İçeriğe atla

Sarıç Burnu Muharebesi

Sarıç Burnu Muharebesi
I. Dünya Savaşı

İoann Zlatoust ve Yevstafi önderliğinde Rus Karadeniz Filosu
Tarih18 Kasım 1914
Bölge
Sonuç Sonuçsuz
Taraflar
 Rus İmparatorluğu Osmanlı İmparatorluğu
Komutanlar ve liderler
Rusya Andrei EberhardtOsmanlı İmparatorluğu Wilhelm Souchon
Güçler
5 zırhlı
3 kruvazör
12 muhrip
1 muharebe kruvazörü
1 hafif kruvazör
Kayıplar
34 ölü, 24 yaralı
1 zırhlı hasar gördü
13 ölü, 3 yaralı
1 muharebe kruvazörü hasar gördü

Sarıç Burnu Muharebesi veya Balıklava Muharebesi,[1] I. Dünya Savaşı esnasında Sarıç Burnu açıklarında gerçekleşen bir deniz muharebesidir.

15 Kasım 1914'te denize açılan Rus Karadeniz Filosu, 17 Kasım'da Trabzon'u bombalamıştı. Rus saldırısının ardından Amiral Souchon komutasındaki Osmanlı muharebe kruvazörü Yavuz Sultan Selim ve hafif kruvazör Midilli Rusları karşılamak üzere İstanbul'dan yola çıktı. Souchon'un İstanbul'dan ayrıldığı haberini alan Rus amiral Andrei Eberhardt, çatışma için hazırlanmaya başladı. 18 Kasım'da Alman Amiral Wilhelm Souchon komutası altındaki iki Osmanlı gemisi, Trabzon bombardımanından dönen Amiral Andrei Eberhardt komutasındaki Yevstafi ile İoann Zlatoust, Panteleimon, Tri Sviatitelia, Rostislav zırhlıları; üç kruvazör; yedi muhrip ve altı torpido botundan oluşan Rus filosu ile Kırım'daki Sarıç Burnu'nun 17 deniz mili (31 km; 20 mil) açığında karşılaştı. On dört dakika süren ana muharebe sonucunda iki tarafın da birer gemisinde hafif hasar oluştu; Rus filosunda isabet alan Yevstafi mürettebatında 34 ölü, 24 yaralı varken, Yavuz mürettebatından 13 denizci ölmüş, üç denizci yaralanmıştı. Souchon çatışmayı kesip ayrıldı, Rus kuvveti ise Osmanlı gemilerini takip etmekte başarısız oldu. Sarıç Burnu Muharebesi, I. Dünya Savaşı'nda zırhlılar arasında gerçekleşen ilk çatışmaydı.

Arka plan

Alman Akdeniz Tümeni'ni oluşturan Moltke sınıfı muharebe kruvazörü SMS Goeben ve Magdeburg sınıfı hafif kruvazör SMS Breslau, I. Dünya Savaşı'nın savaşın başlaması ile Akdeniz'de sıkışmış, Birleşik Krallık ve Fransız gemilerinden kaçarak İstanbul'a gelmişti. Gemilerin İstanbul'a demirlemeleri Rusya, Fransa ve özellikle de Birleşik Krallık'ın protestolarına neden oldu. Osmanlı İmparatorluğu savaşta hâlâ tarafsızdı ve uluslararası anlaşmalar gereği Alman gemilerinin boğazlardan geçişini önlemekle yükümlüydü. Bu sorunun etrafından dolanmak üzere Alman büyükelçisinin önerisiyle gemilerin Türk donanmasına katılması kararlaştırıldı.[2] Protestolara cevap olarak söz konusu iki geminin parası peşin olarak ödenmiş olduğu halde Britanya hükâmetince el konulan Reşadiye ve Sultan Osman-ı Evvel yerine Almanlardan satın alınmış olduğu, gemiler için 500.000 altın lira ödendiği ve isimlerinin Yavuz ve Midilli olarak değiştirilerek Osmanlı Donanması'na dahil edildiği bildirildi.[3] 16 Ağustos'ta gemilerin resmî devir töreni yapıldı ve Alman bayrakları indirilerek direklere Osmanlı bayrağı çekildi. Bahriye nazırı tarafından Osmanlı donanmasına kabul edilen gemilerin Alman mürettebatına, ertesi gün fes dağıtıldı.[4][5] Ancak Amiral Wilhelm Souchon halen gemilerin kumandanıydı, Alman mürettebat ise yerinde idi.[6]

