
Bir ilgi veya benzetme sonucu gerçek anlamından başka anlamda kullanılan sözlere veya kavramlara Türkçe eğretileme; Arapça mecaz, istiare; Fransızca trope denir.

Muharrem Hicri takvime göre yılın birinci ayı. Muharrem Arapça bir kelime olup, kelime kökü itibarıyla "haram"dan türemiştir. Sözcük karşılığı, haram olan, yasaklanan anlamındadır. Araplar, İslamiyet öncesi dönemde dahi, kabile yaşantısının bencilliklerinden kaçınarak, Arabi ilk ay olan "muharrem" ayında birbirlerine savaş açmak gibi "yasaklanan" fiillerden kaçınır ve uzaklaşırlarmış. Muharrem kelimesi Kur'ân-ı Kerîm'de zaman birimi olan ay adı şeklinde geçmemektedir. Saldırıya maruz kalma dışında, savaşın haram olduğu aylardan bahsedilip Muharrem'le birlikte saygı gösterilmesi emredilmiştir.

Arapça, Afroasya dilleri ailesinin Sami koluna mensup bir dildir. Batıda Atlantik Okyanusu'ndan doğuda Umman Denizi'ne, kuzeyde Akdeniz'den güneydoğuda Afrika Boynuzu ve Hint Okyanusuna uzanan geniş bir coğrafyada konuşulmaktadır. Tüm lehçeleri ile birlikte 420 milyonu aşkın kişi tarafından konuşulduğu tahmin edilmektedir. Arap Birliği'ne üye 22 ülke ile Çad ve Mali dâhil olmak üzere 24 ülkede resmî dildir. Aynı zamanda kısmî olarak tanınan Sahra Demokratik Arap Cumhuriyeti, Somaliland ile Tanzanya'da (Zanzibar) resmî dil statüsündedir. Arap Birliği'nin ve Birleşmiş Milletler'in kabul edilen altı resmî dilinden biridir. Nijer, Senegal ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal/azınlık dili olarak tanınmıştır. Arapça İran, İsrail, Pakistan, Filipinler ve Güney Afrika Cumhuriyeti anayasalarında özel dil statüsüne sahiptir.
Şehit kutsal bir ülkü, din veya inanç uğrunda ölen kimse. Şehit olma eylemine "şehâdet" adı verilir.

Yeniçeri Ocağı, Osmanlı İmparatorluğu'nda padişaha bağlı kapıkulunun en büyük birimiydi. Kesin kuruluş tarihi bilinmese de, on dördüncü yüzyılın son yarısında I. Murad döneminde (1362-1389) kurulduğu kabul edilir. Avrupa'nın ilk modern daimi ordusudur.

Sebze ya da göveri, bitkilerin insanlar veya diğer hayvanlar tarafından yenen kısımlarına verilen isimdir. Sebze terimi, kültürler ve mutfaklar arasında farklı anlamlara gelebilir.

Çeyiz, gelin için hazırlanan her türlü eşya. Geleneksel olarak "çeyiz" denilen şeyler bir kız daha evlenecek yaşa varmamışken biriktirilmeye başlanır ve evlenene kadar tamamlanır. Bunlar çoğunlukla el emeği ile üretilmiş halılar, dikiş-nakışlar, yastıklar, yorganlar, havlular gibi ev eşyalarıdır. Çeyiz, damat veya ailesi tarafından evleneceği veya evlenmek üzere olduğu kadının ailesine ödediği başlık parası ile karşılaştırılabilir
Kelime veya sözcük, tek başına anlamlı, bir ya da birbirine bağlı birden fazla biçimbirimden (morfem) oluşan, ses değeri taşıyan dil birimidir.
Rab "Efendi" veya "kral" anlamına gelen İbranice kökenli bir sözcük. Bir diğer anlamı da öğretmen veya usta'dır.
Kağan, kaan veya hakan, Moğol ve Türk devletlerinde hükümdarlar tarafından kullanılan unvanlardan birisi ve göreceli olarak en eskilerindendir. Avarlar döneminden beri Türk devlet kültürü "kağan" sözcüğünü barındırmaktadır. Bu bağlamda "kağan", Tanhu, Bey, Toktamış, Giray gibi Türkçe bir sözcük olup Türk devletleri için ayırt edici bir özellik de oluşturur. Kağanın eşine ise kağatun denilir.
İyelik ekleri veya sahiplik ekleri, isimlere ve isim görevinde kullanılan sözcüklere eklenerek kime veya neye ait olduğunu bildiren ekler.

