İçeriğe atla

Salamis

Koordinatlar: 35°11′K 33°54′D / 35.183°K 33.900°D / 35.183; 33.900
Salamis Harabeleri
Salamis Antik Kenti
KonumKuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Gazimağusa
BölgeKKTC
Koordinatlar35°10′45″K 33°54′10″D / 35.17917°K 33.90278°D / 35.17917; 33.90278
TürYerleşim
Tarihçe
Terk edilişM.Ö. 1075
Kültür(ler)Roma Dönemi,
Buluntu(lar)Sur, nekropol, gymnasium, agora, Zeus sunağı, liman, Roma villası, tiyatro

Salamis veya Salamis harabeleri (Yunanca: Σαλαμίς veya Σαλαμίνα της Κύπρου), Kıbrıs adasında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Gazimağusa şehrinin 6 km kadar kuzeyinde yer alan bir antik kenttir. Kent Trodos dağından doğan Pedios (Kanlıdere) nehrinin denize döküldüğü havzaya yakın bir yerde kurulmuştur.[1]

19. yüzyılın sonlarında, ağaçlarla ve toprak tabakasıyla örtülmüş bir halde keşfedilmiş ve 1952-1974 yılları arasında yapılan kazılarla kentin büyük bölümü ortaya çıkarılmıştır. 1974 yılında kesilen kazı çalışmalarına 1998 yılında Ankara üniversitesi tarafından tekrar başlanmıştır.

İncil'de de adı geçen kent, havari Barnabas ve havari Paul (Pavlus)'un vaazlerine tanık olmuştur.

Kuruluş ve İlk Dönem

Araştırmalar Salamis geçmişinin M.Ö. 11. yüzyıla kadar uzandığını göstermektedir.[2] İlk kuruluşu ile ilgili bilgiler ışığında Salamisin bir Koloni kenti olup olmadığı hakkındaki açıklayıcı bilgiler netlik kazanmazken Bronz Devrinin sonlarındaki göçlerle Anadolu’dan gelen kavimler ve Yunanistan’dan gelen Akalar tarafından kurulmuştur denilsede kimi arkeologlara göre ''Enkomi'' M.Ö. 1075 yılında büyük bir depremle yerle bir olduktan sonra halkı yavaş yavaş buraya göçmüş ve Salamis Kenti'ni kurmuş olabileceği sanılmakta.[3]

Bir başka rivayete göre de Truva savaşı’na katılan ve Salamis adası kralı Telamon'un oğlu Tefkros kentin kurucusu olarak bilinmektedir. Antik kentteki en eski buluntular, kentin Nekropolis’inden elde edilen kaynaklara göre M.Ö. 11. yüzyıla aittir.

Asur, Mısır ve Pers Egemenliği

Kentte bulunan sikkelere göre M.Ö. 708 yılından itibaren adanın Asur hakimiyetine geçmesiyle birlikte kentte Asur hakimiyetine geçmiştir. M.Ö. 699 yılında Asur egemenliğini sona ermesiyle birlikte, kent bir süre bağımsız bir krallık olarak yaşamıştır. Daha sonra, Antik Mısır egemenliğine geçse de Mısır’ın M.Ö. 525 yılında Antik Pers İmparatorluğu'nun eline geçmesiyle birlikte Salamis kenti de dolaylı olarak Pers egemenliğine geçmiştir. Fakat Pers egemenliğinde de fazla kalmamış, Büyük İskender’in büyük doğu seferi sırasından Pers idaresinden de çıkmıştır.

