İçeriğe atla

Saffet Alp

Saffet Alp
Doğum1942
Kayseri, Türkiye
Ölüm30 Mart 1972 (30 yaşında)
Kızıldere, Niksar, Tokat, Türkiye
Ölüm sebebiAteşli silah
MeslekAsker
Tanınma nedeniSiyasî aktivizm

Saffet Alp (d. 30 Eylül 1949; Kayseri - 30 Mart 1972; Kızıldere, Niksar, Tokat), Türk asker ve devrimci.

Yaşamı

Saffet Alp, lise yıllarında oldukça faal bir gençti. Daha sonra devrimci gençlik hareketinin önderlerinden biri olan Hüseyin İnan ile yakın arkadaştır. Kurdukları tiyatro kulübünde Ayyar Hamza isimli bir oyununda beraber oynadılar.

Alp, liseyi bitirdikten sonra, sınavlarına girdiği Orta Doğu Teknik Üniversitesini kazandı ancak Köy Enstitülü ve emekli öğretmen olan babasının yaşadığı geçim sıkıntısı nedeniyle parasız okuyabileceği bir okulu tercih etmesi gerekiyordu.[1] Annesinin ısrarı ile pilot olmak için Hava Harp Okulu’na kaydoldu.

Henüz lisedeyken siyasetle ilgilenmeye başlayan ve askeri öğrenci olduğu dönemde bu ilgisi artan Alp, 1968 yılında Hava Harp Okulu mezunlarının bir subaylık armağanı olarak kendi emekleriyle hazırladıkları derleme Göksenin Yıllığı'na da yazı yazar. "Türk Düşünüşünün Batılılaşma Eylemleri İçerisinde Evrimi" adlı yazısındaki dinle ilgili bir paragraf nedeniyle pilot yapılmaz. Hava yer subayı olarak görevlendirilir.[2]

Mezun olduktan sonra İzmir’de yabancı dil kursunda iken Nazan Alp ile tanışır ve evlenir. Bu arada üsteğmen rütbesini alır.

1969 yılı Haziran ayında Hava Kuvvetleri Proleter Devrimci Örgütü'nü oluşturan ekibin içinde yer alır. Mahir Çayan'ın kurucusu olduğu Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi örgütün eylemleri sonrasında 1971 Şubat'ında kendisi gibi devrimci subaylar ile birlikte aranmaya başlar ve kaçak hakine gelir.

Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu önderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve lise arkadaşı Hüseyin İnan'ın idam cezasını engellemek için THKP-C ve THKO militanlarınca gerçekleştirilen ve iki İngiliz (Gordon Banner ve Charles Turner) ve bir Kanadalı (John Law) radar teknisyenini 27 Mart 1972'de NATO üssünden kaçırıldığı eyleme katıldı. Ardından 30 Mart 1972 tarihinde, Niksar'ın Kızıldere köyünde sığındıkları evde helikopter ve havan destekli askerî birlikler tarafından kuşatıldılar. Çıkan çatışmada rehineler ile birlikte Türkiye Halk Kurtuluş Partisi - Cephesi kurucularından Mahir Çayan, Dev-Genç MYK üyesi Hüdai Arıkan, THKO'dan Cihan Alptekin, Fatsalı Nihat Yılmaz, öğretmen Ertan Saruhan ve Ünyeli Ahmet Atasoy, Dev-Genç Genel Sekreteri Sinan Kazım Özüdoğru, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğrenci Derneği yöneticisi Sabahattin Kurt, THKO'dan Ömer Ayna ve Hava Kuvvetleri Proleter Devrimci Örgütü'nün kurucusu olarak aranan Üsteğmen Saffet Alp öldü. Dev-Genç Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü ertesi gün sağ olarak ele geçirildi.

Saffet Alp'in öldürülüşü

Kızıldere olayı ile ilgili olarak Mahir Çayan'ın konuşmak için çatıya çağırıldığı sırada açılan ilk ateş sırasında öldüğü, diğer isimlerin ise çıkan çatışma ve evin ağır silahlar ile ateş altına alınması sonrasında öldüğü anlatılmıştı. Ancak aradan geçen sürenin sonrasında görgü tanıklarının anlatımları ve bazı anıların ortaya çıkışı ile Kızıldere'de yaşananların başlangıçta anlatılandan farklı olduğu ortaya çıktı.

