Sancaktar Hayrettin Camii
Temel bilgiler | |
---|---|
Konum | Samatya, Fatih |
Koordinatlar | 41°00′10″K 28°56′05″D / 41.00278°K 28.93472°D |
İnanç | Hristiyan-İslam |
Mimari | |
Mimari tür | Cami |
Mimari biçim | Bizans |
İnşaat başlangıcı | 3. ya da 4. yüzyıl (?) |
Sancaktar Hayrettin Camii (Sancaktar Hayreddin Mescidi) ya da Azize Gastria Manastırı (Yunanca: Μονῆ τῶν Γαστρίων Monē tōn Gastríōn), Osmanlı İmparatorluğu döneminde camiye çevrilen bir manastırdır. Bugün cami olarak kullanılan bölüm bir manastır kompleksinin yalnızca ayakta kalan küçük bir bölümü olduğu sanılmaktadır. Bu manastırın adının ne olduğu konusunda kesin kabul görmemiş değişik görüşler bulunmaktadır. Yapının Gastrion Manastırı'nın (Yunanca: Μονή των Γαστρίων - Moni ton Gastrion, Vazolar Manastırı) bir parçası olduğu düşünülse de, adı geçen manastırın fazla doğusunda olması nedeniyle bu görüş herkes tarafından kabul görmemektedir. İstanbul'da Komnenos ve Paleologos dönemi Bizans mimari yapıtlarının küçük bir örneğidir.
Konum
Kesin olmamakla birlikte Orta Çağ'a ya da 3 ilâ 4. yüzyıllara tarihlendirilen yapı İstanbul'un Fatih ilçesinde, Samatya semti Teberdar Sokağı'nda bulunmaktadır. Sirkeci-Halkalı banliyö hattının Kocamustafapaşa istasyonundan 500 metre uzaklıkta bulunmaktadır. Caminin çevresi pek çok dükkân ile çevrilidir.
Geçmişi
İstanbul'un yedinci tepesinde, Marmara Denizi'ne bakan bir yamaçta bulunan bu yapının, kökeniyle ilgili bilgiler oldukça yetersizdir ve kesinliği tartışmalıdır. Bunlar içinde en yaygın olan anlatıya göre, I. Konstantin'in annesi Helena, 325 yılında yanında Gerçek Haç ve İsa'nın çarmıha gerildiği Galgota'dan toplanmış hoş kokulu bitkilerin içinde olduğu vazolarla Samatya Liman'ndan şehre giriş yapmıştır. Helene, Samatya'da bu yapıya uğrayarak elindeki vazoları buraya bırakır ve burada bir manastır kurar.[1] Ama tarihî kayıtlarda Konstantinopolis'te 4. yüzyılın son çeyreğinden önce manastır tarzı dinî yapılara rastlanmaz. Bu nedenle bu sav, büyük olasılıkla bir şehir efsanesinden ibarettir.[1]
Gastrion Manastırı'ndan tarihî kayıtlarda ilk kez, 9. yüzyılın başlarında söz edilmektedir.[2] İmparator Theofilos'un karısı Theodora'nın annesi, Theoktisti bu dönemde Samatya'dan (Yunanca: Ψαμάθεια, Psamatya) bir ev almış ve burada bir manastır kurmuştur. Theoktisti öldükten sonra bu binaların kurucusu ve sahibi unvanı kızı Theodora'ya geçmiştir. Theodora tahttan indirildikten sonra kardeşi Bardas tarafından çocukları Anna, Anastasya ve Pulcherya ile birlikte bu manastıra getirilmiştir. VII. Konstantin'in De Ceremoniis isimli kitabında yazdığına göre burası aynı zamanda Theodora'nın aile mezarlığı gibi kullanılmaktaydı. Kendisi, kardeşi Petronas, annesi ve üç kızı burada gömülmüştür.[3]
Şehir Türkler tarafından ele geçirilmeden önce yapının yazılı kaynaklarda adının son geçişi, bir Rus gezginin notlarındadır. 15. yüzyılın ikinci çeyreğinde şehri ziyarete gelen bu Rus gezgin ayrıca İstanbul surlarının yakınında çeşitli azizlere ait kutsal emanetlere ev sahipliği yapan bir manastırdan söz eder.[4] Bu manastır Gastrion Manastırı ile ilişkilendirilmektedir.[4]