İskender ve Roma Dönemi

Büyük İskender’in Pers seferinden sonra İskender’in idaresine giren kent, İskender'in ölümünden sonra çok çalkantılı bir dönem geçirir ve sürekli el değiştirir. M.Ö. 294 yılında Ptoleme Krallığının Kıbrıs’ı almasıyla birlikte kent bu krallığın idaresine girer ve başkent olma özelliği kazanır. Kentin bu parlak dönemi Roma eğemenliği döneminde de devam etmiştir. Bu dönemde, Salamis kenti Roma İmparatorluğunun doğudaki en önemli ticaret merkezlerinden biri haline gelir. Kentteki kalıntıların çoğu Roma dönemine aittir. Roma egemenliğinde şehir halk meclisi ve senato tarafından idare edilmiştir. M.S. 76-77 yıllarındaki depremlerle ve M.S. 116 yılındaki Yahudi isyanlarıyla tahrip olan kent, daha sonra Roma imparatorluğunun Antiocheia (Antakya) vilayetine bağlanır. Bu dönemde Salamis limanının önemi artmış, Suriyeli tüccarların önemli bir uğrak yeri olan kent tekrar refaha kavuşmuştur.

Büyük Depremler ve Son

Salamis kenti, M.S. 332 ve 342 yıları arasında Akdeniz havzasında meydana gelen ve bu havzadaki birçok antik Roma kentini yıkan depremlerle büyük tahribata uğramıştır. Daha sonra Bizans imparatoru II. Konstantin şehri daha küçük bir planda yeniden inşa ettirmiş ve bu şehre Konstantia adını vermiştir. Bu şehir gelişerek Kıbrıs'ın o dönemki başkenti unvanını Baf şehrinin elinden almıştır.

M.S. 647 yılında başlayan Arap(İslâm) akınları ve devam eden depremler sebebiyle Salamis halkı kenti terk etmiştir. Halkın, yakınlardaki Mağusa şehrine göç ettiği düşünülmektedir.

Kentteki yapılar

Sur ve liman

Kenti kuzey, güney ve batı yönlerinde çevreleyen surlar bulunmaktadır. Bir de, kentin merkezini çevreleyen ikinci bir surun varlığı da tespit edilmiştir. Kentin surlarının, M.S. 7. yüzyıldaki Arap (İslam) akınlarına karşı inşa edilmiş olduğu düşünülmektedir.

Kentin iki ayrı limanı bulunmuştur. Bunlardan biri kentin güneydoğusunda, Salamis'in en eski limanıdır. Liman kuzey ve güney yönünden suni dalgakıranlarla korunmuştur. İkinci bir liman ise kentin kuzeyinde, Geç Roma devrinde kullanılan limandır.

Salamis Gymnasium’u

Salamis Gymnassium'u

Kentin Gymnasiumu, şehrin kuzey ucunda yer almaktadır. Gymnasiumun güney girişindeki zemin döşemesindeki yazıttan burada en eski gymnasiumun M.Ö. 2. yüzyıla ait Helenistik bir gymnasiumun olduğu tespit edilmiştir.

Helenistik gymnasiumun M.S. 79 yılındaki depremlele zarar gördüğü ve imparator Traianus ve Hadrianus dönemlerinde yeniden inşa edildiği bilinmektedir. Dört tarafı sütunlu revaklarla çevrili alanın kuzey ve güney ucunda yer alan, etraflarında heykeller bulunan havuzlar bu dönemdeki eklemelerdendir. Üç tarafı revaklarla çevrili olan yapının yine depremler sonucunda yıkılması üzerine bu defa İmparator Augustus devrinde yeniden tamir edilmiş ve bir de doğu revakı eklenmiştir.

Son olarak, M.S. 332-342 yılları arasındaki depremlerle yeniden hasar gören gymnasium Erken Bizans döneminde II. Konstantin devrinde sadece hamamdan ibaret olarak yeniden inşa edilmiştir.

Tiyatro

Salamis Tiyatrosu

Gymnasiumun güneyinde yer alan tiyatro ilk kez Augustus döneminde inşa edilmiş, 1. ve 2. yüzyıllarda yapılan plan değişiklikleri ile son şeklini almıştır. Fakat 322-332 yılları arasındaki depremlerle yıkılmış olan yapının taşları kentin tekrar imarı sırasında hamamların yapımında kullanılmıştır.

