İçeriğe atla

Sakıncalı Piyade

Sakıncalı Piyade
YazarUğur Mumcu
Kapak sanatçısı
SOLARİS
ÜlkeTürkiye
Yayım1977
YayımcıUm:Ag
Sayfa99

Sakıncalı Piyade, araştırmacı gazeteci-yazar Uğur Mumcu'nun 12 Mart 1971 Muhtırası döneminde yaşanan bazı olayları anlatıp eleştirdiği kitabıdır. İlk baskısı 1977'de yapılmış, daha sonra Um:Ag tarafından 1997'de bugün satılan baskısı yayımlanmıştır.

12 Mart döneminde Mumcu

Uğur Mumcu, askerliğini yapmaya hazırlandığı sırada 12 Mart dönemi’nde bir yazısında kullandığı "ordu uyanık olmalı" sözleriyle, "orduya hakaret etmek", "sosyal bir sınıfın öteki sosyal sınıflar üzerinde tahakkümünü kurmak" suçunu işlediği iddiasıyla gözaltına alındı. Mamak Askeri Cezaevi’nde pek çok aydınla birlikte bir yıla yakın kalan Uğur Mumcu, bu davadan dolayı 7 yıl hapse mahkûm edildi. Burada bir süre Profesör Uğur Alacakaptan ile tutuklu kaldı. Fakat Yargıtay'ca karar bozuldu ve serbest bırakıldı. Bu olaydan sonra Mumcu askerliğini, 1972-1974 yılları arasında Ağrı'nın Patnos ilçesinde, resmi tanımıyla "sakıncalı piyade eri" olarak tamamladı. Patnos'ta, ağır koşullar altında askerliğini yaparken, zaten uzun zamandan beri var olan ülseri yüzünden mide kanaması geçirdi.

Kitap

Kitap 12 Mart döneminde yaşanan ilginç olayları Mumcu'nun mizahi yorumuyla ele alıyor. Mumcu, askerliğe gitmek için kendisinin başvuru yapmasına rağmen "asker kaçağı" olarak suçlanması, askerlerin başkanlık ettiği sıkıyönetim mahkemelerinde hukuk profesörlerinin albaylar tarafından adaletsizce yargılanması, sol görüşlü oldukları belirlenen insanlara sahte suçlar yaratılıp, ülkücülerin tanıklığında yeterince kanıt olmaksızın mahkûm edilmeleri gibi hukuk skandallarını eleştirip, cuntanın hukuk devletinin kurallarını yok ettiğini savunuyor.

Kitabın sonlarına doğru ise Uğur Mumcu'nun askerlik anıları yer alıyor. Mumcu askerliğini yedek subay olarak yapacakken "sakıncalı piyade eri" unvanıyla nasıl er olarak en ağır işlerde çalıştırıldığını anlatıyor.

Etkileri

Kitap ilginç konusu ve yazımıyla oldukça ünlenmiş, Uğur Mumcu'nun en tanınan eseri haline gelmiştir. "Sakıncalı Piyade" terimi ise devlet gücünü suistimal edenlere karşı duran kişilere koyulan bir unvan haline gelmiştir.

Kitabın Tekin Yayınevi'nden 1977'de çıkan ilk baskısı 47 baskı yapıp 184.000 adet satmış, 1997'de Um:Ag tarafından yapılan basımı ise Mart 1998'e kadar 51. baskıya ulaşmıştır.

Ünlü yazar Aziz Nesin de kitap hakkında bir yazı yazmıştır. Bu yazı Um:Ag'ın baskısında kitabın ön sözü olarak yer alırken, yazının küçük bir kısmı ise arka kapakta yer almıştır. Arka kapakta kalan kısım da şu şekildedir:

Ellerin dert görmesin Uğur Mumcu! Sakıncalı Piyade'yi yazdığın için, eline sağlık, ağzına sağlık, canına sağlık.

Kendi yazdıklarıma gülemem. Ama senin yazdıklarını gülerek okudum. 'Acı acı gülmek' deyimi vardır ya, işte öyle acı acı güldüm.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Uğur Mumcu</span> Türk araştırmacı-gazeteci, yazar, Kemalist ve sosyalist aydın

Uğur Mumcu, Türk gazeteci, araştırmacı ve yazar.

