İçeriğe atla

Salınım

Basit harmonik salınım sistemi (osilatör)

Salınım, merkezi bir değere (çoğunlukla bir denge noktasına) ilişkin veya iki veya daha fazla farklı durum arasındaki bazı ölçümlerin genellikle zamanla tekrarlayan veya periyodik değişimidir. Sarkaç ve alternatif akım bilinen salınım örnekleridir. Salınımlar fizikte atomlar arasındakiler gibi karmaşık etkileşimlere yaklaşmak için kullanılabilir.

Titreşim terimi de bazen sınırlı olarak mekanik salınımları tarif etmekte kullanılsa da bazen salınım ile eş anlamda kullanılır.

Salınımlar sadece mekanik sistemlerde değil aynı zamanda bilimin neredeyse her alanındaki dinamik sistemlerde de meydana gelir: örneğin insan kalbinin (dolaşım için) atışı, ekonomideki iş döngüleri, ekolojideki avcı-av nüfus döngüleri, jeolojideki jeotermal gayzerler, gitar ve diğer yaylı çalgılardaki tellerin titreşimi, beyindeki sinir hücrelerinin periyodik ateşlenmesi ve astronomide Sefe değişen yıldızlarının periyodik şişmesi gibi. Titreşim terimi tam olarak mekanik bir salınımı tanımlamak için kullanılır.

Salınım, özellikle hızlı salınım, amacın kararlı duruma yakınsama olduğu süreç kontrolü ve kontrol teorisinde (örneğin kayan kipli kontrolde) istenmeyen bir olgu olabilir.

Basit harmonik salınım

En basit mekanik salınım sistemi, yalnızca ağırlık ve gerilime maruz kalan doğrusal bir yaya bağlı ağırlık'tır. Böyle bir sisteme bir hava tablası veya buz yüzeyi üzerinde yaklaşılabilir. Yay hareketsiz olduğunda sistem dengededir. Eğer sistem dengeden çıkarsa, kütle üzerinde onu tekrar dengeye getirmeye çalışan net bir “geri getirme kuvveti” vardır. Bununla birlikte, kütleyi tekrar denge konumuna hareket ettirirken, bu konumun ötesine geçmesini sağlayan bir momentum kazanmış olur ve zıt anlamda yeni geri çeken bir kuvvet oluşturur. Sisteme yerçekimi gibi sabit bir kuvvet eklenirse denge noktası kaydırılır. Salınımın olması için geçen süreye genellikle salınım "periyodu" denir.

Yay-kütle sisteminin dinamiği gibi, bir cisme etki eden geri getirme kuvvetinin yer değiştirmesiyle doğru orantılı olduğu sistemler, matematiksel olarak basit harmonik osilatör ile tanımlanır ve düzenli periyodik harekete, basit harmonik hareket denir. Yay-kütle sisteminde salınımlar olur çünkü statik denge yer değiştirmesinde kütlenin, yolunun uç noktalarında yayda depolanan potansiyel enerjiye dönüştürülen kinetik enerjisi vardır. Yay-kütle sistemi, salınımın bazı ortak özelliklerini, yani bir dengenin varlığını ve sistem dengeden saptıkça güçlenen bir geri çekme kuvvetinin varlığını gösterir.

Yay-kütle sistemi durumunda Hooke yasası bir yayın geri çekme kuvvetinin şu formülle verilir:

Newton'un ikinci yasası kullanılarak diferansiyel denklem türetilebilir: burada

Bu diferansiyel denklemin çözümü sinüzoidal bir konum fonksiyonu verir:

burada ω salınımın frekansı, A genlik ve δ fonksiyonun faz kayması'dır. Bunlar sistemin başlangıç koşulları tarafından belirlenir. Kosinüs 1 ile -1 arasında sonsuza kadar salındığından, yay-kütle sistemimiz sürtünme olmadan sonsuza kadar pozitif ve negatif genlik arasında salınır.

Örnekler

Bazı salınım örnekleri aşağıda verilmiştir

Mekanik

Elektriksel

Elektro-mekanik

Optik

Biyolojik

İnsanlar

  • Beyin dalgaları
  • Ses üretimi
  • İnsulin salgısı salınımları
  • Temporomandibular eklem sesleri[1]

Ekonomik ve sosyal

Iklimsel ve jeofizik

Kimyasal

Kaynakça

  1. ^ Findlay I.A., & Kilpatrick S.J. (1960), An analysis of the sounds produced produced by he mandible joint ; Journal of Dental Research, 29(6), 1163-1171, doi:10.177/00220345600390061101 PMID 13699547

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Rezonans (fizik)</span>

Rezonans, fizikte bir sistemin bazı frekanslarda diğerlerine nazaran daha büyük genliklerde salınması eğilimidir. Bunlar, o sistemin rezonans (tınlaşım) frekansları olarak adlandırılır. Bu frekanslarda küçük periyodik kuvvetler bile çok büyük genlikler üretebilir.

