Sabun, uzun zincirli organik yağ asitlerinin Na veya K tuzlarıdır.
Dericilik, derinin fiziksel ve kimyasal işlemlere tabi tutulup kullanılacak hale getirilmesidir.
Hidroliz işlemi suyu oluşturan hidrojen ve oksijen elementlerinin birbirinden ayrılması ile sonuçlanan bir işlemdir. Bazı kaynaklarda hidroliz, moleküllerin su ilavesiyle daha fazla sayıda parçacık oluşturması olarak da geçer. Hidroliz, su ile bir kimyasal bağın parçalanmasıdır yani bir kimyasal reaksiyondur. Hidroliz genel olarak suyun nükleofil olduğu ikame(yer değiştirme reaksiyonu), eliminasyon(organik reaksiyon türü) ve solvasyon (çözme) reaksiyonları için kullanılır.
Çözelti ya da solüsyon, iki ya da daha fazla maddenin herhangi bir oranda bir araya gelerek oluşturdukları homojen karışımdır.
pH, bir çözeltinin asitlik veya bazlık derecesini tarif eden ölçü birimidir. pH'in açılımının ne olduğu kesin olarak bilinmese de genellikle "potential of hydrogen" veya "power of hydrogen" olduğu varsayılır.
Sodyum karbonat, (çamaşır sodası, kristal soda ve soda külü olarak da bilinir) Na2CO3 formülüne sahip değişik hidratları olan bir inorganik bileşiktir. Bütün formları beyaz, suda çözünür tuzlardır. Tüm formları güçlü bir alkali tada sahiptir ve suda orta derecede alkali çözeltiler verir. Tarihsel olarak sodyum bakımından zengin göl sularından veya sodyum bakımından zengin topraklarda yetişen bitkilerin küllerinden çıkarıldı. Bu sodyum açısından zengin bitkilerin külleri, potas üretmek için kullanılan odun küllerinden belirgin şekilde farklı olduğundan, "soda külü" olarak anıldı. Günümüzde ise, Solvay işlemi ile sodyum klorür ve kireç taşından büyük miktarlarda üretilmektedir.
Kristalleştirme veya kristalizasyon, katı bir maddenin uygun bir çözücü içinde çözünmesi sonrasında çöktürülmesi yoluyla katı ve sıvı fazlarının birbirinden ayrılmasını sağlayan işlem.
Ekonomik olarak önemli miktarda suyu depolayabilen ve yeterince hızlı taşıyabilen (iletken) geçirimli jeolojik birimlerdir. Akiferler, yer altı sularını tutması ve çekilebilmesi için, yüksek porozite (gözeneklilik) ve permeabiliteye (geçirgenlik) sahip olmalıdır. Pekişmemiş kumlar ve çakıllar, kum taşları, konglomeralar, kireç taşları, dolomitler, bazalt akıntıları, çatlaklı plütonik ve metamorfik kayaçlar akifer olarak nitelendirilen kayaçlardır.
Hidroklorik asit, hidrojen ve klor elementlerinden oluşan, oda sıcaklığı ve normal basınçta gaz hâlinde olan hidrojen klorürün sulu çözeltisine verilen ad. Halk arasında tuz ruhu olarak da bilinir. 9. yüzyılda simyacı Câbir bin Hayyân tarafından keşfedildi ve sonrasında simya alanında kullanıldı. Sanayi Devrimi sırasında, sanayideki önemi keşfedilen asit, önce Leblanc işlemi, sonrasında Solvay işlemi ile sanayi alanında üretilmeye başladı. Hidroklorik asit, tarihte yeni kolaylıkların keşfinde önemli roller üstlendi. Günümüzde PVC'den demir-çeliğe, organik madde üretiminden gıda sektörüne kadar hemen hemen tüm alanlarda hidroklorik asit kullanılmaktadır.
Balinalar içinde balinaları, yunusları ve muturları barındıran, çift toynaklılar takımında bir infra takımdır. Biyolojik adlarda "balina" için Latince cetus sözcüğü kullanılır, özgün anlamı ise "büyük deniz hayvanı"dır. Latinceye ise Yunancadan geçmiştir. Yunanca κῆτος sözcüğü "balina" ya da "herhangi bir dev balık veya deniz canavarı" anlamındadır.
Su samurları, Lutrinae alt familyasında bulunan etçil memelilerdir. Hala var olan 13 su samuru türü ya kısmen suda yaşar, ya tamamen suda yaşar ya da deniz ekosisteminde yaşar. Tükettikleri gıdalar ise balıklar ve omurgasızlardır. Lutrinae; diğer hayvanların yanında gelincikleri, porsukları, vizonları ve kutup porsuklarını da barındıran Mustelidae familyasının bir alt bölümüdür.
Ters osmoz (RO) iyonları, istenmeyen molekülleri ve içme suyundan daha büyük parçacıkları gidermek için kullanılan hücre zarı olarak görev yapan bir su arıtma işlemidir.
