İçeriğe atla

Salisburyli John

Salisburyli John
Doğum1120
Salisbury, Wiltshire, İngiltere Krallığı
Ölüm25 Ekim 1180
Chartres, Eure-et-Loir, Fransa Krallığı
DinHristiyanlık (Katolik)

John of Salisbury ya da Johannes Parvus (d. 1120 - ö. 25 Ekim 1180), İngiliz din adamı, yazar, eğitimci ve diplomat.

Katolik düşüncedeki Çifte kılıç kuramı hakkında dinî otoritenin dünyevî otoritelerden daha üstünlüğünü vurgulamış ve dinî iktidara (Papalığa) boyun eğmeyen kralların tiranlaştığını söylemiştir.

Hayatı

Hristiyanlığın ve dolayısıyla Kilise'nin güçlü bir konuma sahip olduğu bir dönemde, 1120 (bazı kaynaklara göre 1115) yılında, İngiltere'nin Salisbury kentinde dünyaya gelen John, on iki yıl boyunca Paris'te, skolastik düşüncenin en önemli merkezlerinden biri olan Pierre Abélard'ın okulunda eğitim görmüştür.

1148 yılında Canterbury Başpiskoposu Theobald'ın hizmetine girmiş, ona 7 yıl hizmet ettikten sonra Theobald'ın 1161'deki ölümünün ardından yeni başpiskopos Thomas Becket'e hizmet vermeye başlamıştır. Ancak 1164 yılında İngiltere Kralı II. Henry ile Thomas Becket arasında çıkan büyük bir yetki tartışmasının sonunda Becket ülkeden kaçmış, Salisburyli John ise sürgüne gönderilmiştir.

Fransa kralı VII. Louis, 1176'da John'u ülkesine davet etmiş ve ona Chartres piskoposluğu görevini vermiştir. Salisburyli John, ölümüne dek bu görevde kalmıştır.

İngiliz asıllı tek Papa olan IV. Hadrianus ile yakın bir dostluk kurmuş olan John'un en önemli iki eseri, 1159 tarihinde yazdığı Policraticus ile aynı yıl tamamladığı Metalogicus'tur.[1]

Eserleri

Salisburyli John'un siyasal görüşlerinin hemen hemen tümünü kapsayan Devlet Adamının Kitabı (Latince: Policraticus) adlı eseri, Augustinus'un Tanrı Devleti adlı yapıtından sonra Orta Çağ'da yazılan ilk kapsamlı siyasal inceleme kitabı olarak görülmektedir. Bu yapıtında John'un Kilise Babaları'ndan değil de, büyük ölçüde Plutarkhos, Cicero ve Seneca gibi antikçağ düşünürlerinden etkilendiği kabul edilmektedir.

Devlet Adamının Kitabı'nın Orta Çağ siyasal düşüncesi bakımından bir diğer önemi de, henüz Aristoteles'in Politika adlı eserinin Latinceye çevrilmediği ve dolayısıyla okuryazar Kilise çevrelerinde pek bilinmediği bir dönemde, politicus sözcüğünü, ilk kez ‘devletin kurumlarını anlatmak üzere’ kullanmasıdır.

Ayrıca, Devlet Adamının Kitabı'nda ortaya konulan görüşler, siyasal iktidarın pratik düzenlenişiyle ilgili olmaktan çok, siyasetin ahlaki temelleriyle ilgili yeni bir sistematik kuram oluşturma girişimi olarak da dikkat çekmektedir. Bu yeni sistemleştirme girişiminin temellerini ise, organizmacı toplum anlayışı ile tiranlık kavramı oluşturmaktadır.[2]

