Sanayi Devrimi ya da Endüstri Devrimi, bazen Birinci Sanayi Devrimi ve İkinci Sanayi Devrimi olarak ayrılan ve insan ekonomisinin Tarım Devrimi'ni takip eden daha yaygın, verimli ve istikrarlı üretim süreçlerine doğru küresel bir geçiş dönemidir. Büyük Britanya'da başlayan Sanayi Devrimi, yaklaşık 1760'tan yaklaşık 1820-1840 yılları arasındaki dönemde Kıta Avrupasına ve Amerika Birleşik Devletleri'ne yayıldı. Bu geçiş, elle üretim yöntemlerinden makinelere geçişi; yeni kimyasal üretim ve demir üretim süreçlerini; su gücü ve buhar gücünün artan kullanımını; takım tezgâhlarının geliştirilmesini ve makineleşmiş fabrika sisteminin yükselişini içeriyordu. Üretim büyük ölçüde arttı ve bunun sonucunda nüfusta ve nüfus artış hızında benzeri görülmemiş bir artış yaşandı. Tekstil endüstrisi modern üretim yöntemlerini ilk kullanan sektör oldu ve tekstil istihdam, çıktı değeri ve yatırılan sermaye açısından baskın sektör haline geldi.
Makine mühendisliği, mekanik sistemlerin tasarım, analiz, imalat ve bakımı için mühendislik fiziği ve mühendislik matematiği ilkelerini malzeme bilimi ile birleştiren bir mühendislik dalıdır.
Singer-Prebisch tezi, uzun dönemde ticaret hadlerinin, tarım ürünü ihraç eden gelişmekte olan ülkeler aleyhine ve sanayi ürünü ihraç eden sanayileşmiş ülkeler lehine değişeceğini savunan tez.
Ekonominin genelde bağlı olduğu alan tarih boyunca, zaman ilerledikçe değişiklik göstermiştir. Yerleşik hayata geçilmesiyle başlayıp gelişen tarım etkinlikleri "Tarım Toplumu"nu doğurmuş; makineleşme, fabrikalaşma gibi gelişmelerle, yani sanayi devrimi ile birlikte de "Sanayi Toplumu" kavramı ortaya çıkmıştır. Son dönemlerde hızla gelişen bilgi ve iletişim teknolojileri ise "Bilgi Toplumu" kavramının varlığına sebebiyet vermiştir.
Atölye, hem alet hem de araç ve makinelerle sağlanan bir odadır. Bu, üretilen malların tekrar üretimi veya onarımı için gerekli olabilir. Atölyeler, sanayileşme ve daha büyük fabrikaların gelişmesine kadar tek üretim yeriydi. Atölyede demirci, dülger, mekanik, tamirci, makinist, teknisyen gibi meslekler çalışabilir.
Kentleşme, kentsel yaşam biçimlerinin gelişimi olarak tarif edilmektedir. Başka bir deyişle, dar bir alana yerleşen büyük nüfus birikimi, yeni fiziksel ve sosyal oluşum, karmaşık ilişkiler ağı, iş dallarının farklılaşması ve kendine özgü bir kültürel sistemin ortaya çıkması olarak tanımlanmaktadır. Kentleşme, kente göç eden bireyin ya da kentte ikamet eden nüfusun değişim sürecini oluşturur ve sosyal, kültürel, ekonomik özellikleri ile ele alınır. Kentlileşme sosyal bakımdan, kente özgü tavır ve davranış biçimlerinin benimsenmesi ile gerçekleşirken kırsal alanlarda yaşayanlar daha farklı ekonomik ve sosyo-kültürel yaşam biçimine sahiptir.
Giyim Üretim Teknolojisi Alanı, Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi (MEGEP) kapsamında mesleki ortaöğretim kurumlarında eğitim verilen alanlardan biri.
İstihdam, ülkedeki mevcut iş gücünün ekonomik faaliyetler içerisinde sürekli biçimde çalıştırılmasıdır. İstihdam kavramı bir ekonomide belli bir dönemde mevcut üretim ögelerinin var olan teknolojik düzeye göre hangi oranda kullanıldığını ifade eder.
Mart 2000'de Portekiz'in başkenti Lizbon'da gerçekleşen Avrupa Konseyi toplantısındaki temel vurgulardan biri, sürdürülebilir temelde yüksek seviyede istihdam ve yaşam şartları sağlamak olmuştur. Bu amacın gerçekleştirilmesi ise, AB imalat sanayinin rekabet gücünün geliştirilmesine ve devamlılığının sağlanmasına bağlıdır. Hizmet sektörünün, ekonomideki payını artırarak üretim sektörünün yerini aldığını belirten yeni ekonomik teorilere olan eğilimin azalmasıyla imalat sanayinin önemi tekrar artmıştır. Üretimin olmadığı ortamda hizmet verenin de mümkün olmadığı açıktır.
Sosyo-ekonomik gelişmişlik, yerleşim birimlerinin bazı kriterlere göre istatistiksel olarak değerlendirilmesi sonucu elde edilen değerlere göre belirlenen gösterge.
Karşılıklı Ekonomik Yardımlaşma Konseyi, sosyalist ülkeler arasında ekonomik iş birliği ve dayanışma amacıyla 25 Ocak 1949'da kurulan ve Batı ülkelerinde İngilizcesinin kısaltması Council for Mutual Economic Assistance: COMECON olarak adlandırılan uluslararası örgüt. 5-8 Ocak 1949'da Moskova'da yapılan görüşmelerden sonra kurulan örgütün merkezi Moskova'dadır.