Osmanlı ve Rus gemilerinin manevralarının haritası

Amiral Souchon, İmparator II. Wilhelm'den aldığı talimatla 14 Eylül 1914 tarihinden itibaren Osmanlı donanmasının tatbikat için Karadeniz'e açılması yönünde çaba harcamaya başladı. 9 Eylül'de Souchon, Donanma Birinci Komutanlığına atandı. Souchon'un ataması ile Osmanlı donanması Alman etkisine girdi.[5] Süregelen Rus ve Fransız diplomasisi Osmanlı İmparatorluğunu savaşın dışında kalmaya ikna etse de, 27 Ekim 1914 günü Amiral Souchon komutasında Goeben, Breslau ve dokuz Osmanlı savaş gemisinden oluşan bir filo Karadeniz'e açıldı. Karadeniz Baskını olarak adlandırılan bu harekâtta filo, 29 Ekim 1914 sabahı Rus liman ve gemileriyle temas kurdu. Odessa, Sivastopol, Novorossiysk ve Kefe (Feodosya) limanlarını bombaladı. Bir mayın gemisi ve on beş askeri nakliye gemisi batırılıp bir torpido botuna ağır hasar verilirken bir kömür gemisi, 3'ü subay 75 personeliyle esir alındı. Novorossiysk'de buğday silolarıyla elli petrol deposu tahrip edildi. Bu gelişmeler bir dönüm noktası oldu ve 2 Kasım'da Rusya, 5 Kasım'da Birleşik Krallık, Osmanlı İmparatorluğu'na karşı savaş ilan etti.[7] 5 Kasım'da Rus muhripleri Grevnı, Pronzitelnı ve Derzki, İstanbul Boğazı önlerini mayınladı. 6 Kasım'da Rostislav, Kagul ve altı muhrip Zonguldak'ı bombalamasının yanı sıra buharlı gemi Beykoz ile Dauphin ve Eule romörklarına zarar verdi. Ardından dört Türk gemisini; Nikna, Bahriye Amer, Bezm-i Alem ve Mithat Paşa'yı batırdı. 7 Kasım'da Midilli Poti'yi bombalarken, 14 Kasım'da bir Rus denizaltısı Trabzon'u top atışına tuttu.[8]

Muharebe

Rus Karadeniz Filosu, 15 Kasım'da öğle vakti denize açılmış ve 17 Kasım 07.00'de, Osmanlıların Kafkasya Cephesi'ni desteklemek için kullandığı ana liman olan Trabzon'u bombalamıştı. Şehirdeki Britanyalı bir gözlemciye göre liman; vinçler, askerî mavnalar ve savaş malzemeleri önemli hasar gördü.[9] Rus saldırısının ardından Amiral Souchon komutasındaki Osmanlı muharebe kruvazörü Yavuz Sultan Selim ve hafif kruvazör Midilli Rusları karşılamak üzere İstanbul'dan saat 13.00'te yola çıktı. İki geminin de mürettebatı Alman ve Türklerden oluşmaktaydı. Souchon'un İstanbul'dan ayrıldığı haberini alan Rus amiral Andrei Eberhardt, çatışma için hazırlanmaya başladı.[10]

18 Kasım sabahı Rus filosu Sivastopol'e dönüş yolunda, kuzeye doğru bir rota izliyordu. Yoğun sis açılmaya başlamış, görüş mesafesi artıyordu. Rus gücü Koramiral Andrei Eberhardt komutasındaki bayrak gemisi Yevstafi ile İoann Zlatoust, Panteleimon, Tri Sviatitelia, Rostislav zırhlıları; Kagul, Pamiat Merkuriia, Almaz kruvazörleri; Gnevnı, Bespokoynı, Pronzitelnı, Leytenant Şestakov, Kapitan-leytenant Baranov, Leytenant Zatsaryonni, Kapitan Saken muhripleri ve Jutki, Jivoi, Jarki, Jivuçi, Zvonki, Zorki torpido botlarından oluşuyordu.[10] Rusların düzeni önde Almaz ve kruvazörler, 7.000 yard gerisinde zırhlılar ve onların ardında diğer gemilerden oluşuyordu. Zorki pervane sorunu nedeniyle geride kalmış, Jivoi yardımına gitmişti. Yavuz ve Midilli, Rus Karadeniz Filosu'yla Kırım'daki Sarıç Burnu'nun 17 deniz mili (31 km; 20 mil) açığında karşılaştılar. Saat 11.40'ta Almaz, batıda duman gördüğünü raporladı. Eberhardt fizilimi sıkılaştırdı ve küçük gemilerini geriye aldı. 12.05'te Midilli de Almaz'ı görmüştü. Souchon Yavuz'u tam yola çıkarttı, Rus kruvazörleri ise kendi zırhlılarının arkasına geçtiler.[10]

