Masal ya da erteği esas itibarıyla sözlü anonim halk edebiyatı ürünü, kahramanları arasında olağanüstü kişi veya yaratıkların bulunabildiği, anlatılan olayların tamamen gerçek dışı olduğu, yer ve zaman ögesinin ise daima belirsiz olduğu bir anlatı türüdür.
Ninni, çocukları büyüten kişilerin, çocukları uyutmak için belli bir ezgiyle söyledikleri manzum veya mensur sözler. Ninniler, çocuk edebiyatına malzeme olacak halk kültürü ürünlerindendir. Aynı zamanda ninniler, çocuğun uzun ömürlü olması, nasibinin bol olması, nazar ve hastalıklardan korunması, bebeğin ağlamaması, uslu olması, çabuk büyümesi, gelin ya da damat olması çocuğun gelecekte mutlu olması gibi dilekleri içeren doğaçlama söyleyişlerdir. Ninnilerde yerel öğeler, gelenek ve görenekler, tarihî ve toplumsal pek çok konu bulunmaktadır.
Diğer bir tanımı: Annelerin veya diğer yakınların genellikle bebeği uyuturken bazen de onu sevip oyalarken, kendilerine has ezgi ile söyledikleri, çoğu kez söyleyenin çocuk hakkında dilek ve umutlarını yansıtan, ayrıca çocuğun ve söyleyenin o andaki durumlarını yansıtan, genellikle dörtlüklerden oluşan, başlarında ve sonlarında ahengi tamamlayan, dolgu ve klişe sözler ihtiva eden halk edebiyatı mahsulleridir.
Genel anlamıyla ninniler, annelerin veya diğer yakınların genellikle bebeği uyuturken bazen de onu sevip oyalarken, kendilerine has ezgi ile söyledikleri, çoğu kez söyleyenin çocuk hakkında dilek ve umutlarını yansıtan, ayrıca çocuğun ve söyleyenin o andaki durumlarını yansıtan, genellikle dörtlüklerden oluşan, başlarında ve sonlarında ahengi tamamlayan, dolgu ve klişe sözler ihtiva eden halk edebiyatı mahsulleridir.
Ninniler, sade bir dille ezgili olarak söylenen şiirlerdir. Söyleyeni belli olmayan bu ürünlerin neredeyse tamamı kadınlar tarafından üretilmiştir. Hem yaşanan önemli olaylar hem de annenin ninni söyleme anında fiziksel durumu ve buna bağlı duygusal durumu ninninin konusunu, işlevini ve yapısını belirlemektedir. Sözlü kültür ortamında ve geleneksel aile yapısı çerçevesinde yer alan kadının içinde bulunduğu sosyal ve fiziksel mekânlar, annenin söylediği ninnileri etkilemektedir. Sözlü gelenekte uzun yıllar içerisinde ortaya çıkan ve aktarılan ninniler, annenin kendi çevresini algıladığı şekilde biçimlenmektedir. Ninniler; anne ile çocuğun ahengini, birliğini, yakınlığını ve uyumunu sağlayan, tarih boyunca hemen her toplumda var olmuş müzik değeri taşıyan edebi örnektir. Ninniler, çok yönlü işleve sahip oldukları için konuları da çeşitlilik göstermektedir. Ninnilerin konusu bebek veya çocukla, çocuğun yakınlarıyla, evde bulunan kişilerle, o anda evde oluşan durumlarla veya olaylarla ilgili olabilmektedir.
