İçeriğe atla

Safra kesesi polipi

Bir safra kesesi polipi

Safra kesesi polipleri, safra kesesinin duvarında meydana gelen büyüme veya (polipoid) lezyonlardır. Safra kesesinin polipoid büyümesinin ana türleri arasında kolesterol polipleri (kolesterolozis), fibröz displazisi olan safra kesesinin kolesterolozis polipleri, adenomyomatoz, hiperplastik kolesistoz ve adenokarsinom yer alır. []

Belirti ve bulgular

Poliplerin çoğu, belirgin semptomlara neden olmaz. Safra kesesi polipleri, genellikle karın ağrısı gibi diğer durumlar için ultrasonla karın muayenesi sırasında rastlantısal olarak bulunur. []

Patoloji

Çoğu küçük polip (<1 cm) kanserli değildir ve yıllarca değişmeden kalabilir.[1] Bununla birlikte, primer sklerozan kolanjit gibi diğer durumlarda küçük polipler meydana geldiğinde, iyi huylu olma olasılıkları daha düşüktür.[2] Büyük poliplerin adenokarsinomlara dönüşme olasılığı daha yüksektir.

Kolesterolozis, safra kesesinin mukozal astarının, epitelyal astardaki makrofajlarda aşırı kolesterol ve trigliserit birikimine bağlı olarak parmak benzeri çıkıntılara yayılmasıyla karakterize edilir.[3] Çoğu iyi huylu safra kesesi polipleri bu kolesterol poliplerinden oluşur.[]

Tedavi

3–7 mm ölçülerinde safra kesesi poliplerinin ultrason görüntüsü.

Poliplerin çoğu iyi huyludur ve alınmaları gerekmez, ancak bir safra kesesi polipinin 1 cm'den büyük olduğu durumlarda, kişinin bir semptomu olmasa bile safra kesesinin cerrahi olarak çıkarılması (kolesistektomi) önerilmektedir. Laparoskopik cerrahi, küçük veya tekil polipler için bir seçenektir.[]

Epidemiyoloji

Safra kesesinin polipoid lezyonları yetişkin popülasyonun yaklaşık %5'ini etkiler.[4] Sebebi belirsiz olsa da, durumun artan yaş ve safra kesesi taşlarının (kolelitiazis) varlığı ile kesin bir korelasyonu bulunmaktadır. Etkilenen bireylerin çoğunda semptom yoktur ve polipler başka nedenlerle yapılan abdominal ultrasonografi sırasında tespit edilirler.[]

Safra kesesi poliplerinin görülme sıklığı erkeklerde kadınlardan daha fazladır. Çinli erkekler arasındaki genel prevalans %9.5 olup, diğer etnik gruplara mensup erkeklere göre daha yüksektir.[5]

Kaynakça

  1. ^ Lee KF, Wong J, Li JC, Lai PB (2004). "Polypoid lesions of the gallbladder". American Journal of Surgery. 188 (2). ss. 186-90. doi:10.1016/j.amjsurg.2003.11.043. PMID 15249249. 
  2. ^ Karlsen TH, Schrumpf E, Boberg KM (2008). "Gallbladder polyps in primary sclerosing cholangitis: not so benign". Current Opinion in Gastroenterology. 24 (3). ss. 395-9. doi:10.1097/MOG.0b013e3282f5727a. PMID 18408471. 
  3. ^ Owen CC, Bilhartz LE (2003). "Gallbladder polyps, cholesterolosis, adenomyomatosis, and acute acalculous cholecystitis". Semin Gastrointest Dis. 14 (4). ss. 178-88. PMID 14719768. 
  4. ^ Myers RP, Shaffer EA, Beck PL (2002). "Gallbladder polyps: epidemiology, natural history and management". Can J Gastroenterol. 16 (3). ss. 187-94. PMID 11930198. 
  5. ^ Lin WR, Lin DY, Tai DI, Hsieh SY, Lin CY, Sheen IS, Chiu CT (2008). "Prevalence of and risk factors for gallbladder polyps detected by ultrasonography among healthy Chinese: analysis of 34,669 cases". Journal of Gastroenterology and Hepatology. 23 (6). ss. 965-9. doi:10.1111/j.1440-1746.2007.05071.x. PMID 17725602. 