Rus Karadeniz Filosu, 1905 Rus-Japon Savaşı'nın deneyimiyle savaştan önce birçok geminin ateşinin bir ana gemi tarafından yönlendirilerek tek bir düşman üzerine yoğunlaştırılmasına dayanan bir savaş taktiği geliştirmiş e Karadeniz'de bu konuda eğitim yapmıştı. Eberhardt bu taktikle öndeki üç zırhlısını İoann İoann Zlatoust'ta yer alan merkezi ateş idare sistemi kullanarak Yavuz'a odaklamayı hedefliyordu ancak İoann Zlatoust'un geride kalarak Yavuz'un mesafesini tespit edememesi ve filonun mevcut rotasının Yavuz'un T geçişi yapmasına, Yevstafi'i tüm gücüyle vurmasına ve diğer Rus gemilerinin çatışamaya girememesine olanak sağlaması yüzünden rota değiştirmek zorunda kaldı. Osmanlı gemilerinin tam rotasından emin olamayan Eberhardt, gemilerinin maksimum hızına yakın olan 14 deniz mili hıza çıkarak 90 derece güneybatıya dönme emri verdi. Rus zırhlıları 12.19'da dönüşe başladılar.[10] Souchon da birkaç dakika sonra bu manevraya cevap vererek güneye döndü ve Eberhardt'ın hattının 9.000 metre batısında, Rusların biraz gerisinde ve yavaşça yaklaşan bir rotaya koydu. Filoyla beraber ilerleyen Rus kruvazör ve muhripleri, Osmanlı gemilerinin atış menzili dışında kalarak muharebeye katılmadılar.[11]

Çatışmanın en başında İoann Zlatoust'ta yer alan ve Yevstafi ile Panteleimon'ın toplarını da kumanda eden ateş idare sistemleri arızalandı. Gemiler sisli hava ve dumanın da etkisiyle farklı mesafe ölçümleri yapıyordu. Daha fazla beklemek istemeyen Eberhardt, saat 12.24'te Yevstafi'e diğer gemilerden bağımsız olarak çatışmaya girmesini emretti. Yavuz Sultan Selim ile Yevstafi böylece on dört dakika sürecek bir çatışmaya giriştiler. Yevstafi'in 7.700 yard (7.000 m) mesafeden attığı ilk 12 inçlik (300 mm) salvodan bir mermi Yavuz'un 150 mm'lik toplarından birine isabet etti. İsabet sonucu topun zırhlı kazamatı kısmen delindi ve atışa hazır bekletilen mühimmat alev aldı,[12] toplam 13 mürettebat öldü, üç mürettebat ise yaralandı. Osmanlı gemilerinin muharebedeki kaybı bu top ve mürettebatından ibaret olacaktı.[13] İsabet sonucunda Yavuz'un ikincil bataryası bir süre çatışma dışı kaldı.[14] Bu kritik isabetin haberi kumanda kulesine ulaştığında Souchon geri çekilme kararı vermişti. Hasarın kontrol altına alındığı haberi ulaştığında Yavuz Rus gemilerinden tam hız uzaklaşır durumdaydı.[15][a] 12.33'te Eberhardt en hızlı muhripleri Gnevnı, Bespokoinı ve Pronzitelnı'a torpido saldırısı yapmalarını emretti.[17]

