İçeriğe atla

Sakızlı Leonardo

Sakızlı Leonardo (1395 - 1459), Dominikan Tarikatı'nın bir üyesi olan yazar ve piskopos. İstanbul'un Fethi'ne tanıklık etmiş ve gördüklerini De Capta a Mehemette II Constantinapoli adlı eseriyle kitaplaştırmıştır. Bu kitabı sayesinde tanınmaktadır. Yazdığı eser; İstanbul'un Fethi hakkında o dönemde yazılmış en kapsamlı kitap olmakla beraber günümüzde yapılan çalışmalarda ana kaynak olarak kullanılmaktadır.[1][2]

1395 yılında Ege'de bulunan Sakız Adası'nda doğmuştur. Doğduğu dönemde Sakız Adası ve civarı Cenevizlilerin egemenliği altındaydı. İçinde bulunduğu ortamın da etkisiyle Dominikan Tarikatı'nın bir üyesi oldu ve İtalya'nın Padua şehrinde öğrenim gördü. Eğitimin ardından hem Padua hem de Cenevre'deki çeşitli üniversitelerde öğretmenlik yaptı. Verdiği eğitimler hem pozitif bilimleri hem de dini konuları kapsamaktaydı. Daha sonra tarikatın isteği ile Midilli adasına piskopos olarak atandı.[3][4]

1452 yılında Konstantinopolis'e yollandı ve orada bulunan Kievli Kardinal İsidoros ile beraber çeşitli dini faaliyetler yürüttü. Ayrıca İsidora ile beraber Yunan ve Latin kiliseleri arasında sürdürülmekte olan görüşme ve antlaşmalarda aktif olarak rol aldı. 1453'te ise şehrin Türklerin eline geçmesiyle birlikte olan olayları gözlemlemiş ve fetih boyunca şehirde bulunmuştur. Fetihten kısa bir süre sonra Konstantinopolis'i terk etmiş ve Sakız Adası'na geri dönmüştür. Döner dönmez, fetihte yaşananları anlatan bir rapor hazırlamış ve bu raporu 16 Ağustos 1453'te Papa V. Nicolaus'a yollamıştır. Ege'de bulunan çeşitli farklı adaların da Türk egemenliğine geçmesiyle, benzer şekilde raporlar hazırlamış ve bunları Vatikan'a yollamıştır. Yazdığı raporlar ve kitaplar günümüzde yapılan akademik araştırmalarda kaynak olarak kullanılmaktadır.[2][4]

Yazdığı raporlar ve mektuplarda İstanbul'un Fethi hakkında çeşitli bilgiler veren Leonardo, birtakım zengin Venedikli tüccarın Fatih ile işbirliği yaptığını da ifade etmektedir. Hatta gemileri karadan yürütme fikrinin Fatih'e bir Venedikli tarafından verildiğini yazmaktadır. Bu fikri verenin de 14 sene evvel, yani 1439'da, Adige'den Garda Gölü'ne gemilerini karadan götüren Venedikli komutan Gattamelata'nın yanında bulunan bir Venedikli olduğu belirtilmektedir.[4]

1459 yılında İtalya'nın Cenevre şehrinde hayatını kaybetmiştir.[3]

Kaynakça

  1. ^ Marias Philippides. "The Fall of Constantinople: Bishop Leonard and the Greek Accounts". THE FALL OF CONSTANTINOPLE. Duke University. 1 Mart 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Şubat 2021. 
  2. ^ a b Arnold Hugh Martin Jones (1978). Constantine and the Conversion of Europe (İngilizce). University of Toronto Press. ss. 60-65. ISBN 9780802063694. Erişim tarihi: 12 Şubat 2021. 
  3. ^ a b "Leonard of Chios". Dominican eyewitness to the fall of Constantinople. The Oxford Dictionary of Byzantium. 2005. 31 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Şubat 2021. 
  4. ^ a b c Robert Gramsch (2016). "Leonard of Chios". Brill: Encyclopedia of the Medieval Chronicle. 31 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Şubat 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İstanbul'un Fethi</span> Osmanlıların Bizansın başkentini ele geçirmesi ve Bizans İmparatorluğunun yıkılması