<span class="mw-page-title-main">Erdal Eren</span> Türkiye Devrimci Komünist Partisi militanı

Erdal Eren, Halkın Kurtuluşu ve Türkiye Devrimci Komünist Partisi mensubu militan. 12 Eylül Darbesi'nden sonra 1980-1984 arasında idam edilen 50 mahkûmdan biridir. 2 Şubat 1980 günü Piyade Er Zekeriya Önge'yi öldürdüğü iddiası ile yargılanıp 19 Mart 1980'de ölüm cezasına çarptırılmış, darbe sonrasında idam edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İstiklâl mahkemesi</span> Türk Kurtuluş Savaşı ve cumhuriyetin ilk yıllarında faaliyet gösteren özel mahkemeler

İstiklâl mahkemesi, Türk Kurtuluş Savaşı sırasında ayaklanma çıkaran ve yağmaya girişenleri, bozguncuları, orduya ait silah ve mühimmatı çalanları, casusları, asker kaçaklarını ve bağımsızlık hareketini engelleme amacıyla propaganda yapanları yargılamak için, çıkarılan özel bir kanunla ilk olarak 18 Eylül 1920 tarihinde kurulan mahkemelerdir. İlk dönem İstiklâl Mahkemeleri, Ankara'daki hariç olmak üzere 17 Şubat 1921 tarihinde kapatıldı. İkinci dönem İstiklâl Mahkemeleri, çalışmalarına 30 Temmuz 1921'de başladı ve 1923'ün Ekim ayına dek faaliyetlerini sürdürdü. Üçüncü ve son dönem İstiklâl Mahkemeleri ise 1923 ile 1927 yılları arasında etkin oldu.

<span class="mw-page-title-main">Mahir Kaynak</span> Türk istihbaratçı ve yazar

Mustafa Mahir Kaynak, Türk asker, iktisatçı, yazar ve istihbarat analizcisi.

<span class="mw-page-title-main">Nürnberg Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi</span> İkinci Dünya Savaşının sonunda bir dizi askeri yargılama

Nürnberg Uluslararası Askeri Ceza Mahkemesi veya Nürnberg mahkemeleri, Ekim 1945'te, ABD, Birleşik Krallık, Fransa ve Sovyetler Birliği'nin açtığı dava. Almanya'nın Nürnberg şehrinde yapıldığı için bu isimle anılmıştır. Nazi liderlerine karşı suçlama 4 noktada toplanıyordu: Barışa karşı suç, insanlığa karşı suç, savaş suçları ve ilk üç noktada listelenen suç eylemlerinin ''ortak bir plan ve komplo süreci ile gerçekleştirilmesi.'' 216 oturum süren yargılamalar 1 Ekim 1946 tarihinde sona erdi ve üçü beraat eden, 22'si için idam cezası istenen 24 sanık şu cezalara çarptırıldı: Daha hafif suçlamalarla yargılananlardan 4 kişi 10 ile 20 yıl arasında hapis cezası aldı: Karl Dönitz, Baldur von Schirach, Albert Speer ve Konstantin von Neurath. Üçü ömür boyu hapse mahkûm edildi: Rudolf Hess, Walter Funk ve Erich Raeder. On ikisi hakkında idam cezası verildi ve bunlardan Hans Frank, Wilhelm Frick, Juluis Streicher, Alfred Rosenberg, Ernst Kaltenbrunner, Joachim von Ribbentrop, Fritz Saucker, Alfred Jodl, Wilhelm Keitel ve Arthur Seyss 16 Ekim 1946 tarihinde idam edildi. Firardaki Martin Bormann'a yokluğunda idam cezası verildi. Hermann Göring ise asılmasına saatler kala zehir içerek kendi hayatına son verdi.

İntihal, bir kişinin eserinde başka kişilerin ifade, buluş veya düşüncelerini kaynak göstermeksizin kendisine aitmiş gibi kullanması. İntihal bir tür sahtekârlık ve hırsızlıktır.

<span class="mw-page-title-main">Muammer Aksoy</span> Türk hukukçu, siyasetçi, köşe yazarı ve entelektüel

Mustafa Muammer Aksoy, Türk hukukçu, siyaset adamı ve yazar.

A. Kadir ya da tam adıyla İbrahim Abdülkadir Meriçboyu, 1940 kuşağı toplumcu şairleri arasında yer alan Türk şair. Çeviri çalışmalarıyla dünya şiirinin tanınmasına katkıda bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Emrah Serbes</span> Türk yazar ve senarist

Emrah Serbes, Türk yazar ve senarist.

<span class="mw-page-title-main">Tankut Öktem</span> Türk heykeltıraş

Tankut Öktem, Türk heykeltıraştır.

Bahadır Selim Dilek Türk gazeteci.

Balyoz Harekâtı, 12 Mart Muhtırası sonrası kurulan hükûmetle başbakan olan Nihat Erim'in, tırmanan anarşi ve teröre karşı 22 Nisan 1971 günü TRT'de yaptığı konuşmada, "Alınacak tedbirler balyoz gibi kafalarına hemen inecektir." açıklamasıyla ülkedeki sol örgütlere karşı başlatılan ve bu örgütlerle bağlantılı-bağlantısız sola karşı yapılan tutuklama, işkence, yargılama ve cezalandırmaları kapsayan harekâttır.