Saat 12.26'da Yavuz, ateşe karşılık verdi. Yavuz'un ilk salvosu 200 yard (180 m) uzun olmasına rağmen mermilerden biri Yevstafi'i orta bacasından vurdu ve bu mermi, bacadan geçip ateş idare telsizinin antenini parçaladı. Telsiz bağlantısını kaybeden Yevstafi, İoann Zlatoust'un hatalı menzil ölçümünü düzeltemeyince filonun geri kalanı ya hatalı atış komutlarını kullandılar ya da Yavuz'u hiç göremediler ve hiçbir isabet kaydedemediler. Sonunda Yevstafi doğru mesafe ölçümü yaparak Yavuz'a atışlarını daha isabetli hale getirmeye başladı. Yavuz'un üçüncü salvosu Yevstafi'nin ön ve orta 6 inçlik toplarına isabet etti ve geminin ortasında ciddi bir yangına sebep oldu.[14] Mermilerden ikincisi kazamat zırhını delerek subay yemekhanesi içinde patlamış, şarapnelin bir kısmı aşağıdaki kazan dairesine ulaşmıştı.[18] Diğer Rus gemileri Yavuz'un atışlarını geminin aldığı isabetler olarak yorumluyor, önemli hasar verdiklerini düşünüyordu. Saat 12.29'da Yavuz batıya rota değiştirince bu düşünceleri güçlendi.[14] 12.35'te Yavuz, Yevstafi'in çok yakına son bir mermi daha isabet ettirdi. Merminin şarapneli, geminin teknesinin zırhsız olan bu kısmında büyük şarapnel hasarı verdi ve revirin uzunlamasına bölmesini parçaladı.[18] Tümamiral Wilhelm Souchon 14 dakikalık muharebenin ardından temas kesmeye karar verdi.[19] 12.39 itibarıyla Yavuz gözden kaybolmuştu. Üç muhrip de daha sonra Yavuz'u bulamayarak geri döndü.[17]

Daha geride Tri Sviatitelia ve Rostislav, Midilli ile çatışmaya girmiş ancak Osmanlı kruvazörü sisin içine girerek izini kaybettirmişti.[17]

Yavuz muharebede on ikisi Ruslarla paralel ilerlediği esnada, yedisi ise döndükten sonra toplam 19 adet 28 cm'lik[b] mermi ateşledi. Bu mermilerden üçü doğrudan isabet ederken biri çok yakına düştü ve mermiler toplam 34 Rus mürettebatı öldürirken 24'ünü yaraladı.[21][17] Yevstafi'nin ateşlediği 2 adet 12 inç (300 mm), 14 adet 8 inç (200 mm) ve 19 adet 6 inç (150 mm) mermiden biri Yavuz'a isabet etti. İoann Zlatoust altı, Sviatitelia ise 12 adet 12 inç (300 mm) mermi ateşledi ancak hiçbiri hedefini vuramadı. Panteleimon görüş şartları sebebiyle hiç ateş etmedi. Rostislav, Midilli'ye iki adet 10 inç (250 mm) ve altı adet 6 inç (150 mm) mermi atarken Sviatitelia da 6 inç (150 mm) toplarıyla ateş etti; ancak hafif kruvazör hiçbir isabet almadı.[17]

Muharebe sonrası

Yavuz ve Peyk-i Şevket gemileri 20 Kasım 1914’e kadar denizde kaldılar ancak Rus donanmasına ait hiçbir şey göremediler. 20 Kasım'da, Hamidiye Rusların Trabzon bombardımanına karşılık olarak Tuapse’yi bombaladı. 15 kilometreden 30 mermi atarak, yağ sarnıçlarını ve bunlara ait binalar ile telsiz istasyonunu tahrip etti. Bundan sonra Osmanlı donanması İstanbul’a döndü.[22]

Sonuçlar

Muharebe sonunda Yevstafi'de 34 ölü, 24 yaralı vardı; geminin tamiri bir ay sürdü. Yavuz'da 13 ölü ve 3 yaralı vardı, üç hafta sonra tekrar denize açıldı. Diğer gemilerde ölü veya yaralı yoktu.[17] Yavuz'a isabet eden mermi geminin ateş açmasından hemen önce sancak tarafındaki üçüncü kazamata isabet etmişti. Merminin isabeti, geminin kendi topları tam o esnada ateş etmeye başladığı için hemen fark edilmedi. Yevstafi'bin 12 inç (300 mm) çapındaki mermisi 150 mm kalınlığındaki kazamat zırhını ucu ucuna delmiş, şarapneli ise torpido ağlarını parçalamıştı. İsabet sonucu kazamatın kullanıma hazır tuttuğu üç 150 mm'lik tahrip mermisi patlamış, 150 mm'lik topların sevk barutlarından da 16'sı yanmıştı. Barut gazı top güvertesinde bir metrekarelik bir delik açmıştı. Patlayan 150 mm'lik mermiler güverteye şarapnel saçmıştı; zırh delici mermiler ise hasar görmesine rağmen patlamamıştı. Sevk barutunun alevi üçüncü ve dördüncü cephanelik asansörlerinden geçmiş ancak buradaki mermi ve barutlar sağlam kalmıştı. İsabet alan üçüncü kazamattın mürettebatı yanmış veya parçalanmıştı. Daha sonra gemideki kullanıma hazır cephane miktarı azaltıldı.[18]

