İçeriğe atla

Safra kesesi kanseri

Safra kesesi kanseri
UzmanlıkOnkoloji

Safra kesesi kanseri, nadir görülen bir kanser türüdür. Amerika Birleşik Devletleri'nde yılda 100.000 kişide 2 vakadan az görülmektedir.[1] Özellikle Orta ve Güney Amerika, Orta ve Doğu Avrupa, Japonya ve Kuzey Hindistan'da yaygındır; Ayrıca Amerikan Yerlileri ve Hispaniklerin aralarında bulunduğu bazı etnik gruplarda da yaygındır. Yeterince erken teşhis edilirse, safra kesesi, karaciğerin bir kısmı ve ilgili lenf düğümleri çıkarılarak tedavi edilebilir, ancak en sık karın ağrısı, sarılık ve kusma gibi semptomlar ortaya çıktıktan sonra, yani kanser karaciğer gibi diğer organlara yayılınca teşhis edilir.

Kanserin, porselen safra kesesi olarak bilinen bir durum olan safra kesesinin kalsifikasyonuna yol açabilen safra kesesi taşlarıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir. Porselen safra kesesi de nadir görülen bir durumdur. Bazı çalışmalar porselen safra kesesi olan kişilerin safra kesesi kanseri gelişme riskinin yüksek olduğunu göstermektedir, ancak diğer çalışmalar bunu sorgulamaktadır. Semptomlar ortaya çıktıktan sonra kanser bulunursa, 5 yıllık sağkalım oranı %3'e yakındır.

Belirti ve bulgular

Erken belirtiler, safra kesesi taşlarından kaynaklanan safra kesesi iltihabını taklit eder. Daha sonra gelişen belirtiler, safra yolu ve mide tıkanıklığı olabilir.

Ludwig Georg Courvoisier'in 1890'da ortaya koyduğu Courvoisier kanunu, ağrılı olmayan ve hafif sarılık ile birlikte dokunulunca hissedilecek kadar büyümüş bir safra kesesinin varlığında, nedeninin safra taşı olma ihtimalinin düşük olduğunu belirtmektedir. Bu, safra kesesi veya pankreasta muhtemelen malign bir büyümeye işaret edebilir.[2]

Risk faktörleri

  • Cinsiyet - safra kanseri, kadınlarda erkeklerden yaklaşık iki kat daha yaygındır ve genellikle 70-80 yaşlarında ortaya çıkar
  • Obezite
  • Kronik kolesistit ve kolelitiazis
  • Primer sklerozan kolanjit
  • Safra kesesinin kronik tifo enfeksiyonu; kronik Salmonella typhi taşıyıcıları, taşıyıcı olmayanlara göre 3 ila 200 kat daha fazla safra kesesi kanseri riski taşır ve %1-6 yaşam boyu kanser gelişimi riskine sahiptirler.
  • Çeşitli tek nükleotid polimorfizmlerinin (SNP'ler) safra kesesi kanseri ile ilişkili olduğu gösterilmiştir.

Teşhis

Erken tanı genellikle mümkün değildir. Kadınlar veya safra kesesi taşları olan Yerli Amerikalılar gibi yüksek risk altındaki insanlar yakından değerlendirilebilir. Transabdominal ultrason, BT taraması, endoskopik ultrason, MRG ve MR kolanjiyopankreatografi (MRCP) tanı için kullanılabilir. Safra taşı oluşumu (kolelitiazis) için değerlendirilen hastalarda tesadüfen çok sayıda safra kesesi kanseri saptanmıştır.[3] Biyopsi, tümör büyümesinin kötü huylu olup olmadığını söylemenin tek kesin yoludur.[4]

Ayırıcı tanı

Ksantogranülomatöz kolesistit (XGC), kanserli olmasa da, safra kesesi kanserini taklit eden nadir bir safra kesesi hastalığı şeklidir.[5] İlk olarak 1976'da JJ McCoy, Jr. ve meslektaşları tarafından tıbbi literatürde keşfi rapor edilmiştir.[6][7]

