İçeriğe atla

Sabun

Sabun

Sabun, uzun zincirli organik yağ asitlerinin[1] Na veya K tuzlarıdır.

Sabunun temizleyici etkisi, bünyesinde bulunan hidrofobik kısmın yağ/kir parçacıklarını sarabilme yeteneğinden doğar.

Tarihi

Sabun, Antik Mısır, Mezopotamya, Antik Yunan ve Roma uygarlıkları tarafından üretilen ve kullanılan bir malzemedir. Sabun kelimesinin kökeni hakkında birbirinden farklı tahminler vardır. Bunlardan biri Almancada gayret anlamına gelen saipo, bir diğeri ise Latincede iç yağ kelimesine karşılık gelen sebumdur.[2] Tarihte sabun yapımından ilk defa M.Ö. 2500 yıllarında tabletlerde bahsedilmiştir. Yağ ve odun külü karıştırılarak yapılan sabunların suyla köpürtülerek temizlendiklerinden bahseder.

Evlerde kullanılan sabunlar, bitkisel veya hayvansal yağlarından elde edilen yağ asitlerinin tuzlarıdır. Serbest halde bulunan karboksilik asitlerden de çeşitli sabunlar yapılabilir. Sentetik temizleme maddelerinin kullanıldığı 1930 yılından beri aynı manada kullanılan sabun ve deterjan kavramları birbirinden ayrılmıştır.

Sabunun tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Pompei'deki lav örtüsü altında kalan toprakta sabun kalıpları bulunmuştur. Modern sabun imali, 19. yüzyılda Fransız kimyager, Michel Eugène Chevreul'ün sabunun bir yağ asidi tuzu olduğunu göstermesinden sonra gelişmiştir.

Tarihte, sabunlar genellikle sodyum, soda küllerinin ya da potasyum ve tuzlarının ve yağlı asitlerinin kül suyuyla sabunlaşma tepkimesine girmesi sonucu elde edilirlerdi. Temeldeki yağların hidrolizi, gliserol ve rafine sabunu oluşturur.

Sabun, temizleme amacı yanında kozmetik, losyon, krem, sprey, ilaç yapımında kullanılır. Endüstride boya, metal çekme işlerinde, sentetik kauçuk ve plastiklerin birçok türünün imalatında, su geçirmez tekstil üretiminde, metallerin paslanmasını önleyici yardımcı malzeme olarak birçok alanda kullanılmaktadır.

Sabunun en büyük olumsuzluğu sert sularda zor köpürmesidir. Köpürme faaliyeti olmayınca sabun etkisini yitirir. Bunun nedeni ise sert suda bulunan magnezyum ve kalsiyum ile sabunun etkileşmesidir.

Sabun yapımı

Sabun yapımı

Sabun genel olarak bitkisel ya da hayvansal yağlardan üretilir. Üretimde genellikle sıcak presleme ya da ekstraksiyon yöntemiyle elde edilen değersiz yağlar kullanılmaktadır. Sabun üretiminde kullanılan yağların başında bitkisel yağlar gelmektedir. Sabun üretiminde en çok hindistan cevizi yağı, palm çekirdeği yağı, defne yağı, zeytin yağı, ayçiçeği yağı, mısır yağı, soya fasulyesi yağı ve hayvansal iç yağ olan donyağı, domuz yağı ya da kemiklerden elde edilen yağlar kullanılmaktadır.

Üretim esnasında yukarıda bahsi geçen yağların yanı sıra bir baz olan, sodyum hidroksit (NaOH) ya da potasyum hidroksit (KOH) kullanılmaktadır. Yağlar bu bazların içinde kaynatılır ve sabunlaşma işlemi başlatılmış olur. Bu yönteme kimyada sabunlaşma tepkimesi denilir. Eskiden bazlar yerine Soda ya da Potas kullanılmaktaydı ve sabun üretimi genel itibarıyla büyük kazanlarda yapılırdı. Artan nüfus ve paralelinde talebin artmasıysa fabrikasyon üretimine geçilmiştir. Ama hâlâ günümüzde eski yöntemlerle üretim yapan küçük işletmeler bulunmaktadır.

Genel itibarıyla sabun üretimi iki farklı yöntemle de yapılmaktadır. Bunlar kaynatma yöntemi ve soğuk yöntemdir.

Kaynatma yöntemi

Zeytin yağlı sabun

Bu yöntemde ilk olarak bir kazana üretilmek istenilen sabun miktarı kadar yağ koyulur. Tabii burada kullanılan yağın cinsi üretilmek istenen sabuna bağlıdır. Eğer üretilmek istenen Zeytinyağlı sabun ise kazana zeytin yağı koyulur. Daha sonra bu yağın üzerine yeterli miktarda bir alkali kimyasal olan sodyum hidroksit ya da potasyum hidroksit dökülür ve kazan ısıtılmaya başlanılır. Isıtma işlemi esnasında en önemli şey karışımın sürekli karıştırılmasıdır. Sabunlaşma işlemi sırasında sabun çözeltiden ayrılır ve ortamın ısısından dolayı yarı sıvı halde çözeltinin yüzeyine çıkar. Burada elde edilen kıvamlı ve henüz sertleşmemiş sabun kalıplara dökülür. Kalıplardaki sertleşen sabun daha sonra kesilerek kullanıma hazır hale getirilir. Bu işlemden sonra yapısında kalmış suyun ve alkali artıkların buharlaşması için birkaç hafta kurutulmaya bırakılır.[3]

