İçeriğe atla

Safranbolulu Mehmed Emin Halvetî

Safranbolulu Mehmed Emin Halvetî Safranbolu'da 19.yüzyılda yaşamış sufi ve tasavvuf üstadı.

Hayatı

Hayatı hakkında detaylı bilgi bulunmayan Mehmed Emin Efendi günümüzde Safranbolu'ya bağlı olan ancak o dönemde Gerede'ye bağlı olan Yazıköy'de dünyaya gelmiş ve ömrünün sonuna kadar da Yazıköy'de yaşamıştır.

Hayatı Eski Safranbolu'da geçmiştir. Tasavvufi eğitimini Halveti-Şabani Geredeli Aziz lakabıyla tanınan Şeyh Halil Efendi'den (öl.1843) edinmiştir.

Alıntılar

  • Bilinmelidir ki, sâlike, "lâ mevcûde illallah" ve "Vahdet-i Vücûd" sırrı beşinci makamda zuhur eder.
  • Sufi kitapları sana, sen sahih bir zevk sahibi olduğun zaman lazım olabilir. O zaman, "sanki bu kitap benim gönlümden yazılmış" dersin. Fakat vahdet zevkine ulaşmayan, bir harf bilmeyen cahil, bir kitaba baksa ondan ne anlayacaktır?
  • Tevhid ilmini bilen, tafsilat âleminde meydana gelen hadiselerde, suretâ zarar ve fayda, atâ ve men', kabz ve basttan her ne zuhur ederse etsin, bunların kaynağını Cenâb-ı Hak olduğunu her an fark eder ve görerek bilir. Bu kişilere ârif denir. Bütün bu ikiliklerin kaynağının Hak olduğunu, zuhur ettiği anda fark edemeyip gaflet eden, ancak daha sonra çeşitli vasıta ve ilgilerle anlayan kişilere ise, müte'arrif (ârife benzeyen) denir. Bunlar ne tam âriftir, ne de külliyen gâfildir.

Eserleri

  • Mir'atu'l-'Âşıkîn: Süleymaniye Ktp, Hacı Mahmud Ef. Bl. Nu:2559, vr. 1b-19a.
  • Mizânu'l-'Âşıkîn
  • Mir'atu'l-'Âşıkîn ve Mizânu'l-'Âşıkîn (Aşıklara Ayna ve Terazi), Haz. Mustafa Tatçı-Musa Yıldız, Alperen Yay. Ankara 2003.

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">VI. Mehmed</span> 36. ve son Osmanlı padişahı (1918–1922)

VI. Mehmed veya Mehmed Vahideddin, Osmanlı İmparatorluğu'nun 36. ve son padişahı ve 115. İslam halifesidir. Saltanatı döneminde, Osmanlı Devleti Mondros Mütarekesi'ni imzalayarak I. Dünya Savaşı'ndan yenik ayrıldı. İstanbul'un İşgali yaşandı ve İngilizlerin baskısı üzerine Meclis-i Mebûsan kapatıldı. Anadolu'da kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi ülke yönetiminde egemen olduktan sonra Vahideddin'in idaresi fiilen mümkün olmamıştır.

Lala, Osmanlı İmparatorluğu zamanında sadrazamlar hakkında Atabey karşılığı olarak kullanılan bir tâbir olduğu gibi, şehzâdelerin mürebbilerine de bu ad verilirdi. Saraya alınan acemilerin terbiyesine memur edilenlere de denir.

İsmâil Hakkı Bursevî,, mutasavvıf, Celvetî şeyhi, müfessir, şâir.

Şevki Bey, 19. yüzyıl Klasik Türk müziği bestekârlarından musiki türünde eser veren bir sanatçıdır.

Şebüsterî, İranlı mutasavvıf ve şair.

Sufi metafiziği başlıca vahdet (birlik) düşüncesi etrafında gelişmiştir. Öyle ki varlık bir "Mutlak Varlık" ve O'nun aynada yansımalarından oluşan görüntülerden ibarettir. Bu anlayışı açıklayan iki farklı ifade biçimi kullanılır; Vahdet-i vücud ve vahdet-i şuhut. Bazı İslami reformcular bu iki deyim arasındaki farklılığın sadece semantik ve deyimle ilgili olduğunu, özünde bir farklılık içermediğini söylerler. Sufi metafiziğinde diğer dikkat çeken konular hulul, teşkik ve maksut birliği gibi konulardır. Allah ile evren arasındaki ilişkinin tarzı sufiler arasında olduğu gibi, sufi olmayan müslümanlar arasında da tartışılagelmekte olan bir konudur.

