İçeriğe atla

Sahur

Sahurlar, genellikle kahvaltıya benzer şekilde yapılır.

Sahur, İslâm dininin inancına göre sabahın erken saatlerinde Müslümanlar tarafından, özellikle Ramazan ayında veya diğer aylarda, İslâm'ın bir ibadeti olan orucun başlamasından önce, yani imsak vaktinden önce tüketilmesi sünnet olan son yemektir.[1] Sahur, Ramazan ayında normal günlerdeki geleneksel üç öğünün yerini alır (kahvaltı, öğle ve akşam yemeği).

Musaharati geleneği

Ramazan ayında Müslüman nüfusunun çoğunlukta olduğu ülkelerde, görevi insanları gece vakti sahur için uyandırmak olan kişiler bulunur. Bu kişiler genellikle davul ve maniler ile sokaklarda gezerek insanları uyandırırlar.

Musaharati, Ramazan ayında sahur ve imsak vakti için insanları uyandıran kişilere denmektedir. Tarih kitaplarındaki bilgilere göre Bilâl-i Habeşî, insanları sahura uyandırmak için gece boyunca sokaklarda ve yollarda dolaşarak İslam tarihinin ilk musaharati olmuştur.[2]

Eski Şam kentindeki bir mahallede musaharati olan Ebu Rebah, musaharat hakkında şöyle söylemiştir: "Ramazan ayında görevim, insanları eski Şam şehrinde ibadet ve sahur yemeği için uyandırmak."

Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinin en iyi musaharati olarak kabul edilen Abbas Qatish'e göre, her musaharatinin sahip olması gereken özellikler fiziksel uygunluk ve iyi sağlıktır, "çünkü her gün uzun mesafeler yürümek zorunda. O da yüksek sese ve iyi akciğerlere sahip olmalı. Bir musaharati, uyuyanları uyandırmak için gece boyunca Allah'a dua etmelidir."

Bu gelenek Mısır, Suriye, Sudan, Pakistan, Suudi Arabistan, Ürdün ve Filistin gibi ülkelerde uygulanmaktadır. Bununla birlikte, musaharati'nin sesini duymayı zorlaştıran daha yüksek ve daha büyük evler ve şehirler, çalar saatler vb. gibi şeyler nedeniyle musaharati geleneği kademeli olarak ortadan kalkmıştır. Ancak, eski şarkı söyleme geleneği hâlâ Bangladeş'teki Dakka sokaklarında bulunabilir.[3] Benzer şekilde, Endonezya ve yakın ülkelerde kentongan olarak bilinen bir yarık davul, haneleri sahur yemeğine uyandırmak için kullanılır.

Hadisler

Amr bin el-Âs'ın rivayetine göre, sahur hakkında bir hadis şöyledir:

Bizim orucumuzla Ehl-i Kitab'ın orucunu ayıran fark, sahur yemeğidir.

İslam Peygamberi Muhammed[4][5]

Enes bin Mâlik'in rivayetine göre, sahur hakkındaki diğer bir hadis şöyledir:

Sahur yemeği yiyin, zira sahurda bereket vardır.

İslam Peygamberi Muhammed[6][7]

Kaynakça

  1. ^ https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/464/sahur-yemeginin-dindeki-onemi-nedir- []
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya". 21 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mayıs 2020. 
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 27 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mayıs 2020. 
  4. ^ Müslim, Sıyâm: 46
  5. ^ Tirmizî, Savm: 17
  6. ^ Buhari, Savm 20
  7. ^ Müslim, Sıyam 45, (1095)

İlgili Araştırma Makaleleri

Oruç, belli bir zaman dilimi içerisinde; yiyecek, içecek veya her ikisinden de kaçınma eylemidir. Mutlak oruç ise, tüm yiyecek ve sıvılardan; genellikle önceden belirlenmiş bir veya birkaç gün kaçınma olarak tanımlanır. Diğer oruçlar, belli yiyecekler veya maddeleri sınırlayarak kısmen kısıtlayıcı olabilir. Oruç eylemi, yiyeceğin dışında cinsel ilişki ve diğer aktiviteleri de engelleyicidir.

Farz ya da “fariza”; Fıkıh bilginleri tarafından oluşturulmuş ve tanımlaması yapılmış olan bir İslâm dinî terimidir. Yine fıkıhçılar tarafından tanımlanan efâl-i mükellefînden sayılır. İslâmî anlayışta Allah'ın sözü sayılan Kur’an’da Müslümanlara yapılmasının açık bir şekilde emredildiği kurallar veya ibadetler olarak kabul edilir. Kur’an’da yapılması açık emir ve gereklilik ifade etmeyen fiiller ise vacip gibi başka kavramlar ile tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Hadis</span> İslam peygamberi Muhammede isnat edilen sözler ve fiiller

Hadis, Muhammed'e atfedilen ve onun sözleri, fiilleri, onaylamaları ve sıfatlarını içeren bilgilerdir. Hadis âlimleri buna sahabe ve tabiînin söz ve fiillerini de eklemişlerdir. Ancak bunlar kaynak olma bakımından Muhammed'in fiil ve sözleri ile aynı seviyede değildirler ve hadis ilmi içerisinde farklı şekilde isimlendirilirler.