Fikirleri

Dünyevî iktidar olarak krallıklar ve dinî iktidar olarak Papalık arasındaki üstünlük tartışması ilk kez Papa I. Gelasius ile 5. yüzyılda başlamıştı ve yüzyıllardır sürmekteydi. Bu fikre göre Tanrı, hem Papalığa hem de krallara iki ayrı otorite vermişti ancak Papalığın otoritesi krallarınkinden daha üstündü. Çifte kılıç kuramı olarak kavramsallaşan bu tartışma, Salisburyli John'un yaşadığı dönemde de şiddetli bir şekilde sürmekteydi. Örneğin Papa III. Innocentius, Papalık'ın diğer tüm krallıklardan üstün olduğunu şu sözlerle açıklıyordu: “Krallar beden üzerinde iktidar sahibidir; papazlar ise ruh üzerinde. Ruh bedenden ne kadar değerli ise, Papalık da krallıklardan o kadar değerlidir. (...) Hiçbir kral, İsa'nın vekiline kendini adayarak hizmet etmediği sürece doğru bir hükümranlık süremez.”

Salisburyli John, bu üstünlük tartışmasında Papalığın iddiasını benimsemiş ve daha da ötesinde, Papalık'a itaat etmeyen kralların zalim bir tirana dönüştüğünü, dolayısıyla öldürülmeleri gerektiğini söylemiştir.

John, çifte kılıç kuramını daha da radikalleştirerek hem dünyevî, hem de dinî iktidarın kaynağının Tanrı olduğunu ve Tanrı'nın her iki iktidarı da Katolik Kilisesi'ne verdiğini iddia etmiştir. Dolasıyla kralların kendi iktidarları yoktur; sahip oldukları tüm otoritenin kaynağı Tanrı ve Papalıktır.

Tanrı her iki otoriteyi de Kilise'e vermiştir ancak Kilise, savaş yanlısı bir kurum olmadığı için dünyevî iktidarını krallara teslim etmiştir. Yani Krallar bu iktidarı yalnızca Kilise'nin hedefleri doğrultusunda kullanma hakkında sahiptir. Din uğruna savaşılması gerektiğinde bunu Kilise değil, krallıklar gerçekleştirmelidir.

Salisburyli John, çifte kılıç kuramı hakkındaki bu fikirlerini Kitab-ı Mukaddes'deki ayetlere ve Roma hukukuna dayandırır. Örneğin Eski Ahit'te Samuel Peygamber, Kral Saul'u tahtan indirmiştir. Keza Roma hukukundaki kanunlara göre bir yetkiyi veren kişi, o yetkiyi verdiği kimseden geri alma hakkına da sahipti.

Tiranlaşma tehlikesinin sadece krallar için geçerli olmadığını, pekâlâ Kilise mensuplarının da tiranlaşabileceğini söyleyen John, gerektiğinde Kilise'ye karşı da mücadele edilebileceğine işaret etmiştir.

Salisburyli John'a göre üç tür tiran vardır. İlki aile veya iş ortamında mevcut olan ‘küçük tiranlar’dır. Bu tip tiranlarla mücadele çok kolaydır; dünyevî kanunlarla ve devlet gücüyle bu tiranların kötülüğü engellenebilir. İkincisi tür ise yozlaşıp tirana dönüşen Kilise mensuplarıdır. John, bu kesimle nasıl mücadele edileceği konusunda sessiz kalır. Zira ona göre tiranlaşan Kilise mensuplarına dünyevî yasalar uygulanamaz. Bu konudaki tek yetkili yine bizzat Katolik Kilisesi'dir. Dolayısıyla bu konu Kilise'nin bir iç sorunudur, yani dışarıdan kimse karışamaz. Salisburyli John için tiranlaşan Kilise mensuplarına karşı, normal insanların yapacağı tek şey sabretmek olmalıdır.

