Hadis, Muhammed'e atfedilen ve onun sözleri, fiilleri, onaylamaları ve sıfatlarını içeren bilgilerdir. Hadis âlimleri buna sahabe ve tabiînin söz ve fiillerini de eklemişlerdir. Ancak bunlar kaynak olma bakımından Muhammed'in fiil ve sözleri ile aynı seviyede değildirler ve hadis ilmi içerisinde farklı şekilde isimlendirilirler.
Buhârî ya da tam künyesiyle Ebû Abdillâh Muhammed bin İsmâîl bin İbrâhîm el-Cu'fî el-Buhârî, Buharalı Fars bir muhaddistir. Yazdığı Sahih-i Buhârî diye bilinen eser, daha sonradan Sünni Müslümanlar için güvenilir hadis kaynaklarını teşkil eden ve Kütüb-i Sitte diye anılan serinin ilk kitabıdır.
Takıyyüddin ibn Teymiyye, özellikle Selefileri ve Vehhabîleri fıkıh, şeriat ve diğer İslamî görüşler konusunda etkilemiş olan İslam alimi. Kendinden sonra gelen çeşitli ve ağırlıklı olarak Hanbeli mezhebini benimseyen İslâm âlimlerini ve akımlarını da etkilemiştir. İbn Teymiyye'nin etkilediği isimlerin en önemlilerinden birisi de Muhammed bin Abdülvehhâb'dır.
Sahîh-i Buhârî ya da asıl adıyla el-Câmiu's-Sahîh, Buhârî'nin hadis derlemesi. Bu kitabın dünya kütüphanelerinde tespit edilebilen eksiksiz en eski tarihli yazma nüshası Ebû Zer rivayetinin “Bâcî – Sadefî” tarikiyle günümüze ulaşan Süleymaniye Kütüphanesi’nde kayıtlı bulunan H. 550 tarihli yazma nüshadır. El-Câmiu’s-Sahîh’i Buhârî’den doksan bin kişinin dinlediği rivayet edilmiştir. Fakat sonraki nesillere rivayet edenlerin sayısı oldukça azalmış olup, sadece Firebrî ve Nesefî nüshaları intikal etmiştir. Firebrî rivâyeti, VI. asırdan itibaren Sahîh-i Buhârî’nin sonraki nesillere intikalinin yegâne rivâyeti olma imtiyazını kazanmıştır. Bu asra kadar Buhârî’nin eseri üzerine yapılan bazı çalışmalarda Nesefî rivâyeti kullanılmışsa da, Firebrî nüshası bu nüshayı unutturmuştur, Nesefî, Sahîh’in sonlarına doğru küçük bir kısmını, doğrudan doğruya Buhârî’den dinlemek imkanını bulamamış, ondan icâzet yoluyla almıştır. Kitapların semâ ve kırâ’at yoluyla nakledilmesine büyük önem verildiği bir dönemde, tam bir semâ yoluyla gelmiş olan Firebrî nüshası tercih edilmiştir.
Ehl-i Sünnet ve'l-Cemâat, kısaca Ehl-i Sünnet ya da Sünnîlik, İslam dininin dünya üzerindeki iki büyük kolundan biri ve %77-80'lik bir oran ile en büyük mensubunun bulunduğu mezhepler grubudur. Zaman zaman Sünnî İslam veya Sünnî mezhebi ifadesi de kullanılır. Günümüzde Sünnîlik, kendi içerisinde günümüzde yaşayan iki akaid mezhebi, dört fıkıh mezhebini içermektedir.
İbn Kesîr, Suriyeli muhaddis, müfessir ve tarihçi. Memlüklüler devrinde yaşamış tarih, tefsir ve fıkıh konusunda uzmanlaşmış tanınmış bir alimdir. İslam dünyasında kaynak bir tarih kitabı olan El Bidaye ve'n Nihayeyi yazmıştır.
Kütüb-i Sitte, Altı Kitap anlamına gelen, Ehl-i Sünnet tarafından en sağlam Hadis kaynakları olarak kabul edilmektedir:
- Sahih-i Buhari
- Sahih-i Müslim
- Sünen-i Nesai
- Sünen-i Tirmizi
- Sünen-i Ebu Davud
- Sünen-i İbn Mace
Sahih-i Müslim, İmam Müslim'in tedvin ettiği hadis kitabıdır. Ehl-i Sünnet geleneğinde İmam Buhari'nin Sahih'i ile birlikte en güvenilir iki hadis eserinden biri kabul edilir.