Sakabaşı, Elazığ ilinin Merkez ilçesine bağlı bir köydür.

Tekne ya da bot, su üzerinde kalmak ve hareket etmek amacıyla inşa edilen araçlara verilen genel addır. Genelde polyester veya ahşap malzemeden imâl edilir.
- Gezi teknesi: Daha çok turistik bölgelerde ticari amaçlı kullanılmak için dizayn edilen tekneler.
- Sürat teknesi: Hobi amaçlı deniz üstünde hızla dolaşmayı aynı zamanda eğlenmeyi sağlayan tekne türü.
- Yolcu teknesi: İki kara arasında köprü görevi gören tekneler.
Papaz, Hristiyan din adamları için kullanılan sözcük. Türkçeye 1300'lü yıllarda Rumca papas sözcüğünden geçmiştir. Türkçede rahip sözcüğü de bazen papaz anlamında kullanılır ancak her rahip bir papaz değildir. Rahip sözcüğü zaman zaman İslam dışındaki dinlerdeki din adamları için de kullanılır. Rahip sözcüğü Arapça kökenlidir. Farsça kökenli peder sözcüğü de Türkçede zaman zaman papaz anlamında kullanılır.
Şerif, İngilizce konuşan bazı ülkelerde politik, hukuki veya kanuni bir makam.

Rüşvet, resmî işlerde kayırma ve öne alma karşılığında bir ücret/bedel alma ya da verme. Etkilemek amacıyla değerli herhangi bir şeyin teklif edilmesi, verilmesi, alınması veya talep edilmesidir.

Mavi, çakır veya gök, resim boyamada ve geleneksel renk teorisi ve RGB renk modelindeki üç ana renkler pigmentlerinden biridir. Görünür ışığın tayfı üzerinde menekşe ve yeşil arasında uzanır. Göz yaklaşık 450 ile 495 nanometre arasında baskın dalga boyu olan ışığı gözlemlerken maviyi algılar. Çoğu mavi, diğer renklerin hafif bir karışımını içerir; gök mavisi biraz yeşil içerirken lacivert biraz menekşe içerir. Açık gündüz gökyüzü ve derin deniz Rayleigh saçılması olarak bilinen optik bir etki nedeniyle mavi görünür. Tyndall etkisi adı verilen bir optik etki, mavi gözler 'i açıklar. Havadan perspektif adı verilen başka bir optik etki nedeniyle uzaktaki nesneler daha mavi görünür. Karşıt rengi turuncu'dur.

Piyes, temsil ya da oyun; okunmaktan ziyade genellikle sahnelenmek üzere yazılmış, karakterler arasındaki diyaloglardan ve tasvirlerden oluşan tiyatro eseri. Bu eserin sahnelenmiş hâline de aynı adlar verilir. Bernard Shaw gibi bazı drama yazarları eserlerini yazarken, okunması veya sahnelenmesi arasında pek fazla tercih yapmamışlardır; yani okuyucunun da izleyici kadar zevk alabileceği eserler yazmaya gayret etmişlerdir.

Rütbe, herhangi bir güvenlik gücünde görevli personelin hiyerarşik mevkisini belirten unvan ve bu unvanı simgeleyen yazı ve işaretlerdir. Silahlı kuvvetler, polis, istihbarat teşkilatları, sivil savunma, hukuk, adalet ve diğer kurumlarda verilir. Askeri rütbe sistemi, askeri hiyerarşide hakimiyeti, otoriteyi ve sorumluluğu tanımlar. Güç ve otorite kullanma ilkelerini askeri komut hiyerarşisi'ne dahil eder. Askeri komuta zinciri, organize kolektif eylemin önemli bir bileşenini oluşturur.

Görenek veya Âdet, bir toplulukta yaygın olarak yapılan ve uyulması birtakım yaptırımlarla desteklenen davranış kalıpları. Âdetler gelenekler kadar sıkı değildir ve yaptırım güçleri daha esnektir. Temel işlevi toplumsal ilişkileri düzenlemek ve denetlemektir. Türk toplumundaki misafir karşılama ve uğurlama, farklı cinsler arasındaki ilişkiler, düğün esnasında yapılan uygulamalar gibi toplumsal olgular âdetler tarafından düzenlenir. Bir toplumun tamamını etkileyen âdetler olduğu gibi çeşitli meslek, mezhep ve etnik grupların da kendi âdetleri olabilir.