Sıtma, hastalık yapıcı bir grup parazit olan plazmodiumların, dişi anofel sivrisinekleriyle insanlara bulaşmasıyla yayılan ateşli bir hastalıktır.
Endemik, epidemiyolojide bulaşıcı bir hastalığın dışarıdan herhangi bir etki olmadan belli bir popülasyonda varlığını sürdürebilmesi durumunu tanımlar. Endemi ve andemik olarak da anılır. Örneğin İngiltere'de, suçiçeği hastalığı endemik olmasına rağmen, sıtma endemik değildir. Her yıl, İngiltere'de dışarıdan bulaşan birkaç sıtma vakası görülmesine karşın, popülasyon içinde kalıcı bir şekilde aktarımı mümkün değildir. Çünkü bu hastalığı insandan insana taşıyabilecek Anopheles cinsi sivrisinekler mevcut değildir.
Pandemiler veya pandemik hastalıklar, dünyada birden fazla ülkede veya kıtada, çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara (epidemilere) verilen genel isimdir.
Epidemi, bir bulaşıcı hastalığın, belirli bir popülasyondaki çok sayıda insana, kısa bir süre içinde hızla yayılmasıdır. Örneğin meningokok enfeksiyonlarında, iki hafta üst üste 100.000 kişide 15'ten yüksek vaka oranı epidemi olarak kabul edilir.
Kara Veba olarak da bilinen Kara Ölüm, insanlık tarihinde kaydedilen en ölümcül salgındır. Avrasya ve Kuzey Afrika'da 75-200 milyon kadar insanın ölümüne yol açtığı düşünülmektedir. 1346-1353 yılları arasında Avrupa'da zirveye ulaşan salgın, insanlık tarihinde kaydedilen en ölümcül salgındır. Hastalığın sebebi Yersinia pestis bakterisidir. Genellikle hıyarcıklı veba görülse bile, pnömonik veba ve septisemik veba da görülebilir.
Kontajiyöz hastalık, bulaşıcı hastalıkların alt kategorisidir, genelde hasta bir kişiden başka kişiye fiziksel temas yoluyla ya da hasta kişinin salgılarıyla, eşyalarıyla temas veya hava yoluyla geçen enfeksiyöz ve bazen de enfeksiyöz olmayan hastalıkları kapsayabilir.
Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planı veya Ulusal Pandemi Planı, Türkiye'de, küresel grip salgınlarına karşı alınması gereken tedbirleri tanımlayan plan. Aralık 2019'da Türkiye Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlandı.
Siprianus Vebası, M.S. 250'den 262'ye kadar Roma İmparatorluğu'nu etkilemiş bir veba salgını.
1899 Porto veba salgını, Portekiz'in kuzeyindeki Porto şehrini merkez alan hıyarcıklı veba salgınıdır.
1675-1676 Malta veba salgını, Malta'nın Hospitalier Şövalyeleri tarafından yönetilidiği dönemde meydana gelmiş olan bir salgındır. Aralık 1675 ile Ağustos 1676 arasında meydana geldi ve yaklaşık 11.300 ölümle sonuçlandı ve bu da onu Malta tarihindeki en ölümcül salgın haline getirdi. Ölümlerin çoğu, ölüm oranı yaklaşık %41 olan başkent Valletta ve üç şehir de dahil olmak üzere kentsel alanlardaydı. Kırsal yerleşimlerde ölüm oranı %6,9'du.
1813-1814 Malta veba salgını, Malta ve Gozo adalarındaki son büyük veba salgınıydı. Mart 1813 ile Ocak 1814 arasında Malta'da ve 1814 Şubat ile Mayıs arasında Gozo'da meydana geldi ve 1814 Eylül'ünde salgının resmen bittiği ilan edildi. Yaklaşık 4500 ölümle sonuçlandı, bu da adaların nüfusunun yaklaşık %5'iydi.
İlk veba salgını, Yersinia pestis bakterisinin neden olduğu bulaşıcı hastalık olan vebanın ilk Eski Dünya salgınıdır. Erken Orta Çağ Pandemisi olarak da adlandırılan bu hastalık, 541'de Justinianus Veba Salgını ile başladı ve 750 veya 767'ye kadar devam etti; Justinianus Veba Salgını'nı takip eden en az on beş veya on sekiz büyük veba dalgası tarihsel kayıtlardan tespit edilmiştir. Pandemi, en şiddetli ve en sık Akdeniz Havzası'nı etkiledi, ancak Yakın Doğu ve Kuzey Avrupa'yı da etkiledi. Doğu Roma imparatoru I. Justinianus'un adı bazen Geç Antik Çağ'daki tüm veba salgınları dizisinin yanı sıra 540'ların başlarında Doğu Roma İmparatorluğu'nu vuran Justinianus Vebası için de kullanılır.
1812-1819 Osmanlı veba salgını, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki son büyük veba salgınlarından biridir. Bu salgın en az 300.000 kişinin hayatına mal olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu'nda 16. ve 19. yüzyıllar arasında veba salgınları sık sık meydana gelmiştir.