Görgü tanıklarının aktardığına göre Saffet Alp, askerler eve girdiğinde henüz yaşıyordur. Operasyona katılan bir onbaşı silah sesleri kesildikten sonra, askerlerinin baskın yapılan eve girişini şöyle aktarır: "Komutan girdi ama hemen çıktı, yanında yaralı biri vardı. Kapının böyle iki üç metre önünde durdular. Komutan yaralıya çok ağır hakaretler etmeye başladı, küfür de edince yaralı, komutana doğru bir yumruk hamlesi yaptı, komutan geri çekildi, korktu da. Herhalde erlerin, bizlerin önünde düştüğü duruma sinirlendi, tabancısını çekti yaralı vaziyetteki o insanı alnından vurdu.” Aynı onbaşı, sonradan öğrendiğine göre, vurulan o kişinin mesleğinin teğmen olduğunu söylerken, “Yaralıydı ama ölecek gibi değildi. Vurulmasaydı yaşardı herhalde.” sözleriyle devam eder.[2]

Keza, olay sırasında doktor olan Şehsuvar Savuran ise 1988 yılında gazeteci Koray Düzgören'e verdiği mülakatta, katliamdan bir saat sonra olay yerine gittiğini söylerken, gözlemlerini, “ … Hadisenin olduğu eve gittik. Evi gördünüz. Eve üst taraftan bir damın üzerinden girilir. Odanın üzerine geldiğimizde ortada bir ceset vardı. Biz o zaman kişileri de tanımıyoruz tabii… İşte orada damın üzerinde bir ceset vardı. Dışarıda kapının dışında… Kapı parçalanmış. İçeri girdik ve hemen dışarı çıktık. İçeri sis bombası mı, göz yaşartıcı bomba mı atmışlar neyse, çok duman var… Kendisi çıkmış. Yaralandıktan sonra kendini dışarı atmış. Adı da şeydi. Hani harp okulundan… Saffet...” diye aktarıyordu.[3]

Bir başka örnek ise, dönemin başbakanı Nihat Erim’in anılarında geçen, “Hepsi ölü olarak ele geçmiş… Eve sokulup girmişler, İngilizleri ölü bulmuşlar, ötekilerden sağ kalanları öldürmüşler.” sözleridir.[4]

Kızıldere'den sağ kurtulan Ertuğrul Kürkçü de, kendisini yakalayan astsubay ve erlerin, "Saffet'i dışarıya canlı çıkardıklarını, kafasına kurşun sıktıklarını" söylediğini aktarıyordu.[1]

Başbakan Nihat Erim'in Günlüğü'nden Kızıldere

12 Mart Muhtırası sonrası Başbakan olan Nihat Erim günlüğüne 31 Mart 1972 tarihinde "Hepsi ölü olarak ele geçmiş… Eve sokulup girmişler, İngilizleri ölü bulmuşlar, ötekilerden sağ kalanları öldürmüşler" yazmıştır.

Erim'in günlüğünde yer alan bölüm şöyledir:[4]

31 Mart 1972

Dün sabah MİT müsteşarı ve İçişleri bakanı telefon ettiler. İngilizleri kaçıranlar Niksar'ın Kızıldere köyünde muhtarın evinde imişler. Jandarma köyü çevirmiş, İngilizlerin diri kurtarılması için pazarlık yapılıyormuş. Ben de talimat verdim, "Diri kurtarmak için her gayret gösterilsin" diye. İçişleri bakanı Ünye'de anarşistlerle işbirliği yapan Avukat Sadi Şener'i yanına alıp olay yerine gidiyor. Avukat "Ben onları teslim olmaya razı ederim" demiş.

Öğleye kadar teslim olmamışlar. Ateş etmişler. Öğleden sonra Tağmaç telefon etti. Jandarma Genel Komutanı, "Geceye bırakmak tehlikelidir" diyormuş. Tünel kazıp kaçabilirler. İçlerinde askeri üniformalılar da var. Gece evden çıkıp askeri şaşırtılabilir, aralarına karışabilirler" diyormuş. "Onlar olay yerinde durumun gereğini daha iyi takdir ederler" dedim.

Akşam saat 18'de Tağmaç telefon etti. Hepsi ölü olarak ele geçmiş. Saat 16.30'da nasihatin etkisi olmadığını ve devamlı bomba ve silah attıklarını görünce, jandarma da ateş açmış. Eve sokulup girmişler, İngilizleri ölü bulmuşlar, ötekilerden sağ kalanları öldürmüşler.

Gece A. İ. Göğüş telefon etti. Sıkıyönetim resmi tebliğ dışında haber ve resim yayınını yasak etmiş. Tağmaç'ı buldum. "Resim yasağı doğru değil. Gerçeğin gizlendiği sanılır" dedim. Soruşturdu, yanlışlık olmuş. Resim yayınlanacak.

Bu sabah Bakanlar Kurulu'nu topladım. İçişleri bakanı dönmüştü. İzahat verdirdim. Öğleden sonra da Millet Meclisi'nde izahat verdi. Grup sözcüleri de konuştu. Güvenlik kuvvetlerini tebrik ettiler.