İstanbul'un Fethi, Kostantiniyye'nin Fethi veya Batı dünyasındaki adıyla Konstantinopolis'in Düşüşü, 6 Nisan – 29 Mayıs 1453 tarihleri arasında, 53 gün süren yoğun bir kuşatmanın sonucunda Osmanlı padişahı II. Mehmed komutasındaki Osmanlı ordusunun Bizans İmparatorluğu'nun başkenti olan Konstantinopolis'i ele geçirmesidir. Olayın sonucunda, bin yılı aşkın bir süredir varlığını sürdürmüş olan Doğu Roma İmparatorluğu yıkılmış ve Osmanlı Devleti bir imparatorluk hâline gelmiştir. Bu fetih, bazı modern tarihçiler tarafından Orta Çağ'ı sona erdirip Yeni Çağ'ı başlatan olaylardan biri kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Konstantinopolis</span> İstanbulda Sarayburnu ve çevresine (Fatih) tekabül eden tarihî şehir, Doğu Roma ve daha sonra Osmanlı İmparatorluğunun başkenti

Konstantinopolis veya Kostantiniyye, Roma İmparatorluğu (330–395), Bizans İmparatorluğu, Latin İmparatorluğu (1204–1261) ve Osmanlı İmparatorluğu'na (1453–1922) başkentlik yapmış tarihî bir şehir. Günümüzde şehir, Atatürk'ün inkılaplarından biri olarak 1928'de Latin harflerine geçilmesi sonrası, kentin Türkçe adının Latin harfleriyle yazılmış hali olan İstanbul olarak adlandırılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu yükselme dönemi</span> Osmanlı İmparatorluğunun altın çağı olarak kabul edilen tarihî dönem (1453–1683)

Osmanlı İmparatorluğu yükselme dönemi, Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş döneminden (1299-1453) sonra geldiği kabul edilen dönemdir. 29 Mayıs 1453 tarihinde İstanbul'un Fethi ile başladığı kabul edilen bu olgunluk döneminin ne zaman sona erdiğiyle ilgili farklı görüşler bulunmaktadır. Osmanlı aydını Kâtip Çelebi, imparatorluğun bu döneminin 1593'te Celâlîlerin ortaya çıkmasına kadar sürdüğünü belirtirken, Naîmâ ise 1683'teki Viyana bozgununu bu dönemin bitişi ve yeni bir dönemin başlangıcı olarak ilan eder.

<span class="mw-page-title-main">Ceneviz Cumhuriyeti</span>

Cenova Cumhuriyeti veya kısaca Cenevizliler, 1005 yılından 1797 yılına kadar İtalya Yarımadası'nın kuzey batısında, Ligurya olarak bilinen bölgede, bugünkü Cenova merkezli olarak hüküm sürmüş bir denizci cumhuriyeti. 1100 yılına kadar bir şehir devleti olarak varlığını sürdürmüş devlet, büyüyerek ve güçlenerek Avrupa'da önemli bir konuma gelmiş, Venedik Cumhuriyeti'nin büyük bir rakibi olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Limni</span> Kuzey Egede bulunan Yunanistana bağlı ada

Limni veya Ilımlı Kuzeydoğu Ege Yunan adaları grubuna giren, Gökçeada'nın güneybatısında bulunan Yunan adasıdır.

Edirne'nin Fethi, Bizans İmparatorluğu'nun elindeki Edirne'nin Osmanlı İmparatorluğu kontrolüne geçmesiyle sonuçlanan süreç. Olayın gerçekleştiği yıl kaynaklara göre 1361-1371 arasında değişiklik gösterirken fethi gerçekleştiren isimler de kaynaklara göre değişir. Alınmasından bir süre sonra Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yapan şehir, 1453'te İstanbul'un ele geçirilmesi sonrasında başkent oluşuna kadar bu statüsünü sürdürdü.