Otomotiv endüstrisi, terim anlamı olarak, motorlu taşıtları tasarlayan, geliştiren, üreten ve pazarlayan iş sektörüdür. 2007 yılı itibarıyla, tüm dünyada 73 milyondan fazla motorlu araç üretildi. Otomotiv sanayii, tüm sanayileşmiş ülkelerde ekonominin lokomotifi olarak kabul edilmektedir. Sektörün ekonomideki sürükleyici-lokomotif etkisinin nedeni, diğer sanayi dalları ve ekonominin diğer sektörleri ile olan çok yakın ilişkisidir. Otomotiv sanayii demir-çelik, petro-kimya, lastik gibi temel sanayi dallarında başlıca alıcı ve bu sektörlerdeki teknolojik gelişmenin de sürükleyicisidir. Turizm, altyapı ve inşaat ile ulaştırma ve tarım sektörlerinin gerek duyduğu her çeşit motorlu araçlar sektör ürünleri ile sağlanmaktadır. Bu sektördeki değişimler, ekonominin tümünü yakından etkilemektedir. Otomotiv sektörü Motorlu Taşıt Aracı üreten bir sanayidir. Dünyada toplam motorlu taşıt seri üretiminin yaklaşık %70'ini otomobil üretimi oluşturmaktadır. Türkiye'de de bu oran geçerlidir. Otomobil üretimi, diğer motorlu taşıtlara göre çok daha yüksek adetlerde yapılır. Bu suretle otomobil üretimi, güçlü bir yan sanayiini oluşturarak diğer taşıtların üretimine de destek olur. Bu nedenle otomobil üretimi, otomotiv sanayiinin temelidir..
İktisadi kıtlık ya da ekonomik kıtlık kâr amaçlı ekonomik sistem tarafından kar elde etmek amacıyla kasıtlı olarak yaratılan ve bir toplumun sahip olduğu üretim kaynaklarının, mevcut teknolojik gelişmişlik düzeyiyle işletilmesi ile ulaşılan üretim düzeyinin, sonsuz insan ihtiyaçları ve isteklerini karşılamakta yetersiz olduğunu ifade eden iktisadi bir terimdir. Gündelik hayatta kullanılan kıtlık kavramı somut bir yokluğu veya yetersizliği ifade ederken iktisadi anlamıyla kıtlık, mevcut kâr bazlı ekonomik sistem ve üretim teknolojisiyle ulaşılan üretim düzeyi ile ilgili bir yetersizliği ifade eder. Her adım başı üretilmiş envai çeşit ürünlerle dolup taşan çeşitli dükkân ve marketlerin boy gösterdiği günümüzde, ekonomi biliminin temeli olan kıtlığın anlamı üzerine derin düşünmek gereklidir.
Türkiye'de ormancılık, 300.000 istihdama ve 19 milyar dolar ekonomik büyüklüğe sahiptir. 4,3 milyar $'lık ihracatla, 152,5 milyar $'lık 2012 ihracatındaki payı %2,8 olmuştur.
İnegöl mobilyası, Bursa'nın İnegöl ilçesinde üretilen mobilyaları ifade eden terimdir.
Aşamalar kuramı, Walt Whitman Rostow'un ‘‘İktisadi Büyümenin Aşamaları’' adlı kitabında ileri sürdüğü; toplumların ekonomik büyüme temelli gelişmelerinin, birbirini izleyen beş farklı dönemden oluştuğunu ve her toplumun zorunlu olarak bu aynı tarihsel dönemlerden geçtiğini ya da geçeceğini savunan kuramdır.
Makine sanayi veya makine endüstrisi, tarım, ulaşım, savunma gibi alanlarda ekonomik faaliyet gösteren sanayi kolları için makine imalatı ve bakım ihtiyaçlarını karşılayan temel endüstri sektörüdür. Geleneksel olarak ağır sanayi alanında hizmet veren bu sektör, günümüz serbest piyasalarında iş yapan şirketler tarafından hafif sanayinin bir parçası olarak kabul edilmektedir.
Kalkınma teorisi, toplum içerisinde istenilen ve hayal edilen değişimin nasıl başarılacağına dair fikirler içeren bir teori türüdür. Kalkınma teorisi altında birçok teori bulunmaktadır. Bu makale içerisinde de farklı teorilerin bakış açıları "kalkınma teorisi"ne göre belirtilmektedir.
Sanayideki iş sistemlerini inceleyen koldur.Çalışanların birbirleriyle ve işletmeye karşı olan ilişkisini, işin insana olan etkisini gibi konuları inceler. İnsanlık tarihi boyunca, ilkel dönemlerden tarım toplumuna, tarım toplumundan endüstri toplumuna, bugün ise post endüstriyel topluma doğru değişme görülmektedir. Buna göre; her devrin özelliklerinin iş ilişkileri ortaya çıkmaktadır.Örneğin;Sanayi Devrimi'yle daha ucuz mal ve hizmetin ortaya çıkmasıdır.Bir başka örnek Sanayi Devrimi'ne bağlı olarak daha hızlı imalat süreci ortaya çıkıp makinelerin el emeğinden daha hızlı olmasıdır.Sanayi sosyolojisinin bir başka adı endüstri sosyolojisidir.Endüstri sosyolojisinin temel kavramları endüstri ve sosyolojidir.Endüstri sosyolojisinin önemi endüstriyel toplumda istikrarı sağlama ve sanayi toplumunun probmlemlerine çözümler bulmaktır.Sanayi sosyolojisi,Sektördeki probmlemleri bulmaya destek olur ve çözümler sunar.Kişinin bireysel faaliyetleri ile sanayi faaliyetleriyle olan ilişkiyi anlamaya destek olur.Sanayileşmenin gelişmesiyle ortaya çıkan problemlerin büyüklüğünü analiz eder.