Kaynakça

  1. ^ a b Karacan, Fikret Alp (2010). "Fikret Alp Karacan: Saffet'in Nasıl Öldürüldüğünü Bilmek İstiyoruz". Bianet. 8 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Temmuz 2020. 
  2. ^ a b Murat Bjeduğ (2018). Devrimci Bir Subay-Saffet Alp Kitabı. Ayrıntı Yayınları. ISBN 9786053142850. 
  3. ^ Düzgören, Koray (1988). THKP-C ve Kızıldere. BDS Yayınları. ss. 137-145. 
  4. ^ a b Erim, Nihat (2005). Günlükler (1925-1979) II. Cilt. Yapı Kredi Yayınları. ISBN 9789750809477. 20 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Temmuz 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

30 Mart, Miladi takvime göre yılın 89. günüdür. Yıl sonuna kadar kalan 276 gün vardır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu</span> 1960ların ikinci yarısında kurulmuş silahlı sosyalist örgüt

Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu ya da THKO, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, Sinan Cemgil, Alparslan Özdoğan, Kadir Manga, Taylan Özgür, Cihan Alptekin ve Mustafa Yalçıner tarafından kurulan silahlı Marksist-Leninist örgüt. Örgüt, kuruluşunu, gerçekleştirdiği bir dizi eylemden sonra 4 Mart 1971 tarihinde yayımladığı bir bildiri ile kamuoyuna duyurdu.

<span class="mw-page-title-main">Deniz Gezmiş</span> Türk Marksist–Leninist öğrenci lideri

Deniz Gezmiş, Türk Marksist-Leninist öğrenci lideridir.

<span class="mw-page-title-main">Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi</span> 1978de kurulan ve 1994te yeniden adlandırılan komünist örgüt

Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi, 30 Mart 1994 tarihinde Devrimci Sol örgütünün partileşme kararı alması ile Dursun Karataş liderliğinde kurulan Türkiye'de yasa dışı kabul edilen Marksist-Leninist partidir. Örgüte bağlı olarak faaliyet gösteren Devrimci Halk Kurtuluş Partisi (DHKP), genellikle DHKP-C'nin siyasal işlerinde sorumlu olarak faaliyet göstermektedir. Devrimci Halk Kurtuluş Cephesi (DHKC) ise örgütün silahlı faaliyetlerinden sorumludur. Cephe, Türk güvenlik güçlerine, bürokratlara ve hükûmet üyelerine karşı ölümlü saldırılar gerçekleştirmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Mahir Çayan</span> THKP-Cyi kuran Türk Marksist-Leninist militan

Mahir Çayan, Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesinin kurucusu Türk Marksist-Leninist militandır. 30 Mart 1972 tarihinde Tokat'ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere köyünde dokuz arkadaşıyla birlikte vurularak öldürülmüştür.

<i>Hatırla Sevgili</i> Türk televizyon dizisi (2006–2008)

Hatırla Sevgili, Sis Yapım imzalı, 2006-2008 yılları arasında atv'de yayımlanan dram, romantik ve tarihî türdeki Türk televizyon dizisidir. 2 sezondan oluşan dizi, 68. bölümü ile final yaparak sona erdi.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi</span> Aralık 1970te Türkiyede yasa dışı olarak kurulan Marksist-Leninist örgüt

Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi kısaca THKP-C, Mahir Çayan, Hüseyin Cevahir, Ulaş Bardakçı, Ertuğrul Kürkçü, Yusuf Küpeli ve Münir Ramazan Aktolga tarafından Aralık 1970'te Türkiye'de yasa dışı olarak kurulan Marksist-Leninist örgüttür. Kentsel gerilla savaşı stratejisini benimsediğini açıklayan örgüt, 1960 ve 70'lerde oluşan Devrimci Gençlik Hareketleri ile büyüdü. Kuruluşunun hemen ardından İstanbul ve Ankara'da banka soygunu gibi birkaç eylem gerçekleştiren örgüt, Nisan 1971'de İsrail başkonsolosu Efraim Elrom'u kaçırarak adını daha da duyurmuştur. Elrom'un kaçırılmasından sonra yapılan görüşmelerden netice alınamaması ve ardından Efraim Elrom'un öldürülmesinden sonra örgüte yönelik başlatılan operasyonlar sonucu örgütün yönetici kadrosundan birkaçı dışında tümü yakalandı. Bu operasyonlar sonrası kendi içlerinde örgütün yöntemlerine dair tartışmalar yaşamalarının ardından yönetim kadrosundan birkaç isim ihraç edildi. Mahir Çayan ve arkadaşlarının cezaevinden kaçmasının ardından yeniden bir araya gelen örgüt, şehirlerden uzaklaşıp kırlarda örgütlenme yoluna gitti ve bu sebeple Karadeniz Bölgesi'ne gittiler.

