İçeriğe atla

Saklı Sözler

Saklı Sözler (Kelimat-ı MeknuneArapça: کلمات مكنونة), Bahai inancının kurucusu olan Mirza Hüseyin Ali tarafından Bağdat civarında yazılan bir kitaptır. Saklı Sözler'in 1858 yılında Dicle Nehri kıyılarında nazil olduğuna inanılır.[1] Yetmiş biri Arapça, seksen ikisi Farsça olan bu eser, Bahaullah'ın deyişiyle belli ruhani hakikatlerin özünü alarak[2] kısa ayetler şeklinde yazılmıştır. Bu derleme bir öğüt kitabı ve bazı dini konuları açıklayıcı niteliktedir.[1] Emrinin başlangıcında bu derleme 'Hz. Fatıma'nın Saklı Kitabı' olarak biliniyordu.[1] Saklı Sözler eseri Türkçeye Mecdi İnan tarafından Arapça ve Farsça asıllarından tercüme edilmiştir.

Metin

Saklı Sözler metni Arapça ve Farsça olmak üzere iki kısma ayrılmıştır. Her biri kısa ve numaralandırılmış pasajlar içerir. Arapça 71 ve Farsça 82 adettir.

Her pasaj belirli bir hitapla başlar. Çoğu tekrar eden bu hitaplardan bazıları "Ey Ruh Oğlu", "Ey İnsan Oğlu" ve "Ey Varlık Oğlu" şeklindedir. Bahai duaları, insanları temsil eden birinci tekil şahıs ile yazılmıştır ki okuyucu kendini Allah ile sohbet eder şekilde hissetsin. Saklı sözler ise Allah'ı temsil eden birinci tekil şahıs ile yazılmıştır ki okuyucu, Allah'ın insanlara konuştuğunu hissetsin.

Giriş

Aşağıdaki paragraf Bahaullah tarafından Arapça olarak yazılan girizgahtır:

"O NURLULAR NURLUSUDUR

Bu, İzzet ceberûtundan evvelce kudret ve kuvvet diliyle nebilere indirilendir. Biz, fazilet yolunda yürümek isteyenlere bir lütuf olmak üzere, onun özünü alarak ihtisar kisvesine büründürdük. Tanrı'nın Misakı'na sadık kalıp emanet buyurduğu bu öğütleri hayatlarında tatbik edeceklerini ve ruh illerinde takva cevherine kavuşacaklarını umarız."

Örnekler

Arapça kısmından

1- EY RUH OĞLU!

İlk öğüdüm şudur: İyi, güzel ve aydın bir yüreğin olsun ki dâimî, bakî, ezelî ve kadîm bir padişahlığa eresin.

15- EY BEYAN OĞLU!

Yüzünü Yüzüme döndür, özgeme arka çevir; çünkü Benim saltanatım bâkidir, aslâ zeval bulmaz; Benim mülküm daimîdir, aslâ değişmez. Benden başkasını ararsan, kâinatı ebediyen araştırsan da bulamazsın.

48- EY İNSAN OĞLU!

Her şeyin bir alâmeti var. Sevginin alâmeti hükmümde sabır ve belâlarıma tahammüldür.

Farsça kısmından

3- EY DOST!

Gönül bahçesine aşk çiçeğinden başka bir çiçek ekme; sevgi ve iştiyak bülbülünün eteğinden el çekme. İyilerin arkadaşlığını ganimet bil ve kötülerin yoldaşlığından elini çek, gönlünü kaldır.

24- EY BİLİR GEÇİNEN BİLMEZLER!

Niçin dışta çobanlık davasında bulunuyor ve içte koyunlarıma kurt oluyorsunuz? Siz parlaklığıyla şehir ve diyarımın kervanlarını yoldan saptırıp ölüme sürükleyen yalancı tan yıldızına benzersiniz.

44- EY ARŞIMIN ARKADAŞI!

