İçeriğe atla

Saga

Egils saga'nın bir 17. yüzyıl el yazmasında Egill Skallagrímsson

Saga, Orta Çağ'da Viking, Cermen ve İzlanda edebiyatında düz yazı anlatım türlerinden biridir. Geniş olarak ele alındığında "saga" terimi, her türlü düzyazı öykü veya tarihî anlatıyı (azizlerin yaşamları, diğer dillerden yapılmış çeviriler ya da başka din dışı hikâyeler) kapsar. Daha dar anlamda ise yazarın, geçmişte yaşanan olayları, hayâl gücüyle yeniden kurguladığı ve okuyucularına estetik bir şekilde aktardığı tarihsel öykülerdir.

Çağımız araştırmacıları sagaları pek çok alt gruba ayırır. Bunlardan bazıları, İskandinav hükümdarlarının yaşamlarını ele alan "kral sagaları", mitolojik ve efsanevî olaylardan bahseden sagalar ve "aile sagaları" adıyla da bilinen "İzlanda sagaları" olarak sayılabilir. Bunlar arasında en çok bilinen ve edebî olarak üstün tutulanlar İzlanda sagalarıdır. Daha ziyade soyluları ele alan sagalardan farklı olarak İzlanda sagaları genellikle çiftçilerin başına gelen olaylardan bahseder. Ana karakterler çiftçi olmasalar bile saga okuyucularından daha üst sınıfta değildirler. Tahminen 930-1050 yılları arasındaki dönemin "Sagalar Çağı" olarak anılmasını sağlayan bu sagalar yaklaşık olarak 1190-1320 yılları arasında yazıya geçirilmiştir.

İzlandacada "söylemek" anlamına gelen "segja" eyleminden türeyen "saga" sözcüğü, sözlük anlamı olarak "söylenen, söylenmiş şey" anlamlarına gelir. Bu türetme dahi başlı başına İzlanda edebiyatında sözlü anlatımın ne denli önemli yer tuttuğunun bir kanıtı niteliğindedir. Bu durum, günümüz edebiyat tarihçileri ve araştırmacılarına sagaların tarihsel olaylar ve gerçeklerden ziyade sanatsal güzellikler yansıtmak amaçlı olduklarını düşündürtse de, bir toplumun gelenek, görenek ve yaşayışlarını ele almaları bakımından sagalar eşsiz kaynaklardır. Ayrıca sagalarda, İzlanda'da Hristiyanlık öncesi Pagan döneme dair bir önemli bilgilere de rastlanmaktadır.

Sagalarda kahramanlıklar ve sadakat gibi erdemler ön plandadır. İntikam duygusu ve özellikle kan davaları sıkça işlenen konulardır. Günümüz hikâye ve romanlarından farklı olarak karakterlerin ve tiplerin davranışlarını yönlendiren iç düşüncelerine ya da yazarın kişisel bakış açısına yer verilmez.

Möðruvallabók'tan bir sayfa

Toplam otuz ya da kırk kadar İzlanda sagası bulunmaktadır. Bunların içinde en tanınmışları, en ünlü Orta Çağ yazarlarından Snorri Sturluson'a ait olduğu sanılan "Egils saga" (Egill'in sagası), bir kanun kaçağını konu alan "Gísla saga" (Gísli'nin sagası), sevdiği erkeğin ölümüne sebebiyet veren Gudrun'ün ve ailesinin diğer üyelerinin trajik öykülerini anlatan "Laxdæla saga" (Laxárdal [Hanesinin/Halkının] sagası) ve önemli bir kesim tarafından en iyi saga olarak kabul edilen kahraman Gunnarr ve bilge Njáll ile oğullarının öykülerinin anlatıldığı "Njáls saga" (Njáll'ın sagası) olarak sayılabilir. 13. yüzyılda bulunan Möðruvallabók adlı bir el yazmasında on bir adet İzlanda sagası bulunmaktadır.

