Ermenistan, resmî adıyla Ermenistan Cumhuriyeti, Avrasya'nın Güney Kafkasya bölgesinde bulunan, denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Batı Asya'daki Ermeni Yaylaları üzerinde yer alan ülke, batısında Türkiye, kuzeyinde Gürcistan, doğusunda Azerbaycan, güneyinde ise İran ve Azerbaycan'ın bir parçası olan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ile sınır komşusudur.
ASALA veya tam adı ile Ermenistan'ın Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu, 1975 ve 1994 yılları arasında, Türkiye dahil 16 farklı ülkede Türk ve diğer sivil, mülki ve diplomatik hedeflere karşı bombalı ve silahlı eylemlerde bulunmuş solcu ve aşırı milliyetçi silahlı örgüttür.
Necip Hablemitoğlu, Türk tarihçi ve yazardır.
Cem Özdemir, Alman siyasetçi. 2008-2018 yılları arasında Birlik 90/Yeşiller partisinin eş başkanlık görevini Claudia Roth ve Simone Peter ile birlikte yürüttü. Halen Almanya Federal Meclisi'nde Yeşiller Partisi milletvekili olarak görev yapmaktadır.
Halil İbrahim İnalcık, Türk tarihçidir.
Drastamat Kanayan, daha çok "Dro" lakâbı ile tanınan Ermeni isyancı, eşkıyâ; daha sonra asker ve siyâsetçi.
Türkiye Ermenileri, Türkiye sınırları içinde yaşayan ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan etnik azınlıktır. 1914-1921 yılları arasında 2 milyondan fazla olan Ermeni nüfusunun, günümüzde 40.000 ila 76.000 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Bugün Türkiye Ermenilerinin ezici çoğunluğu İstanbul'da yaşamaktadır. Kendi gazetelerini, kiliselerini ve okullarını desteklemektedirler ve çoğunluğu Ermeni Apostolik inancına mensuptur ve Türkiye'deki Ermenilerin azınlığı Ermeni Katolik Kilisesi'ne veya Ermeni Evanjelik Kilisesi'ne mensuptur. Dört bin yıldan fazla bir süredir tarihi anavatanlarında yaşadıkları için Ermeni Diasporası'nın bir parçası olarak görülmemektedirler.
Serj Azati Sarkisyan, 30 Haziran 1954, Hankendi), Ermeni siyasetçi ve Ermenistan eski başbakanıdır. 2008 ve 2018 yılları arasında Ermenistan'ın devlet başkanı olarak görev yapmıştır. Devlet başkanlığı görevinin ardından meclis tarafından başbakan seçilen Sarkisyan'nın başbakan seçilmesine karşı başlatılan eylemler sonucunda 23 Nisan 2018'de Ermenistan başbakanlığı görevinden istifa etmiştir. Makama vekaleten Karen Karapetyan atanmıştır.
Ermenistan-Türkiye ilişkileri, Ermenistan ile Türkiye'nin 1918 yılından bu yana sürdürdüğü uluslararası politikaları içerir.
Harutyun Tokaşyan ya da takma adıyla Agop Agopyan, yasadışı Ermenistan'ın Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu ya da günlük dilde kullanılan kısa adıyla ASALA'nın üç kurucusundan biri ve lideriydi.
Ermeni Kırımı, 1915 Olayları/Ermeni Tehciri veya Ermeni Soykırımı, Osmanlı hükûmetinin Ermenilere karşı gerçekleştirdiği sürgün ve katliamlardır. Etnik temizliğin sonucunda ölen Ermenilerin sayısı tartışmalıdır; sayı, çeşitli araştırmacılara göre 600.000 ile 1,5 milyon arasında değişiklik gösterir. 1914 yılında Osmanlı topraklarında yaşayan Ermeni nüfusu yapılan farklı tahminler mevcuttur. Osmanlı resmî kayıtlarına göre 1.2 milyon ile Ermeni Patrikhanesi'ne göre 1 milyon 914 bin 620 Ermeni yaşamaktaydı. 1922 sayımlarına göre ise 817 bin Ermeni 'mülteci' olarak Osmanlı topraklarını terk etmiş, 95 bin Ermeni ise din değiştirerek Türkiye topraklarında yaşamaya devam etmiştir. Bu tahminlere göre Osmanlı topraklarında bulunan 900 bin hayatta kalmışken, 300 bin ile 1 milyon arasında Ermeni hayatını kaybetmiştir. Olayların başlangıç tarihi çoğunlukla 250 Ermeni aydının ve komite liderinin Osmanlı yöneticileri tarafından İstanbul'dan Ankara'ya sürüldüğü ve birçoğunun öldürüldüğü 24 Nisan 1915 ile ilişkilendirilmektedir. Ermeni Kırımı, sağlıklı erkek nüfusun toptan öldürülmesi ya da askere alınarak zorla çalıştırılması ve sonrasında kadın, çocuk ve yaşlılarla birlikte ölüm yürüyüşü koşullarında Suriye Çölü'ne sürülmesi gibi olaylarla birlikte I. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında iki aşamada gerçekleşti. Osmanlı askerlerinin koruması eşliğinde yaşadıkları yerlerden sürülen Ermeniler; sürgün sırasında yiyecek ve su sıkıntısı yaşadı; ayrıca çeşitli raporlara göre zaman zaman soygun ve katliamlara maruz kaldı. Ülke genelindeki Ermeni diasporası, genel anlamda Ermenilerin Doğu Anadolu'dan sürülme işleminin doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıktı.