Şehrin düşüşünden kısa bir süre sonra şehirdeki metruk yapıları şeneltme politikası uyarınca, II. Mehmed'in sancaktarı Hayrettin Efendi yapıyı bir mescide çevirmiş ve öldükten sonra naaşı buraya defnedilmiştir.[2][5] Bu yapının ikamesi için kurulan vakıf günümüze ulaşmamıştır.[2] 1894 yılında İstanbul'da meydana gelen büyük depremde yapının bir bölümü çökmüş; kapsamlı bir onarımı ancak 1973 ve 1976 yılları arasında görmüştür.[2] 1877 yılına ait bir kitapta yer alan bilgilere göre, caminin kubbesi yoktur ve çatı kırmızı kiremit kaplıdır. Yapının doğu duvarında derin bir çatlak söz konusudur. 1894 yılındaki depremde binanın bir kısmının yıkılması büyük olasılıkla bu çatlak nedeniyledir. 1894 depreminde büyük zarar gören caminin çevresi daha sonraki yıllarda gecekondularla dolmuştur.[5]
Mimari özellikleri
Bir dinî yapıya göre oldukça küçük kalan boyutları nedeniyle bu yapının, manastırın kilise bölümünden çok, önemli dinî kişiliklerin defin şapeli (türbesi) olarak kullanıldığı sanılmaktadır.[2] 14. yüzyıl Paleologos dönemi yapılarıyla ilişkilendirilmektedir.[2] Düzensiz sekizgen biçimde yapılan yapının iç kullanım alanı haç planlıydı. Doğuya doğru çıkıntı yapan bir apsisi vardı.[2] Haç planlı iç kullanım alanı ve bu apsis büyük olasılıkla 1973 yılında başlatılan onarım çalışmalarında yeniden oluşturulmamıştır. Yapının içindeki tonozların kemerlerinin yaklaşık olarak 6,5 metre çapındaki bir kubbeyi taşıdıkları sanılsa da, kubbenin özgün biçimi bilinmediği için bu onarım sırasında kubbe de es geçilerek çatı eskiden olduğu gibi kiremitlerle örtülmüştür.[5] Binanın aydınlatması, karşılıklı duvarlara açılan pencerelerle sağlanmıştır. Tüm pencereler derin bir kemerle çevrelenmiş olup yapının içine açılmaktadır. Duvar yapımında geleneksel Bizans mimarisinde olduğu gibi tuğla ve yontmataş birlikte kullanılmıştır. Yapının dış cephesine çokrenkli bir görünüm veren bu tarz, Paleologos dönemi mimarisinin en yaygın uygulamalarındandır.[6] Kuzeybatı ve güney taraflarda günümüzde de hâlâ var olan duvarların onarım çalışmaları başlamadan önceki durumlarına bakıldığında, yapının izole hâlde olmadığı; bir başka yapıyla bitişik nizamda durduğu anlaşılmaktadır.[2] Yapı camiye ilk çevrildiği dönemde kısa bir minareye sahipken; günümüzde var olan uzun gövdeli minare de yapıya 1973 yılında başlatılan onarım çalışmaları sırasında eklenmiştir.[5]
Kaynakça
- Janin, Raymond (1953). La Géographie Ecclésiastique de l'Empire Byzantin. 1. Part: Le Siège de Constantinople et le Patriarcat Oecuménique. 3rd Vol. : Les Églises et les Monastères. Paris: Institut Français d'Etudes Byzantines.
- Mamboury, Ernest (1953). The Tourists' Istanbul. İstanbul: Çituri Biraderler Basımevi.
- Eyice, Semavi (1955). Istanbul. Petite Guide a travers les Monuments Byzantins et Turcs. İstanbul: Istanbul Matbaası.
- Müller-Wiener, Wolfgang (1977). Bildlexikon zur Topographie Istanbuls: Byzantion, Konstantinupolis, Istanbul bis zum Beginn d. 17 Jh. Tübingen: Wasmuth. ISBN 9783803010223.
- Garland, Lynda (1999). Byzantine Empresses: Women and Power in Byzantium AD 527-1204. Routledge. ISBN 9780415146883.
Kaynakça
- ^ a b Janin, p. 72.
- ^ a b c d e f g h Müller-Wiener, p. 194.
- ^ Janin, p. 73. "VII. Konstantin'e göre diğer erkek kardeşi Bardas'ın da çene kemiği aile bireylerinin yanında, mermer bir hazne içinde burada gömülüdür."
- ^ a b Janin, p. 73.
- ^ a b c d "Sancaktar Hayreddin Mescidi ve Tekkesi". 11 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Haziran 2010.
- ^ Eyice, p. 90.