Kötü işitme, kötü görme, kendini zelil etme, ağlayıp sızlanma. Yâni kötü söyleme ki kötü işitmeyesin; alemin ayıbını büyük görme ki ayıbın büyük görülmeye; kimsenin zilletini isteme ki zillete düşmeyesin. İmdi temiz bir yürek, pak bir kalp, mukaddes bir fikir ve nezih bir hatır ile ömrünün şu bir andan daha kısa sayılan günlerini asude geçir, ta ki bu fani cesetten manâ firdevsine feragât içerisinde dönesin ve beka melekûtünde yerleşip kalasın.

Son

82 numaralı son pasajdan sonra Bahaullah şunları yazar:

"Beyan perdelerinin arkasında gizli bulunan güzel manâ gelinleri Allah'ın lûtuf ve inayeti ile Dostun Cemalinden saçılan ışıklar gibi ortaya çıktı. Dostlar! Nimetin tamam, hüccetin kâmil, bürhanın zâhir ve delilin sabit olduğuna şahadet ederim. Bakalım himmetiniz sizi artık hangi feragat mertebelerine çıkarır. Nimet sizin üzerinize ve yerde gökte bulunanların üzerine böylece tamam oldu.

Alemlerin Rabbına hamdolsun!"

Kaynakça

Kaynakça

  1. ^ a b Taherzadeh, Adib. Hz. Bahaullah'ın Zuhurunu: Cilt 1 20 Ağustos 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ,sf 74, Çeviren: Süreyya Güler, İstanbul, Türkiye: Baha Basım Dağıtım Sanayi ve Ticaret A.Ş: 1995
  2. ^ Saklı Sözler 9 Ağustos 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., sf 5. Çeviren: Mecdi İnan. İstanbul, Türkiye: Bahai Eserleri Basım Dağıtım A.Ş. ISBN 978-605-84382-2-4

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bahâîlik</span> tek tanrı inancına dayalı bir din

Bahâîlik, bütün insanlığın ruhanî birliğini vurgulayan tek tanrılı bir dindir. Üç ana prensip Bahâî öğretileri ve itikadı için bir temel oluşturur: Tanrı birliği, yani tüm yaratılışın kaynağı olan tek bir tanrı vardır, din birliği, yani tüm ilahi dinler aynı ruhanî kaynağa sahiptirler, aynı Tanrı'dan gelirler ve insanlığın birliği, yani bütün insanlar eşit yaratılmıştır, çeşitlilik içinde birlik ile bir araya getirilmiştir; ırkların ve kültürlerin bu çeşitliliği takdire ve kabule değer görülmelidir. Bahâî inancının öğretilerine göre insanın amacı dua, tefekkür ve insanlığa hizmet yoluyla Allah'ı tanımayı ve sevmeyi öğrenmektir.

<span class="mw-page-title-main">Yeni Ahit</span> Kitâb-ı Mukaddesin ikinci kısmı

Yeni Ahit veya Yeni Antlaşma, Kitab-ı Mukaddes'in Eski Ahit'in ardından gelen ve Grekçe kaleme alınmış olan ikinci kısmına Hristiyanların verdiği isimdir. İnançlı Yahudilerce "Yeni Ahit" kabul edilmez. Hristiyanlarca kutsal kabul edilen 27 kitapçıktan oluşan bir kitap bütünüdür.

Peygamber veya yalvaç, Tanrı aracılığıyla bir dini veya dinî öğretiyi yaymakla görevlendirildiğine inanılan kişidir. Peygamberler ayrıca dinî terminolojide âyet, işaret veya mûcize denilen doğaüstü güç veya olayların kendilerine atfedildiği mitolojik veya yarı mitolojik insanlardır. İbrahimî dinlerin inananları, peygamberlerin Tanrı'dan aldıkları “vahiy” adlı mesajları diğer insanlara ulaştırdıklarına inanırlar.

19, 18'den sonra ve 20'den önce gelen sayı. Aynı zamanda bir asal sayı. Bazı kült, inanç veya dinlerde önemli sayılarak üzerine çalışmalar yapılmış, takvim veya sistem oluşturulmuştur.