Bayramilik veya Bayramiyye Tarikatı, kurucusu Hacı Bayram-ı Veli'nin (1352-1429) adına izafeten Bayramîyye Tarikatı olarak tanınmıştır. Hacı Bayram-ı Veli'nin, hocası Safev’îyye şeyhi Hoca Alâ ed-Dîn Ali Erdebilî'nin talebelerinden Şeyh Hâmid Hâmid’ûd-Dîn-i Veli'nin Aksaray'da ölümünden sonra Ankara'ya dönüp irşâd fa'aliyetlerine başladığı 1412 tarihi, ilk Türk tarikatı olan Bayramiye'nin kuruluşu olarak kabul edilir.

Klâsik Türk Müziği'nin önemli bestekârları alfabetik sıra ile gösterilmiştir. Belirtilen rakamlar bazıları takribi olmak üzere bestekârın ölüm yılını göstermektedir.

Aziz Mahmud Hüdayi, Anadolu’da yetişen velîlerden olup, Halvetiyye tarikatının kolu, Celvetiyye tarikatının kurucusudur.

Celvetîlik ya da Celvet’îyye — Halvetiyye'nin bir alt sınıfına ait olan ve Halvetiyye İslâm Tarikâtı ile karıştırılmaması gereken bu Sufi tarikât, Bayramiyye'nin yan kollarından birisi olarak Hacı Bayram-ı Veli'nin müridlerinden "Akbıyık Sultan" tarafından Bursa'da Celvetîyye-î Bayramîyye Tarikâtı adı altında kurulmuştur. Bu sûfi tarikât, daha sonraları ise Aziz Mahmud Hüdayi tarafından Celvetîyye Tarikâtı adı altında yeniden yapılandırılan Halvetiye sufi tarikâtnın temellerini oluşturmuştur.

Yıldız Mahkemesi, 27 Haziran- 29 Haziran 1881 tarihleri arasında Yıldız Sarayı'nın bahçesinde kurulan bir çadırda yapılan, Osmanlı padişahı Abdülaziz'i öldürmekle suçlanan sanıkların yargılandığı özel amaçlı bir mahkemeydi.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Ziya Akbulut</span> Türk asker, ressam ve hattat

Ahmet Ziya Akbulut, Türk ressam ve hattat.

<span class="mw-page-title-main">Ömer Hilmi Efendi</span> Osmanlı şehzadesi

Piyade Miralay Şehzade Ömer Hilmi Efendi, Osmanlı şehzadesi ve subayı. V. Mehmed Reşad'ın üçüncü oğludur. Annesi Mihrengiz Kadınefendi'dir. Nişan-ı Âli-i İmtiyaz ve Leopold Nişanı sahibidir.

Muhammed Nur'ül Arabi, Son dönem melamiliğin piri. 1813-1887 arasında yaşamış sufi. Çeşitli sufi üstadlarından ders almış olan ve hayatının büyük kısmını Anadolu ve Rumeli topraklarında geçiren Seyyid Muhammed Nur, Abdülbaki Gölpınarlı tarafından Üçüncü Devir Melamiliği şeklindeki tanımlanan dönemin de öncüsü kabul edilmektedir.

Mustafa Özdamar, Türk yazar ve tasavvuf araştırmacısıdır.

Köstendilli Süleyman, eserlerinde Şeyhî mahlasını kullanan 18. yüzyıl sufi ve yazarı. Tam adı Mollazâde Süleyman Şeyhî-i Köstendilî-i Nakşibendî Efendi'nin adı Süleyman, Nakşibendî tarikatına intisab etmiş olması nedeniyle “Nakşibendî”, şeyh olması nedeniyle de “Şeyhî” unvanıyla anılır. “Mollazâde” ailesinden gelen bir isimdir.

Ekberilik, Muhyiddin İbn Arabi'nin temel kavramlarını geliştirdiği sufi metafiziğinin Vahdet-i Vücud denilen meşrep veya okuluna bağlı olan sufileri tanımlamakta kullanılan bir terim.

Osmanlı döneminde yaşamış sufi, şair, hattat ve mesnevihan.

Ahmed Arif Hikmet Bey Efendi 1846 - 1854 doneminde Osmanlı Şeyhülislamı.

Menâkıbnâme ; velilerin, tarikat büyüklerinin ve şeyhlerin kerametlerini konu alan eserlere verilen addır.