Sanatta mozaik; bir yüzeyin, farklı renklerdeki küçük parçacıkların yan yana getirilmesi yöntemiyle süslenmesi ve bu şekilde üretilmiş eserdir. Taş, cam, tuğla, metal veya deniz kabuğu gibi çok çeşitli malzemelerden mozaik yapılabilir. Kakmacılıktan farklı olarak, mozaik sanatında parçacıklar yüzeydeki çukurcuklara yerleştirilmez, yüzeye yapıştırıcı ile tutturulur.
Sanat tarihi, en yalın haliyle görsel sanatların tarihsel evrimini inceleyen bilim dalıdır. Bir başka tanım vermek gerekirse tarih koşullarından doğan maddi kültür eşyasını inceleyen bilimdir denebilir.
Bauhaus; 20. yüzyılda mimari, tasarım, sanat alanlarında yeni akımlar yaratmış bir okuldur. Kurulduğu zaman dünyanın en seçkin ve çağdaş mimarlarını, sanatçılarını, bir araya getirerek, yalnızca bir eğitim kurumu yaratmamış, aynı zamanda bir üretim merkezi ve tüm bunların konuşulup tartışıldığı bir yer haline gelmiştir.
Sanat, en genel anlamıyla yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesi olarak anlaşılır. Tarih boyunca neyin sanat olarak adlandırılacağına dair fikirler sürekli değişmiş, bu geniş anlama zaman içinde değişik kısıtlamalar getirilip yeni tanımlar yaratılmıştır. Bu tanımlardan en yaygın kabul göreni sanatın edebiyat, resim, müzik, tiyatro, sinema, mimari ve heykel alt türlerinden oluştuğu görüşüdür. Bugün sanat terimi birçok kişi tarafından çok basit ve net gözüken bir kavram gibi kullanılabildiği gibi akademik çevrelerde sanatın ne şekilde tanımlanabileceği, hatta tanımlanabilir olup olmadığı bile hararetli bir tartışma konusudur.
Yerleştirme ya da enstalasyon, geleneksel sanat eserlerinden farklı olarak, çevreden bağımsız bir sanat nesnesi içermeyip belirli bir mekân için yaratılan, mekânın niteliklerini kullanıp irdeleyen ve izleyici katılımının temel bir gereklilik olduğu sanat türü. Kapalı veya açık mekânlarda yapılabilir.
Dışa vurumculuk (ekspresyonizm), doğanın olduğu gibi temsili yerine duyguların ve iç dünyanın ön plana çıkarıldığı 20. yüzyıl sanat akımı. Politik istikrarsızlık ve ekonomik çöküntü ortamında Almanya'da pozitivizm, naturalizm ve empresyonizm akımlarına karşı olarak ortaya çıkmıştır. 19. yüzyıl gerçekçilik ve idealizmine karşıt anti-natüralist öznelliğe sahip bir bakış açısı içerir. Ayrıca kuzeyli, Cermen halk sanatı biçimleri ve kabile sanatları da etkilendiği diğer kaynaklardır. Dışa vurumcu sanatın amacı, sanatçının duyguları ve iç dünyasını renk, çizgi, düzlem ve kütle aracılığıyla dışa vurmasıdır. Bu duyguları daha iyi yansıtabilmek için sanatçı geleneksel kuralların dışına çıkarak gerçeğin biçimini bozma yöntemini kullanır ve sanatçının öznel duygularına dayanmaktadır.
Kavramsal sanat terimi, 1960'larda artık kendilerini alışılageldik sanat eseri biçiminde göstermeyen sanat eserleri için kullanılmaya başlanmıştır. Fikir sanatı olarak da geçer. Kavramsal sanatçılar, bir resim veya heykel yapmak üzere yola koyulup bu amaca yönelik fikirler üretmek yerine geleneksel gereçlerin ve biçimlerin ötesinde düşünüp fikirlerini uygun malzemeler ile ifade etme amacı güderler. Klasik anlamda resim veya heykel tarzı nesneler, ticari mal olmaya elverişli olduklarından sanatsal yaratı ve beğeninin dışında tutulur.
Endüstri ürünleri tasarımı veya endüstriyel tasarım seri üretim için tüketici ihtiyaç ve sorunlarına yönelik, estetik, yaratıcılık, teknik avantaj, işlevsellik, ergonomi, malzeme bilgisi, pazarlanabilirlik, üretim yöntemleri ve olanakları gibi çeşitli kriterleri gözeterek, yenilikçi ve güncel ürünler tasarlamaktır.