İman, etimolojik olarak güvenmek ve samimiyetle inanmak anlamlarına gelir. Kur'an'da sadece bir olan Allah'a ve kendisinin mesajına güvenmek anlamına gelmektedir. Genel anlamda bir dine ya da yaşam tarzına gönülden bağlanmak anlamı taşır.

<span class="mw-page-title-main">Cehennem</span> çoğu dini inanca göre günahların cezasının çekileceği yer

Cehennem, çeşitli inançlarda ölüm sonrası ceza çekilen ateşli bir yer olarak gösterilir. Cehennemde kalma süresi inanca göre değişiklik gösterebilir. Cehennemde günah borcu ödeninceye kadar kalınıp sonra tekrar cennete gidilebilir. Ancak, cehennem bazıları için sonsuza dek ateşte yanmak anlamına gelir. Cehennem görevlilerine İslam inancında zebani adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Ali Muhammed Şirazi</span> Bâbîliğin kurucu peygamberi (1819–1850)

Ali Muhammed Şirazi ya da bilinen adıyla Bab, Babi inancının kurucusudur. Lakabı olan Bab, Arapçada kapı demektir.

<span class="mw-page-title-main">Kurban Bayramı</span> Ay takvimine göre Zilhicce ayının onunda başlayıp dört gün süren ve kurban kesilen dinî bayram

Kurban Bayramı, Müslümanlar tarafından Hicrî takvime göre Zilhicce ayının 10. gününden itibaren dört gün boyunca kutlanan dinî bir bayramdır. Zilhicce ayının onuncu, on birinci, on ikinci ve on üçüncü günlerine 'Eyyâm-ı nahr' ve bir önceki gün olan Zilhicce ayının dokuzuncu gününe Arefe denir. Kurban Bayramı, aynı zamanda İslam âleminin her yıl Mekke'de hac farizasını ifa ettikleri vakittir.

<span class="mw-page-title-main">Mesih</span> kurtarıcı olarak beklenen figür

İbrahimî dinlerde mesih, bir grup insanın kurtarıcısı veya özgürlüğe kavuşturucusudur. Geleneksel Yahudilikte maşiah, mesihçilik veya Mesih Çağı gibi kavramlar, kutsal mesh yağıyla meshedilmiş bir seçkine atıfta bulunan Tanah'la ortaya çıkmıştır.

Mektûbât (مکتوبات) veya Mekâtîb, mektuplar anlamına gelen bu eser Mevlânâ'nın dost ve akrabalarına, özellikle de Selçuklu emir ve vezirlerine nasihat için yazdığı 147 adet mektuptan oluşur. Mevlânâ Celâleddîn Rûmî'nin ölümünden sonra, mektuplar bir araya getirilmiş ve bu esere de Mektûbât veya Mekâtîb adı verilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Harun</span> İbrani peygamber ve din büyüğü

Harun, Musa'nın ağabeyi olan Yahudi kâhin ve din büyüğü.

Lem'alar, İslam alimi Said Nursî tarafından telif edilen tefsir kitabı. Risale-i Nur külliyatını oluşturan önemli eserlerden biridir. Lem'a adı verilen 33 başlık ve münacaattan oluşmaktadır.

Karşılıklılık etiği veya altın kural, diğerlerine karşı adaletin sağlandığına emin olabilmesi için bir kişinin herhangi bir davranışta bulunma hakkı veya sorumluluğu olup olmadığını belirleyen bir etik kuraldır. Aksi yönde eleştiriler bulunsa da, tartışmalı olarak karşılıklılık kavramı, insan haklarının en temelidir. Bu altın kuralın önemli bir öğesi, bu kurala göre hayatını sürdüren bir insanın sadece yakınlarını değil, herkesi göz önüne alarak yaşamaya çalışmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Barnabas İncili</span> 16. yüzyılda yazılmış psödoapokrif incil

Barnabas İncili, Müslüman bakış açısıyla, yaklaşık olarak 16. yüzyılın son çeyreğinde yazıldığı düşünülen psödoapokrif incildir. İsa’nın öğrencilerinden Barnabas tarafından yazıldığı iddia edilir.