Tiyatro üç ana bölümden oluşur. Bunlar sahne binası, orkestra ve oturma yerleridir. Gösterilerin yapıldığı, kulis ve giyinme-soyunma odalarının bulunduğu, freskler, sütunlar ve heykeller ile süslenmiş sahne bölümünden günümüze sadece temelleri kalmıştır.

Tiyaronun 15.000 kişilik olduğu tahmin edilen oturma bölümleri 50'den fazla basamak içermekte iken bunların çok azı günümüze ulaşmıştır. Oturma alanının orta kısmı şeref locası olarak kullanılmıştır.

Yakın zamanlarda yapılan çalışmalarla sağlamlaştırılan bu bölüm, günümüzde kültür-sanat etkinliklerinin yapıldığı bir mekân olarak kullanılmaktadır.

Roma Villası

Roma döneminde yapılan iki katlı bu yapı tiyatronun güney kısmında bulunmaktadır. Sütunlu bir girişten sonra bir iç avlu ve büyük bir oturma odasının mevcut olduğu tespit edilmiştir. Villanın zeminindeki mozaik döşemede merkezi bir figürün etrafında hayvan tasvirleri bulunmaktadır.

Bizans Sarnıcı

Roma villasının güneydoğusunda bulunan huni biçimli bu sarnıç, üç bölmeden oluşur. Bir bölmede M.S. 6. yüzyıla ait duvar resimleri ve yazılar tespit edilmiştir. Şu anda harap durumdaki ana tablo, balık, kuş ve bitkilerden oluşan su sahnesi ve İsa başı bulunan bir madalyon ile süslüdür.

Aziz Epiphanios Bazilikası

Devrinde Kıbrıs'ın bilinen en büyük bazilikası olan bu yapı bir zamanlar Salamis Metropolit kilisesi olarak kullanılmıştır. Kıbrıs Piskopos'u Epiphanios'un devrinde yapıldığı (368-403) bilinmektedir. Ayrıca Piskopos Epiphanios'un mermerden yapılmış mezarı da burada bulunmaktadır.

Bazilika, çift sıralı ondört sütun dizisi ile 3 ayrı bölümden oluşmaktadır. Apsiste piskopos ve rahiplerin oturduğu sıralar bulunmaktadır. Bu bölümün iki yanındaki odalar rahiplerin cübbelerini giymeleri ve ayin sırasında kullanılan eşyaların saklanması için kullanılmaktadır. Vaftiz odasının döşeme seviyesinin altındaki ısıtma sisteminden anlaşıldığı üzere kış aylarında vaftiz için sıcak su kullanıldığı düşünülmektedir. Kalıntılar, 7. yüzyıldaki Arap akınlarından sonra da mevcut bazilikanın güney tarafında ikinci bir küçük kilisenin inşa edildiğini göstermektedir.

Agora (Taş Forum / Pazar Yeri)

Şehrin ortasındaki boş alan ve bunun çevresindeki dükkânlardan oluşan bu bölüm Salamis'in hem toplantı hem de alışveriş merkezi olan agorasıdır. İmparator Augustus devrinde restore edildiği kazı alanında bulunan Latince bir kitabeden anlaşılmaktadır. Agoranın her iki yanındaki sütunlu revaklar güneş ve yağmurdan koruma vazifesi görüyordu. Bunlardan sadece biri ayakta kalabilmiştir.

Zeus Sunağı

Salamis şehrinin ana tapınağı olabileceğine inanılan bu yapının az bir kısmı günümüze ulaşmıştır. Agora'nın güney ucunda bulunan tapınağa, basamaklarla ulaşılmaktadır. Yapılan kazılarda ele geçen bir kitabede mabedin İmparator Augustus'un karısı Livia şerefine Zeus Olympios'a ithaf edilmiş olduğu belirtilmektedir.