Tedavi

En yaygın ve en etkili tedavi, safra kesesinin (kolesistektomi) karaciğerin bir kısmının ve lenf nodlarının cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Bununla birlikte, safra kesesi kanseri son derece zayıf bir prognoza sahiptir ve çoğu hasta ameliyattan sonra bir yıl içinde ölecektir. Ameliyat mümkün değilse, safra ağacının endoskopik stenti sarılığı, midedeki stent ise kusmayı azaltabilir. Cerrahi işlemlerin yanında kemoterapi ve radyasyon da kullanılabilir. Eğer safra kesesi kanseri, safra taşları için yapılan kolesistektomiden sonra tesadüfi olarak teşhis edilirse, çoğu durumda karaciğer ve lenf bezlerinin bir kısmını çıkarmak için tekrar ameliyat gerekir. Ameliyatın mümkün olduğu kadar erken yapılması, hastalara uzun süreli sağkalım ve hatta tedavi için en iyi şansı vermektedir.[8]

Epidemiyoloji

Çoğu tümör adenokarsinomdur, ancak küçük bir kısmı skuamöz hücreli karsinomdur.

  • Safra kesesi kanseri nispeten nadirdir ve Amerika Birleşik Devletleri'nde yılda 5000'den az kişiyi etkilemektedir.[9]
  • Safra kesesi kanseri, Güney Amerika ülkeleri, Japonya ve İsrail'de daha yaygındır; Şili'de safra kesesi kanseri, kanser ölümlerinin en sık görülen dördüncü nedenidir.
  • 5. en yaygın gastrointestinal kanserdir.
  • Nüfusa bağlı olarak kadınlarda erkeklere göre 5 kata kadar daha fazla görülür (örneğin Çin'de vakaların %73'ü kadındır)[10]
  • Safra kesesi kanserinin yaşa göre ayarlanmış insidans oranları Şili'de en yüksektir, bunu Hindistan'da Assam izlemektedir[11]

Prognoz

Prognoz hala kötüdür. Kanser genellikle karaciğer, safra kanalı, mide ve duodenuma yayılır.

Kaynakça

  1. ^ "CDC - Gallbladder Cancer Incidence and Death Rates". www.cdc.gov (İngilizce). 27 Eylül 2018. 3 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Aralık 2018. 
  2. ^ Fitzgerald, J Edward F; White Matthew J; Lobo Dileep N (Apr 2009). "Courvoisier's gallbladder: law or sign?". World Journal of Surgery. 33 (4). Amerika Birleşik Devletleri. ss. 886-91. doi:10.1007/s00268-008-9908-y. ISSN 0364-2313. PMID 19190960. 
  3. ^ Duffy, A.; Capanu, M.; Abou-Alfa, G. K.; Huitzil, D.; Jarnagin, W.; Fong, Y.; D'Angelica, M.; Dematteo, R. P.; Blumgart, L. H. (1 Aralık 2008). "Gallbladder cancer (GBC): 10-year experience at Memorial Sloan-Kettering Cancer Centre (MSKCC)". Journal of Surgical Oncology. 98 (7). ss. 485-489. doi:10.1002/jso.21141. ISSN 1096-9098. PMID 18802958. 
  4. ^ "Tests for gallbladder cancer". Cancer Research UK. 17 Ağustos 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2012. 
  5. ^ Rao RV, Kumar A, Sikora SS, Saxena R, Kapoor VK (2005). "Xanthogranulomatous cholecystitis: differentiation from associated gall bladder carcinoma". Trop Gastroenterol. 26 (1). ss. 31-3. PMID 15974235. 
  6. ^ Makino I, Yamaguchi T, Sato N, Yasui T, Kita I (Ağustos 2009). "Xanthogranulomatous cholecystitis mimicking gallbladder carcinoma with a false-positive result on fluorodeoxyglucose PET". World J. Gastroenterol. 15 (29). ss. 3691-3. doi:10.3748/wjg.15.3691. PMC 2721248 $2. PMID 19653352. 
  7. ^ McCoy JJ, Vila R, Petrossian G, McCall RA, Reddy KS (Mart 1976). "Xanthogranulomatous cholecystitis. Report of two cases". J S C Med Assoc. 72 (3). ss. 78-9. PMID 1063276. 
  8. ^ Kapoor VK (Mart 2001). "Incidental gallbladder cancer". Am. J. Gastroenterol. 96 (3). ss. 627-9. doi:10.1111/j.1572-0241.2001.03597.x. PMID 11280526. 
  9. ^ Carriaga, M. T.; Henson, D. E. (1 Ocak 1995). "Liver, gallbladder, extrahepatic bile ducts, and pancreas". Cancer. 75 (1 Suppl). ss. 171-190. doi:10.1002/1097-0142(19950101)75:1+<171::AID-CNCR2820751306>3.0.CO;2-2. ISSN 0008-543X. PMID 8000995. 
  10. ^ Hsing AW, Gao YT, Han TQ, ve diğerleri. (Aralık 2007). "Gallstones and the risk of biliary tract cancer: a population-based study in China". Br. J. Cancer. 97 (11). ss. 1577-82. doi:10.1038/sj.bjc.6604047. PMC 2360257 $2. PMID 18000509. 
  11. ^ National Cancer Registry Programme (2013).Three-year report of population based cancer registries:2009-2011. NCDIR-ICMR, Bangalore.

