İçeriğe atla

Safevîlerin İran'ı Şiileştirmesi

Safevîlerin İran'ı Şiileştirmesi veya İran'ın Şiileşmesi, kabaca 16. ila 18. yüzyıllar arasında gerçekleşti ve İran'ı Şiilik'in dini kalesi haline getirdi. Aynı zamanda, Şiilik içerisindeki İsnâaşeriyye mezhebinin, her biri Şiilikte kendi hakimiyet dönemlerini yaşamış olan Zeydilik ve İsmaililik mezhepleri üzerindeki hakimiyeti sağlanmıştır. Safevîler, mücadele ederek İran'ı 1501'de bağımsız bir devlet olarak birleştirmişler ve İslam tarihinde en önemli dönüm noktalarından birini oluşturan, İsnâaşeriyye mezhebini İmparatorluğun resmî dini olarak belirlemişlerdir.

Doğrudan bir sonuç olarak, bugünkü İran'ın ve komşu Azerbaycan'ın toprakları, tarihte aynı zamanda Şiiliğe dönüştürüldü.[1] Her iki ülkenin hala büyük çoğunluğu Şii ve Azerbaycan nüfusunun Şii oranı İran'dan sonra ikinci sırada.[2]

Safevîler öncesi İran

İran nüfusunun çoğunluğu Safevilere kadar Şafiî[3] ve Hanefî Sünni Müslümanlardan oluşuyordu.[4] İronik olarak, 15. yüzyılın sonuna kadar Osmanlı İmparatorluğu, kendisinde medrese eksikliği nedeniyle ulemasının birçoğunu İran'a Sünni eğitim almak için gönderdi.[5] Sünni İranlılar daima Muhammed'in ailesine büyük saygı duyuyorlardı.[6] Buna karşın, Safevî döneminden önce, İranlıların azınlığı Şiiydi ve İran'da göreceli olarak az sayıda Şii ulema vardı.[7]

Şah İsmail dönemi

1502'ye kadar I. İsmail, İran'da Tebriz'in yanı sıra Ermenistan, Azerbaycan ve Dağıstan bölgelerini ele geçirdi. İran'ın çoğunluğunun hâlâ Sünni olduğu bölgelerdeki kontrolünü sağlamlaştırmak için önündeki on yıl boyunca mücadele verecekti. Ordusu ilk 1504 yılında orta bölgelere yayılmıştı. 1510 yılında nihayet Horasan bölgesini ve Herat şehrini fethedip, 1505-1508 yılları arasında güneybatı İran'ı ele geçirdi.[8] Daniel W. Brown'a göre, İsmail "Fâtımîlerin düşüşünden bu yana en başarılı ve hoşgörüsüz Şiî hükümdar" idi. Görünen o ki, Sünni İslam'ın tamamen yok edilmesini amaçladı ve o bu hedefe, üzerinde hakim olduğu topraklarda büyük ölçüde ulaştı. Sünnilere olan nefreti sınır tanımıyordu ve zulmü acımasızdı.[9] İlk üç halifenin lanetlenmesini, Sünni tasavvufçuların mülklerinin ele geçirilmesini ve Sünni ulemanın ise ya Şiiliğe geçmelerini ya öldürülmelerini ya da sürgüne gönderilmelerini emretti. Şiî ulema Şiileştirme faaliyetleri için başka bölgelerden İran'a getirildi.[10]

İsmail'in İran'ı Şiileştirme nedenleri

  • İsmail ve takipçilerinin bu kadar şiddetli bir Şiileştirme politikası izlemesinin başlıca nedenlerinden biri, Safevi topraklarının komşusu olan rekabet halindeki askeri ve siyasi düşmanı, iki Sünni Türk devleti Osmanlı İmparatorluğu ve Şeybanîler ile karşılaştırıldığında mümkün olduğunca farklı ve eşsiz bir kimlikte var olmaktı.[11][12][13]
  • Safeviler Osmanlılarla uzun süren bir mücadeleyle meşguldü ve bu mücadele, Safevîleri, Sünni ülkeler arasında Osmanlı tehdidine ve İran'da beşinci kol ihtimaline karşı daha tutarlı bir İran kimliğini yaratmaya itti.[14]
  • Şiileştirme, devletin ve kurumlarının sadık kalacağı bir bölge inşa etme sürecinin bir parçasıydı ve böylece devletin ve kurumlarının egemenliğini tüm bölge boyunca yayabilmesi sağlanacaktı.[15]