Sarıç Burnu Muharebesi, I. Dünya Savaşı'nda zırhlılar arasındaki ilk çatışmaydı.[15] Souchon, daha üstün gemilere sahip olduğu ve daha çok hasara yol açtığı halde çatışmayı neden bıraktığını hiçbir zaman açıklamadı. Souchon'un geri çekilmesine rağmen Eberhardt çatışma sonrasında birçok eleştiri aldı. Donanma komuta kademesi, Sarıç Burnu Muharebesi'nin sonuçsuz kapanmasını Eberhardt'ın fazla temkinli olmasına bağladı, amiralin Yevstafi tamir edilene dek yeniden denize açılmamasını buna kanıt olarak gördüler. İlerleyen aylarda Rus ve Osmanlı kuvvetleri arasında çatışmalar devam etti.[23]

Notlar

  1. ^ Alman/Türk kaynakları Rusların çatışmadan çekildiğini yazmaktadır.[16]
  2. ^ Alman donanması topların çapını santimetre olarak belirtmektedir. Toplar gerçekte 283 mm çapındadır.[20]

Kaynakça

Özel
  1. ^ Sevengül, s. 80.
  2. ^ Massie, s. 65.
  3. ^ Massie, s. 48-49.
  4. ^ Massie, s. 65-66.
  5. ^ a b Sevengül, s. 52.
  6. ^ Noppen, s. 18.
  7. ^ Sevengül, ss. 55-69.
  8. ^ Langensiepen & Güleryüz, s. 45.
  9. ^ Ewin, Toby (4 Mayıs 2016). "A British Account of the Action off Cape Sarych, 1914". The Mariner's Mirror (İngilizce). 102 (2). ss. 211-217. doi:10.1080/00253359.2016.1167402. 
  10. ^ a b c d O'Hara & Heinz, ss. 61-62.
  11. ^ O'Hara & Heinz, s. 63.
  12. ^ McLaughlin, s. 131.
  13. ^ Staff, s. 19.
  14. ^ a b c O'Hara & Heinz, ss. 63-64.
  15. ^ a b Noppen, s. 27.
  16. ^ Langensiepen & Güleryüz, s. 46.
  17. ^ a b c d e f O'Hara & Heinz, s. 64.
  18. ^ a b c Staff, s. 120.
  19. ^ McLaughlin, ss. 129-130.
  20. ^ "28 cm/50 (11") SK L/50". navweaps.com. 5 Haziran 2020. 7 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ekim 2020. 
  21. ^ McLaughlin, ss. 131, 133.
  22. ^ "Birinci Dünya Savaşı'nda Doğu Cephesi Harekâtı", ATASE Yayınları, Ankara (2005), s.264
  23. ^ O'Hara & Heinz, s. 65.
Genel

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Çanakkale Savaşı deniz harekâtları</span> Çanakkale Savaşındaki deniz harekâtları

Çanakkale Savaşı deniz harekâtları, I. Dünya Savaşı'nda İtilaf Devletleri'nin Birleşik Filo ile savunmada kalan Osmanlı İmparatorluğu kara topçusu arasında 19 Şubat 1915'ten 18 Mart 1915'e kadar Çanakkale Boğazı'nda yapılan bir dizi deniz operasyonudur. Birleşik Filo'nun Çanakkale Boğazı'na karşı yaptığı 18 Mart tarihli en geniş kapsamlı saldırı, harekâtın son operasyonudur ve birçok kaynakta 18 Mart Deniz Savaşı olarak geçmektedir.