13. yüzyıla doğru, konularını efsanelerden alan sagalar giderek yaygınlaşmıştır. Tarihsel gerçeklere bağlı kalmamakla birlikte doğaüstü öğelerle süslü olan bu sagalar İzlanda'nın keşfinden önceki İskandinav tarihini anlatır. Genellikle epey eski olayları ululaştırarak anlatan ve "Fornaldar saga" (Antik Çağ sagası) olarak bilinen bu sagaların en ünlülerinden biri Nibelungen efsanelerinin anlatıldığı 1270 tarihinde yazılan "Völsunga saga"dır.

İzlandacanın geçmişten günümüze dek çok az değişmesinin sonucu olarak sagalar, hâlen ilk yazıldıkları hâlleriyle, çeviriye gerek olmaksızın İzlandaca konuşan kişiler tarafından rahatlıkla anlaşılmaktadır.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Roman</span> bir kişi ya da bir grup insanın başından geçenleri, onların iç ve dış yaşantılarını belli bir kronolojik, mantıksal, duygusal ya da sanatsal ilişkiyi gözeterek öyküleyen uzun kurgusal anlatı

Roman, genellikle düzyazı biçiminde yazılan, kurgusal, görece uzun, insanın (ya da insan özellikleri atfedilen varlıkların) deneyimlerini bir olay örgüsü içinde aktaran ve genellikle kitap halinde basılan bir edebî tür. Uluslararası ve akademik platformlarda beşinci sanat olarak kabul gören edebiyatın bir alt türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Biyografi</span> Bir insanın yaşamındaki olayların belirli bir sıraya göre anlatıldığı edebiyat türüdür

Biyografi ya da yaşam öyküsü, bir kişinin yaşamını ayrıntılı bir biçimde açıklayan bir edebiyat türüdür. Kişi kendi hayatını anlatıyorsa buna otobiyografi, şairlerin yaşam hikâyesi anlatılıyorsa da buna tezkire denir. Biyografiler eğitim, iş, ilişkiler ve ölüm gibi temel olaylardan daha fazlasını içerir. Bir biyografi, bir konunun yaşam öyküsünü sunar, deneyimle ilgili samimi ayrıntılar da dahil olmak üzere yaşamlarının çeşitli yönlerini vurgular ve öznenin kişiliğinin bir analizini içerir.

Anı, edebiyatta kişisel yaşantının bütününü veya belli bölümlerini kapsayan, bu dönemlerdeki gözlemleri dile getirmek amacıyla yazılmış metinlerdir. Otobiyografi ile karıştırılabilen anı, ondan dışsal olaylara verdiği önem ile ayrılır. Anıda kişisel yaşam izlenimlerinin yanı sıra bu izlenimlerin dış boyutları da geniş olarak yer alır. Otobiyografide yazar öncelikle kendilerini konu edinirken anı yazarları çoğunlukla çeşitli tarihsel olaylarda rol oynamış veya bu olayların yakın gözlemcisi olmuş kişilerdir.

<span class="mw-page-title-main">Hikâye</span> gerçek ya da tasarlanmış olayları ilgiyi çekecek bir biçimde anlatan, genellikle beş on sayfadan oluşan düzyazı türü

Hikâye ya da öykü, gerçek ya da gerçeğe yakın bir olayı aktaran kısa, düzyazı şeklindeki anlatıdır. Kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, genellikle önemli bir olay ya da sahne aracılığıyla tek ve yoğun bir etki uyandırması ve az sayıda karaktere yer vermesiyle roman ve diğer anlatım türlerinden ayrılır.

<span class="mw-page-title-main">Tarih</span> geçmiş zamanın incelenmesi bilimi

Tarih, geçmiş zamanın incelenmesi bilimidir. "Tarih", geçmişte yaşanan olayların incelenmesinin yanı sıra, bu olaylarla ilgili bilgilerin keşfi, toplanması, organizasyonu, sunumu ve yorumlanması ile ilgilenen disiplindir.