Deniz tabanında oluşmuş olan geniş salamura birikintilerine salamura havuzu adı verilir. Bu havuzlardaki tuzluluk oranı kendilerini çevreleyen okyanus suyundan üç ila beş kat arası daha fazladır. Okyanus derinlerindeki salamura havuzlarının bulundurduğu tuzun kaynağı yer kabuğundaki tuz çökeltilerinin suda çözülmesidir. Salamura havuzları genelde etrafında yaşayan kemosentetik hayvanlara enerji sağlayan yüksek miktarlar da metan da içerir. Çoğunlukla bu canlılar olağanüstü çevre koşullarında yaşayabilen organizmalardır. Salamura havuzları ayrıca Antartik Sahanlığı'nda, deniz buzu oluşurken dışarı itilen tuzlu suyun etkisiyle de ortaya çıkmaktadırlar. Okyanus dibindeki ve Antarktika'daki salamura havuzlar deniz canlıları için zehirli olabilmektedir.
Haliç, içine bir veya daha fazla nehir veya dere akan ve açık denize serbest bir bağlantısı olan kısmen kapalı bir acı su alanıdır.
Trioksidan, hidrojen trioksit veya dihidrojen trioksit olarak da adlandırılan, H[O]3H (H2O3 olarak da yazılır) kimyasal formülüne sahip bir inorganik bileşiktir. Kararsız hidrojen polioksitlerdendir. Sulu çözeltilerde, trioksidan su ve tekli oksijen oluşturmak için ayrışır:
Turşulama, gıdanın raf ömrünü koruma veya uzatma işlemidir. Bu, tuzlu suda anaerobik fermantasyon veya sirke içine daldırma ile olur. Marinasyon ile beraber ev konservesi yapımında kullanılan yöntemdir. Doğu Asya'da salata sosu dekapaj ortamı olarak da kullanılır. Turşulama prosedürü tipik olarak gıdanın dokusunu, tadını ve lezzetini etkiler. Elde edilen gıdaya turşu denir. Salamura yiyecekler arasında sebze, meyve, et, balık, süt ve yumurta gibi gıdalar bulunur.
Sodyum klorür, yaygın olarak 'tuz' ismiyle bilinen kimyasal formülü NaCl; 1/1 oranında sodyum ve klorür iyonları olan iyonik bileşik. Molar kütleleri sırasıyla 22.99 ve 35.45 g/moldur. 100 g NaCl, 39.34 g Na ve 60.66 g Cl içerir. Sodyum klorür, deniz suyunun tuzluluğundan ve birçok çok hücreli organizmanın hücre dışı sıvısından en çok sorumlu olan tuzdur. Yenilebilir sofra tuzu biçiminde yaygın olarak bir çeşni ve gıda koruyucusu olarak kullanılır. Birçok endüstriyel proseste büyük miktarlarda sodyum klorür kullanılır ve daha ileri kimyasal sentezler için hammadde olarak kullanılan sodyum ve klor bileşiklerinin ana kaynağıdır. Sodyum klorürün ikinci bir ana uygulaması donma sıcaklığı altındaki havalarda yolların buzunun çözülmesidir.
Baryum klorür, BaCl2 formüllü inorganik bir bileşik'tir. Bu bileşik baryum'un suda-çözünen en yaygın tuzlarından biridir. Diğer baryum tuzlarının çoğu gibi, baryum klorür beyaz toz halinde ve zehirlidir. Alevde sarı-yeşil renk verir. Ayrıca higroskopiktir, ilk önce dihidrat BaCl2(H2O)2' ye dönüşür.
Salamura turşu, asma yaprağı, beyaz peynir ve zeytin yapımında kullanılan fermantasyon yöntemi. Ayrıca fermentasyonun gerçekleşmesi için malzemelerin konulduğu ve tuz oranı %50'den fazla olan tuzlu suya da salamura adı verilir. Peynir ve zeytin yapılırken olgunlaşmayı sağlamak amacıyla kullanılır.
Tuzlu su, yüksek derişimde çözünmüş tuzlar içeren sudur. Amerika Birleşik Devletleri Jeolojik Araştırmaları Kurumu'nun (USGS) tuzluluk ölçeğine göre, tuzlu su, acı sudan daha tuzlu ancak salamuradan daha tuzsuzdur. Tuz derişimi genellikle ppt veya ppm ile gösterilir. USGS tuzluluk ölçeği, tuzlu suyun üç seviyeyle tanımlamaktadır. Hafif tuzlu sudaki tuz derişimi 1.000 ila 3.000 ppm'dir (%0,1-0,3), orta derecede tuzlu suda 3.000 ila 10.000 ppm'dir (%0,3–1) ve yüksek oranda tuzlu sudaki derişim 10.000 ila 35.000 ppm'dir (%1–3,5). Deniz suyunun tuzluluğu kabaca 35.000 ppm'dir. Bu değer bir litre su başına 35 gram tuza eşdeğerdir. Suyun tuza doygunluk seviyesi suyun sıcaklığına bağlıdır. 20 °C (68 °F) sıcaklıktaki bir litre su, yaklaşık 357 gram tuzu çözebilir. Bu da ağırlıkça yüzde 26,3'lük bir derişime (%w/w) karşılık gelir. 100 °C (212 °F) sıcaklıkta bir litre suda çözülebilen tuz miktarı yaklaşık 391 grama yükselir. Bu da ağırlıkça %28,1'lik bir derişime denk gelir.