<span class="mw-page-title-main">III. Andronikos</span> Doğu Roma İmparatoru

III. Andronikos Paleologos (Yunanca: Ανδρόνικος Γ' Παλαιολόγος, Bizans imparatoru. 1321'den itibaren rakip imparator olduktan sonra 1328-1341. III. Andronikos, IX. Mihail ile Kilikya Ermeni Krallığı Kralı II. Levon ve Kraliçe Keran çiftinin kızı Rita oğludur.

Giovanni Giustiniani Longo, Konstantinopolis'in son savunucularından olan Cenevizli korsan.

<span class="mw-page-title-main">II. Mehmed</span> 7. Osmanlı padişahı (1444–1446; 1451–1481)

II. Mehmed veya bilinen adıyla Fatih Sultan Mehmed ya da kısaca Fatih, Osmanlı İmparatorluğu'nun 7. padişahıdır. İlk olarak 1444–1446 yılları arasında kısa bir dönem, daha sonra 1451'den 1481 yılındaki ölümüne kadar 30 yıl boyunca hüküm sürdü. 29 Mayıs 1453 tarihinde İstanbul'u fethetti ve yaklaşık bin yıllık Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu'na son verdi. Fetihten sonra "Fâtih" ünvanıyla anılmaya başladı. Bu olay, birçok uzman kişi tarafından Orta Çağ'ın sonu ve Yeni Çağ'ın başlangıcına neden olan tarihî olaylardan biri olarak görülmektedir. Ayrıca bu vesileyle İslam peygamberi Muhammed'in konuyla ilgili "Konstantiniyye elbet fetholunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur." hadisine nâil olduğu için günümüzde Müslüman dünyasının bir kesiminde "kahraman" olarak görülmektedir.

<i>Fetih 1453</i> 2012 yapımı Türk filmi

Fetih 1453, İstanbul'un Fethi'ni konu alan ve Ulubatlı Hasan'ın hayat hikâyesi çevresinde kurgulanan 2012 yapımı tarihî drama ve savaş türündeki Türk sinema filmidir. Yönetmenliğini ve yapımcılığını Faruk Aksoy'un üstlendiği filmin senaryosu Atilla Engin tarafından yazılmış ve Erkan Özekan tarafından kurgulanmıştır. Filmin başrollerinde Devrim Evin, İbrahim Çelikkol ve Dilek Serbest yer almaktadır. Filmin görsel yönetmenliğini ise birçok Hollywood yapımında çalışmış olan Serkan Zelzele üstlenmiştir.

Lukas Notaras, Bizans İmparatorluğu'nun son megadükü. Dördüncü Haçlı Seferi'nde Konstantinopolis'in yağmalanması ve Latin İmparatorluğu'nun kurulması nedeniyle Latinlere karşı mesafeli olan Notaras ünlü "Konstantinopolis'te Latin serpuşu görmektense Türk sarığı görmeyi yeğlerim" sözünün sahibidir. Bu sözü İstanbul'un Fethi öncesi Katolik devletlerden askerî yardım alınmasına karşı olduğunu savunurken söylemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Urban</span> İstanbulun fethinde kullanılan şahi toplarının üretimine katkı sağlayan Macar top ustası

Urban veya Orban İstanbul'un Fethi'nde kullanılan şahiyi döktüğüne inanılan Macar usta ve mühendis. Topun dökümünü Edirne'de yapan Urban daha önceleri Bizans hizmetinde bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Dimitrios Paleologos</span> Dimitrios Paleologos

Dimitrios Paleologos, Mora Despotluğu de facto 1436–1438 ve 1451–1460 ve de jure 1438–1451 despotu, daha önce 1422–1440 Limni, 1440–1451 Mesembria valisi. 1453 yılından Osmanlılara teslim olduğu 1460 tarihine kadar Bizans tacının yasal hak sahibidir.