<span class="mw-page-title-main">Namaz</span> İslamda farz olan günlük ibadet

Namaz, İslâm'ın şartlarından biri olarak kabul edilen bir ibadettir. Kur'an'da günün belli vakitlerinde abdestle birlikte duaya kalkılması ifadesi bulunur. Kur'an'a göre namaz Allah'ı anarak teslimiyetin gösterildiği bir arınma biçimi ve İbrâhim peygambere öğretilen bir ibadet şeklidir.

<span class="mw-page-title-main">Buhârî</span> Buharalı Fars muhaddis

Buhârî ya da tam künyesiyle Ebû Abdillâh Muhammed bin İsmâîl bin İbrâhîm el-Cu'fî el-Buhârî, Buharalı Fars bir muhaddistir. Yazdığı Sahih-i Buhârî diye bilinen eser, daha sonradan Sünni Müslümanlar için güvenilir hadis kaynaklarını teşkil eden ve Kütüb-i Sitte diye anılan serinin ilk kitabıdır.

<span class="mw-page-title-main">Berat Kandili</span> İslami dinî kandil

Berat Kandili, İslam dininde kutsal kabul edilen gecelerden biridir. Şaban ayının 14. gününü 15. gününe bağlayan gecesi, Berat gecesidir. 16. yüzyılda, Osmanlı İmparatorluğu'nda II. Selim'den itibaren minarelerde kandil yakılmasıyla kandil adını almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kadir Gecesi</span> İslamda, Kuranın indirilmeye başlandığına inanılan Ramazan ayının içerisinde yer alan kutsal sayılan gece

Kadir Gecesi, İslam inancına göre Kur'an'ın, Allah tarafından Cebrail adlı melek aracılığıyla Peygamber Muhammed'e vahyedilmeye başlandığı gecedir. Tarihsel olarak Ramazan ayının son günlerinde yer alır. Kur'an'da bu günün ''bin aydan daha hayırlı'' olduğu belirtilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İbn Teymiyye</span> Şeyhülislam

Takıyyüddin ibn Teymiyye, özellikle Selefileri ve Vehhabîleri fıkıh, şeriat ve diğer İslamî görüşler konusunda etkilemiş olan İslam alimi. Kendinden sonra gelen çeşitli ve ağırlıklı olarak Hanbeli mezhebini benimseyen İslâm âlimlerini ve akımlarını da etkilemiştir. İbn Teymiyye'nin etkilediği isimlerin en önemlilerinden birisi de Muhammed bin Abdülvehhâb'dır.

<span class="mw-page-title-main">İslam'ın beş şartı</span> İslam dininin beş ana ögesi

İslam'ın beş şartı, İslâm Dini'nin Ehl-i Sünnet ve Ca'feriyye mezheplerine göre büyük önem arz eden beş ibadeti. Bu şartlar sırasıyla: Şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, oruç tutmak ve hacca gitmektir. Şehâdet etmek dışındaki şartlar itîkâdî yani dininin inanç esaslarına dâir olmayıp, âmeli yani davranışsal, ibâdetsel şartlardır. Çoğu İslam âlimi dini inanç esaslarına dâir kurallar benimsendiğinde kişinin Müslüman kabul edileceğini, davranışsal ve ibâdetsel yönlerin en azından inanan olmak açısından bağlayıcı olmadığını öne sürmüşlerdir. Bazı İslam âlimleri ise imanın yani inancın ancak davranış ve ibadetlerle tamam olacağını bu nedenle şehadet getirip Müslüman olduğunu iddia eden kişinin ibadetlerini yerine getirmemesi halinde Müslüman kabul edilemeyeceğini ileri sürmüşlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Ebu Hanife</span> Hanefî mezhebinin öncüsü ve imamı olan din bilgini

Ebû Hanîfe veya tam adıyla Ebû Hanîfe Numân bin Sâbit bin Zûtâ bin Mâh İslam dininin dört fıkıh mezhebinden birisi olan Hanefi mezhebinin kurucusu ve Sünni fıkhının en büyük üstâdlarından biri sayılan İslam fıkıh ve hadis bilgini. Asıl adı "Nu’man bin Sâbit" olup sevenlerince ismi "İmâm-ı Â’zam" unvanıyla birlikte anılır.