<span class="mw-page-title-main">Ulaş Bardakçı</span> Türk Marksist-Leninist devrimci

Rasih Ulaş Bardakçı, TİP, FKF, Devrimci Gençlik, THKP-C gibi örgütlerde faaliyet göstermiş Türk Marksist-Leninist militan.

Türkiye Devrimci Gençlik Federasyonu (TDGF) ya da daha yaygın ismiyle DEV-GENÇ, 1965'in sonlarında kurulan Fikir Kulüpleri Federasyonu içerisinde yer alan öğrenciler tarafından dönemin özgünlüğünde kimi fikirsel ve mücadele pratiğine dair ayrılıklar üzerine kurulan, üniversiteli sosyalist gençlik örgütlenmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Kızıldere Olayı</span>

Kızıldere Olayı, Mahir Çayan ve arkadaşlarının 26 Mart 1972 günü Ünye Radar Üssünde çalışan birisi Kanadalı, ikisi İngiliz olan üç teknisyeni kaçırmaları ve sonrasında gerçekleştirilen operasyondur. Failler ve rehineler Tokat'ın Niksar ilçesi Kızıldere köyünde muhtar Emrullah Arslan'ın evinde saklandılar. İsrail'in İstanbul Başkonsolosu Efraim Elrom'u kaçırıp öldürmek ve gizli örgüt kurmak suçlarından yargılama süresince tutuklu bulundukları İstanbul Kartal Askerî Cezaevinden tünel kazarak kaçan Çayan ve arkadaşları, Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 No.'lu Askerî Mahkemesince ölüm cezasına çarptırılan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan için verilen kararın infaz edilmemesini isteyen bir bildiriyi de kaçırdıkları İngilizlerin şifreli kasasına bırakmışlardı. Bu bildirinin radyoda yayımlanmasını, yayımlanmazsa teknisyenlerin öldürüleceğini de bildiriye eklemişlerdi. Teknisyenler, 26 Mart günü oturdukları apartmanlardan kaçırılmışlar ve olay 27 Mart sabahı İçişleri Bakanlığınca duyurulmuştur.

Cihan Alptekin, Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu, Devrimci Gençlik ve Devrimci Liseliler kurucularından siyasi aktivist.

Balyoz Harekâtı, 12 Mart Muhtırası sonrası kurulan hükûmetle başbakan olan Nihat Erim'in, tırmanan anarşi ve teröre karşı 22 Nisan 1971 günü TRT'de yaptığı konuşmada, "Alınacak tedbirler balyoz gibi kafalarına hemen inecektir." açıklamasıyla ülkedeki sol örgütlere karşı başlatılan ve bu örgütlerle bağlantılı-bağlantısız sola karşı yapılan tutuklama, işkence, yargılama ve cezalandırmaları kapsayan harekâttır.

68 kuşağı, tüm dünyada etkisini hisettiren 1968 kuşağı protestolarının Türkiye'deki yansıması olarak Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Kemal Bingöllü, İbrahim Kaypakkaya, Behice Boran, Sevgi Soysal, Şirin Cemgil, İlkay Demir, Gülten Savaşçı, Hatice Alankuş, Füsun Özbilgen, Necmiye Alpay, Hasan Yalçın, Cihan Alptekin, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, Harun Karadeniz, Sinan Cemgil, Ali Haydar Yıldız, Rasih Ulaş Bardakçı, Kadir Manga, Ahmet Atasoy, Alpaslan Özdoğan, Hüseyin Cevahir, Ömer Ayna, Taylan Özgür, Doğu Perinçek, Zülfü Livaneli gibi isimlerin liderliğinde oluşturulan Marksist-Leninist sentezli hareketin adıdır.

Efraim Elrom (Hofstadter) (İbrani: אפרים אלרום‎, 23 Ocak 1911 - 22 Mayıs 1971), İsrail'in İstanbul Başkonsolosu.

Alpaslan Özdoğan, THKO örgütü üyelerinden Türk Marksist-Leninist militan.

<span class="mw-page-title-main">Ertan Saruhan</span> Türk komünist

Ertan Saruhan , Kızıldere Olayları sırasında ölen marksist eylemci, öğretmen, laborant ve DEV-Genç Merkez Yürütme Kurulu üyesi.

Hava Kuvvetleri Proleter Devrimci Örgütü, 1969 yılının haziran ayında Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi kurucularından Mahir Çayan'ın kayınbiraderi Hava Yüzbaşı Orhan Savaşçı öncülüğünde kurulmuş sosyalist örgüt.

Orhan Savaşçı, Türk asker ve devrimcidir.

Gülten Savaşçı Türk devrimci ve Mahir Çayan'ın eski eşi.

Bu sayfada 1972 yılında Türkiye'de görevdeki siyasi kurumlar ve kişiler, yaşanan olaylar, doğan ve ölen kişiler yer alır.