Nekropol

Enkomi bölgesinden Salamis ormanının batı ucu ve Aziz Barnabas Manastırına dek yaklaşık olarak 4 mil karelik bir alana yayılmış durumdaki mezarlık Salamis Nekropol'üdür. Kazılarda açığa çıkarılan mezarlar arasındaki bazı mezarlar gerek yapıları ve gerek zengin buluntularından dolayı Kral mezarları diye adlandırılmıştır. Başlıca mimari özellikleri, mezar odası önünde yer alan geniş, uzun ve meyilli alanlardır. Cenaze arabasını çeken atların ölünün şerefine kurban edildiği burada, yağ, şarap veya bal dolu küpler sıralanmaktadır. Araştırmalar mezarların M.Ö. 8. yüzyılda yapıldıklarını ve M.S. 4. yüzyıla değin kullanıldıklarını gösterir. Özellikle 47, 50 ve 79 nolu kral mezarlarında zengin buluntulara rastlanmıştır. Bunlardan 50 nolu mezar, Aziz Catherine'e adanan küçük bir kilise olarak da kullanılmaktadır. Hristiyanlık dinini benimseyen Aziz Catherine'in Salamis yöneticisi dayısı tarafından buraya hapsedildiğine inanıldığından, Aziz Catherine Hapishanesi olarak da anılmaktadır. Yapılan kazılarda, mezarların içinde çeşitli çanak, çömlek, tunç ve fildişi nesneler ve kurban edilmiş atların iskeletlerine rastlanmıştır.

Cellarga Toplu Mezarları

Salamis Nekropolü'nun bir bölümünü oluşturan bu toplu mezarlar, Kral mezarları olarak adlandırılan bölümün yaklaşık 500 m güney doğusunda yer alır. Dönemin yoksul halkına ait olan toplu bir mezar alanıdır. Yaklaşık 120 tane mezar tespiti yapılmış olan bu alanın M.Ö. 8. yüzyıl ve M.Ö. 4. yüzyıl arasında kullanıldığı tespit edilmiştir. Girişleri iri taş levhalarla kapanan mezarların önünde, kayaya oyulmuş basamaklar göze çarpar. Zamanla dolan mezar alanında ilk yapılan mezarların çeşitli yerlerine baca şeklinde alanlara sahip mezarlar açılmış, M.Ö. 4. yüzyıldan sonra ise kullanılmamaya başlanmıştır. Mezarların önlerinde yakılan ateşlerin külleri içinde karşılaşılan, hayvan, heykel, çanak çömlek kalıntıları buralarda kurban törenleri ve ziyafetler yapıldığı izlenimini vermektedir.

Nikokreon Anıtı

Salamis Nekropolü yer alan bu anıtın Salamis'in son kralı Nikokreon adına inşa edilmiş olabileceği düşünülmektedir. Kaynaklara göre son kral Nikokreon, Phtolemeos'a teslim olmaktansa intihar etmeyi yeğlemiş, karısı da ailesini öldürüp, sarayı yaktıktan sonra intihar etmiştir. Kademeli basamaklarla çıkılan platformun ortasında bir ocak ve bunun içinde o döneme ait demir çubuk, taş ve topraktan heykeller bulunmuştur. Bulunan bu az pişmiş topraktan yapılmış heykeller, geç devre ait Klasik Yunan heykel sanatı özelliklerini taşımaktadır.

Kaynakça

  1. ^ "Salamis Antik Kenti". 24 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Haziran 2021. 
  2. ^ "Kıbrıs Gazi Magosa Salamis Harabeleri - Yönetmen Tekin Gün". Araştırma yazısı. Mootol Kültür Sanat-9 Mart 2013. 7 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  3. ^ "Salamis Harabeleri-9/3/2013". 7 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. 