<span class="mw-page-title-main">İzlandaca</span> İzlandanın resmî dili olan Kuzey Cermen dili.

İzlandaca, Cermen dillerinden biri ve İzlanda'nın resmî dilidir. İzlandacaya en yakın diller, Faroe Adaları'nda konuşulan Faroe dili ile Sognamål gibi Batı Norveç lehçeleridir. İzlanda, anakaraya uzak bir ada devleti olmasından dolayı, diğer ülkelerle arasında kayda değer oranda kültür alışverişi gerçekleşmemiş, bunun sonucunda dile çok az yabancı sözcük girmiştir. İzlanda'nın konumu Amerika'ya daha yakın olmasına rağmen, İzlandaca bir İskandinav dilidir.

İzlanda tarihi, Norveç ve Büyük Britanya'dan gelen Viking yerleşimcilerle başlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Njáls saga</span>

Njáls saga İzlanda sagalarının en ünlülerinden biridir. İzlandalılar tarafından sıklıkla "Njála" olarak kısaltılır. Ayrıca "Sagaların kraliçesi" olarak anıldığı da olur.

<span class="mw-page-title-main">Halldór Laxness</span> İzlandalı yazar, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi (1902-1998)

Halldór Laxness asıl adı Halldór Kiljan Gudjonsson, İzlandalı şair, öykü, roman, deneme ve eleştiri yazarıdır.

İspanyol edebiyatı, İspanya'da yazılan edebiyat yapıtlarını kapsar. İspanya'nın ulusal dili olan Kastilya lehçesinde kaleme alınan yapıtlar İspanyol edebiyatının ana bölümünü oluşturmakla birlikte, Katalan dili ve Galicia lehçesinde yazılmış yapıtlar da bu kapsamda sayılır.

Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde eğitim amacıyla Avrupa'ya, özellikle Fransa'ya giden gençler oradaki edebiyatta gördükleri yenilikleri ülkeye dönüşlerinde Türk edebiyatında uygulamaya başlamışlardır. Bu şekilde belli dönemler halinde günümüze kadar süren yeni bir edebiyat başlamıştır. Bu dönemlerden biri de Cumhuriyet dönemi edebiyatıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kızıl Erik</span> Norveçli kâşif

Kızıl Erik veya Erik Thorvaldsson, Norveçli kâşif. Orta Çağ ve İzlanda destanı kaynaklarında Grönland'daki ilk yerleşimi kurduğu bilinmektedir. Saçının ve sakalının renginden dolayı büyük olasılıkla "Kızıl" lakabını kazanmıştır. İzlanda destanına göre, Thorvald Asvaldsson'un oğlu olarak Norveç'in Rogaland kentinin Jæren bölgesinde doğdu. Kuzey Amerika'ya ilk kez ayak basan Avrupalı Leif Ericson'un babasıdır.

Anlatım biçimleri, anlatılacak olay veya kavramların nasıl anlatıldığını belirten edebiyat terimidir; yazarın anlatımını yaparken kullandığı üsluba, başvurduğu yönteme anlatım biçimi denir. Anlatılacakların türüne ya da amacına göre değişik anlatım biçimleri kullanılır. Örneğin romanda kullanılan anlatım biçimi ile bir makalede kullanılan anlatım biçimi birbirinden farklıdır.

<span class="mw-page-title-main">Egill'in Sagası</span>

Egill'in Sagası, muhtemelen Snorri Sturluson (1179-1241) tarafından, büyük olasılıkla 1220 ile 1240 yılları arasında yazılmış epik İzlanda sagasıdır. Saga türünün önemli temsilcilerinden biridir ve Viking çağının bitişiyle ilgili pek çok bilgi vermektedir. Sagadaki olaylar genel olarak, Egill Skallagrímsson adında İzlandalı bir viking, çiftçi ve skaltın etrafında geçer. İzlandalı bilginler tarafından genellikle "Egla" olarak bahsedilir.