<i>Goeben</i> ve <i>Breslau</i>nun takibi

Goeben ve Breslau'nun takibi, I. Dünya Savaşı'nın başlarında Akdeniz'de gerçekleşen, Birleşik Krallık'ın Kraliyet Donanması'na bağlı gemilerin Almanya'nın İmparatorluk Donanması'na ait SMS Goeben ve SMS Breslau'yu önlemeye çalıştıkları deniz muharebesidir. Alman Akdeniz Tümeni'ni oluşturan Moltke sınıfı muharebe kruvazörü SMS Goeben ve Magdeburg sınıfı hafif kruvazör SMS Breslau, savaşın başlaması ile Akdeniz'de sıkışmıştı. Alman gemileri aldıkları emirler doğrultusunda Birleşik Krallık filosunun yakın takibine rağmen Çanakkale Boğazı'ndan geçerek İstanbul'a ulaşmayı başardı. İstanbul'a ulaşan gemiler, Osmanlı İmparatorluğu'na devredilerek sırasıyla Yavuz ve Midilli adlarını aldı. Gemilerin mürettebatı ise Amiral Wilhelm Souchon komutasındaki Alman denizcilerden oluşmaya devam etmişti. Souchon başkanlığındaki komuta heyetinin sonraki süreçte Karadeniz'e çıkarak emrindeki diğer Osmanlı gemileriyle birlikte Rus limanlarını topa tuttuğu Karadeniz Baskını, Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na İttifak Devletleri saflarında girmesine yol açtı.

<i>Yavuz</i> (muharebe kruvazörü) Osmanlı İmparatorluğunun I. Dünya Savaşına girmesinde önemli rol oynayan savaş gemisi

Yavuz, Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girmesinde önemli rol oynayan savaş gemisidir.

<i>Midilli</i> (kruvazör) Osmanlı İmparatorluğunun I. Dünya Savaşına girmesine yol açan Alman yapımı savaş gemisi

SMS Breslau veya sonraki adıyla Midilli, Alman İmparatorluğu donanması için inşa edilen Magdeburg sınıfı hafif kruvazördür. Yapımına 1910'da başlandı ve 16 Mayıs 1911'de denize indirildi. Göreve alınmasından sonra savaş kruvazörü Goeben ile birlikte, Balkan Savaşları'nın patlak vermesi nedeniyle Akdeniz Tümeni'nde görevlendirildi. Breslau ve Goeben, İstanbul'a ulaşmak için Akdeniz'deki İngiliz savaş gemilerinden kaçtıktan sonra Ağustos 1914'te Osmanlı İmparatorluğu tarafından satın alındı ve gemilerin adları Midilli ve Yavuz Sultan Selim olarak değiştirildi. İki gemi, ağırlıklı olarak Karadeniz'de, Rusların Karadeniz Filosu'na karşı hizmet etti ve diğer Osmanlı gemileri ile birlikte Ekim 1914'te Rus limanlarına baskınlar düzenledi. Bu baskınlar, Rusya'nın Osmanlı'ya savaş ilan etmesine ve Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'na İttifak Devletlerinin yanında katılmasına yol açtı.

Samsun, Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1907 yılında Fransa'dan satın alınan dört "Durandal" sınıfı muhripten biridir. Gemi, Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı esnasında Osmanlı donanmasında görev yaptı.

<i>Mesudiye</i> (zırhlı)

Mesudiye, Osmanlı donanması için 1871-1875 yılları arasında İngiltere'deki Thames Ironworks'te inşa edilmiş merkezî bataryalı zırhlı korvettir. İnşa edilmiş en büyük iki merkezî bataryalı zırhlı korvetten biriydi. Mesudiye'nin Hamidiye adında bir kardeş gemisi olması planlanmıştı; ancak bu gemi Kraliyet Donanması tarafından satın alındı ve HMS Superb adıyla görevlendirildi. Ana silahları merkezî zırhlı bir bataryada yer alan on iki 250 mm toptu.

<span class="mw-page-title-main">Beyrut Muharebesi (1912)</span> Osmanlı İmparatorluğu ile İtalya Krallığı arasında yapılan deniz savaşı

Beyrut Muharebesi veya Beyrut Harekâtı, 1911-1912 yılları arasında gerçekleşen Trablusgarp Savaşı'nın bir parçası olarak 24 Şubat 1912'de, Osmanlı ve İtalyan kuvvetleri arasında Beyrut'ta meydana gelen deniz muharebesidir. Muharebede iki İtalyan kruvazörü, limanda bulunan Osmanlılara ait bir zırhlı korvet ve bir torpido botunu batırdı ve Beyrut şehrini top atışına tuttu. Muharebede Beyrut'taki Osmanlı deniz gücü tamamen yok edildi ve bölgedeki İtalyan nakliyelerine yönelik tek Türk deniz tehdidi ortadan kaldırıldı. İtalyanlar bu saldırı sonrasında savaşın geri kalanında Güney Akdeniz'de tam deniz hakimiyetini elde tuttular, Süveyş Kanalı'na yaklaşımlarda tam bir deniz üstünlüğü sağladılar ve sömürgeleri olan Eritre'deki kuvvetlerini takviye etmede avantaj sağladılar.