Dış bağlantılar

Sınıflandırma

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Genel cerrahi</span> Tıbbi uzmanlık

Genel cerrahi, vücutta sistemik ve yerel sorunların cerrahi yöntemlerle tedavisi yanında, genel prensipler konuları içeren ve gelişimleri açısından pek çok cerrahi ve temel tıp dalları etkilemiş bir teknik disiplindir. Genel olarak yemek borusu, mide, ince bağırsak, kalın bağırsak, karaciğer, pankreas, safra kesesi ve safra yolları dahil olmak üzere karın içeriğine odaklanan bir cerrahi uzmanlık branşıdır. Bunun yanında Hemoroid, tiroid, periferik damarlar, meme, yaralanma, yumuşak doku, deri ve fıtıklar üzerine de çalışılır.

<span class="mw-page-title-main">Safra</span> Yağların sindirimine yardımcı olan koyu yeşilimsi kahverengi sıvı

Safra veya öd, karaciğer tarafından üretilen, yemek yenince oniki parmak bağırsağına (duodenum) salgılanan bir sindirim sıvısıdır. Safra bazı canlılarda yemekler arasında safra kesesinde depolanabilir. Safra büyük oranda su, safra tuzları, yağ ve bilirubinden oluşur. İnsanlarda günlük olarak 400 ile 800 mililitre arasında üretilmikte olan safra, içerisindeki pigmentler ile dışkılara kahverengi rengini vermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Safra taşı</span> Safra kesesinde taş oluşumu

Tıpta safra taşları (kolelit) normal veya anormal safra bileşenlerinin büyüme veya birleşme yoluyla vücutta oluşan kristal yapılardır.

<span class="mw-page-title-main">Kist</span> Vücutta kapalı kese büyümesi

Kist, yakındaki dokuya kıyasla ayrı zara ve bölünmeye sahiptir. Bu nedenle, bir kese oluşturmak için bir araya toplanmış bir hücre kümesidir. Bununla birlikte, bir kistin ayırt edici yönü, böyle bir kesenin "kabuğunu" oluşturan hücrelerin, verilen konum için tüm çevre hücrelerle karşılaştırıldığında belirgin şekilde anormal olmasıdır. Hava, sıvı veya yarı katı madde içerebilir. Bir irin topluluğuna kist değil, apse adı verilir. Oluştuktan sonra, bazen bir kist kendiliğinden çözülebilir. Bir kist çözülemediğinde, cerrahi olarak çıkarılması gerekebilir; ancak bu, türüne ve konumuna bağlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Endometriyal polip</span>

Endometrial polip veya uterin polip, rahmin iç astarında bulunan bir kitle’dir. Endometriyal polip, rahimin iç yüzeyinde dokudan kaynaklı olan iyi huylu bir et parçası veya et beni olarak bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Safra kesesi</span> İnsanda ve diğer omurgalılarda bulunan organ

Safra kesesi ya da öd kesesi, bazı omurgalı canlılarda safranın ince bağırsağa salınmadan önce depolandığı ve konsantre edildiği küçük ve içi boş bir organdır. İnsanlarda armut şeklindeki safra kesesi karaciğerin altında bulunur, ancak kesenin yapısı ve konumu hayvan türleri arasında önemli ölçüde farklılık gösterebilir. Safra kesesi karaciğer tarafından üretilen safrayı ortak hepatik kanal yoluyla alır ve depolar, safranın yağların sindirilmesine yardımcı olması için oniki parmak bağırsağına salınması ise koledok olarak da adlandırılan ana safra kanalı yoluyla gerçekleştirilir.