<span class="mw-page-title-main">L'Anse aux Meadows</span>

L'Anse aux Meadows, Kanada’nın Newfoundland ve Labrador eyaletinde bulunan Newfoundland adasının kuzeyindeki arkeolojik kazı yeri. 1960 yılında bulunan yer, Vikinglerin Grönland dışında Kuzey Amerika’da bulunan tek yerleşim yeridir. Burası, Kolomb Öncesi Okyanus Ötesi Temas teorisinin bilimsel kamuoyunda kabul edilen tek örneğidir. 1003 yıllarında Leif Ericson tarafından Vinland’da kurulmaya çalışılan koloniyle bağı olduğu düşünülmektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalarla birlikte kuruluş tarihinin 1021 yılı olduğu düşünülmektedir. L’Anse aux Meadows 1978 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası sit alanı ilan edilmiştir.

Skræling, Grönland’da yaşayan Vikinglerin Grönland’da yaşayan Thule halkına verdikleri isim. Buradaki Vikingler, Vinland olarak adlandırdıkları bölgede Kuzey Amerika kıtasına yaptıkları keşiflerde karşılaştıkları yerel halkları da bu isimle tanımlamışlardır.

<span class="mw-page-title-main">Ragnar Lodbrok</span> Viking savaşçısı ve kral

Ragnar Lodbrok veya Lothbrok, efsanevi Viking savaşçı ve kral. Eski Nors dilinde başta Ragnarssona þáttr olmak üzere çok sayıda sagaya konu olmuştur.

Antik Mısır Edebiyatı, Antik Mısır'da milattan önce 2800 yılından milattan sonra 300 yılına kadar icra edilen, Eski, Orta ve Yeni Mısır dili ile demotik metinlerle günümüze aktarılan, bilge öğretiler ve otobiyografik metinler içeren bir edebiyattır.

Manzum Edda ya da Şiirsel Edda, Snorri Sturluson tarafından yazılan Edda'dan farklı olarak, isimsiz Eski Norsça anonim şiirlerine yapılan modern yorumlardır. Hepsi Codex Regius olarak bilinen Orta Çağ İzlanda el yazması metninden olmak üzere toplamda 31 şiir içeren birkaç versiyonu mevcuttur. Codex Regius, İskandinav mitolojisi ve Cermen kahramanlık efsaneleri hakkında mevcut en önemli kaynaklardan birisidir. 19. yüzyılın başlarından itibaren, daha sonraları yazılacak İskandinav edebi metinleri üzerinde güçlü bir etkiye sahip oldu - sadece hikâyeleri aracılığıyla değil, aynı zamanda birçok şiirin vizyoner gücü ve dramatik kalitesi yoluyla da. Codex Regius'dan ilham aldıklarını kabul eden şairler arasında Vilhelm Ekelund, August Strindberg, J.R.R. Tolkien, Ezra Pound, Jorge Luis Borges ve Karin Boye bulunmaktadır.

<i>Nesir Edda</i> İzlandada yazılmış 13. yüzyıl İskandinav edebiyat eseri

Nesir Edda ya da kısaca Edda, ayrıca Genç Edda, Snorri'nin Edda'sı olarak bilinir, 13. yüzyılın başlarında İzlanda'da yazılmış Eski Norsça edebiyat eseridir. Eserin genellikle bir dereceye kadar İzlandalı bilim insanı, hukukçu ve tarihçi Snorri Sturluson tarafından yaklaşık olarak 1220 yılında yazıldığı veya en azından derlendiği varsayılır. Kuzey Cermen halklarının mitlerinin asıl metni olan İskandinav mitolojisinin modern bilgisi için en eksiksiz ve en ayrıntılı kaynak olarak kabul edilir ve Şiirsel Edda olarak bilinen bir koleksiyonda günümüze ulaşan şiir versiyonları da dahil olmak üzere çok çeşitli kaynaklardan yararlanmıştır.