Müslim bin Haccac veya sıklıkla İmam Müslim, 9. yüzyılda yaşamış, İslam literatüründeki altı meşhur hadis kitabından ikincisi olan Camiu's Sahih veya bilinen adıyla Sahih-i Müslim’in yazarı olan din alimi.
Sünen-i Nesâî veya Sunen-i Suğra, Ehl-i Sünnet hadis literatüründe en güvenilir hadis kaynakları olarak kabul edilen altı kitaptan biridir. Müellifi Ebu Abdirrahman Ahmed bin Şuayb bin Ali bin Sinan bin Bahr el-Horasânî'dir. İmam Nesâî olarak meşhurdur. Eseri de bu isme nisbetle Sünen-i Nesâî olarak anılır. Rivayetlere göre Nesâî, önce ‘Es-Sünen’ül Kübrâ’ adıyla büyük bir hadis külliyatı yazmıştı. Bir hükümdar kendisine “Kitabındaki hadislerin tamamı sahih midir?” diye sorunca Nesâî “Hayır” diye cevap verdi. Bunun üzerine hükümdar, kitaptaki sahih hadisleri ayırmasını istedi ve Nesâî bunları ‘El Müctebâ’ adını verdiği başka bir kitapta topladı. Bu kitap ‘Sünen-i Nesâî’ adıyla meşhur oldu.
Ebu Hureyre (Arapça: أبو هريرة ;, Yemen asıllı sahabe. Gerçek adı bilinmemekle birlikte Müslüman olmadan önceki adının Abdüamr, Sükeyn, Abdüşşems olduğu yönünde farklı rivayetler vardır. Sahipsiz kedi yavrularını besleyip büyütmesinden dolayı Kedicik babası anlamına gelen Ebu Hureyre ismiyle anılırdı.
Muhaddis, Hadis bilimi ile uğraşan kimselere verilen İslâmi bir unvandır. Muhaddisler hadisleri derleyen ve onları kendi tespit ettikleri kriterlere göre sınıflandıran kişilerdir. Buna karşın Fakihler hadisin anlamı, içeriği ile ve hadislerden çıkarılabilecek ikinci anlamlar gibi konularla ilgilidirler. Bu kapsamda şeriat ve ibadetlerle ilgili dini kuralları fakihler koyarlar.
Tirmizi, 9. yüzyılda yaşamış Fars hadis bilgini.
Keşfü'l-Hafâ, Aclûnî'nin, halk içinde 'hadis' olarak söylenegelmiş bazı rivayetleri incelediği eseridir.
Sekeleyn hadisi, Muhammed Peygamber'den mütevatır, Kur'an ve göre nakl olan hadistir. Sekeleyn hadisinin doğruluğu bir Doktora tezinde Darü'l Tekrib-i Mezahib-i islam-i -de ispat edildi.
el-Müstedrak alâ el-Sahîheyn ya da kısaca Müstedrek, Hakim el-Nişaburi tarafından yazılan beş ciltlik Hadis derleme eseri. 72 yaşında iken H 393/M 1002-1003'te yazmıştır. 9045 adet hadis içermektedir. Bütün hadislerin Sahih-i Buhari veya Sahih-i Muslim'in şartlarına göre güvenilir olduklarını vurgulamıştır.
Sahih ibni Huzeyme, Muhtasar el-Muhtasar min el-Musnad el-Sahih adındaki İbn Huzeyme'nin Hadis eseri. Dua, oruç, hicret ve zekat konularını işlemektedir.
İbni Hibban, Müslüman alim, muhaddis, tarihçi, birçok eserin yazarı ve "Horasan Şeyhi"dir.
İbn-i Salah Kürt hadis âlimi ve fakih. Şehrizor'da doğmuştur. Asıl adı Osman bin Abdürrahmân bin Osman bin Mûsâ bin Ebi’n-Nasr el-Kürdî eş-Şehrezûrî’dir. Künyesi, Ebû Amr, lakabı Takiyyüddin'dir ancak, 'İbn-i Salah' diye anılmıştır.
Bu sayfada İslâm peygamberi Muhammed'in ölümünden günümüze kadar hadis alanında çalışmış din alimleri (muhaddis) listelenmiştir. Liste alimlerin yaşadıkları yüzyıla göre hazırlanmış ve ölüm tarihleri esas alınmıştır.