İran'ı Şiileştirme yöntemleri

Şah İsmail ülkesindeki egemenliğini pekiştirdikten sonra çoğunluğu Sünni olan nüfusu Şiiliğe dönüştürerek İran'ın dini manzarasını değiştirmek için kapsamlı ve bazen acımasız bir mücadele başlattı.[16] Şiileştirme metotları şunlardır:

  • Şiiliği devlet haline, halk için zorunlu hale getirmek ve İranlı Sünni sufileri zorla Şiiliğe dönmeyi kabul ettirmek.[17][18][19]
  • Dini kurum ve kuruluşların denetlenmesinden sorumlu olan Sadr (reis) müessesesini yeniden başlattı. İran'ı Şii bir devlete dönüştürmek için Sadr'a İsnâaşeriyye doktrinini yayma görevi verildi.[20]
  • Sünni camilerini yıktı. 1511-12 yıllarında İran'ı ziyaret eden Portekiz'in Portekiz büyükelçisi Tomé Pires da, İsmail'e atıfta bulunarak "O, kiliselerimizi yeniliyor, Muhammed'i takip eden bütün Müslümanların evlerini yok ediyor..."[21]
  • İlk üç halifeye bütün camilerden gaspçı oldukları için küfür edilmesini söyledi ve Sünni tarikatları dağıtıp varlıklarını ele geçirdi, Şii türbelerini, kurumlarını ve dini sanatı geliştirmek için devlet himayesi sağladı ve Sünni alim yerine Şii alim ithal etti.[22][23][24]
  • Sünni kanı döktü ve Sünnilerin mezarlarını ve camilerini yok edip hakaret etti. Bu sebeple, Osmanlı Padişahı II. Bayezid tavsiye ve nasihat ederek genç hükümdardan Sünni karşıtı eylemleri durdurmasını istedi. Bununla birlikte, İsmail şiddetle Sünni karşıtıydı, Sultan'ın uyarılarını görmezden geldi ve Şii inancını kılıçla yaymaya devam etti.[25][26]
  • İnatla karşı koyan Sünnilere zulmederek tutukladı veya idam etti.[27][28]
  • Safevi hükümdarlığının kurulmasıyla, Halife Ömer'in öldürülmesini kutlamak için bayram yapıldı. Günün en önemli noktası, Ömer'e lanet ve hakaret edilmesi ve nihayetinde sembolik bir şekilde yakılmasıydı. Bununla birlikte, İran ve Sünni ülkeler arasındaki ilişkiler geliştikçe, bayram artık kutlanmadı (en azından resmen).[29]
  • 1501 yılında İsmail, İran'ın dışında yaşayan Şiileri İran'a çağırdı ve Sünni çoğunluktan korunmaları için önlem aldı.[30]