<span class="mw-page-title-main">Sistik kanal</span>

Sistik kanal, safra kesesini ana safra kanalına bağlayan kısa bir kanaldır. Latince ductus cysticus olarak bilinen kanal genellikle sistik arterin yanında yer alır. Değişken uzunlukta olan yapı, safra akışına karşı çok fazla direnç sağlamayan "Heister'in spiral valvlerini" içerir. Sistik kanal ortak hepatik kanal ile birlikte Calot üçgenini oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Safra sistemi</span> Organ sistemi

Safra ağacı ya da safra sistemi, karaciğeri, safra kesesini ve safra yollarını kapsayan bir sistemdir. Safra, su, elektrolitler, safra asitleri, kolesterol, fosfolipitler ve konjuge bilirubinden oluşur. Bu bileşenlerden bazıları hepatositler tarafından sentezlenir, geri kalanlar ise kan yolu ile karaciğere alınır.

Postkolesistektomi sendromu (PKS), kolesistektomiden iki yıl sonra karında hala devam eden semptomların var olduğu bir durumdur. Semptomlar, kolesistektomi geçirmiş hastaların yaklaşık yüzde 5 ila 40'ında meydana gelir, ve geçici, kalıcı veya ömür boyu olabilir. Kronik durum, postkolesistektomi vakalarının yaklaşık %10'unda teşhis edilir.

<span class="mw-page-title-main">Safra çamuru</span> Hastalık

Safra çamuru, safradan türemiş küçük parçacıkları belirtir. Bu çökeltiler kolesterol kristalleri, kalsiyum tuzları, kalsiyum bilirubinat, müsin ve diğer maddelerden oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Safra kesesi iltihabı</span>

Kolesistit veya safra kesesi iltihabı, karnın sağ üst kısmında ağrı, mide bulantısı, kusma ve bazen yüksek ateş belirtlerine sahip olan ve safra kesesinin iltihaplanmasını tanımlayan durumdur. Bir ağrı türü olan biliyer kolik genellikle akut kolesistitten önce meydana gelir, ancak kolesistitte ağrı, tipik bir biliyer kolik atağına göre daha uzun sürer. Eğer uygun tedavi uygulanmazsa tekrarlayan kolesistit atakları sıkça görülebilir. Akut kolesistit komplikasyonları arasında pankreatit, ana safra kanalı taşları veya iltihabı bulunur. Safra kesesi alındıktan sonra sonuçlar genellikle iyidir. Tedavi olunmazsa kronik kolesistit ortaya çıkabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kolesistektomi</span>

Kolesistektomi, safra kesesinin cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Kolesistektomi, safra taşlarının neden olduğu biliyer kolik, kolesistit, pankreatit ve kolanjit gibi ağrı ve komplikasyonlar başta olmak üzere biliyer diskinezi ve safra kesesi kanseri durumlarında da tavsiye edilen bir tedavidir. 2011 yılında kolesistektomi, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki hastanelerde uygulanan en yaygın 8. ameliyathane prosedürü olmuştur. Kolesistektomi, bir video kamera kullanılarak laparoskopi yoluyla veya açık cerrahi teknikleri ile gerçekleştirilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Porselen safra kesesi</span>

Porselen safra kesesi, kronik kolesistitin morfolojik bir çeşidi olan ve safra kesesinde kireçlenme ile karkaterize edilen bir durumdur. Genel olarak safra taşı hastalığında olduğu gibi, bu durum ağırlıklı olarak orta yaştaki şişman kadın hastalarda görülür. Kesin nedeni belli olmasa da safra kesesi taşları tarafından oluştuğuna inanılır. Duvarda iltihaplanma, duvar içindeki distrofik kalsifikasyonla birlikte safra kesesini porselen benzeri bir kaba dönüştürür. Safra kesesinin çıkarılması (kolesistektomi) önerilen tedavidir.

