamış ve doğal olarak kırlarda yetişmeye başlamıştır. Muhtemelen Hypericum maculatum ve Hypericum attenuatum arasındaki bir melez tür Avrasya'nın ılıman bölgelerinde ve istilacı bir ot olarak Kuzey ve Güney Amerika'nın yanı sıra Güney Afrika ve Avustralya'nın çoğunda yetişir.
Tür, çiftlik hayvanları için zararlı olmasına ve reçeteli ilaçlarla etkileşmesine rağmen yüzyıllar boyunca halk tıbbında kullanılmış ve 21. yüzyılda ticari olarak da ekilmeye devam etmektedir. Türün fitokimyasal bileşeni olan Hiperforin, olası biyolojik özellikleri için temel araştırma altındadır.
Kullanılan kısımları
Çiçeklenme döneminde bitkinin çiçek ve tomurcukları veya tüm toprak üstü kısımları toplanarak hemen kurutulduktan sonra kullanılır. Avrupa'da uzun süredir ruhsal bozuklukların tedavisinde kullanılan Amerika'da da oldukça popüler bir bitki türüdür. Geçmiş tarihlerde sarı çiçekleri toplanarak güneş ışığı alan bir yerde zeytinyağında bekletilirdi. Bu yağ kırmızı renk aldıktan sonra oluşan merhem yara iyileştirici olarak ve özellikle de yanık yaraları ile yatalak hastalarda oluşan yaralarda tedavi edici olarak kullanılırdı. Bitki eski Yunan ve Roma medeniyetleri zamanında kötü büyülere karşı koruyucu olarak ünlenmişti.
Özellikleri
- Hiperisin ve psödohiperisin gibi bileşikler bitkinin %0.05-0.3 ünü oluşturan karakteristik bileşenleridir. Bunun yanında bitkide %0.9-5.0 oranında hiperforin ve adhiperforin ile yaklaşık %4 kadar çeşitli flavonoid türevi bileşikler bulunmaktadır.
- Çay şeklinde ve hazır tablet veya kapsül halinde preparatları mevcuttur.
Kullanım alanları
- Hafif ve orta şiddette depresyonlarda alternatif bir antidepresan ilaç olarak önerilmektedir. Bu konudaki birçok otorite bu bitkiyi özellikle menopozun oluşturduğu ruhsal bozuklukları önlemek için uygun bir bitki olarak görmektedir. Antidepresan özelliği hayvan deneylerinde ve çeşitli klinik deneylerde kanıtlanmıştır. Ayrıca, alkol, sigara, nikotin ve kafein gibi maddelerle oluşan bağımlılıkların tedavisinde yararlı olabileceğini gösteren deneysel kanıtlar bulunmaktadır.
- Bitkinin gece beynin pineal bezinden melatonin salınımını artırarak uykuyu güçlendirdiği bildirilmiştir
- Bir çalışma bitkinin düşünsel yoğunlaşmayı artırdığı, kavrama yeteneğini geliştirdiğini rapor etmiştir.Ancak bu etki kuramsaldır.
- Antiviral ve antibakteriyel etkileri vardır. Bileşenlerinden olan hiperisinin AIDS hastalığının etkeni olan HIV virüsünün de aralarında olduğu çeşitli virüslere karşı etkinliği deneysel olarak kanıtlanmıştır.
- Yapılan araştırmalar sonucu cilt hastalıklarına faydalı etkisi olduğu kanıtlanmıştır.
- Antienflamatuvar etkisi vardır.
- Derinin melanin kaybı ile birlikte giden ve kısmi renk bozuklukları ile karakterize vitiligonun tedavisinde yardımcıdır.
- Birçok antienflamatuvar ilaçtan farklı olarak mide üzerinde olumsuz etkilerinin bulunmadığı, hatta ülser tedavisinde de etkili olduğu rapor edilmiştir.
- Halk arasında ishal tedavisinde, romatizmal ağrıların tedavisinde, çocukların gece işemelerinde, gut hastalığının tedavisinde kullanılmıştır.
- Halk arasında sarılık hastalığına karşı ve yara iyileştirici olarak kullanılmıştır, bu etkileri deneysel olarak da kanıtlanmıştır.
- Bitki hakkındaki yoğun araştırmalar hala sürmektedir.
Yan etkiler ve etkileşimleri
- Hamilelerde kullanılması yeterli klinik çalışma olmadığı için önerilmez.
- Antidepressan kullananların bu bitkisel desteği almadan önce doktora danışmaları gerekmektedir.
- İçeriği, kan basıncını etkileyen bir madde olan "tyramine"'i yok eden/azaltan monoamine oxidase proteinini bloke edebildiği için "tyramine" bir anda çok fazlalaşabilir, bu da yüksek tansiyona yol açabilir. Yani yüksek tansiyon sorunu olanlar kesinlikle kullanmasınlar.
- Açık tenli kişilerde bitki kullanımı sırasında ışığa karşı hassasiyet oluştuğu için ışıklı ortamlardan sakınmaları önerilir.
- Veterinerlikle ilgili kaynaklar bitkiyi ışığa karşı duyarlılık oluşturduğu için zehirli otlar sınıfına koyarlar.
- Bazı hastalarda sindirim bozukluklarına neden olmuştur.
- Bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara sebep olabilmektedir.
- Çeşitli ilaçlar ile olumlu ya da olumsuz etkileşimleri olabilmektedir. Bu nedenle ilaç tedavisi altındaki hastaların hekimlerine danışmadan bu bitkiyi içeren preparatlar kullanılmamalıdır.
- Yan etki ve/veya etkileşim durumlarında kullanımı kesmek gerekir.
- HIV ilaçlarındaki bazı etken maddeler özellikle " efaviranz" sarı kantoron la etkileşime girerek kandaki proteaz inhibitorlerinin seviyesini değiştirebilir. Bu sebeple HIV ilaçları kullananların sarı kantoron kullanmaları sakıncalı olabilir.[1]
- Doğum kontrol haplarını etkisizleştirdiği ve istenmeyen gebeliklere sebep olduğundan doğum kontrol hapı kullananlar tarafından kullanılması sakıncalıdır.
- Organ nakli yapmak isteyenler için doku reddine sebep olabilir.
Kaynakça
- ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 15 Haziran 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ekim 2016.
[1] Baytop T. Geçmişte ve Günümüzde Türkiye'de Bitkilerle Tedavi, Nobel Kitabevi, İstanbul, 1999.
[2] Ernst E. Hypericum: The Genus Hypericum, Taylor & Francis, London, 2003
[3]22 Aralık 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Öztürk Y. Testing the antidepressive effects on animal models with the special reference of Hypericum. Pharmacopsychiatry 30(Suppl), 125-128, 1997.