<span class="mw-page-title-main">Aşure Günü</span> Hicri takvimin ilk ayı olan Muharrem ayının 10. günü

Aşure Günü veya Aşura Günü, hicrî takvimin ilk ayı olan Muharrem ayının onuncu günüdür. İslam inancında bugün de birçok önemli olay meydana geldiğine inanılır ve bugüne kıymet atfedilir. İslam peygamberi Muhammed’in torunu Hüseyin’in Yezid’in ordusu tarafından öldürüldüğü gündür. Muharrem ayında oruç ibadeti de yapılır.

Vitir namazı, İslâm dininde namaz ibadetinin bir türüdür.

Erbain, Miladi takvimde 22 Aralık - 31 Ocak günleri arasına rastlayan kırk günlük zemheri dönemi.

İmsak, Ramazan ayında oruç tutacak Müslümanların sahur sonrasında sabah ezanı ile birlikte başlayan yeme ve içmeyi bırakma zamanıdır. Kelime manası, kendini tutmak, bir şeyden el çekmektir. Takvimlerde, günlere ve illere göre imsak saatleri belirtilir. Geleneksel anlayışta sabah namazı İmsak'tan 15-20 dakika sonradır.

Ramazan davulcusu, Ramazan ayında geceleri sahur vakti sokak aralarında gezerek insanları davul sesi ile uyandıran kişidir.

<span class="mw-page-title-main">Festival</span> belli bir sanat dalına ya da sanatçıya ayrılmış gösteri dizisi

Festival, genellikle yerel bir topluluk tarafından belirlenmiş ve geleneksel olmuş gün ve tarihlerde kutlanan, yapıldığı yörenin imgesi hâline gelmiş etkinlikler bütünüdür. Festival kelimesi Latince festa kelimesinden gelir. İlk kez 1200'lü yılların başında kullanıma girmiş ve yerleşmiştir. Festivaller genelde doyasıya yemeklerin yendiği, çevrenin en güzel şekilde süslenip, temizlendiği olgulardır.

<span class="mw-page-title-main">Öğün</span>

Öğün; gün içerisinde düzenli olarak yemek yenilen belirli vakitlerden her biri ve bu vakitlerde yenen yemekler. Pek çok kültürde kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği olmak üzere 3 ana öğün bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Nafile namazlar</span>

Nafile (tatavvu) namazlar, herhangi bir yükümlülüğü olmadan, içten gelerek kılınan namazlardır. Beş vakit namaza bağlı olan sünnetler, ramazan geceleri kılınan teravih namazları, kuşluk namazları, gece namazları başlıca nafile namazlardır.

Alevîler'in dinî i'tikadı Siyâseten İslâmiyet’in “İmamiye-i İsnâ‘aşer’îyye / Onikicilik” fıkhî mezhebinden olan Alevîler, i’tikaden Horasan Melametîliği’nden köken alan Hoca Ahmed Yesevî’in kurduğu “Sünnîliğin Tasavvufî–Yesev’îyye Tarikâtı” ile Fâtımîler Halifeliği devrinde Orta Asya ve Türkistan’da çok önemli fa’aliyetlerde bulunan Muin’ed-Dîn Nâsır-ı Hüsrev’in kurucusu olduğu Pamir Alevîliği’nin de altyapısını oluşturan “Şiîliğin Bâtınî–İsmâilîyye” fıkhî mezhebinin şiddetli etkisi altında gelişimini tamamlayarak ortaya çıkan “Tasavvufî-Bâtın’îyye” i’tikadî mezhebi mensûplarıdır. Alevîlik içerisinde Kızılbaş, Dazalak, Kalender’îyye, Bedr’îyye, Bektâş’îyye, Câm’îyye, Şems’îyye, Edhem’îyye gibi farklı birçok bâtınî tarîkat (yol) yer almaktadır. 13. asırda Babâîlik’ten ve 14. asrın sonlarından itibaren de yoğun olarak Hurûfîlik’ten etkilenen Anadolu kaynaklı Bektaşilik Tarikatı bunların içlerinde en meşhur olanıdır. 14. ve 15. asırlarda “Fadl’Allah Ester-Âbâdî” tarafından Şiîlikten ayrılarak zuhur eden “Hurûfîlik” mezhebinin tesirleri altında kendisini yeniden yapılandırmış olan Bektâşîlik, Alevîliğin içinde yer aldığı varsayılan bir tarîkat (yol) olması itibarıyla Anadolu Alevîliği’nin tamamını tanımlamamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Ramazan</span> Hicrî takvimin 9. ayı, Müslümanların oruç tuttuğu ay

Ramazan, hicrî takvime göre 9. ay ve İslam inancına göre Muhammed'e Kur'an ayetlerinin inmeye başladığı, aynı zamanda Müslümanlarca oruç tutulmaya ve terâvih namazının kılınmaya başlandığı aydır. Bu ayda oruç tutmak, İslam'ın beş temel şartından biridir. Ramazan, Ay'ın hilâl görünümünün ilk görülüşünden itibaren 29 veya 30 gün boyunca sürmektedir.