Milano Büyük Vebası olarak da anılan 1629-1631 İtalya veba salgını, 1348'de Kara Ölüm ile başlayan ve 18. yüzyılda sona eren İkinci veba salgınının bir parçasıydı. 17. yüzyılda İtalya'daki iki büyük salgından biri, Kuzey ve Orta İtalya'yı etkiledi ve en az 280.000 ölümle sonuçlandı. Bir milyon ölümle nüfusun yaklaşık %35'inin öldüğü de tahminler arasındadır. 1629-1631 salgınının, İtalya ekonomisinin diğer Batı Avrupa ülkelerine göre geride kalmasına neden olduğu da iddia edilmiştir.
1771 Vebası olarak da bilinen 1770-1772 Rus veba salgını, Rusya'nın merkezindeki son büyük veba salgınıydı. Yalnızca Moskova'da 52.000 ila 100.000 kişinin hayatını kaybettiği iddia edilmektedir. 1768-1774 Rus-Türk savaşı esnasında Moldova bölgesinde ortaya çıkan hıyarcıklı veba salgını Ocak 1770'te Ukrayna üzerinden kuzeye doğru orta Rusya'ya yayıldı. Eylül 1771'de Moskova'da zirve yaptı ve Veba İsyanı'na neden oldu. 18. yüzyılda şehir sınırlarının ötesinde yeni mezarlık alanları kurulduğundan, salgın Moskova haritasını yeniden şekillendirdi.
İkinci Veba salgını, 1348'de Avrupa'ya ulaşan ve sonraki dört yıl içinde Avrasya nüfusunun yarısını öldüren Kara Veba ile başlayan büyük bir veba salgınları dizisidir. Veba çoğu yerde yok olmasına rağmen, endemik hale geldi ve düzenli olarak tekrarladı. 17. yüzyılın sonlarında bir dizi büyük salgın meydana geldi ve hastalık 18. yüzyılın sonlarına veya 19. yüzyılın başlarına kadar bazı yerlerde tekrarladı. Bundan sonra, bakterinin yeni bir türü, 19. yüzyılın ortalarında Asya'da başlayan üçüncü veba salgınına yol açtı.
Üçüncü veba salgını, Çing hanedanlığının Xianfeng İmparatorunun beşinci yılında 1855'te Çin'in Yunnan kentinde başlayan büyük bir bubonik veba salgınıydı. Bubonik (hıyarcıklı) vebanın bu bölümü, tüm yerleşik kıtalara yayıldı ve nihayetinde Hindistan ve Çin'de 12 milyondan fazla ölüme yol açtı. Ölümlerin en az 10 milyonu yalnızca Hindistan'da meydana geldi. Bu salgın tarihin en ölümcül salgınlarından biri olarak kayıtlara geçti. Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi dünya çapındaki kayıpların yılda 200'e düştüğü 1960 yılına kadar aktif olarak kabul edildi. Veba ölümleri o zamandan beri her yıl daha düşük bir seviyede devam etmektedir.
Dördüncü kolera salgını 19. yüzyılda Bengal bölgesinin Ganj Deltası'nda başladı ve Müslüman hacılarla birlikte Mekke'ye yayıldı. İlk yılında salgın 90.000 hacının 30.000'ini etkiledi. Salgın daha sonra Orta Doğu'ya yayıldı ve sonrasında liman şehirlerinden ve iç su yollarından gelen yolcular aracılığıyla Rusya, Avrupa, Afrika ve Kuzey Amerika'ya taşındı.
Beşinci kolera salgını (1881–1896) 19. yüzyıldaki beşinci büyük uluslararası kolera salgınıdır. Asya ve Afrika'ya yayılmış ve Fransa, Almanya, Rusya ve Güney Amerika'nın bazı bölgelerine ulaşmıştır. 1893 ve 1894 yılları arasında Rusya'da 200.000 ve 1887 ile 1889 arasında Japonya'da 90.000 can almıştır. Almanya'nın Hamburg kentindeki 1892 salgını, Avrupa'nın en büyük salgınıydı; o şehirde yaklaşık 8.600 kişi öldü. Birçok bölge sakini, salgının öldürücü etkisinden şehir yönetimini sorumlu tutsa da, uygulamalar büyük ölçüde değişmeden devam etti. Bu, yüzyılın son ciddi Avrupa kolera salgınıydı.
Büyük Viyana Vebası 1679'da Avusturyalı Habsburg hükümdarlarının imparatorluk ikametgâhı olan Viyana, Avusturya'da meydana gelmiştir. Dönemin açıklamalardan, hastalığın kara sıçan ve diğer kemirgenlerle ilişkili pireler tarafından taşınan Yersinia pestis bakterisinin neden olduğu hıyarcıklı veba olduğuna inanılmaktadır. Şehir, 1680'lerin başlarında düzensiz bir şekilde tekrarlayan ve tahmini 76.000 kişinin yaşadığını iddia eden salgın yüzünden zarar gördü.