Dış bağlantılar

Sınıflandırma


İlgili Araştırma Makaleleri

Gastroenteroloji, sindirim sistemi hastalıklarıyla ilgilenen tıbbi uzmanlık dalıdır. Bu dalın uzmanına gastroenterolog denilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Oniki parmak bağırsağı</span> İnce bağırsağın ilk bölümü

Memeliler, sürüngenler ve kuşlar dahil olmak üzere yüksek omurgalılarda duodenum veya oniki parmak bağırsağı, ince bağırsağın ilk ve en kısa bölümüdür. Balıkta, ince bağırsağın bölünmeleri o kadar net değildir ve duodenum yerine "ön bağırsak" veya "proksimal bağırsak" terimleri kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Safra taşı</span> Safra kesesinde taş oluşumu

Tıpta safra taşları (kolelit) normal veya anormal safra bileşenlerinin büyüme veya birleşme yoluyla vücutta oluşan kristal yapılardır.

Pankreas kanseri, pankreastaki sağlıklı hücrelerin kontrolden çıkıp hızla çoğalmaları sonucu ortaya çıkan hastalık. Pankreasın normalde yağ ve proteinlerin sindirilmesine yardımcı olan enzimlerin üretilmesi ve aralarında insülinin de bulunduğu hormonları salgılamak gibi işlevleri bulunur. Anormal hücreler, pankreasta tümör oluştururlar. Bu kötü huylu hücreler vücudun başka bölgelerine yayılabilirler (metastaz).

<span class="mw-page-title-main">Safra kesesi</span> İnsanda ve diğer omurgalılarda bulunan organ

Safra kesesi ya da öd kesesi, bazı omurgalı canlılarda safranın ince bağırsağa salınmadan önce depolandığı ve konsantre edildiği küçük ve içi boş bir organdır. İnsanlarda armut şeklindeki safra kesesi karaciğerin altında bulunur, ancak kesenin yapısı ve konumu hayvan türleri arasında önemli ölçüde farklılık gösterebilir. Safra kesesi karaciğer tarafından üretilen safrayı ortak hepatik kanal yoluyla alır ve depolar, safranın yağların sindirilmesine yardımcı olması için oniki parmak bağırsağına salınması ise koledok olarak da adlandırılan ana safra kanalı yoluyla gerçekleştirilir.