Üçüncü ve en önemli tiran tipi ise yozlaşmış krallardır. Tiranlaşmış bir krala karşı adeta her şey mübahtır: Krala dalkavukluk ederek kandırmak, takiye yapmak, kralın ülkesine ambargo uygulamak gibi tüm yöntemler denenebilir. Ancak tüm bu müdahalelere rağmen kral düzelmiyorsa, öldürülecektir.[3]

Kaynakça

  1. ^ Mehmet Ali Ağaoğlulları, İmparatorluktan Tanrı Devletine İstanbul, İmge Kitabevi, Ankara
  2. ^ Mehmet Ali Ağaoğlulları, Sokrates'ten Jakobenlere Batı'da Siyasal Düşünceler, (s. 251), 5. basım, İstanbul, İletişim Yayınları, 2011
  3. ^ Mehmet Ali Ağaoğlulları, A.g.e., s. 252.

İlgili Araştırma Makaleleri

Monarşi ya da tek erklik, bir hükümdarın devlet başkanı olduğu bir yönetim biçimidir. Saltanatın bir başka adıdır. Genellikle seçim dışı yöntemler kullanılır. Bu hükümdar, Türkçede kral, imparator, şah, padişah, prens, emir, kağan, hakan, han gibi çeşitli adlar alabilir. Monarşiyi diğer yönetim biçimlerinden ayıran en önemli özellik, devlet başkanının bu yetkiyi yaşamı boyunca elinde bulundurmasıdır. Hükümdar öldükten sonra onun soyundan biri gelir. Yani yetki genellikle babadan oğula geçer. Demokrasilerde ise devlet başkanı seçimle işbaşına gelir. “Monarşi” sözcüğü Türkçeye Fransızcadan (Monarchie) geçmiştir. Cezalandırma ve bağışlama yetkileri sadece hükümdarın elindedir. Otoritenin bir kralın veya bir imparatorun elinde olduğu yönetim türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Ockhamlı William</span> İngiliz Fransisken ilahiyatçı (1287-1347)

Ockhamlı William, yaklaşık 1287 ve 1347 yılları arasında yaşamış İngiliz Fransiskan rahibi ve skolastik filozof.

<span class="mw-page-title-main">Thomas More</span> İngiliz devlet adamı ve yazar (1478-1535)

Thomas More, İngiliz devlet adamı, hukukçu, filozof, Rönesans dönemi hümanist yazardır. 1516'da yazdığı "Ütopya" başlıklı eserinde, hayalî bir adada kurguladığı bir ülkenin siyasi sistemini, "ideal" olarak tarif eder. More'un Kral VIII. Henry'nin İngiliz Kilisesi'nin başına geçme niyetine ilke olarak karşı çıkması, kendi siyasi kariyerinin sonunu hazırlayıp hain olarak idam edilmesine sebep oldu. Ölümünden 400 yıl sonra, 1935'te Papa XI. Pius tarafından da "aziz" ilan edildi.

<span class="mw-page-title-main">Vatikan</span> 1870te İtalya tarafından yıkılan Papalık Devletinin yerine 1929da Roma sınırları içerisinde kurulan bağımsız, küçük bir şehir devleti

Vatikan, resmî adıyla Vatikan Şehir Devleti, İtalya'nın Roma şehrinde bulunan, Hristiyanlık dininin Katolik mezhebinin yönetim merkezi olan bağımsız devlet. Ülkedeki yerleşik nüfus 1.000 civarındadır, fakat Vatikan turistik bir yer olduğundan ülkedeki kişi sayısı turistlerle birlikte artmaktadır. Çevresi yüksek duvarlarla kaplıdır ve kameralarla izlenmektedir. Vatikan, hem yüz ölçümü hem de nüfus bakımından en küçük bağımsız ülkedir.

<span class="mw-page-title-main">Reform (tarih)</span> 16. yüzyılda yalnızca Kutsal Kitapa dayanan bir ilahiyat anlayışını ortaya çıkaran hareket

Reform veya Yenilikçi Devrim 16. yüzyılda başlatılarak tüm Avrupa’yı etkilemiş ve Katolik Kilisesi’ne karşı yapılmış dinsel bir harekettir. Bu hareket Avrupa'nın değişim ve dönüşümüne sebep olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Papa</span> Katoliklerin dinî lideri ve Vatikan Şehir Devletinin hükümdarı

Papa, Roma Başpiskoposu ve bu nedenle Roma Katolik Kilisesi'nin dünya çapındaki lideri. Katoliklere göre Havari Petrus'un halefidir.