<span class="mw-page-title-main">Bizans ekonomisi</span>

Bizans ekonomisi, Akdeniz'de birçok yüzyıl boyunca en sağlam ekonomilerden biri olmuştur. Konstantinopolis, bazı zamanlar Avrasya'nın tamamına ve Kuzey Afrika'ya kadar genişleyen ticaretin ana merkezi olmuştur. Bazı Bilim insanları, 7. yüzyılda Arapların gelişine kadar, Doğu Roma İmparatorluğu'nun dünyanın en güçlü ekonomisi olduğu düşünürler. Bununla birlikte, Arap fetihleri, bir dönem gerileme ve durgunluğa katkıda bulunan servetlerin önemli bir tersini temsil edecektir. V. Konstantinos'in reformları, 1204 yılına kadar süren bir canlanmanın başlangıcını işaret eder. 10. yüzyıldan 12. yüzyılın sonuna dek, Bizans İmparatorluğu'nda lüks bir görüntü görülür ve gezginler, Başkent'in birikmiş servetinden etkilenirler. Tüm bunlar, ekonomik bir felaket olan Dördüncü Haçlı Seferi'nin gelişiyle birlikte değişti. Paleologos Hanedanı ekonomiyi yeniden canlandırmaya çalıştı ancak geç Bizans devleti ne yabancı ne de yerli ekonomik güçlerin tam kontrolünü ele geçiremeyecekti.

<span class="mw-page-title-main">I. Benedetto Zaccaria</span> İtalyan amiral

I. Benedetto Zaccaria, Ceneviz Cumhuriyeti'nin bir İtalyan amirali. 1288 yılından itibaren Foça Lordu ve 1304 yılından itibaren ilk Sakız Adası Lordu olup, Bizans İmparatorluğu ve Latin Yunanistan'da Zaccaria servetinin kurucusudur. Hayatında diplomat, maceraperest, paralı asker ve devlet adamı olarak farklı dönemler vardır.

Gelibolu Antlaşması, Ocak 1403'te veya Şubat başında akdetilmiştir, Balkanlar'daki Osmanlı topraklarının hükümdarı Süleyman Çelebi ile başlıca Hristiyan bölgesel güçleri Bizans İmparatorluğu, Ceneviz Cumhuriyeti, Venedik Cumhuriyeti, Hospitalier Şövalyeleri ve Nakşa Dükalığı arasında bir barış antlaşmasıdır. Ankara Muharebesi sonrasında akdetilen bu antlaşma ile Süleyman, kardeşleriyle veraset mücadelesinde kendi konumunu güçlendirmeye çalışırken, Hristiyan devletlere büyük tavizler getirdi, özellikle kaybettiği toprakları geri alan Bizanslılar Osmanlı hükümdarı üzerinde nominal bir üstünlük elde etti. Hükümleri Süleyman'ın yanı sıra Osmanlı veraset mücadelesinin galibi olan I. Mehmed tarafından onurlandırıldı, ancak Mehmed'in 1421'deki ölümünden sonra çöktü.

<span class="mw-page-title-main">Konstantinopolis balyosu</span>

Konstantinopolis Balyosu, ya da Baylos, Venedik Cumhuriyeti'nin Konstantinopolis'teki en üst diplomatik temsilcisidir. Osmanlı İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu dönemlerinde ilişkin devletlerin iletişimini yürütmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Sakız Baskını</span>

Sakız Baskını, Osmanlı Devleti'nin İtalyan devletçikleriyle Akdeniz'deki mücadelesinde evre. Toskana Büyük Dükalığı'na ait bir filonun 1599 yılında Osmanlı egemenliğindeki Sakız Adasını baskınla ele geçirme girişimi adadaki Osmanlı birliklerince püskürtüldü.

<span class="mw-page-title-main">Bizans İmparatorluğu'nun gerilemesi</span>

Bizans İmparatorluğu, 7. yüzyılın İslam'ın yayılışı sırasında büyük kayıplar da dahil olmak üzere, yaklaşık bin yıl boyunca birkaç büyüme ve bozulma döngüsü yaşadı.

Yakobos Notaras, İshak olarak da adlandırılır, 1453'te Konstantinopolis'in düşüşünden sağ kurtulan Bizans aristokrattı. Henüz ergenlik dönemindeyken Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmed'in dikkatini çekmiş ve 1460 yılında kaçana kadar saraya hapsedilmiştir. Daha sonra İtalya'daki Bizans diasporası'nın liderlerinden biri oldu.