<span class="mw-page-title-main">Ana safra kanalı</span>

Koledok olarak da bilinen ana veya ortak safra kanalı, safra kesesine sahip organizmaların gastrointestinal sisteminde yer alan bir kanaldır. Latince ductus choledochus ismi ile de bilinen kanal, karaciğerden gelen ortak hepatik kanal ile safra kesesinden gelen sistik kanalın birleşmesiyle oluşur. Ana safra kanalı daha sonra pankreas kanalı ile birleşerek Vater ampullasını oluşturur. Bu bölgede iki kanalda kaslı Oddi sfinkteri ile kaplanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sistik kanal</span>

Sistik kanal, safra kesesini ana safra kanalına bağlayan kısa bir kanaldır. Latince ductus cysticus olarak bilinen kanal genellikle sistik arterin yanında yer alır. Değişken uzunlukta olan yapı, safra akışına karşı çok fazla direnç sağlamayan "Heister'in spiral valvlerini" içerir. Sistik kanal ortak hepatik kanal ile birlikte Calot üçgenini oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Ortak hepatik kanal</span> safrayı karaciğerin sağ fonksiyonel lobundan drene eden sağ hepatik kanal ile karaciğerin sol fonksiyonel lobundan safrayı drene eden sol hepatik kanalın birleşmesiyle oluşan, safra sisteminin bir parçası

Ana veya ortak hepatik kanal, safrayı karaciğerin sağ fonksiyonel lobundan drene eden sağ hepatik kanal ile karaciğerin sol fonksiyonel lobundan safrayı drene eden sol hepatik kanalın birleşmesiyle oluşan, safra sisteminin bir parçasıdır. Latince ductus hepaticus communis ismiyle de bilinen ortak hepatik kanal, safra kesesinden gelen sistik kanala bağlanarak ortak (ana) safra kanalını oluşturur. Kanal genellikle 6–8 cm uzunluğundadır.

<span class="mw-page-title-main">Safra sistemi</span> Organ sistemi

Safra ağacı ya da safra sistemi, karaciğeri, safra kesesini ve safra yollarını kapsayan bir sistemdir. Safra, su, elektrolitler, safra asitleri, kolesterol, fosfolipitler ve konjuge bilirubinden oluşur. Bu bileşenlerden bazıları hepatositler tarafından sentezlenir, geri kalanlar ise kan yolu ile karaciğere alınır.

Postkolesistektomi sendromu (PKS), kolesistektomiden iki yıl sonra karında hala devam eden semptomların var olduğu bir durumdur. Semptomlar, kolesistektomi geçirmiş hastaların yaklaşık yüzde 5 ila 40'ında meydana gelir, ve geçici, kalıcı veya ömür boyu olabilir. Kronik durum, postkolesistektomi vakalarının yaklaşık %10'unda teşhis edilir.

<span class="mw-page-title-main">Safra çamuru</span> Hastalık

Safra çamuru, safradan türemiş küçük parçacıkları belirtir. Bu çökeltiler kolesterol kristalleri, kalsiyum tuzları, kalsiyum bilirubinat, müsin ve diğer maddelerden oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Safra kesesi iltihabı</span>

Kolesistit veya safra kesesi iltihabı, karnın sağ üst kısmında ağrı, mide bulantısı, kusma ve bazen yüksek ateş belirtlerine sahip olan ve safra kesesinin iltihaplanmasını tanımlayan durumdur. Bir ağrı türü olan biliyer kolik genellikle akut kolesistitten önce meydana gelir, ancak kolesistitte ağrı, tipik bir biliyer kolik atağına göre daha uzun sürer. Eğer uygun tedavi uygulanmazsa tekrarlayan kolesistit atakları sıkça görülebilir. Akut kolesistit komplikasyonları arasında pankreatit, ana safra kanalı taşları veya iltihabı bulunur. Safra kesesi alındıktan sonra sonuçlar genellikle iyidir. Tedavi olunmazsa kronik kolesistit ortaya çıkabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kolesistektomi</span>