Kaynakça

  1. ^ "The Caspian: politics, energy and security, By Shirin Akiner, pg.158". 24 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Şubat 2018. 
  2. ^ Juan Eduardo Campo,Encyclopedia of Islam, p.625
  3. ^ "The golden age of Islam, By Maurice Lombard, pg.Xiv". 26 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Şubat 2018. 
  4. ^ "Iran: Safavid Period", Encyclopedia Iranica by Hamid Algar. Excerpt: "The Safavids originated as a hereditary lineage of Sufi shaikhs centered on Ardabil, Shafe‘ite in school and probably Kurdish in origin."
  5. ^ The Ottoman Empire: The Classical Age, 1300–1600, by Halil İnalcık, pg.167.
  6. ^ "Timurids in transition: Turko-Persian politics and acculturation in Medieval ..., By Maria Subtelny, pg.62". 26 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Şubat 2018. 
  7. ^ "Islam, continuity and change in the modern world, By John Obert Voll, pg.80". 26 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Şubat 2018. 
  8. ^ Immortal: A Military History of Iran and Its Armed Forces 26 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Steven R. Ward, p. 43.
  9. ^ A new introduction to Islam 25 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Daniel W. Brown, p. 191.
  10. ^ Daniel W. Brown (2009). A New Introduction to Islam. John Wiley & Sons. ss. 235-236. 
  11. ^ Modern Iran: roots and results of revolution 26 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Nikki R. Keddie, Yann Richard, p. 11.
  12. ^ Iran: religion, politics, and society: collected essays 26 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Nikki R Keddie, p. 91.
  13. ^ The Azerbaijani Turks: power and identity under Russian rule 26 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Audrey L Altstadt, p. 5.
  14. ^ Modern Iran: roots and results of revolution]. Nikki R Keddie, Yann Richard, p. 11.
  15. ^ The failure of political Islam 26 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Olivier Roy, Carol Volk, p. 170.
  16. ^ The modern Middle East: a political history since the First World War 26 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Mehran Kamrava, p. 29.
  17. ^ Modern Iran: roots and results of revolution]. Nikki R Keddie, Yann Richard, pp. 13, 20
  18. ^ The Encyclopedia of world history: ancient, medieval, and modern[]. Peter N. Stearns, William Leonard Langer, p. 360.
  19. ^ Immortal: A Military History of Iran and Its Armed Forces. Steven R Ward, pg.43
  20. ^ Iran: a short history: from Islamization to the present 26 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Monika Gronke, p. 91.
  21. ^ The Judeo-Persian poet ‘Emrānī and his "Book of treasure": ‘Emrānī's Ganǰ… 26 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ‘Emrānī, David Yeroushalmi, p. 20.
  22. ^ A new introduction to Islam. Daniel W Brown, p. 191.
  23. ^ Encyclopaedic Historiography of the Muslim World 26 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. NK Singh, A Samiuddin, p. 90.
  24. ^ The Cambridge illustrated history of the Islamic world 26 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Francis Robinson, p. 72.
  25. ^ Immortal: A Military History of Iran and Its Armed Forces. Steven R. Ward, p. 44.
  26. ^ Iran and America: re-kindling a love lost]. Badi Badiozamani, pp. 174–5.
  27. ^ The Cambridge illustrated history of the Islamic world. Francis Robinson, p. 72.
  28. ^ Iraq: Old Land, New Nation in Conflict 25 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. William Spencer, p. 51.
  29. ^ Culture and customs of Iran 10 Ağustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Elton L Daniel, ‘Alī Akbar Mahdī, p. 185.
  30. ^ Iraq: Old Land, New Nation in Conflict. William Spencer, p. 51.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Safevîler</span> 1501–1736 arasında İranda varlığını sürdürmüş devlet

Safevî İmparatorluğu, Safevîler veya Safevî Devleti, 1501 ve 1736 yılları arasında varlığını sürdürmüş, sıkça modern İran tarihinin başlangıcı olarak kabul edilen, İran tarihindeki en önemli hanedanlıklardan biri olan Türk kökenli Safevi Hanedanı tarafından yönetilmiş devlet. Bugünkü İran, Azerbaycan, Ermenistan, Irak, Afganistan, Türkmenistan ve Türkiye'nin doğu kesiminde varlığını sürdürmüş, Şiî Onikiciliği resmî mezhep olarak kabul etmiş ve İran'ın varisi olduğu Safevî Hanedanı'nın devletidir.

<span class="mw-page-title-main">Caferilik</span> İslam dininde bir fıkıh ekolü

Câferîlik ya da Câʿferîyye, İslam dininin Şii fıkıh mezheplerinden biridir. İsmini kurucusu olan Ca'fer es-Sâdık'tan (699-765) alır. Başta İran olmak üzere Azerbaycan ve Irak'ta yaygındır. Yer yer Türkiye'nin Kars, Iğdır gibi illerinde ve bazı İslam toplumlarında görülmektedir. İsnâ‘aşer’îyye'nin temelini teşkil eden fıkıh ekolüdür. Şiîlerin çoğunluğunun mensup olduğu fıkhî mezheptir. Günümüzde Şiîler başlıca üç ana fırkaya ayrılmışlardır. Bunlar nüfus oranlarına göre sırasıyla İsnâ‘aşer'îyye, İsmâ‘îl’îyye ve Zeyd’îyye fırkalarıdır. İran'nda hakim olan İsnâ‘aşer'îyye fırkasının %90'ının takip ettiği resmî fıkhî mezhep Câferîlik'tir. Ayrıca, İsmâ‘ilîğin Mustâ‘lî-Tâyyîb’îyye kolu tarafından da fıkhî meselelerde takip edilmekte olan mezheptir.

<span class="mw-page-title-main">Çaldıran Muharebesi</span> I. Selim ve I. İsmail arasındaki askeri muharebe

Çaldıran Muharebesi, Osmanlı padişahı I. Selim ile Safevi hükümdarı Şah İsmail arasında 23 Ağustos 1514'te, günümüzde İran sınırları içinde yer alan Maku şehri yakınlarındaki Çaldıran Ovası'nda yapılan meydan muharebesidir. Muharebe, Osmanlı imparatorluğu'nun kesin zaferiyle sonuçlanmıştır.