<span class="mw-page-title-main">Foucault sarkacı</span>

Foucault sarkacı, adını Fransız fizikçi Léon Foucault'dan alan, ilk defa deneysel olarak Dünya'nın kendi ekseni çevresinde döndüğünü kanıtlayan sarkaç düzeneği.

<span class="mw-page-title-main">Genlik modülasyonu</span>

Genlik modülasyonu İletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir modülasyon türüdür. Uluslararası literatürde AM kısaltmasıyla gösterilir. Dilimizde ise, zaman zaman GM kısaltması kullanılmaktadır. Bu modülasyon türü 1906 yılında ilk defa Kanadalı mühendis Reginald Fessenden tarafından (1866-1932) geliştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Sinüs dalgası</span>

Sinüzoid dalga, matematikte, yalnız süreçlerde, dalgalı akım kuvvet mühendisliğinde ve diğer alanlarda sıklıkla bir fonksiyon olarak yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Titreşim</span>

Titreşim bir denge noktası etrafındaki mekanik salınımdır. Bu salınımlar bir sarkaçın hareketi gibi periyodik olabileceği gibi çakıllı bir yolda tekerleğin hareketi gibi rastgele de olabilir.

Termodinamiğin(Isıldevinimin) ikinci yasası, izole sistemlerin entropisinin asla azalamayacağını belirtir. Bunun sebebini izole sistemlerin termodinamik dengeden spontane olarak oluşmasıyla açıklar. Buna benzer olarak sürekli çalışan makinelerin ikinci kanunu imkânsızdır.

Periyodik fonksiyon, matematikte belli zaman aralığıyla kendini tekrar eden olguları ifade eden fonksiyonlara verilen isimdir. Tekrar etme süresi "periyot" olarak bilinir. Trigonometrik fonksiyonlar en tipik periyodik fonksiyonlardır. Bununla birlikte, diğer periyodik fonksiyonlar da trigonometrik fonksiyonların toplamı olarak ifade edilebilirler.

Açısal frekans periyodik harekette birim zaman içinde kaç radyan olduğunun ölçüsüdür.

<span class="mw-page-title-main">Basit harmonik hareket</span>

Basit harmonik hareket, geri çağırıcı kuvvet ile doğru orantılı olarak yer değiştiren periyodik bir hareket türüdür.

Yay sarkacı, serbest durumda bulunan esnek yayın ucuna G ağırlıklı cisim asıldığında oluşan sisteme denir. Sönümlenmeyen yay sarkacı, basit harmonik hareket yapar. Sadece yatay düzlemde olur.

Fizikte doğrusal olmayan rezonans doğrusal olmayan bir sistemde rezonansın meydana gelmesidir. Bu rezonansta sistem davranışı- rezonans frekans ve modları- salınımın genliğine bağlıdır, fakat doğrusal sistemlerde bu genlikten bağımsızdır.

Kuantum harmonik salınıcı, klasik harmonik salınıcın benzeşiğidir. Rastgele seçilmiş potansiyeli denge noktası civarında harmonik potansiyele yakınsanabildiğinden nicem mekanğindeki en önemli model sistemlerden biridir. Dahası, nicem mekaniğinde kesin analitik çözümü olan çok az sistemden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Dalga (fizik)</span> uzayda ve maddeden geçen salınım

Dalga, bir fizik terimi olarak uzayda ve maddede yayılan ve enerjinin taşınmasına yol açan titreşime denir. Dalga hareketi, orta parçaların yer değişimi sıklıkla olmadan, yani çok az ya da hiç kütle taşınımı olmadan, enerjiyi bir yerden başka bir yere taşır. Dalgalar sabit konumlarda oluşan titreşimlerden oluşurlar ve zamanla nasıl ilerlediğini gösteren bir dalga denklemi ile tanımlanırlar. Bu denklemin matematiksel tanımı dalga çeşidine göre farklılık gösterir.

Modern kuantum (nicem) mekaniğinden önce gelen eski kuantum (nicem) kuramı, 1900 ile 1925 yılları arasında elde edilen sonuçların birikimidir. Bu kuramın, klasik mekaniğin ilk doğrulamaları olduğunu günümüzde anladığımız bu kuram, ilk zamanlar tamamlanmış veya istikrarlı değildi. Bohr modeli çalışmaların odak noktasıydı. Eski kuantum döneminde, Arnold Sommerfield, uzay nicemlenimi olarak anılan açısal momentumun (devinimin) z-bileşkesinde nicemlenim yaparak önemli katkılarda bulunmuştur. Bu katkı, electron yörüngelerinin dairesel yerine eliptik olduğunu ortaya çıkarmıştır ve kuantum çakışıklık kavramını ortaya atmıştır. Bu kuram, electron dönüsü hariç Zeeman etkisini açıklamaktadır.