<span class="mw-page-title-main">Niccolò Machiavelli</span> İtalyan politika düşünürü ve askeri stratejisti

Niccolò di Bernardo dei Machiavelli, devlet adamı, askerî stratejist, şair ve oyun yazarı Floransalı düşünür, İtalyan Rönesans hareketinin en önemli figürlerindendir.

<span class="mw-page-title-main">Francesco Guicciardini</span> İtalyan hümanist, yazar ve tarihçi (1483-1540)

Francesco Guicciardini, ünlü İtalyan tarihçi, diplomat ve devlet adamı. Çağının İtalyan tarihine ilişkin en önemli kaynak olan Storia d'Italia'nın yazarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Jan Hus</span>

Jan Hus ya da Johannes Huss Hristiyan teolog.

<span class="mw-page-title-main">X. Leo</span> 217. Katolik Kilisesi papası (1475-1521; pd. 1513-1521)

Papa X. Leo, 9 Mart 1513 - 1 Aralık 1521 döneminde papalık yapmıştır. Kuzeni Giulio di Giuliano de' Medici de sonradan Papa VII. Clemens (1523-34) olarak aynı mevkiye gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Monarchia</span> Dantenin Papa ile Kutsal Roma İmparatorluğu imparatoru arasındaki ilişkiler üzerine görüşlerini belirten eseri

Monarchia (Monarşi) ya da De Monarchia, Dante Alighieri'nin laik iktidar ile dini iktidarı ele aldığı bir incelemedir. Dante bu Latince metniyle, dönemin en ihtilaflı konularından biri hakkında görüşünü dile getirmiş oluyordu: Kutsal Roma İmparatoru'nun temsil ettiği laik otorite ile papanın temsil ettiği dini otorite. Dante'nin bu sorunla ilgili bakış açısı bilinir, çünkü şair siyasal etkinliği boyunca papa VIII. Bonifatius'un dünyevi taleplerine karşı Floransa şehir hükûmetinin özerkliğini savunmak için mücadele vermişti.

<span class="mw-page-title-main">II. Henry</span> İngiltere kralı

II. Henry, Anarşi olarak da adlandırılan iç savaş döneminin ardından, annesi olan Matilda'nın fiilen İngiltere'ye krallık yapan Stephen ile yaptığı anlaşmaya göre önce veliaht ve 25 Kasım 1154'ten sonra İngiltere kralı olarak tahta çıkmış ve 1154-1189 yılları arasında hüküm sürmüş ve Temmuz 1189 ölmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Çifte kılıç kuramı</span>

Orta Çağ boyunca yürürlükte kalacak olan çifte kılıç teorisini ilk ortaya atan kişi 492'den 496'ya kadar papa olan I. Gelasius'tur. Bu görüşe göre, hem tinsel hem de seküler iktidar, insan hayatı için özsel niteliğe sahiptir; fakat bu ikisi tek bir kişide birleştirilebilir değildi. Bunların her birinin işlevi, insanların kurtuluşuna katkı sunmaktı. Devlet barışı ve düzeni sağlayıp, insanların Tanrı'ya en iyi biçimde hizmet edebilecekleri atmosferi yaratarak cennete giden yolun açılmasına yardım ediyordu. Kilise ise hakiki tinsel öğretiyi geliştirmek ve insanlara, göksel amaçları doğrultusunda kılavuzluk etmekle yükümlüydü.