Giyim piyasasında fark yaratacak şekilde, temel giyim ihtiyacı olan ürünlerde müşterinin beğenisine hitap edecek yeni ürünlerin tasarımını yapan kişiye stilist, yapılan işe stilistlik denir.
Sanat eğitimi, kişinin duygu, düşünce ve izlenimlerini anlatabilmek, yetenek ve yaratıcılığını estetik bir seviyeye ulaştırmak amacıyla yapılan eğitim faaliyetlerinin tümüdür.
Güzel sanatlar, güzellik ve zevkle ilgilenen sanatlar için kullanılan bir ifadedir.
Estetik, güzel duygu ya da bedii, güzelliği ve güzelliğin insan belleğindeki ve duygularındaki etkilerini konu olarak ele alan felsefe dalıdır.
El sanatları kişinin kendi elleriyle üretimde bulunduğu hobi ve faaliyetleri kapsayan bir sanat dalıdır. Bu üretim zevk ya da ticari amaçlı olabilir. Bazı el sanatları halk sanatı olarak yüzyıllardan beri geçerli olan geleneklere dayanmaktadır. El sanatlarında plastik, cam, metal, ahşap, kağıt, karton, tekstil, seramik, çömlek, porselen, lif, taş gibi malzemeler kullanılır.
Afiş veya poster, Türk Dil Kurumu'nun tanımına göre; "bir şeyi duyurmak veya tanıtmak için hazırlanan, kalabalığın görebileceği yere asılmış, genellikle resimli duvar ilanı, ası" şeklinde tanımlanmaktadır.
Zanaat, varlık amacı yararlı olmak olan ve ürettiği eserlerden maddi kazanç sağlayan, günlük ihtiyaçları karşılamaya yarayan ürünler meydana getiren meslek. Zanaat, sermayeden çok nitelikli emeğe dayalıdır; öğrenimin yanı sıra el becerisi ve ustalık gerektirir. Bu tür mesleklerin erbâbına zanaatkâr denir.
TaşAnkara; Ankara'nın Çankaya ilçesinde bulunan bir heykeldir.
Lonca, aynı bölgede yaşayan esnaf ve zanaatkârların örgütlenerek kurduğu meslek organizasyonuna verilen isimdir. Loncalar bir meslek örgütlenmesi olarak özellikle Orta Çağ'da üretim ve iş gücünün düzenlenmesinde önemli görevler üstlenmiştir. Usta-çırak ilişkileri ve ürün kalitesine yönelik standartlar loncalar sayesinde düzenlenmiştir. Loncaların, ticaretin kayıt altına alınmasını sağlayarak haksız rekabetin oluşmasını engelleme işlevi de bulunmaktaydı.
Görsel tasarım öğeleri ve ilkeleri hakkında, görsel tasarım pratiği hakkında temel fikirleri açıklanmaktadır.
Giyilebilir sanat veya Giyim sanatı, genellikle güzel veya etkileyici biçimde yapılmış el yapımı giysi veya mücevherlerin ayrı ayrı tasarlanmış parçalarını ifade eder. Herhangi bir giyim eşyası veya başka giyilebilir bir nesnenin yapımı tipik olarak estetik kaygılar içerse de, giyilebilir sanat terimi, eserin ciddi ve benzersiz bir sanatsal yaratım veya ifade olarak kabul edilmesinin amaçlandığını ifade eder. Sanat parçaları satılabilir ve/veya sergilenebilirler.
Plarting, "Plaster art" ifadesinden türemiştir. "Plaster art", Türkçede genel olarak "alçı sanatı" olarak karşılık bulur. Alçı sıvayı geleneksel tekniklerin ötesine taşıyan Plarting ise duvar sanatının bir türüdür. Bu sanat türüne uygun olarak formüle edilen sıvayı başlıca malzeme olarak kullanarak, duvar üzerine görsel sanat eserleri uygulamayı ifade eder. Plarting uygulamaları için Türkiye'de Terraper gibi az sayıda markanın dekoratif sıva ürünlerinden ve uygulama aparatlarından faydalanılmaktadır. Bu tür sıvalar kalıplara dökülebilir veya doğrudan yüzeye uygulanabilir, bu da sanatçılara ve zanaatkarlara detaylı işçilikle çeşitli formlar ve dokular yaratma imkanı sağlar.