Fizikte, dairesel hareket bir nesnenin dairesel bir yörünge boyunca bir rotasyon ya da çemberin çevresinde yaptığı harekettir. Rotasyonun sürekli açısal değeriyle birlikte düzgün ya da değişen rotasyon değeriyle düzensiz olabilir. 3 boyutlu bir cismin sabit ekseni etrafındaki rotasyon parçalarının dairesel hareketini içerir. Hareketin denkliği bir cisim kütlesinin merkezini tanımlar.

Fizikte, Kuantum mekaniğinde, eşevreli hal klasik harmonik salıngaca benzeyen kuantum harmonik salıngacının nicel hareketidir. Kuantum dinamiğinin Erwin Schrödinger tarafından Scrödinger denklemlerine çözüm ararken 1926 yılında türetilen ilk örneğidir. Örneğin, eşevre hali parçacığın salınımsal hareketini açıkları. Bu haller, John R. Klauderin ilk makalelerinde alçalma operatörü ve fazla tamamlanmış aile teşkili olarak özvektör adında tanımlanmıştır. Eşevre halleri,[ışığın kuantum kuramında ve diğer bozonik kuantum alanlarında Roy J. Glauber’in 1963 yılındaki çalışmaları tarafından geliştirilmiştir. Salınan alanın eşevre hali, klasik sinüs dalga hareketine benzeyen, devamlı lazer dalgası gibi olan kuantum halidir. Ancak, eşevre hali kavramı kayda değer biçimde genellenmiş ve sinyal sürecini niceleme, görüntü işleme alanlarında matematiksel fizikte ve uygulamalı matematik oldukça geniş ve önemli bir konu olmuştır. Bu hususta, kuantum harmonik salıngacı ile bağlantılı eşevreli haller genel olarak standart eşevreli haller ya da Gauss işlevi halleri olarak anılır.

<span class="mw-page-title-main">Boyuna dalga</span>

Boyuna dalgalar içerisinde ortam yerdeğiştirmesinin giden dalgayla aynı veya zıt yönde olduğu dalgalardır. Mekanik boyuna dalgalara ortamda ilerlerken kompresyon ve seyreltme ürettikleri için bunlara kompresyon dalgası veya basınç dalgası da denilmektedir. Diğer başlıca dalga tipi, içerisinde ortam yerdeğiştirmesinin yayılma doğrultusuna dik açı yaptığı enine dalgadır. Enine dalgalara "t dalgaları" veya "kesme dalgaları" da denilmektedir.

Matematiksel fizikte, hareket denklemleri, fiziksel sistemin hareket sürecindeki davranışını, zamanın bir fonksiyonu olarak tanımlar. Daha detaya girmek gerekirse; hareket denklemleri, fiziksel sistemin davranışını devinimsel değişkenler üzerinde tanımlanmış bir matematiksel fonksiyon takımı olarak izah eder. Bu değişkenler genellikle uzay koordinatları ve zamandan ibarettir, ama gerektiğinde momentum bileşenleri de kullanılır. En yaygın değişken seçeneği, fiziksel sistemin özelliklerini uygun şekilde tanımlayan değişkenlerden oluşan genelleştirilmiş koordinatlardır. Klasik mekanikte bu fonksiyonlar öklid uzayında tanımlanmıştır ama görelilikte eğilmiş uzay üzerindeki fonksiyon daha uygundur. Eğer sistemin dinamikleri biliniyor ise, bu fonksiyonları tanımlayan denklemler dinamiğin hareketini izah eden diferansiyel denklemlerin çözümleri olacaktır.

<span class="mw-page-title-main">Duran dalga</span>

Fizikte duran dalgalar, zamana göre salınım yapmasına rağmen belli bir bölgede sabit duran dalgalardır. Bu dalgaların uzayda herhangi bir noktadaki maksimum genliği zamana göre sabittir ve salınımları eş fazdadır. Bir duran dalgada genliğin minimum kaldığı noktalar düğüm (node), maksimum olduğu noktalar ise anti-düğüm (anti-node) olarak bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Asterosismoloji</span> yıldızlardaki salınımların incelenmesi

Asterosismoloji, salınımlarının (titreşim) ve frekans spektrumlarının yorumlanması yoluyla zonklayan yıldızların iç yapısını anlamaya çalışan alt bilim dalıdır. Yıldızlar birçok rezonans modu ve frekansı barındırır. Bir yıldızın içinden geçen ses dalgalarının izlediği yol, ses hızına bağlıdır. Ses hızı ise yerel sıcaklık ve kimyasal bileşime göre değişir. Elde edilen salınım modları, yıldızın farklı kısımlarına duyarlı olduğundan astronomlara yıldızın iç yapısı hakkında bilgi verir. Bunun dışındaki parlaklık ve yüzey sıcaklığı gibi genel özelliklerle doğrudan belirlenmesi mümkün olmaz.