Kolesistektomi, safra kesesinin cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Kolesistektomi, safra taşlarının neden olduğu biliyer kolik, kolesistit, pankreatit ve kolanjit gibi ağrı ve komplikasyonlar başta olmak üzere biliyer diskinezi ve safra kesesi kanseri durumlarında da tavsiye edilen bir tedavidir. 2011 yılında kolesistektomi, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki hastanelerde uygulanan en yaygın 8. ameliyathane prosedürü olmuştur. Kolesistektomi, bir video kamera kullanılarak laparoskopi yoluyla veya açık cerrahi teknikleri ile gerçekleştirilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Porselen safra kesesi</span>

Porselen safra kesesi, kronik kolesistitin morfolojik bir çeşidi olan ve safra kesesinde kireçlenme ile karkaterize edilen bir durumdur. Genel olarak safra taşı hastalığında olduğu gibi, bu durum ağırlıklı olarak orta yaştaki şişman kadın hastalarda görülür. Kesin nedeni belli olmasa da safra kesesi taşları tarafından oluştuğuna inanılır. Duvarda iltihaplanma, duvar içindeki distrofik kalsifikasyonla birlikte safra kesesini porselen benzeri bir kaba dönüştürür. Safra kesesinin çıkarılması (kolesistektomi) önerilen tedavidir.

<span class="mw-page-title-main">Safra kesesi polipi</span> safra kesesinin duvarında meydana gelen büyüme veya (polipoid) lezyonlar

Safra kesesi polipleri, safra kesesinin duvarında meydana gelen büyüme veya (polipoid) lezyonlardır. Safra kesesinin polipoid büyümesinin ana türleri arasında kolesterol polipleri (kolesterolozis), fibröz displazisi olan safra kesesinin kolesterolozis polipleri, adenomyomatoz, hiperplastik kolesistoz ve adenokarsinom yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Frigya başlığı (anatomi)</span>

Frig veya Frigya başlığı, anatomik olarak bazı safra keselerinde bulunan ve katlanmış bir kısmıdır. Yapı ismini Orta Anadolu'nun bir bölgesi olan Frigya'da yaşamış eski halkalar ile ilişkili, öne doğru çekili, yumuşak ve konik bir şapka olan Frig başlığından alır. Halkın %1-6'sında görülen normal bir anatomik varyanttır ve safra kesesi fundusunun, safra kesesi gövdesi ile birleştiği yerde bulunan bir kıvrımdan kaynaklanır. Sonogram esnasında safra taşları ile karıştırılma şansı dışında herhangi tıbbi bir sonucu yoktur ve hastalık riskini artırmamaktadır. Ancak, safra akışında potansiyel azalmaya yol açabileceğinden ötürü, safra kesesinin koruyucu bir metot olarak alınması gerçekleştirilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Kolesterolozis</span>

Çilek görünümlü safra kesesi olarak da bilinen safra kesesi kolesterolozisi, aşırı kolesterol nedeniyle safra kesesi duvarında meydana gelen değişikliklerdir.

<span class="mw-page-title-main">Karın ağrısı</span> mide ağrıları

Karın ağrısı, ciddi ve ciddi olmayan tıbbi durumlarla ilişkili olabilen bir semptomdur.

Safra reflü gastriti veya alkalen reflü gastrit, karaciğerde üretilen safra ve duodenumda yer alan diğer bileşenlerin ince bağırsaklardan mideye sızarak mide mukozasında iltihaplanmaya yol açtığı bir gastrit türü.

Murphy bulgusu, karın muayenesinin bir parçası olarak fizik muayene sırasında yapılan bir manevradır. Sağ üst kadran ağrısının ayırıcı tanısında kullanılır. Tipik olarak kolesistitte pozitif ancak koledokolitiazis, piyelonefrit ve asendan kolanjitte negatiftir.