Şiilik veya Şia, Muhammed'den sonra devlet yönetiminin Ali'ye ve onun soyundan gelenlere ait olduğu fikrini savunan; Ali ile birlikte onun soyundan gelen imamların günahsızlığına, yanılmazlığına ve bizzat Allah tarafından imam olarak seçildiklerine dair inanışların ortak adıdır. İslam dünyası içerisinde Müslüman nüfusun yüzde 10-15'lik kısmını oluşturur. Siyasi saiklerle ortaya çıkan bu ayrılık, zaman içinde fıkhi ve itikadi bir alt yapı kazanarak mezhepleşmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Dört Halife</span>

Dört Halife ya da Râşid Halifeler; Sünnilik'te Râşid halifeler, doğru yola yönlendirilen ve doğru bir model olduğu kabul edilen halifelerdir. Bazıları bu kategoriye Muhammedin torunu Hasan'ın 6 aylık hilafetini de sokarlar. İslam peygamberi Muhammed'in ölümünden sonra ümmete önderlik eden ilk dört halifedir:

Şeyh Haydar,, Safeviye Tarikatından Şeyh Cüneyd'in oğludur. Babası savaşta öldüğünde henüz doğmamış olan Haydar, babası ölünce annesi Hatice Begüm Akkoyunlu Devleti'ne gittiği için Akkoyunlu sarayında doğdu. Dokuz yaşına kadar burada büyüyen Haydar, dayısı Uzun Hasan'la birlikte tarikatın merkezi Erdebil'e geldi ve tarikatın başına geçti. Küçüklüğünde Türkçe'den başka Arapça ve Farsçayı da öğrenen Haydar, dönemin ünlü bilgini Ali Kuşçu'dan da dersler almıştır.

<span class="mw-page-title-main">I. İsmail</span> Safevî Devletinin kurucusu ve ilk hükümdarı

I. İsmail, bilinen adıyla Şah İsmail veya tam unvanıyla Ebu'l-Muzaffer Bahadır el-Hüseynî, Safevî Tarikatı'nın lideri, Safevî Devleti'nin kurucusu ve ilk hükümdarıdır. Alevilik ve Bektaşilikte Yedi Ulu Ozan'dan birisi olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Zend Hanedanı</span> 18. yüzyılda İran bölgesinde kurulmuş bir İran hanedanı

Zend Hanedanı, 1750-1794 yılları arasında İran dolaylarında hüküm sürmüş İran devletidir. Hanedan, Luristan'da Nadir Şah Afşar tarafından doğu İran'a sürülmüş fakat onun ölümünden sonra tekrar geri gelmiştir.

Kızılbaş, eski dinî inanış ve kültürleri ile İslamiyeti kendilerine has bir şekilde birleştirip Şiilik'ten etkilenen Safevi Tarikatı müridleri için kullanılan terim.

Müt'a veya muta nikâhı, ilk Müslüman toplumunda ve günümüzde bazı Şii mezheplerinde uygulanan kadın ve erkeğin belirli bir süre ve ücret karşılığında anlaşarak başlattıkları bir evlilik çeşididir.

Onikiciler ya da İsnâ'aşer'îyye, On İki İmam'a inanan Onikicilik mensuplarını tanımlamak için kullanılan tabir. On İki İmama inanmalarından dolayı (Onikicilik/On İki İmamcılık) olarak adlandırıldıkları da olur.

Ni'metullah'îyye, Ni'metallahîlik ya da Ni'metullahî Tarikâtı ; Emir Nûr'ed-Dîn Ni'metullah bin Mir Abdullah tarafından 14. yüzyılda kurumsallaştırılan Azerî kökenli bir sufi tarikâtı.

<span class="mw-page-title-main">İran Azerileri</span> İran Azerbaycanı Türkleri

İran Azerileri, Kuzey İran Azerileri, Güney Azerileri, Güney Azerbaycanlılar, İran Azerbaycanlıları ya da İran Türkleri;, İran'da Güney Azerbaycan denen ve Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan sınırına yakın bölgelerde yaşayan ve İran Türklerinin büyük çoğunluğunu oluşturan Azerilerdir. 70 milyon nüfuslu İran'ın üçte birinden fazlasını oluştururlar. İran'da Azeriler en büyük Türk grubudur ve Farsçadaki İran Türkleri adı öncelikle İran Azerileri için kullanılmaktadır. Tebriz, Erdebil, Zencan ve Urumiye bölgelerinde de yoğun olarak yaşayan Azerilerin başkent Tahran'daki nüfusları da oldukça yüksek ve Tahran pazarına büyük oranda Azeri tüccarlar hakimdir. Çok heterojen etno-linguistik grubun üyeleri olan Azeriler, çok farklı sosyoekonomik koşullar altında yaşamlarını sürdürür.

