İçeriğe atla

Sakkara Serapeumu

Sakkara Serapeumu'nun yeraltı koridorlarına giriş

Sakkara Serapeumu (Eski Mısırca: Kemet yahut Kem) Antik Mısır'da Sakkara'da Zoser Piramidi'nin yakınında kutsal kabul edilen Apis boğasına tapınılan bir tapınaktı. Apis boğaları öldüklerinde mumyalanmışlar ve Serapeum'un hemen altında bulunan tonozlu bir nekropolde gömülmüşlerdir.

Tarih

Boğalar, antik Mısır edebiyatının en eski dönemlerinden beri bir güç sembolü olarak tasvir edilmişlerdir. Piramit metinlerinde kutsal Apis boğalarının mumyalanıp gömüldüğünden bahsedilmesine rağmen, günümüze ulaşan en eski Apis boğası gömüsü III. Amenhotep dönemine denk gelmektedir. Sakkara Serapeumu İmparator Honorius döneminde kapatılmış ve içerisinde bulunan kutsal boğa mumyaları bunu takip eden dönemde kıptî keşişler tarafından yağmalanmıştır.

Kutsal boğaların I. Seti dönemine değin birbirinden bağımsız mezarlara gömüldükleri bilinmektedir. II. Ramses boğaların gömüldüğü nekropolü galeriler halinde genişletmiştir. Serapeum bu haliyle Ptolemaios Hanedanı'nın sonuna dek kullanılmıştır. Yeraltındaki ana mahzen 300 metre uzunluğunda, 8 metre yüksekliğinde ve 3 metre eninde idi. Hayvanların tutulduğu ahır ve nekropol dışında burada I. Nektanebos tarafından inşa ettirlmiş bir Osiris ve Apis tapınağı ile bir mumyalama odası da bulunmaktaydı. Yaklaşık 7 kilometrelik bir alanda yayılan Serapeum'un içinde 80 tonluk siyah granit lahitler bulunmaktaydı.

Araştırmalar

Paul Lucas, 18. yüzyılın başlarında Serapeum'u ziyaret eden ilk araştırmacılardan biriydi. O dönemde nekropollerden kaçırılan eşyaların Kahire'de satılması normal karşılanan bir durumdu. Paul Lucas antik eserlerin satıldığı bu pazarlardan birinde Apis boğası kanopiği gördüğünü yazmıştır.

Mısır çarşılarında satılan eserleri fark eden bir diğer araştırmacı da Auguste Mariette idi. 1852'de Sakkara'ya giderek burada arkeolojik kazı çalışmalarına başlayan Mariette, 28 mezar nişi ve bu nişlerin içerisinde, içleri boş 24 adet granit lahit keşfetti. Keşfedilen bu granit lahitlerin ağırlığının 80 tona ulaştığı tahmin edilmektedir.

Antik Mısır'da böylesi devasa ağırlıklara ulaşan lahitlerin inşa edilme sebepleri bilinmemektedir. Granit materyalinin Sakkara yakınlarında bulunmaması, bu materyalin Sakkara'dan neredeyse 1000 km uzaklıkta olan Asvan'dan getirilmiş olmasını zorunlu kılmaktadır.

Ptolemaios döneminde gömülmüş bir Apis Boğasının mumyalanmış başı.

Serapeum hakkında sözdebilimsel iddialar

Erich von Däniken, Sfenks'in gözleri adlı eserinde tonlar ağırlığındaki granit lahitlerin altında hiçbir kutsal boğa kalıntısının bulunmadığına dikkati çekerek, buraya getirilen lahitlerin dünyaya dönmeleri istenmeyen belirli yaratıkları engellemek amaçlı yapılmış olduklarını öne sürmüştür.

Däniken'in iddialarının aksine Apis boğalarının gerçekten mumyalandığına dair kanıt, içeriğinde bu ritüeli anlatan Apis Papirüsüdür.