Kıyamet günü, hesap günü ya da mahşer günü ; dünyanın sonunun geleceğine ve tüm insanların mahşerde toplanarak hesap vereceğine inanılan zaman. "Dünya merkezli evren" anlayışında dünyanın sonu, evrenin de sonu olarak algılanmıştır. Kıyametin zamanı ile ilgili çok sayıda inanç, öngörü ve kehanet bulunmaktadır. Zerdüştlük, Hristiyanlık ve İslam gibi dinlerde ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağına, hayattayken yaptıkları iyilik ve kötülükler için hesap vereceklerine ve haklarında hüküm verileceğine, bunun sonucunda iyilerin cennete, kötülerin ise cezalarını çekmek üzere cehenneme gideceğine inanılır. Apokalypse terimi ile eş anlamlı olarak kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Şevki Efendi</span> 1921den 1957de ölümüne kadar Bahai inancının lideri

Şevki Efendi, Abdülbaha’nın torunu ve halefiydi. 1921 yılında Bahai Dini’nin Velisi olarak tayin edildi ve 1957 yılında vefat edene kadar bu görevi sürdürdü. Bahai Dini’nin birçok yeni ülkeye yayılması için tebliğ planları serisi oluşturdu ve Bahai Dini’nin merkezî şahsiyetlerinin birtakım yazılarını İngilizceye tercüme etti. Vefatının ardından dünya Bahai toplumuna 1963’te Yüce Adalet Evi seçilene kadar Emrin Elleri önderlik etti.

<span class="mw-page-title-main">Yüce Adalet Evi</span>

Yüce Adalet Evi Bahai Dini'ndeki idari düzenin dokuz üyeli en yüksek yönetim merciidir. Kurulması Bahai yasa ve hükümlerini içeren Kitab-ı Akdes'te açıkça belirtilen Yüce Adalet Evi, Bahai Dininin uluslararası idari kurumu olmakla beraber Bahaullah'ın Ahit ve Misak'ının bugünkü merkezidir. Bahaullah, bu kurumu Bahai kutsal yazılarında ayrıntıları bulunmayan veya yer almayan konularda yasa koyma yetkisi ile donatmış ve kararlarında Tanrı'dan ilham alacağına dair güvence vermiştir. Dinler tarihinde daha önce benzeri görülmemiş bu kurum ilk olarak 1963'te kurulmuştur ve o tarihten beri her beş yılda bir, dünya çapındaki Bahai Milli Ruhani Mahfillerinin üyelerinden oluşan delegeler tarafından seçilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Caban el-Kurdi</span> Kürt sahabe

Caban el-Kurdi, İslam peygamberi Muhammed'in Kürt sahabesidir.

Bahai öğretileri önemli sayıda teolojik, etik, toplumsal ve ruhani fikirleri temsil eder ki bunlar, Bahai Dini'nin kurucusu Bahaullah tarafından tesis edilmiş ve Bahai toplumunun birbirini izleyen liderleri Abdülbaha ve Şevki Efendi tarafından açıklığa kavuşturulmuştur. Öğretiler çeşitli Bahai yazılarında yazılmıştır. Zerdüştlük, Hinduizm, Yahudilik, Budizm, Hıristiyanlık ve İslam gibi geçmiş bazı dinlerin sahih öğretileriyle birleşen Bahai öğretileri, Bahailerce Allah tarafından vahyedilmiş olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bahai Mabetleri</span>

Bahai Mabedi Bahai Dininin bir ibadet yeridir. Aynı zamanda Arapça’da “Allah'ın zikrinin doğuş yeri” anlamına gelen Maşrıku’l-Ezkâr ismiyle de bilinir.