<span class="mw-page-title-main">İmroz Deniz Muharebesi (1912)</span>

İmroz Deniz Muharebesi ya da Elli (Seddülbahir) Deniz Muharebesi, Birinci Balkan Savaşı sırasında 16 Aralık 1912 tarihinde Seddülbahir Burnu ve İmroz adası açıklarında Osmanlı ve Yunan deniz güçleri arasında meydana gelmiştir. Osmanlı donanması bu harekât ile Çanakkale Boğazı çıkışındaki Yunan ablukasını kırmayı amaçlamaktaydı. Yunanların Pavlos Kunduriotis komutasındaki bir zırhlı kruvazör, üç ön dretnot ve dört muhribinin; Osmanlıların Ramiz Numan Bey komutasındaki iki ön dretnot, iki zırhlı korvet, bir kruvazör ve dört muhribi ile karşı karşıya geldiği deniz muharebesi, Balkan Savaşları boyunca gerçekleşen en büyük deniz çatışmasıdır.

<i>Mecidiye</i> (kruvazör) Osmanlı İmparatorluğu donanmasına ait kruvazör

Mecidiye, Osmanlı Devleti hükûmetinin 1900 yılındaki siparişi üzerine Abdülmecid adıyla Amerika Birleşik Devletleri'nin William Cramp & Sons firmasının Philadelphia Tersanesinde suya indirildikten sonra Osmanlı Donanması, Rusya İmparatorluk Deniz Kuvvetleri, Kızıl Donanma, Ukrayna Halk Cumhuriyeti Deniz Kuvvetleri ve Türk Deniz Kuvvetleri'nde görev yapan korumalı kruvazör.

<span class="mw-page-title-main">İmroz Deniz Muharebesi (1918)</span> İmroz Deniz Muharebesi ve Osmanlı

İmroz Deniz Muharebesi, I. Dünya Savaşı sırasında, 20 Ocak 1918'de Ege Denizi'nde gerçekleşen bir deniz muharebesidir. Osmanlı donanmasının Gökçeada'da yığınak yapmış olan Kraliyet Donanması'na taarruzu ile meydana gelmişti. İtilaf kuvvetlerinin ağır zırhlı yoksunluğu, Yavuz muharebe kruvazörü ile Midilli hafif kruvazörünün bölgeye taarruz etmesine fırsat sağlamıştı. Saldırı sonucunda Birleşik Krallık'a ait monitör olarak sınıflandırılan iki küçük savaş gemisi battı, bir uçak düşürüldü ve birçok personel öldü. Muharebe sırasında önemli hasar almayan Osmanlı gemileri, dönüş esnasında adayı saldırılardan korumak üzere İtilaf güçlerince döşenmiş olan deniz mayınlarına çarptı. Yavuz hasar aldı, Midilli ise battı ve mürettebatının bir kısmı öldü, bir kısmı ise esir düştü. Yavuz, Birleşik Krallık uçaklarının saldırıları altında Çanakkale Boğazı'na ulaşmayı başardı; buraya vardığında karaya oturdu ve altı gün sonra kurtarılana dek sürekli hava saldırısına maruz kaldı. Gerçekleşen muharebe sonrası Osmanlı Devleti'nin en modern iki savaş gemisinden birinin hasar alması, diğerinin ise batması donanmanın gelecekteki hareketlerini son derecede kısıtlamıştı.

<span class="mw-page-title-main">Yevstafi</span>

Yevstafi, Rusya İmparatorluk Donanması'nın Karadeniz Filosu'nda görevli bir ön-dretnot muharebe gemisiydi. I. Dünya Savaşı'ndan önce üretilen gemi, 1905'teki Rusya-Japonya savaşından alınan derslere göre değişikliklere uğramasından dolayı gecikmiştir. Karadeniz filosunun amiral gemisidir.

<span class="mw-page-title-main">İoann Zlatoust</span>

Ioann Zlatoust, Rus İmparatorluk Donanması için I. Dünya Savaşı'nda görev yapan Evstafi sınıfı bir ön dretnot zırhlıdır. 1905 Rus-Japon Savaşı'ndan alınan derslere göre inşa edilmiştir. Kendi sınıfının ikinci gemisidir.