Literatür

  • Hans Bonnet: Lexikon der ägyptischen Religionsgeschichte. Nikol, Hamburg 2000, ISBN 3-93787208-6, S. 46–51 → Apis, S. 751–753 → Stier.
  • Adolf Erman: Die Aegyptische Religion. Reimer, Berlin 1909.
  • Wolfgang Helck u. a.: Kleines Lexikon der Ägyptologie.4., überarbeitete Auflage, Harrassowitz, Wiesbaden 1999, ISBN 3-44704-027-0, S. 276 → Serapis, S. 298–299 → Stiere, heilige.
  • Auguste Mariette, Le Sérapéum de Memphis, Parijs 1857.
  • Auguste Mariette, Catalogue général des monuments d'Abydos découverts pendant les fouilles de cette ville. Paris 1880.
  • Auguste Mariette, Gaston Maspero (Hrsg.): Le Sérapeum de Memphis. Band 1, Vieweg, Paris 1882, Heidelberger historische Bestände27 Ağustos 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  • J.-F. Brunet, The XXIInd and XXVth Dynasties Apis Burial Conundrum, Journal of the Ancient Chronology Forum 10 (2005), 26-34.
  • Aidan Dodson, Of Bulls & Princes, the early years of the Serapeum at Sakkara, in: KMT 6/1 (1995) 18-32.
  • Aidan Dodson, The Eighteenth-Century Discovery of the Serapeum, in: KMT 11/3 (2000) 48-53.
  • M. Malinine, G. Posener, J. Vercoutter, Catalogue des Stèles du Sérapéum de Memphis, tome premier (textes), Paris, 1968.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Antik Mısır</span> Kuzeydoğu Afrikada varolmuş bir antik medeniyet

Antik Mısır, Antik Çağ'daki medeniyetlerden biridir. Kuzeydoğu Afrika'da Nil Nehri'nin denize ulaştığı yarısı çevresinde yayılmış antik bir uygarlıktır. Uygarlığın yayıldığı bölge, bugünkü Mısır toprakları içinde yer almaktadır. MÖ 3.050 yılları civarında kuruluşundan önce, "Aşağı Mısır" ve "Yukarı Mısır" olarak ikiye ayrılmaktaydı. Uygarlık, MÖ 3.150 yılında ilk firavunun yönetimi altında Aşağı Mısır ve Yukarı Mısır'ı politik olarak birleştirdi. Bu politik birlik, izleyen 3 bin yıl boyunca sürdü.

<span class="mw-page-title-main">Pergamon</span> Günümüzdeki İzmir, Bergama ilçe merkezinin yerinde kurulmuş, UNESCO dünya mirası listesinde yer alan antik kent. (Pergamon)

Pergamon, günümüzde İzmir iline bağlı Bergama ilçesinin merkezinin yerinde kurulu antik kentin adıdır. Pergamon, eski çağlarda Misya bölgesinin önemli merkezlerinden biriydi. MÖ 282-133 arasında da Pergamon Krallığı'nın başkentiydi. Pergamon adı, bir söylence kahramanı olan Pergamos'tan gelir. Pergamos'un, Teuthrania kralını öldürdükten sonra kenti ele geçirdiği ve kendi adını verdiği sanılır. Başka bir söylenceye göre de Teuthrania Kralı Grynos savaşta Pergamos'tan yardım istemiş, zaferden sonra iki kent kurdurarak birine onun onuruna Pergamon, ötekine de Gryneion adını vermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Konstantinopolis</span> İstanbulda Sarayburnu ve çevresine (Fatih) tekabül eden tarihî şehir, Doğu Roma ve daha sonra Osmanlı İmparatorluğunun başkenti

Konstantinopolis veya Kostantiniyye, Roma İmparatorluğu (330–395), Bizans İmparatorluğu, Latin İmparatorluğu (1204–1261) ve Osmanlı İmparatorluğu'na (1453–1922) başkentlik yapmış tarihî bir şehir. Günümüzde şehir, Atatürk'ün inkılaplarından biri olarak 1928'de Latin harflerine geçilmesi sonrası, kentin Türkçe adının Latin harfleriyle yazılmış hali olan İstanbul olarak adlandırılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Arikanda</span> Finike ilçesi yakınlarındaki antik kent

Arikanda, Antalya il sınırları Finike ilçesi yakınlarındaki Likya antik kent.Elmalı - Finike kara yolunun tam yarısında bulunan Arifköyünün Aykırıçay mahallesine yakın bir ören yeridir. Tarihi Bakır Çağı'na kadar geri gitmektedir ve şehrin adı yerli Anadolu dillerinden olan Luvice'de “yüksek kayaların yakınındaki yer” anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Rosetta Taşı</span> Mısırda Fransızlar tarafından bulunan tarihi eser

Rosetta Taşı ya da Reşid Taşı, Mısır'da kale yapımındaki bir kazı sırasında rastlantı eseri bir Fransız askeri tarafından bulunmuş, Mısır'da Fransızlar tarafından kurulmuş olan enstitüye gönderilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Knidos</span> Muğlanın Datça ilçesinde bulunan, Karya dönemine ait antik yerleşim

Knidos, Muğla'nın Datça ilçesinde bulunan, Karya dönemine ait antik yerleşimdir.