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Olimpos, Kumluca</span>

Olimpos antik kenti, Antalya'nın batısında Kumluca İlçesi Tahtalı dağının 10 km kuzeyinde kalan Likya yerleşimidir. Antalya'ya 85,7 km. uzaklıkta, Caretta Caretta kaplumbağalarının yavrulama alanı olduğundan sit alanı olarak korunan, genellikle üniversite öğrencileri ve sırt çantalı turistlerin tercih ettiği bir tatil mahallesidir. Ağaç evleri, çadır mekanı olarak kullanılabilecek açık alanları, Likya Yolu üzerinde bulunması önemli özellikleridir. Olimpos Beydağları Millî Parkı sınırları içinde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Efes</span> Anadoluda bir antik kent

Efes, Anadolu'nun batı kıyısında, bugünkü İzmir ilinin Selçuk ilçesinin üç kilometre güneybatısında yer alan antik bir Luvi şehriydi. Şehir Anadolu'da Yunan sömürgeciliğinin başlamasıyla birlikte İyonya ve daha sonra Roma dönemlerinde de önemini korumuştur. Kuruluşu Cilalı Taş Devri'ne yani MÖ 6000 yıllarına dayanır. MÖ 10. yüzyılda eski Arzava başkentinin yerine Attik ve İyonyalı Yunan kolonistleri tarafından inşa edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Agora</span> Antik şehir devleti yerleşimlerindeki halka açık merkezi alan

Agora, antik Yunan kentlerinde, şehirle ilgili politik, dini, ticari her türlü faaliyetin gerçekleştiği, tüm kamu binalarının etrafında sıralandığı halka ait geniş açık alan olup, Helenistik dönemde şekillenip Roma İmparatorluğu’nda ortaya çıkan forumların öncülüdür.

<span class="mw-page-title-main">Halikarnas</span> Antik Karya kenti, Türkiyede günümüz Bodrum

Halikarnas, Günümüzde Muğla'nın Bodrum ilçesinde bulunan, Karya dönemine ait antik yerleşimdir.

<span class="mw-page-title-main">Faselis</span> Likyada bulunan antik Yunan ve Roma kenti

Faselis ya da Phaselis , Likya'da bulunan antik Yunan ve Roma kentidir. Günümüzde Antalya'nın Kemer ilçesi yakınlarındadır. Faselis, tarihî özelliklerinin yanında plajlarıyla da bir deniz turizmi alanı işlevi görmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Beydağları Sahil Millî Parkı</span>

Olimpos Beydağları Millî Parkı, 1972 tarihinde Antalya ili Kemer ilçesi sınırarı içinde bulunan doğal ve tarihi güzelliklerin korunması için sit alanı olarak korunmaya alınan bölge.

<span class="mw-page-title-main">Knidos</span> Muğlanın Datça ilçesinde bulunan, Karya dönemine ait antik yerleşim

Knidos, Muğla'nın Datça ilçesinde bulunan, Karya dönemine ait antik yerleşimdir.

<span class="mw-page-title-main">Priene</span>

Priene, Aydın Söke'de Selçuk-Efes'e yaklaşık 100 km uzaklıkta kurulmuş bir İyon şehridir. Şehir Menderes nehrinin 10 km kuzeyindedir. Şehir kurulduğunda deniz kıyısındaydı. Menderesin alüvyonu nedeniyle şehir şimdi kilometrelerce kara içerisindedir.

<span class="mw-page-title-main">Aizanoi</span>

Aizanoi, Kütahya şehir merkezine 58 kilometre uzaklıkta, Çavdarhisar ilçesinde bulunan antik kenttir.

<span class="mw-page-title-main">Hierapolis</span> Denizlide bir antik Roma kenti

Hierapolis, Pamukkale (Denizli) yakınlarında bulunan ve Frigler döneminde ana tanrıça Kibele kültünün merkezlerinden biri olarak faaliyet göstermiş bir antik kenttir. Antik coğrafyacı Strabon ile Ptolemaios verdikleri bilgilerde, Karia bölgesine sınır olan Laodikeia ve Tripolis kentlerine yakınlığı ile Hierapolisin bir Frigya kenti olduğunu ileri sürülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Aigai</span>

Aigai, Manisa ilinin Yunusemre ilçesinde Köseler Köyü'nün 2 km güneyindeki Yunt Dağlarının tepelerinden birisi olan Gün Dağı'nın zirvesinde kurulmuş olan, kısmen ayaktaki harabelerden ibaret bir antik kenttir. Nemrut Kale adıyla da bilinir. Tüm Aiolis bölgesinin en sağlam kalmış kentidir. Denizden 365 metre yüksekliktedir ve çevresi, yüksekliği 1500 metreyi bulan surlarla çevrilidir.