<span class="mw-page-title-main">Safra kesesi kanseri</span>

Safra kesesi kanseri, nadir görülen bir kanser türüdür. Amerika Birleşik Devletleri'nde yılda 100.000 kişide 2 vakadan az görülmektedir. Özellikle Orta ve Güney Amerika, Orta ve Doğu Avrupa, Japonya ve Kuzey Hindistan'da yaygındır; Ayrıca Amerikan Yerlileri ve Hispaniklerin aralarında bulunduğu bazı etnik gruplarda da yaygındır. Yeterince erken teşhis edilirse, safra kesesi, karaciğerin bir kısmı ve ilgili lenf düğümleri çıkarılarak tedavi edilebilir, ancak en sık karın ağrısı, sarılık ve kusma gibi semptomlar ortaya çıktıktan sonra, yani kanser karaciğer gibi diğer organlara yayılınca teşhis edilir.

<span class="mw-page-title-main">Frigya başlığı (anatomi)</span>

Frig veya Frigya başlığı, anatomik olarak bazı safra keselerinde bulunan ve katlanmış bir kısmıdır. Yapı ismini Orta Anadolu'nun bir bölgesi olan Frigya'da yaşamış eski halkalar ile ilişkili, öne doğru çekili, yumuşak ve konik bir şapka olan Frig başlığından alır. Halkın %1-6'sında görülen normal bir anatomik varyanttır ve safra kesesi fundusunun, safra kesesi gövdesi ile birleştiği yerde bulunan bir kıvrımdan kaynaklanır. Sonogram esnasında safra taşları ile karıştırılma şansı dışında herhangi tıbbi bir sonucu yoktur ve hastalık riskini artırmamaktadır. Ancak, safra akışında potansiyel azalmaya yol açabileceğinden ötürü, safra kesesinin koruyucu bir metot olarak alınması gerçekleştirilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Kolesterolozis</span>

Çilek görünümlü safra kesesi olarak da bilinen safra kesesi kolesterolozisi, aşırı kolesterol nedeniyle safra kesesi duvarında meydana gelen değişikliklerdir.

<span class="mw-page-title-main">Manyetik rezonans kolanjiyopankreatografi</span>

Manyetik rezonans kolanjiyopankreatografi (MRCP), biliyer ve pankreatik kanalları invaziv olmayan bir şekilde görselleştirmek için manyetik rezonans görüntüleme kullanan tıbbi bir görüntüleme tekniğidir. Bu prosedür, safra kesesini çevreleyen kanallardan herhangi birine safra taşlarının yerleşip yerleşmediğini belirlemek için kullanılabilir. MRCP 1991 yılında kullanılmaya başlanmıştır.

Safra reflü gastriti veya alkalen reflü gastrit, karaciğerde üretilen safra ve duodenumda yer alan diğer bileşenlerin ince bağırsaklardan mideye sızarak mide mukozasında iltihaplanmaya yol açtığı bir gastrit türü.

<span class="mw-page-title-main">Servikal polip</span>

Bir servikal polip, servikal kanalın yüzeyinde yaygın olarak görülen iyi huylu bir polip veya tümördür. Düzensiz adet kanamasına neden olabilirler, ancak genellikle semptom göstermez denilmekle beraber vajinal akıntı gibi kronik jinekolojik problemler anamnezde vardır. Tedavi, polipin cerrahi müdahale ile (polipektomi) çıkarılmasından oluşur ve prognoz genellikle iyidir. Servikal poliplerin yaklaşık %1'i kansere yol açabilecek neoplastik değişiklik gösterecektir. Menarş sonrası, hamile olan premenopozal kadınlarda en sık görülürler.

<span class="mw-page-title-main">Polip (tıp)</span>

Anatomide polip, mukoza zarından çıkıntı yapan anormal doku büyümesidir. Yüzeye dar, uzun bir sapla tutturulmuşsa saplı olduğu söylenir; sapsız takılırsa sapsız denir. Polipler genellikle kolon, mide, burun, kulak, sinüs(ler), idrar kesesi ve rahimde bulunur. Ayrıca vücudun rahim ağzı, ses telleri ve ince bağırsak dahil olmak üzere mukoza zarlarının bulunduğu başka yerlerinde de oluşabilirler.