<span class="mw-page-title-main">İsis</span>

İsis, Osiris'in, Seth ve Nephthys'in kardeşidir, Nut ve Geb'in kızları ve çocuk Horus'un annesidir. Bazı kaynaklara göre Anubis de İsis ile Osiris'in oğludur.

<span class="mw-page-title-main">Priene</span>

Priene, Aydın Söke'de Selçuk-Efes'e yaklaşık 100 km uzaklıkta kurulmuş bir İyon şehridir. Şehir Menderes nehrinin 10 km kuzeyindedir. Şehir kurulduğunda deniz kıyısındaydı. Menderesin alüvyonu nedeniyle şehir şimdi kilometrelerce kara içerisindedir.

<span class="mw-page-title-main">Keops Piramidi</span> İki harikalar listesinde de bulunan harika yapı

Keops Piramidi, Khufu Piramidi ya da Büyük Piramit; günümüzde Mısır’ın başkenti Kahire'nin bir parçası olan Gize'yi çevreleyen antik “Gize mezar kenti”nde bulunan üç anıtsal piramitten en eski ve en büyük olanıdır. MÖ 2551-2560 yılları civarında yapıldığı sanılan bu anıtsal kompleks, Dünyanın yedi harikasından biri olup, bu yedi harika içinde günümüze kadar ulaşan tek eserdir.

<span class="mw-page-title-main">Kanlıdivane</span> Mersinin Erdemli ilçesinde yer alan antik kent

Kanlıdivane, günümüzde Mersin'in Erdemli ilçesinde yer alan antik kent. MÖ 3. yüzyılda kurulan ve MS 4. yüzyılda adı Neapolis olarak değişen kentin Elaiussa Sebaste'nin sur dışında yer alan uzantısı olduğu tahmin edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Hierapolis</span> Denizlide bir antik Roma kenti

Hierapolis, Pamukkale (Denizli) yakınlarında bulunan ve Frigler döneminde ana tanrıça Kibele kültünün merkezlerinden biri olarak faaliyet göstermiş bir antik kenttir. Antik coğrafyacı Strabon ile Ptolemaios verdikleri bilgilerde, Karia bölgesine sınır olan Laodikeia ve Tripolis kentlerine yakınlığı ile Hierapolisin bir Frigya kenti olduğunu ileri sürülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Krallar Vadisi</span>

Krallar Vadisi ya da Firavunlar Vadisi, Mısır'da bulunan MÖ 16. yüzyıldan 11. yüzyıla kadar yaklaşık 500 yıllık bir süre boyunca 18. ve 20. Hanedanlık döneminde Yeni Krallık'ın firavunları ve dönemin ileri gelenleri için inşa edilen mezarların bulunduğu vadidir. Vadi, Luksor'un batı tarafında bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Altın buzağı</span> Eski Ahitte bahsi geçen bir put

Altın buzağı, Eski Ahit'e göre, Musa Sina Dağı'na çıktığında isyan başlatan İsrailoğullarını memnun etmek için Samiri tarafından yapılmış bir puttur. Buzağı, Mısır'ın Tanrısının fizikselleştirilmiş haliydi, dolayısıyla hem puta tapıldığından hem de Tanrı görselleştirildiğinden çifte hata yapılmıştır. Çıkış 32:7-14 RAB Musa'ya, “Aşağı in” dedi, “Mısır'dan çıkardığın halkın baştan çıktı. Buyurduğum yoldan hemen saptılar. Kendilerine dökme bir buzağı yaparak önünde tapındılar, kurban kestiler. ‘Ey İsrailliler, sizi Mısır'dan çıkaran ilahınız budur!’ dediler.”RAB Musa'ya, “Bu halkın ne inatçı olduğunu biliyorum” dedi, “Şimdi bana engel olma, bırak öfkem alevlensin, onları yok edeyim. Sonra seni büyük bir ulus yapacağım.”Musa Tanrısı RAB'be yalvardı: “Ya RAB, niçin kendi halkına karşı öfken alevlensin? Onları Mısır'dan büyük kudretinle, güçlü elinle çıkardın. Neden Mısırlılar, ‘Tanrı kötü amaçla, dağlarda öldürmek, yeryüzünden silmek için onları Mısır'dan çıkardı’ desinler? Öfkelenme, vazgeç halkına yapacağın kötülükten.Kulların İbrahim'i, İshak'ı, İsrail'i anımsa. Onlara kendi üzerine ant içtin, ‘Soyunuzu gökteki yıldızlar kadar çoğaltacağım. Söz verdiğim bu ülkenin tümünü soyunuza vereceğim. Sonsuza dek onlara miras olacak’ dedin.” Böylece RAB halkına yapacağını söylediği kötülükten vazgeçti.