<span class="mw-page-title-main">Sardis</span> Türkiyede bir antik kent

Sardis, Manisa'nın Salihli ilçesine bağlı Sart kasabası yakınlarında bulunan ve Lidya (Lydia) devletine başkentlik yapmış antik kent. MÖ 1300'de kurulup MS 1200'de yıkılmıştır. Salihli merkezine 9 km, İzmir'e 82 km uzaklıkta olup, İzmir-Ankara karayolunun iki yanına yayılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Assos</span> Ayvacıkda bir antik kent

Assos, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinin yaklaşık 17 km güneyindeki Behramkale Köyü'nde yer alan bir antik kent.

<span class="mw-page-title-main">Soli, Mersin</span> antik Kilikya şehri

Soli, Mersin'in Mezitli ilçesinde antik bir kenttir. Antik çağlarda Kilikya Bölgesi olarak adlandırılan bölgede, Dağlık ve Ovalık Kilikya olarak adlandırılan bölümlerin tam ortasında yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Kelenderis</span> Mersinde bir antik yerleşim

Kelenderis, günümüzde Mersin'e bağlı Aydıncık ilçesinde yer alan antik kent ilk kez 1987 yılında kazılmaya başlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Tralleis</span>

Tralleis antik kenti Aydın ilinin kuzeyinde, Kestane Dağı'nın (Mesogis) güney yamacındaki geniş ve yüksek plato üzerinde konumlanır. Antik metinlerde Menderes Nehri veya Mesogis Dağı'nın sınır kabul edilmesi kentin bazen Karia, bazen de Lidya Bölgesi içinde gösterilmesine neden olmuştur. Strabon, Magnesia'dan gelerek Tralleis'e ulaşan antik yolun solunda Mesogis Dağı'nın, sağında ise Maiandros Irmağı Ovası'nın bulunduğunu ve kentin etrafı korunmuş yaşayan halkın Anadolu'daki diğer kentler kadar zengin bir halk tarafından iskan edildiğini ve kentte yaşayan bazı kişilerin başka eyaletlerde önemli mevkilere geldiğini söyler.

<span class="mw-page-title-main">Miletopolis</span>

Miletopolis veya Miletoupolis (Μιλητούπολις) Antik Mysia bölgesinin kuzeyinde, Macestus ve Rhyndacus nehirlerinin birleştiği noktada kurulmuş bir şehir. Adını şehrin batısından geçen günümüzde Simav Çayı olarak bilinen Macestus Nehri'nden alır.

<span class="mw-page-title-main">Soli, Kıbrıs</span>

Soli Antik Kenti, MÖ. 13.yy'da Truva savaşından dönen Atinalılar tarafından kurulduğuna inanılan antik bir şehir

<span class="mw-page-title-main">Kurion</span>

Kurion, Kıbrıs'ın güneybatı kıyısında yer alan önemli bir Antik Yunan şehir devletiydi. MÖ. on ikinci yüzyılda, Miken saraylarının çöküşünden sonra Argos'tan Yunan yerleşimciler bu bölgeye geldi.

<span class="mw-page-title-main">Adramitteion</span>

Adramittion, doğusunda antik Madra Dağları, kuzeyinde İda ile çevrili, Havran (Euenos) ile Karıncaçay (Olloios) arasında bulunan, körfez kıyısında kurulu antik kent. Kentin kurucusu Kral Alyattes’ın oğlu, Kral Kroisos’un kardeşi Adramys’tir. Edremit Körfezine hakim, deniz ticareti ve savunması açısından Antik Misya bölgesinin en önemli kentlerinden biridir.