İnga ve Anuş Arşakyan ya da Arşakyan Kardeşler, 2009 Eurovision Şarkı Yarışması'nda "Can Can" adlı şarkıyla Ermenistan'ı temsil eden Ermeni halk müziği şarkıcısı ve besteci kız kardeşlerdir.
Tsitsernakaberd veya Ermeni Soykırımı Anıt Kompleksi, Ermenistan'ın Erivan'daki Tsitsernakaberd tepesine 1967'de inşa edilen ve Ermeni Kırımı kurbanlarına ithaf edilen anıttır.
Ermeni Soykırımı'nı Anma Günü, her yıl 24 Nisan tarihinde başta Ermenistan olmak üzere Kanada, Fransa ve Ermeni diasporası'nın yoğun olarak yaşadığı bölgelerde Ermeni Kırımı'nda ölen kurbanları anmak için düzenlenen ulusal törenler. Ermenistan'ın başkenti Erivan'da yüz binlerce insan Tsitsernakabert Soykırım Anıtı'na yürüyerek ziyaret eder ve ebedî aleve çiçekler koyar.
Büyük Ermenistan veya Birleşik Ermenistan, Ermenilerin anavatanı olarak kabul edilen, tarihsel olarak Ermenilerin çoğunlukta olduğu ve bir kısmında hâlâ Ermenilerin çoğunluk olarak yaşadığı Ermeni Yaylası'ndaki bölgelere atıfta bulunan etno-milliyetçi ve irredantist kavramdır. Ermenilerin tarihi topraklarının birleştirilmesi olarak görülen ve 20. yüzyıl boyunca Ermeni düşünürlerce yaygın olan fikir başta Ermeni Devrimci Federasyonu, ASALA ve Miras olmak üzere çeşitli milliyetçi örgüt ve partilerce savunuldu.
Önceleri sayıları birkaç yüz bin kişiye ulaşan, Ermenistan'da yaşayan Azeri ve diğer Türk nüfusun (Erivanlı, Yerevanlı, "Yeraz" veya Batı Azerbaycanlı, Dağlık Karabağ Sorunu olduktan sonra sayısı artık sıfıra yaklaşmıştır. Bu yıllarda Ermenistan Azerileri Dağlık Karabağ Sorunu yüzünden, baskı ve tecavüzlere maruz kalıp, Ermenistan'ı terk etmeye mecbur kaldılar. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin bilgilerine göre, Ermenistan'da halihazırda tahminen birkaç yüz Azeri yaşamaktadır. ki, bunların çoğunluğunu bölgede yaşayan Ermenilerle evlenmiş Azerileri ve yaşlı veya hasta olduğu için Ermenistan'ı terk edemeyen Azeriler oluşturmaktadır. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin, raporuna göre, bu kişiler ayrımcılığa maruz kalmamak için adlarını değiştirmekte ve kimliklerini gizlemektedirler.
1985 Türkiye Ottawa Büyükelçiliği saldırısı, 12 Mart 1985 tarihinde Türkiye'nin Kanada'nın Ottawa şehrindeki büyükelçiliğine yapılan baskın.
Büyük Ankara Yangını; 1916 yılının Eylül ayında, Ankara'nın merkez mahallelerinde başlamış ve kısa süre içerisinde tüm şehre yayılarak kentin büyük çoğunluğunun yok olmasına sebep olmuştur. 13 Eylül gecesi başlamış, 15 Eylül sabahına dek sürmüştür. Yangın Hisarönü Mahallesi'nde çıkmış; Çıkrıkçılar Yokuşu, Saraçlar Çarşısı, Bedesten ve Atpazarı bölgelerine kadar sıçramıştır. 5 kişinin hayatını kaybettiği olayda çoğu gayrimüslimlere ait yaklaşık 1000 ev, 935 dükkân, 7 kilise, 2 cami ve 3 sağlık kurumu tamamen yanmıştır. Yangının etkisini büyük oranda yabancı nüfusun yaşadığı bölgede göstermesi, felaketten en çok zarar gören kısmın Ermeni ve Rum vatandaşların olmasına yol açmıştır. Olay hakkında yeterince resmi belgenin olmaması ve yangın sonrasında durumun pek az esere yansımasının sonucu olarak, yangının nedeni hakkında kesin bir bilgi yoktur. Konu üzerine çalışmalar yapan bazı araştırmacılar, yangının kasten çıkartılmış olabileceği konusunda hemfikir olmuşlardır.
1915 ve 1917 yılları arasında en az 800.000 Ermeni'nin öldürüldüğü Ermeni Kırımı, yaşanmasından uzun yıllar sonra bile Türk toplumunda hissedilecek derin etkiler bıraktı .Anadolu Hareketi'nin 1919 tarihli bir yayını, Ermenilere karşı sistematik bir "imha" politikasının uygulandığını ve İttihat ve Terakki liderlerinin "insanlığın en büyük suçluları arasında" olduğunu kabul ediyordu. Ermeni tarihçi Vahan Avetyan'a göre, 1920ler boyunca Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni bir devlet kurma projesinin önemli bir parçası olarak Kırım'ın Türk tarihinden silinmesi denenmişti.
1915 ve 1917 yılları arasında en az 800.000 Ermeni'nin öldürüldüğü Ermeni Kırımı'nın tarihyazımı I. Dünya Savaşı'nın sonundan beri değişikliklere uğradı. Türkiye'nin dışındaki tarihçilerin çoğu Kırım'ın meydana geldiğini ve olayların bir soykırım olduğunu savunmaktadır, ancak bununla birlikte Kırım'ın sebepleri ve motivleri gibi bazı önemli hususların yorumlanmasında büyük farklılıklar vardır.