Safveti Ziya
Safveti Ziya | |
---|---|
Doğum | 1873 veya 1875 İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 1929 (54 yaşında) İstanbul, Türkiye |
Meslek | Yazar |
Milliyet | Türk |
Önemli eser | Salon Köşelerinde (1912) Âdâb-ı Muâşeret Hasbihalleri (1927) |
Safveti Ziya (1873 veya 1875, İstanbul - 1929, İstanbul), Türk roman ve hikâye yazarıdır.
Servet-i Fünûn topluluğu yazarlarındadır. "Salon Köşeleri" adlı romanının tefrikası ile meşhur oldu ve hep bu romanla anıldı. Cumhuriyet devrinde Protokol Umum Müdürlüğü'nde bulundu; Âdâb-ı Muâşeret Hasbihalleri (1927) ve "Nasıl Giyinmeli" gibi kitaplarıyla yeni kurulan cumhuriyette sosyal yaşamın düzenlenmesine ilişkin tavsiyeler yayımladı.
Hayatı
İlk yılları ve gençliği
1873 veya 1875 yılında [not 1] İstanbul'da doğdu. Asıl adı Mustafa Safvetî Ziya’dır. Pek çok kaynakta adı "Saffeti Ziya" veya "Savfeti Ziya" olarak geçer.[2] Tanzimat dönemi maliye ve evkaf nazırlarından Musa Safveti Paşa'nın torunu, Maadin Müdürü Ahmet Ziya Bey'in oğludur.[3]
İlköğrenimini Emirgan'ın Boyacıköy semtindeki kuleli yalıda özel hocalardan aldıktan sonra 1892'de Galatasaray Sultanisi'ni bitirdi. Dışişleri Bakanlığı'nda bir süre stajyer memur olarak çalıştıktan sonra[4] Şûra-yı Devlet üyeliğine getirildi ve Sadrazam Said Paşa'nın kızı Saniye Hanım ile evlendi. 1897'de Asliye Mahkemesi azalığına, 1898'de Maliye Dairesi azalığına getirildi.[5] Bu dönemde ilk hikâyesi 'Onların Ruhu' Servet-i Fünûn dergisinin 304. sayısıında yayınlandı. Hikayeyi, üç mensur şiiri ile birlikte Kadın Ruhu (1914) adıyla kitap olarak da yayımladı.[6] Ardından yazılarını Malumat dergisinde yayımlamaya başladı.
Servet-i Fünun devri
Şuray-ı Devlet üyeliğine getirildiği sırada kendi rızası dışında, sadrazam iradesiyle damat yapılmış olan Safveti Ziya, bir süre sonra eşinden ayrıldı. O dönemde Tevfik Fikret'in yönetiminde tam anlamıyla edebi bir dergi niteliğine kavuşan Servet-i Fünun dergisi etrafında toplanan edebiyat topluluğuna katıldı.[6] Halit Ziya ile tanışıp dost oldu. Servet-i fünun'da 'Hanım Mektupları' adlı küçük hikâyeler yayımladıktan sonra Halit Ziya, Ahmet Hikmet ve Mehmet Rauf'un teşviki ile otobiyografik bir eser sayılabilecek Salon Köşelerinde adlı romanı yazdı.[7] Roman, 1898'de Servet-i Fünûn'un 385. sayısından itibaren 25 sayı tefrika oldu. Bu tefrika roman ile tanınan yazar, 1901'de derginin kapatılması ile bir sessizlik dönemine girdi; Meşrutiyetin ilanına kadar sadece iki küçük hikâye yayınladı.[2] "Bir Safha-i Kalb”, adlı hikâyesini 50 sayfalık müstakil bir kitap olarak yayımlamıştır (1902).
Bazı halleri ve bazı sözleri münasebetsizce bulunduğu için 1902'de Zaptiye Nezaretince tevkif edilen yazarın görevi değiştirilerek Anadolu Şimendiferleri Mecmuası’nın tahririne nezaret etmekle görevlendirildi. Bir yıl geçmeden mecmuanın yayın müdürlüğüne getirildi.[7] 1903 yılında Bab-ı Ali Daire-i Hariciye Mektubî Kalemine tayin oldu.
II. Meşrutiyet devri
II. Meşrutiyet’in ilanından sonra coşkuyla yeniden yazı hayatına döndü. İkinci romanını Resimli Kitap dergisinde Yıldız Böcekleri adıyla 9 sayı tefrika ettiyse de yarım kaldı. Meşrutiyet'in ilk günlerinde çıkmaya başlayan ve "Sadrazam Kamil Paşa'nin organı" olarak görülen Yeni Gazete'nin yazı heyetine "siyasi muharrir" olarak katıldı; hususi sütununda yazılar yayımladı.[8] Bu gazetede gazetecilik adına bir tecrübe kazandığına kanaat getirince[2] 1911 yılında kız kardeşi Nezihe Hanım ile birlikte günlük Ziya gazetesini çıkardı.[2] Bu gazetede siyasi ve sosyal yazılar yazmanın yanı sıra Meclis-i Mebusan’da yapılan görüşmelere yer verdi; alınan kararlara ve çıkarılan kanunları eleştirel gözle değerlendirdi. Ziya, ancak altı ay yayınlanabildi.