<span class="mw-page-title-main">Étaples İsyanı</span>

Etaples İsyanı, İngiltere İmparatorluğu birliklerinin I. Dünya Savaşı sırasında Fransa’da gerçekleştirdiği isyandır.

<i>Bozkurt</i> (kitap) Atatürkün hayattayken yayımlanmış biyografisi

Bozkurt, İngiliz asker ve yazar H. C. Armstrong'un 1932 yılında yayımladığı Atatürk biyografisi. Atatürk'ün sağlığında yayımlanan ilk biyografisidir.

Sevag Şahin Balıkçı'nın öldürülmesi, Türk Silahlı Kuvvetlerinde askerlik hizmetini yerini getirmekte olan Er Sevag Balıkçı'nın, terhisine 23 gün kala, Er Kıvanç Ağaoğlu tarafından tüfekle vurularak öldürülmesi olayıdır. Olayın 24 Nisan 2011'de, Ermeni Soykırımı'nı Anma Günü'nde gerçekleşmesi, Balıkçı'nın da bir Türkiye Ermenisi olması bunun kaza değil cinayet olduğu yönünde görüşlerin oluşmasına ve buna bağlı tepkilere yol açmıştır. Olayın ırkçı hislerle gerçekleştiği fikrinde birleşen, içinde eski milletvekili Ufuk Uras, Mor ve Ötesi grubunun üyelerinden Kerem Kabadayı, Hrant Dink'in eşi Rakel Dink ve oğlu Arat Dink'in de bulunduğu bir topluluk "Sevag İçin Adalet Girişimi" adlı grubu kurmuştur. Kıvanç Ağaoğlu ırkçılık iddialarını reddetmiştir. Diyarbakır Askerî Mahkemesi olayın dikkatsizlik sonucu gerçekleştiği hükmüne vardı. Balıkçı ailesinin itirazıyla yeniden görülmek üzere dava yerel sivil mahkemeye gönderildi. Ocak 2020'de Kozluk Asliye Ceza Mahkemesi kararıyla "olası kastla öldürme" suçlamasıyla Kıvanç Ağaoğlu 16 yıl 8 ay hapis cezası aldı ve duruşmada tutuklandı. Yargıtay, Batman 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 16 yıl 8 ay cezayı 13 Temmuz 2021 de onadı. Batman Barosu Başkanı Erkan Şenses, “Yargıtay 1. Ceza Dairesi, askerlik yaparken öldürülen Sevag Balıkçı Davası’nda sanık Kıvanç Ağaoğlu hakkında Batman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin olası kastla öldürme suçundan verdiği 16 yıl 8 ay hapis cezasını onadı” paylaşımında bulundu. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, kararı onadı. Bir üye hakim ise Ağaoğlu’na kasten öldürme suçundan ceza verilmesi gerektiğini savunarak, şöyle dedi:

"Sanık mermiyi namluya sürmüş, maktule doğrultmuş, öleceğini bilerek ve muhakkak şekilde öngörerek ateş etmiştir. 1-2 metre mesafeden vücudun öldürücü nahiyesine bilerek ateş edilmesi sonucu meydana gelen ölüm, kasten öldürme suçudur."

<i>Gizli Belgelerle Barış Gönüllüleri</i>

Gizli Belgelerle Barış Gönüllüleri, Müslim Özbalkan'ın 1970 yılında Ant Yayınları'ndan çıkan araştırma, inceleme kitabıdır.

Hasan Atilla Uğur, Türk asker, siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Zekeriya Önge'nin öldürülmesi</span> Jandarma eri

Zekeriya Önge, Türk asker. 12 Eylül Darbesi öncesi askerliğini er olarak yaptığı Ankara'da 2 Şubat 1980 günü gerçekleştirilen bir eyleme müdahale ederken Halkın Kurtuluşu örgütü militanı Erdal Eren tarafından açılan ateş sonucu yaralanmasının ardından hastaneye kaldırılırken yolda ölmüştür. Kalaslar arasında gizlenen silahlı Erdal Eren, ellerini havaya kaldırarak teslim olmuş, yargılanmış ve 19 Mart 1980 tarihinde idama mahkûm edilmiştir. 12 Eylül Darbesi'nden sonra karar onaylanmış ve 19 yaşındaki Erdal Eren idam edilmiştir.

Sevgi Özel,, Türk yazar, Dil bilimci ve Dil Derneği Başkanı.