<span class="mw-page-title-main">İrlanda'nın Normanlar tarafından işgali</span>

İrlanda'nın Normanlar tarafından işgali iki etapta başarılan bir süreçtir. İlk etap 1 Mayıs 1169'da başlamıştır ve bu etapta birbirleriyle o zaman kardar yakın bağlantıları olmayan bir grup Norman şövalye Wexford Kontluğu içinde bulunan "Bannow" mevkine çıkartma yaptılar. Bu çıkartma daha önce "Leinster Kralı" olan ama krallıktan azledilen Dermott MacMurrogh ' krallığı tekrar eline geçirmek için Norman şövalyelerden destek istemesi üzerine yapıldı.

<span class="mw-page-title-main">Borgia ailesi</span> Papalık Devleti Ailesi

Borgia ailesi; aynı zamanda Borja, Borjia veya Borges olarak da bilinen Rönesans döneminde öne çıkan İtalya ve İspanya asıllı Papalık Devleti ailesi.

<span class="mw-page-title-main">V. Paulus</span> Papa

Papa V. Paulus, asıl adı Camillo Borghese, 16 Mayıs 1605 – 28 Ocak 1621 döneminde papa.

Ortodoks Hristiyanlık, Doğu Ortodoks Kilisesi ve Oryantal Ortodoksluk için kullanılan ortak adlandırma. Hristiyanlığın bu iki mezhebi de antik Hristiyan Kilisesi'nin inancı, doktrini ve uygulamalarına olan bozulmaz bağı vurgulamak için ortodoks kavramını kullanır. Bu iki mezhebin üyeleri kendilerine sadece "Ortodoks Hristiyan" dese de "Doğu" ve "Oryantal" sıfatları bu grupların dışındakiler tarafından bu iki grubu ayırmak için kullanılır. Bu iki grup 451 yılındaki Kalkedon Konsili'nin ortodoksisi hakkında görüş ayrılığı yaşamışlardır ve hala aralarında bir komünyon yoktur; ancak hala birçok aynı doktrine, benzer kilise yapılanmasına ve benzer ibadetlere sahiptirler. İki inancın birleşmesi için yakın zamanda birçok görüşme yapılmış, birçok konuda uzlaşı sağlanmışsa da resmi bir birlik için henüz somut adımlar atılmamıştır.

Padovalı Marsilius, hekim ve Orta Çağ siyasi düşünürüdür. Padova Üniversitesi'nde tıp eğitimi görmüştür. 1313'te Paris Üniversitesi'nde rektör olarak görev yaptı. Paris Üniversitesi'nde öğretmen olduğu zamanlarda yazdığı siyasi tezi Defensor Pacis'i ile ünlüdür.

<span class="mw-page-title-main">Gallikanizm</span>

Gallikanizm: Fransa’da, Papalık’ın dinsel alanda yetkilerini sınırlandıran, dünyevi iktidarını kabul etmeyen, kralın ve ona bağlı yöneticilerin Papalık buyruklarına uyma yükümlülüğünü ortadan kaldıran, Kilise’nin devlet işlerine karışamayacağını ama kralın gerektiği zaman Kilise’ye müdahale edebileceğini savunan, Fransa’ya özgü dinsel ve siyasal öğretilerin tümüne verilen ad.

<span class="mw-page-title-main">Defensor pacis</span>

Defensor pacis kitabı modern halk egemenliği düşüncelerinin temellerinin atıldığı kitaptır. İtalyan bir Orta Çağ bilgini olan Padovalı Marsilius tarafından yazılmıştır. 1324 yılında yayınlanan bu eser yüzyıl boyunca yoğun tartışmaların fitilini ateşlemiştir. Çalışmanın bağlamı Kutsal Roma İmparatoru olan IV. Ludwig ve Papa XXII. Ioannes arasındaki siyasi mücadelede yatmaktadır. Kitabın içeriği dönemi itibarıyla radikal bir şekilde antiklerikalizm unsurları taşır. Marsilius'un çalışmaları Papa XII. Benedict ve Papa VI. Clement tarafından şiddetle kınanmıştır.