Ninnilerin kültür aktarımında önemli rolleri vardır. Bu roller hem toplumsal yaşamın süreğenliğinin sağlanmasında hem de çocukların bireysel gelişimleri anlamında da önemli etkilere sahiptir. Ninniler, topluma ait değerlerin de nesilden nesile aktarılmasını sağlamaktadır. Bir dili iyi öğrenebilmek ya da öğretebilmek için, o dille ortaya konan ve o dilin konuşulduğu topluma ait kültürü yansıtan eserlerden yararlanmak gerekmektedir. Türk aile yapısı, örf, âdet ve gelenekleri, dini inanış, yaşam şartları, aile içindeki ilişkiler, bebeğe duyulan sevgi ve daha pek çok şey ninniler aracılığıyla çocuklara aktarılmaktadır. Bütün kültürlerde ninnilerin çocukları sakinleştirici etkisi bilinmektedir. Ancak çocuklar için ninnilerin daha farklı anlamları vardır. Ninniler, çocuklar için gözleri kapatmadan önce dinlenilen ve öğrenilen bir sestir. Yavaş ilerleyen ritmi, tekrarlayan yapısı ve duygusal sözleriyle çocukta stresi azaltmakta ve uykuyu kolaylaştırmaktadır. Bu nedenle çocuğun gelişimini olumlu yönde etkilemektedir.
İskender Pala, Türk profesör, yazar ve divan edebiyatı araştırmacısı, T.C. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu Başkanı.
Fikret Türkmen akademisyen, Türk Dünyası Araştırmaları profesörüdür. 1992 yılında kurulan Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsünün kurucu müdürüdür.
Karacaoğlan, şiirlerine 17. yüzyılda yazılmış mecmualardan beri rastlanan ünlü saz şairidir.
Şükrü Elçin, Türk şair, folklorcu, araştırmacı, akademisyen ve yazardır.
Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Mustafa Necati Karaer, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı Türk yazar, şair, otobiyografici, eleştirmen. Hisarcılar akımının kurucusu. Hisar şiirinin önde gelen temsilcisi.
Selçuk Baran, Türk öykü ve roman yazarı.
Hasan Nejat Göyünç, Türk tarihçi, akademisyen. Türk-Ermeni ilişkilerine ilişkin araştırmaları ile tanınır. Osmanlı Araştırmaları Dergisi'nin kurucusudur.
Ömer Faruk Akün, Türk edebiyat tarihçisi, yazar ve akademisyendir.
İbrahim Demirci , Türk yazar ve şairdir.
Bayram Durbilmez, Türk akademisyen, şair, yazar ve Türkolog'dur.
Selçuk Mülayim Türk sanat tarihçisi, akademisyen ve yazar. Marmara Üniversitesi Sanat Tarihi bölüm başkanlığı görevinden 2013 yılında emekli olmuştur. Mimar Sinan üzerine yaptığı araştırmalarla, yazdığı makale ve kitaplarıyla tanınır. Kimileri tarafından Mimar Sinan uzmanı olarak nitelendirilir. Bunun yanı sıra; sanat tarihi, Türk sanatı, İslam sanatı ve Selçuklu sanatı üzerine yazılmış birçok eseri bulunmaktadır.
Ahmet Akay, Kırım Tatarlarının millî güldürü tiplemesi. Her ne kadar Kırım Tatarlarına mal edilse de Kazan Tatarlarında da Ahmet Akay fıkraları bilinmektedir.
Nasreddin Hoca bibliyografyası, Nasreddin Hoca'nın hayatı ve kendisine isnat edilen fıkralara dair her türlü çalışmanın derlendiği liste.
Türk edebiyatında masal, sözlü edebiyat geleneğinin eski ve en önemli ürünlerinden biridir. 19. yüzyıldan itibaren yazıya geçirilmiştir. "Masal" sözcüğü Arapça "mesel" kelimesinden Türkçeye geçmiştir. Türk masalları ile ilgili en eski eser M. Digéon'un Nouveaux Turc et Arabes (1781) aittir. Bu eserde bulunan beş metinden üçü Türk masalı olup bunlar, Halil, Derviş ve Şirvanlı Tüccar'dır.
Metin Aksoy, Türk akademisyen.
Prof. Dr. Erman Artun, Folklor araştırmacısı, halkbilimci, akademisyendir.
Sâdeddin Nüzhet Ergun ,edebiyat öğretmeni, kütüphaneci, edebiyat tarihçisidir. Tam adı Hüseyin Sâdeddin Nüzhet Ergun'dur.