Elektron, eksi bir temel elektrik yüküne sahip bir atomaltı parçacıktır. Lepton parçacık ailesinin ilk nesline aittir ve bileşenleri ya da bilinen bir alt yapıları olmadığından genellikle temel parçacıklar olarak düşünülürler. Kütleleri, protonların yaklaşık olarak 1/1836'sı kadardır. Kuantum mekaniği özellikleri arasında, indirgenmiş Planck sabiti (ħ) biriminde ifade edilen, yarım tam sayı değerinde içsel bir açısal momentum (spin) vardır. Fermiyon olmasından ötürü, Pauli dışarlama ilkesi gereğince iki elektron aynı kuantum durumunda bulunamaz. Temel parçacıkların tamamı gibi hem parçacık hem dalga özelliklerini gösterir ve bu sayede diğer parçacıklarla çarpışabilir ya da kırınabilirler.
Neodimyum, sembolü Nd ve atom numarası 60 olan kimyasal bir elementtir. Lantanit serisinin dördüncü üyesidir ve nadir toprak metallerinden biri olarak kabul edilir. Havada ve nemde hızla kararan sert, hafif dövülebilir, gümüşi bir metaldir. Hızla oksitlenir ve +2, +3 ve +4 pembe, mor/mavi ve sarı bileşikler üretir. Elementlerin en karmaşık spektrumlarından birine sahip olduğu kabul edilir. Neodimyum, 1885 yılında praseodimyumu da keşfeden Avusturyalı kimyager Carl Auer von Welsbach tarafından keşfedildi. Monazit ve bastnäsite minerallerinde önemli miktarlarda bulunur. Neodimyum, doğal olarak metalik formda veya diğer lantanitlerle karışmamış olarak bulunmaz ve genel kullanım için rafine edilir. Neodimyum kobalt, nikel veya bakır kadar yaygındır ve Dünya'nın kabuğunda yaygın olarak dağılmıştır. Diğer birçok nadir toprak metalinde olduğu gibi, dünyadaki ticari neodimyumun çoğu Çin'de çıkarılmaktadır.
Bohriyum veya eka-renyum, atom numarası 107, atom ağırlığı 264 olan, 25 °C'de katı olduğu, gümüş renginde veya gri renkte olduğu tahmin edilen yapay bir element. İsmini ünlü fizikçi Niels Bohr anısına almıştır.
Oganesson; simgesi Og, atom numarası 118 olan yapay bir elementtir. Periyodik tablonun p bloğunda yer alır ve 7. periyodun son elementidir. Soy gazlar olarak adlandırılan 18. grupta yer alsa da, bu gruptaki tek yapay elementtir ve diğer soy gazların aksine reaktif olduğu tahmin edilir. Keşfedilen elementler içinde en büyük atom numarasına ve atom kütlesine sahip olanıdır. Radyoaktif bir element olan oganesson, 1 milisaniyeden az yarı ömrüyle son derece kararsızdır. Önceki tahminlerin aksine gaz değil, göreli etkilerden ötürü normal koşullar altında bir katı ve ya yarı iletken ya da bir zayıf metal olduğu öngörülür. Elementin, varlığı teyit edilmiş bir izotopu ya da sentezlenmiş bir bileşiği yoktur.
Wolfgang Paul, Nobel ödüllü Alman fizikçi.
Tennesin veya Ununseptiyum, periyodik tabloda atom numarası 117 ve sembolü Ts olan kimyasal elementtir.
Skandiyum, periyodik tabloda kalsiyum ve titanyumun arasında yer alan ve atom numarası 21 olan elementtir. 1879 yılında İsveçli bilim insanı Lars Fredrik Nilson tarafından bulunmuştur.
Mildred Dresselhaus ya da bilinen adıyla karbon biliminin kraliçesi, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde fizik ve elektrik elektronik mühendisliği alanlarında profesördür.
Rydberg atomu çok yüksek temel nicem sayılı bir veya iki elektrona sahip bir uyarılmış atomdur Bu atomlar elektrik ve manyetik alana abartılı tepkiler vermeyi de içinde barındıran, uzun bozunma devri ve yaklaşık elektron dalgafonksiyonları, bazı şartlar altında çekirdekler etrafındaki elektronların klasik yörüngeleri gibi kendilerine has birçok özelliğe sahiptir. Çekirdek elektronları dış elektronları çekirdeğin elektrik alanından kalkanlar, öyle ki belirli bir mesafeden hidrojen atomundaki bir elektronun tecrübe ettiği gibi elektrik potansiyeli belirleyicidir.