Safveti Ziya, Servet-i Fünun'da tefrika etmiş olduğu ancak sansür nedeniyle kitap olarak yayımlayamadığı[9] Salon Köşelerinde romanını 1912'de kitap olarak yayımladı. Romanda, salon hayatı, Batılılaşma, ev ve toplumsal hayatta yaşanan değişimler, Beyoğlu ve çevresinin alafranga yaşam biçimini ele aldı. Romandaki en işte çalıştığı, neyle geçindiği belirsiz Şekip karakteri, Türk romanının ilk "aylak" tipi idi.[2] 1912'de ilk ve tek tiyatro eseri Haralambos Cankiyadis yayımladı.[7] Bu tiyatro eserinde Beyoğlu eğlence âlemlerine dalan, mirasyedi, müsrif gençlerin sorumsuzluğu konusunu işledi. bu eserinde oldukça sade bir dil anlayışına ulaşarak, herkesin anlayabileceği bir dil kullandı.
I. Dünya Savaşı öncesinde Berlin'e gitti. On yıldan fazla kaldığı Avrupa’da yaşayarak Almanya'nın yanı sıra Fransa, İspanya ve İtalya'yı da gezip gördü. 1922 yılında yurda döndü. Fecr-i Âtî şair ve tiyatro yazarlarından genç yaşta ölen Tahsin Nahid’in ablası Lütfiye Hanımla ikinci evliliğini yaptı. Servet-i Fünûn dağıldıktan sonra edebiyat âleminden uzaklaşan yazar, bu dönemde yeniden yazmaya başladı ve yazdıklarını Silinen Çehreler ve Beliren Simalar adlı kitaplarda topladı.
Cumhuriyet yılları ve ölümü
Cumhuriyet devrinde Protokol Umum Müdürlüğü'nde bulunan ve Ankara'ya yerleşen Safveti Ziya, sosyete hayatı usullerine dair bir kitap yazdı. "Adab-ı Muuaşeret Hasbihalleri (1927) bu kitap, bir dönem "yeni hayat tarzının bir İncil'i" diye elden ele dolaşmış, buna harfi harfine uymaya çalışanlar bulunmuştur.[8] Kitap, dönemin eğilimlerini, yaşayış tarzını, topluma kazandırılmaya çalışılan davranış ve tutumları göstermesi bakımından önemli bir eser olarak değerlendirilir.[3] Safveti Ziya, ayrıca "Dâhilî Teşrifat Rehberi” (1928), “Nasıl Giyinmeli" başlıklı kitapları da yayımladı.
Safet Ziya, 1929'da Prag elçiliğine atandı; ancak göreve başlamadan kısa bir süre önce İstanbul Büyükada'da kalp krizinden öldüğü için göreve başlayamadı.[4]
Hakkında yazılanlar
Halit Ziya Uşaklıgil anı türündeki Kırk Yıl isimli adlı eserinde Safveti ziya hakkında bir “züppe” tipi çizer.[4]
Onunla ilgili olarak bir yüksek lisan bir de doktora tezi çalışması yapılmıştır. Mesut Tekşen’in 1993 tarihli doktora tezi ile Zülfiye Gültekin’in 1994 tarihli yüksek lisans tezi.
Eserleri
- Bir Tesadüf (1900)
- Bir Safha-i Kalp (1900)
- Salon Köşelerinde (roman, 1912)
- Haralambos Cankiyadis (oyun, 1912)
- Hanım Mektupları (1913)
- Kadın Ruhu (öykü, 1914)
- Silinnmiş Çehreler-Bilinen Simalar (öykü 1924)
- Adab-ı Muaşeret Hasbihalleri (1927)
- Nasıl Giyinmeli? (1929)
- Yarım Kalmış Yıldız Böcekler (1908-1909)
- Dahilî Teşrifat Rehberi (1928)
Notlar
- ^ Kimi kayıtlara göre 1875 (Cevdet Kudret, Seyit Kemal Karaalioğlu, Şükran Kurdakul, Rauf Mutluay, Kenan Akyüz, İnci Enginün), Mesut Tekşan'ın Sicill-i Ahval Defterleri’nden ulaştığı kayda göre 15 Mayıs 1873’te doğmuştur.[1]
Kaynakça
- ^ Batmankaya, Murat. "Safvetî Ziya:Kalbimi Parçaladınız". Eleştirel Kültür, 11 Aralık 2018. 14 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Temmuz 2021.
- ^ a b c d e Gürel, Zeki (Bahar 2018). "Arayışlar Devri Türk Edebiyatının Dikkatlerden Kaçan Yazarı Safveti Ziya". 21. Yüzyılda Eğitim ve Toplum dergisi. 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ a b Güldürmez, Sevim. "Bir Döneme Açılan Pencere: Safvetî Ziya'nın Âdâb-ı Muâşeret Hasbihâlleri". İmge Dergisi, 2017. 30 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Temmuz 2021.
- ^ a b c Safveti Ziya (1998). Salon Köşelerinde. İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları.
- ^ Adnan, Akgün (Mart 1994). "Safvet Ziya" (PDF). Osmanlı Arşiv Belgelerine Göre Edebiyatçılarımızın Resmî Hal Tercümeleri:XVIII. Yedi İklim. 31 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Temmuz 2021.
- ^ a b Tekşan, Mesut. "Safveti Ziya'nın hayatı ve eserleri /". Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü doktora tezi, 1993. 30 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ a b c Sözlüğü, Türk Edebiyatı İsimler. "Safveti Ziya". teis.yesevi.edu.tr. 3 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Temmuz 2021.
- ^ a b Ahmet Emin Yalman (1997). Yakın Tarihte Gördüklerim ve Geçirdiklerim. 1 (2 bas.). İstanbul: Pera Turizm ve Ticaret A.Ş. ss. 100-101.
- ^ Yaşar, Fatma Tunç. "Geç Dönem Osmanlı Âdâb-ı Muâşeret Kitaplarında Hane Tanzimi ve Salon Âdâb" (PDF). Turkish Studies, Cilt: 7/4, Güz 2012. 11 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Temmuz 2021.