Safevî-Kızılbaş tarihi; Safevîler adlarını bir Sünnî olan Sultân’ûl-Halvetî Zahid Gilani’nin kızı “Bibi Fâtıma” ile evlenen ve böylece Gilani’nin vefâtından sonra da kendi adıyla anılan Safevî Tarikâtı kuran Safiyüddin Erdebilî’den almaktadır. Şeyh Cüneyd devrinde Şiîliğin “İmâmiye-i İsnâ‘aşer’îyye/Onikicilik” mezhebini resmen benimseyen Safevî’îyye Tarikâtı, Cüneyd’in torunu İsmâ‘il zamanında kurulan Safevî Devleti’nin de altyapısını oluşturdu.

Tevessül ya da Vesile, Allah'a yakarmakta başkaları hesabına araya Allah'a yakın aracı ve şefaatçilerin konulması anlamına gelir. Kişi burada kendi şeyh ya da mürşidinin kendi günahlarının affı için şefaatçi olmasını dilemektedir. Allah'a her yakaracağı anda aşırı saygı beslediği mürşid, pir ya da şeyh'inin adını zikreder. Bu hadiseye Sünnilik, Şiilik ve Sufiliğin her birinde farklı şekillerde rastlanılabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Muhammed Bâkır el-Meclisî</span>

Muhammed Bâkır el-Meclisî, Şii alim ve müellif.

İran'da din, CIA World Factbook'a göre, İranlıların yaklaşık %90-95'i kendilerini resmî devlet mezhebi olan Şiilik ile yaklaşık %5-10'u ise Sünnilik ile ilişkilendiriyor. Geri kalan %0,6'sı kendilerini Bahailik, Sâbiîlik, Ehl-i Hak, Zerdüştlük, Yahudilik ve Hristiyanlık dahil İslam dışı dinsel azınlıklarla ilişkilendirmektedir. Son üç azınlık dini resmen tanınmış ve korunmuş ve İran parlamentosunda sandalyeleri bulunmaktadır. Zerdüştlük bir zamanlar çoğunluk diniydi, oysa bugün Zerdüştler sadece on binlerce kişiden oluşmaktadırlar. İran, İslam dünyası ve Orta Doğu'daki en büyük ikinci Yahudi cemaatine ev sahipliği yapıyor. İran'ın ikinci en büyük gayrimüslim dini azınlığı olan Bahailik, resmen tanınmadı ve İran'daki varlığı boyunca zulüm gördü.

<span class="mw-page-title-main">Safevî sanatı</span>

Safevi sanatı, bugünkü İran ve Kafkasya'da, 1501'den 1722'ye kadar olan Safevî Hanedanı'nın sanatıdır. Kitap ve mimari sanatı için yüksek bir noktadır; ve ayrıca seramik, metal, cam ve bahçeler de dahil olmak üzere. Safevî döneminin sanatları İran sanatının diğer herhangi bir döneminden çok daha üniter bir gelişme göstermiştir. Safevî Devleti İran'ın en önemli hanedanlarından biriydi. Müslümanların İran'ı fethetmesinden bu yana, en büyük İran imparatorluklarından birini, sanatsal başarılarla yönettiler.

Şiilik karşıtlığı, dini inançları, gelenekleri ve kültürel mirasları nedeniyle Şii Müslümanlara yönelik ön yargı, nefret, ayrımcılık veya şiddeti barındırır. Bu terim ilk olarak 2011 yılında Şia Hakları İzleme Komitesi tarafından tanımlanmış, ancak yıllardır gayri resmi araştırmalarda ve bilimsel makalelerde kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Dekken-Safevî ilişkileri</span>

Safevi-Dekkan ilişkileri — Safevi devleti ile Dekkan sultanlıkları arasındaki ikili ilişkiler öngörülmektedir. Dekkan saltanatlarının çoğu Şii hanedanları tarafından yönetiliyordu. Bu hanedanların en faal ve güçlüsü olan Kutbşahlar veya diğer adlarla Adil Şahlar, Karakoyunluların soyundan gelenler olup, bunu mektuplarında özel bir gurur kaynağı olarak belirtmişlerdir.