Yoğunluk fonksiyonları teorisi ya da yoğunluk fonksiyoneli teorisi, 1927’de Thomas ve Fermi'nin birbirlerinden bağımsız olarak geliştirdikleri bir teoridir. Bu bilim insanlarının çalışmalarını temel alan Hohenberg ve Kohn teoremleri ve onun devamı olan Kohn–Sham teoremleri, yoğunluk fonksiyonu teorisinin temelini oluşturdu. Yoğunluk fonksiyoneli teorisi, hesapsal kuantum mekanik modelleme metodudur. Bu metot, fizik, kimya ve malzeme bilimlerinde, özel bir atomun, molekülün veya yoğunlaştırılmış fazın elektronik yapıyısını incelemede kullanılır. Bu teoride, çok elektronlu sistemlerin özellikleri, fonksiyonellerle tanımlanır.
Per-Olov Löwdin İsveçli fizikçi, Uppsala Üniversitesi'nde profesör, paralel olarak 1993'e kadar Florida Üniversitesi'nde profesör. Ivar Waller adı altındaki eski lisans öğrencisi, Löwdin 1950 yılında moleküler orbital hesaplamalar için simetrik ortogonalizasyon düzenlemeleri yapmıştır. Bu şema Yarı-ampirik teorileri kullanılan sıfır diferansiyel örtüşme (ZDO) yaklaşım temelidir. Löwdin ayrıca kolay kuantum mekaniğinin çeşitli teoremlerin türetmelerini matrisleri için sembolleri kullanarak oluşturmuştur. ROHF,UHF ve RES-GVB teorilerinde kullanılan meşhur “Löwdin’s pairing theorem” onun değildir. Kendisine göre George G. Hall ve King Löwdin 'in resmi olmayan önerisinden sonra resmi bir sunum yapmışlardır. 1963 ve 1971 yılları arasında yayınlanmış pertürbasyon teorisi üzerindeki 14 sayfa dizi kuantum kimyası için en iyi bölümleme tekniği olarak görülmüştür. Löwdin ayrıca 1958 yılında Uppsala'da kuantum kimyası yaz okulundan başlayarak çok etkili ve aktif bir öğretmendir. 1958 ve 1960'ta Uppsala Üniversitesi kuantum kimyası grubuna kardeş olarak Florida Üniversitesi'nde kuantum teorisi projesine başlamıştır. Uluslararası Kış Enstitüleri yüzlerce Latin Amerikanların seksenler ve doksanlar boyunca katılımlarını sağladı. 1960 yılında Kış Enstitüsünün içindeki birleşimde Sanibel sempozyumunu kurdu. 1960'tan sonra her yıl düzenlenmiştir. Löwdin 1969'da İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi üyesi olarak seçilmiş ve 1972'den 1984'e kadar Fizik Nobel Ödülü komitesinde bulunmuştur. Kuantum kimyası uluslararası gazetesi ve kuantum kimyası gelişmeler serisi kurucudur. Uluslararası Kuantum Moleküler Bilimler Akademisi'nin de vakıf üyesidir.
Kaon veya diğer adıyla K mezonu, gariplik olarak adlandırılan kuantum sayısı farklarıyla ayrılan dört farklı mezonun her biridir. Kuark modeline göre bir garip kuark ile bir üst ya da alt kuark arasında gerçekleşen bağ durumu ile meydana gelmektedirler. 1947'de, George Rochester ve Clifford Charles Butler tarafından keşfedilmiştir.