SMS <i>Blücher</i> Alman İmparatorluk Donanmasının son imal edilen zırhlı kruvazörü

SMS Blücher, Alman İmparatorluk Donanması'nın son imal edilen zırhlı kruvazörü. Alman istihbaratınca, hatalı olarak İngiliz Invincible sınıfı kruvazörlerine ait olduğu zannedilen özelliklere göre tasarlanan Blücher, önceki zırhlı kruvazörlere göre daha büyük olup, daha fazla ağır silah taşısa da büyüklük ve silah bakımından Birleşik Krallık ile Alman donanmalarında zırhlı kruvazörler yerine getirilen muharebe kruvazörleriyle rekabet edebilecek konumda değildi. Gemi, ismini 1815 yılındaki Waterloo Muharebesi'nde Prusya kuvvetlerine komuta eden Generalfeldmarschall Gebhard Leberecht von Blücher'den almıştı.

<span class="mw-page-title-main">Karadeniz Baskını</span> 29 Ekim 1914te Karadenizdeki Rus limanlarına karşı Osmanlı savaş gemisinin hücum etmesi

Karadeniz Baskını, 29 Ekim 1914'te Karadeniz'deki Rus limanlarına karşı Osmanlı savaş gemileri tarafından gerçekleştirilen saldırıdır. Almanya tarafından desteklenen ve Osmanlı Harbiye Nazırı Enver Paşa ile Alman Amiral Wilhelm Souchon tarafından planlanan Karadeniz Baskını, Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'na girmesine neden oldu.

<span class="mw-page-title-main">Sarıç</span>

Sarıç Kırım Yarımadası'nda Karadeniz kıyısında yer alan bir burun.

<i>Avnillah</i> Osmanlı savaş gemisi

Avnillah 1860'ların sonlarında Osmanlı donanması için inşa edilmiş bir zırhlı savaş gemisidir. Avnillah sınıfının öncü gemisi olarak Thames Iron Works tarafından Birleşik Krallık'ta inşa edilmiştir. Omurgası 1868'de serilen gemi, 1869'da denize indirildi ve ertesi yıl filoya katıldı. Merkezî bataryalı gemi olan Avnillah, merkezî bir kazamatta yer alan dört adet 230 mm top ile silahlandırıldı ve en çok saatte 12 deniz mili (22 km/sa) hıza ulaşabiliyordu.

<span class="mw-page-title-main">Sarı Deniz Muharebesi</span>

Sarı Deniz Muharebesi 10 Ağustos 1904'te meydana gelen bir deniz muharebesidir. Rus donanmasında bu savaş aynı zamanda 10 Ağustos Muharebesi olarak da bilinir. Bu muharebe, Rus donanmasının tasarladığı bir planı ortaya çıkardı ve Rus donanmasını limanlarına dönmeyi zorladı. Planın amacı Port Arthur'da bulunan Rus donanmasının bulundukları yerdeki ablukayı yarıp Vladivostok'taki Rus gemileriyle birleşmesiydi. 4 gün sonra, Ulsan yakınlarındaki başka bir muharebede Vladivostok'ta bulunan filonun sortisi engellendi. Bunun sonucunda iki yerde de bulunan Rus filoları oldukları yerde kalmak zorunda kaldı ve birleşemediler.

Osmanlı İmparatorluğu'nun zırhlı kruvazörleri listesinde, Osmanlı İmparatorluğu'na ait olan ve olması planlanan çelik kruvazörler yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Andrei Eberhardt</span>

Andrei Avgustovich Ebergard, daha çok Andrei Eberhardt olarak bilinir, Alman kökenli Rus İmparatorluk Donanması amirali.

<i>Çesma</i> 1880lerde Rus İmparatorluk Donanması için inşa edilen Yekaterina II sınıfının ikinci gemisi olan zırhlı.

Çesma, 1880'lerde Rus İmparatorluk Donanması için inşa edilen Yekaterina II sınıfının ikinci gemisi olan zırhlıdır. Adını, 1770'te gerçekleşen Çeşme Deniz Muharebesi'ndeki Rus zaferinden almakta olup planlanandan daha ağır inşa edildiğinden dolayı zırh kuşağının çoğu su hattının altında kalmıştı. Rus şirketleri, Donanma Genel Komutanlığının istediği gelişmiş zırh ve makineleri üretemediği için bu parçalar Birleşik Krallık ve Belçika'dan ithal edildi. Çesma, kariyerini Rus Karadeniz Filosu'nun bir parçası olarak geçirdi.