<span class="mw-page-title-main">Vatikan Müzeleri</span>

Vatikan Müzeleri, Vatikan'da bulunan dünyanın en büyük müzelerinden birisidir. Bu müze Roma Katolik Kilisesi tarafından Rönesans'ta inşa edilmiş olup, dünyanın önemli heykellerine ev sahipliği yapan önemli bir binadır. Toplamda, Sistine Şapeli ile birlikte toplam 54 galeri ("sala") bulunmaktadır. Ziyaretçiler Sistine Şapeli'ne 53 galeriyi gezdikten sonra verilen ek ücret ile girebilirler.

<span class="mw-page-title-main">Gök Boğası</span> Antik Mezopotamya mitolojisinde geçen bir figür

Gök Boğası, Göklerin BoğasıGökyüzü Boğası, Cennet Boğası veya Cennetin Boğası, antik Mezopotamya mitolojisinde kahraman Gılgamış'ın savaştığı efsanevi bir canavardır. İlki erken Sümerce bir şiirde geçen, diğeri ise standart Akadcayla yazılmış bir Sümer şiiri olan Gılgamış Destanı'nda yer alan olmak üzere Gök Boğası'na ait hikâyenin iki farklı versiyonu vardır. Sümer şiirinde boğa, belirsiz sebeplerden dolayı tanrıça İnanna tarafından, Gılgamış'a saldırması için gönderilir. Gılgamış Destanı'nın VI. tabletindeki Akadca söylentilerde tanrıça İştar, Gılgamış'a cinsellik içeren bir teklifte bulunur; fakat Gılgamış teklifi reddeder. Bunun üzerine sinirlenen İştar, babası Anu'ya giderek Gök Boğası'nı ondan ister. Böylece İştar, Gılgamış ile Gılgamış'ın arkadaşı Enkidu'ya saldırması için boğayı Uruk'a gönderir fakat ikili, boğayı öldürür. Boğayı yendikten sonra Enkidu, boğanın sağ uyluğunu İştar'a fırlatarak onunla alay eder. Boğanın katledilmesi, tanrıların Enkidu'yu ölüme mahkûm etmesine neden olur. Bu olay, Gılgamış'ta ölüm korkusunun ortaya çıkmasına sebebiyet verir ve destanın geri kalan kısmını yönlendirir.

<span class="mw-page-title-main">Buchis</span>

Mısır mitolojisinde Buchis, savaş tanrısı Montu'nun kꜣ'sunun, Hermonthis bölgesinde ibadet edilen kutsal bir boğa olarak tanrılaştırılmasıydı.

Ptolemy III Euergetes MÖ 246'dan 222'ye kadar Mısır'daki Ptolemaios hanedanının üçüncü firavunuydu. Ptolemaios Krallığındaki hükümdarlığı sırasında gücünün zirvesine ulaştı.

V. Ptolemy Epiphanes, IV.Ptolemy Philopator ve Mısırlı III.Arsinoe'ün oğludur. Temmuz veya Ağustos 204'ten Eylül 180'e kadar Ptolemaios hanedanının beşinci hükümdarıydı. Ptolemy, ailesi şüpheli koşullarda öldüğünde, beş yaşında tahtı miras aldı. Yeni naip Agathocles, geniş çapta hakarete uğradı ve MÖ 202'de bir devrimle devrildi, ancak onu izleyen vekiller dizisi yetersiz kaldı ve krallık felç oldu.Seleukos Kralı Antiochos III ve Antigonid kralı Philip V Beşinci Suriye Savaşını başlatmak için krallığın zayıflığından yararlandı. Ptolemy V, kendi kendini ilan eden firavunlar Horwennefer ve Ankhwennefer'in önderlik ettiği yaygın bir Mısır isyanıyla karşı karşıya kaldı ve bu, Yukarı Mısır'ın çoğunun ve Aşağı Mısır'ın bazı kısımlarının da kaybedilmesine neden oldu.

<span class="mw-page-title-main">Yuya</span> 18. Hanedanlığın Mısırlı veziri

Yuya. On sekizinci Krallık döneminde güçlü bir eski Mısırlı saray mensubuydu. IV. Thutmose'nin atadığı vezirdi..

Turizm, Mısır ekonomisi için çok önemli olan, önde gelen gelir kaynaklarından biridir. 2010'da zirvede olan sektör, Mısır'daki işgücünün yaklaşık %12'sini istihdam etti, Mısır'a yaklaşık 14,7 milyon ziyaretçiye hizmet verdi ve yaklaşık 12,5 milyar ABD doları gelir sağladı ve GSYİH'nın %11'inden fazlasını ve döviz gelirlerinin %14,4'ünü sağladı.