Ksi baryonları, birinci çeşni nesillerinden bir kuarka, daha yüksek çeşnili nesillerinden ise iki kuarka sahip, Ξ sembolüyle gösterilen hadron parçacığı ailesidir. Bu nedenlerden ötürü bu tip parçacıklar birer baryondur, toplam izospinleri 1/2'dir ve nötr olabildikleri gibi +2, +1 ya da -1 temel yüke sahip olabilirler. Yüklü Ksi baryonları ilk kez 1952'de, Manchester grubu tarafından gerçekleştirilen kozmik ışın deneyleri sırasında gözlemlenmiştir. Nötr Ksi baryonlarının ilk kez gözlemlenmesi ise 1959'da, Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarı'nda gerçekleştirildi. Kararsız durumları, bozunma zinciri sonucunda daha hafif parçacıklara bozunmaları sebebiyle geçmişte çağlayan parçacıklar olarak da anılmaktaydılar.
Lester Halbert Germer, Amerikalı fizikçidir.
Optik cımbız ya da diğer adıyla tek ışınlı eğim kuvveti kapanı, parçacık ve parçacığı çevreleyen ortamın göreli kırılma indisine göre parçacıklara, lazer ışınları kullanarak pikoNewton ölçeğinde çekme ya da itme kuvveti oluşturan bilimsel alettir. Mikro parçacıklardaki saçılma ve eğim kuvvetlerinin tespit edilmesi ilk olarak 1970'te, Arthur Ashkin tarafından gerçekleştirildi. Optik cımbızın keşfi ise Ashkin ve ekibi tarafından 1986 yılında duyuruldu. Bu icadından dolayı Ashkin'e, 2018, yılında Nobel Fizik Ödülü verildi.
Yüzey plazmonları, yalıtkanlık sabitinin işaret değiştirdiği iki yüzey arasında uyarılabilen delokalize elektron salınımlarıdır; bunlara örnek olarak görünür ışıkta dielektrik ve metaller arası yüzeyler verilebilir. Plazmonlar plazma salınımlarının kuantasıdır; bu elektromanyetik dalgaların kuantizasyonunun fotonlar olmasıyla benzer durumdur. Yüzey plazmonları toplu plazmon salınımlarından daha az güce sahiptir; yüzey plazmonlarının aksine bu tip salınımlar Fermi gazlarında boylamasına gerçekleşir.
Uluslararası Temel ve Uygulamalı Fizik Birliği, fiziğin dünya çapında gelişimini desteklemeyi, bu alanda işbirliğine teşvik etmeyi ve insanlığı ilgilendiren sorunların çözümüne yardımcı olma amacıyla fiziğin kullanılmasını hedefleyen Singapur merkezli sivil toplum kuruluşudur. 1922'de, Brüksel'de gerçekleştirilen Uluslararası Araştırma Konseyi Genel Meclisi toplantısı sırasında kurulmuş ve kurumun ilk toplantısı ertesi yıl Paris'te gerçekleştirilmiştir. Uluslararası Bilim Konseyinin bir üyesidir. Kurumun başkanlığını günümüzde Michel Spiro yürütmektedir.
Parçacık hızlandırıcılarda sentezlenen yapay bir element olan berkelyum (97Bk), bu yüzden bir standart atom ağırlığına sahip değildir. Tüm yapay elementler gibi kararlı izotopları yoktur. İlk izotopu, 1949'da sentezlenen 243Bk olup 233Bk ile 253Bk arasında bilinen 18 radyoizotopunun yanı sıra 6 nükleer izomeri vardır. 247Bk, 1.380 yıl ile en uzun yarı ömre sahip izotoptur.
Çok ölçekli modelleme ya da çok ölçekli matematik, sorunların çözülmesi için zaman veya uzayın birden fazla ölçeğindeki özelliklerinin kullanıldığı bir bilim dalıdır. Bu sorunlar arasında akışkanlar, solids, polimerler, proteinler, nükleik asitler ile adsorpsiyon, kimyasal reaksiyonlar, difüzyon gibi çeşitli fiziksel ve kimyasal olaylar yer almaktadır.
Uranyum monosülfür, uranyum ve kükürtten oluşan radyoaktif bir inorganik bileşiktir. Uranyum monosülfür, tuza benzer olarak küp şeklinde kristalleşir. Uranyum karbüre göre metaller ile temasında daha stabildir. Uranyum monosülfür, hidrojen sülfür ve ufalanmış uranyumun 500 °C'de tepkimesi sonucu ardından ise vakum altında 1900 °C'de sırlama işlemi sonucu olarak üretilebilmektedir. Ayrıca Uranyum monosülfürün rengi siyahtır.