Soğuk yöntem

Renkli el sabunları

Bir başka sabun üretim yöntemi de soğuk yöntemdir. İsminden de anlaşılacağı üzere bu işlem esnasında sabun tamamen oda sıcaklığında yapılmaktadır ve böylelikle kaynatma yönteminde olduğu gibi sabunlaşma işlemi sırasında kaynatmaya gerek kalmamaktadır. Bu işlem de yağın bir kaba dökülmesiyle başlar. Daha sonra yağa yeterli miktarda alkali (sodyum hidroksit ya da potasyum hidroksit) eklenir ve karşımın tamamı emülsifiye oluncaya kadar sürekli karıştırılır. Emülsifikasyonun tamamlanıp tamamlanmadığını karışımın yoğunluğundan anlayabiliriz. Muhallebi kıvamına gelmiş olan çözeltinin emülsifikasyon işlemi tamamlanmış demektir. Eğer kokulu sabun yapılacaksa kalıplara dökme işlemi öncesinde istenilen koku eklenip iyice karıştırılır. Daha sonra henüz koyu kıvamlı sabun, kalıplara dökülüp 12 - 48 saat oda sıcaklığında beklemeye bırakılır ki sabunlaşma işlemi tamamlansın. Bu işlemden sonra kullanma alanlarına göre kesim işlemine geçilir. Yalnız bu yöntemle üretilen sabunun kullanmasından önce yaklaşık 2-5 hafta arısında kurutulmaya bırakılır ki yapısında kalmış olan su ve alkali artıkları buharlaşsın.[3]

Bu yöntem genellikle küçük ölçekli üretimler için, özellikle ev yapımı sabunlar için kullanılan bir yöntemdir.

Sabunun yapısı ve yıkama esnasındaki etkisi

Sabunun Yapısını Gösteren Çeşitli Görselleştirmeler.
1'ile işaretlenen hidrofobik kısımdır. 2'ile işaretlenen hidrofili kısımdır.
1'ile işaretlenen hidrofobik kısımdır. 2'ile işaretlenen hidrofili kısımdır.
Mavi Kısım = Hidrofilik, Sarı Kısım = Hidrofobik
Sabunun Kimyasal Formülü
Sabunun Kimyasal Formülü
Mavi Kutucuk = Hidrofilik Kısım, Sarı Kutucuk = Hidrofobik Kısım
Kir tabakasının misellerin yardımıyla sökülüp atılmasını gösteren bir şema.(Kahverenkli olan kısım yağ ya da katı bir kir tabakasıdır.)

Sabunlar çeşitli uzunluktaki yağ asitlerinin alkali tuzlarından oluşurlar ve yüzey aktif maddeler grubuna girerler. Eğer tam olarak sınıflandıracak olursak sabunlar, anyonik yüzey aktif maddelerdir. Sabunlar sahip oldukları temizleme özelliğini yapılarında barındırdıkları ve uzun bir zincirden oluşan hidrofobi özelliğine sahip hidrokarbon zincirine ve hidrofili özelliği olan karboksilat grubuna borçludurlar. Sabun suda tam çözülmez bilakis misel denen yapılar oluştururlar. Suda miseller çok küçüktürler ve bu yüzden görünmezler. Temiz suda oluşan misel damlacıklarının iç kısımlarında kutuplaşmamış hidrokarbon zinciri bulunurken dış tarafında suyla temas eden yüzeyinde ise kutuplaşmış kısmı bulunur. Bu yapılarından dolayı misellerin büzüşmesi engellenmiş olur.

Sabunlar suyun yüzey gerilimini indirirler. Çünkü miseller genel itibarıyla su yüzeyine yerleşirler. Miseller bu özelliğiyle suyun daha aktif bir şekilde yüzeylerle etkileşime girmesini sağlanmış olur.

Yağın sökülüp atılması sabunların en büyük temizleme etkisidir. Sabunun uzun zincirli hidrokarbon kısmı küçük damlacıklar halinde hafif bir şekilde çözülür. Kutuplaşmış kısmı ise yağ lekesinin etrafındaki suyu uzaklaştırır. Böylelikle yağ lekesi sabun molekülleri tarafında tamamen sarılır ve temizlenecek yüzeyden ayrılır. İçinde yağ damlacıklarını barındıran bu sabun molekülleri ve yapısında çözülmüş yağı barındıran su yıkama suyuna emülsiyon adı verilir. Daha sonra bu çözelti durulama sırasında suyla beraber akıp gider.

Kullandığımız musluk sularında kalsiyum ve magnezyum iyonlarının konsantrasyonu oldukça yüksek olabilir. Bu da suyun sertlik derecesini artırmakta ve sabunlar üzerinde olumsuz etki olan sabunun kutuplaşmış kısmını bloke ederler. Böylelikle suda çözülmeyen ve yıkamada etki göstermeyen kalsiyum sabunları oluşur. Bu yüzden makinelerde kullanılan temizleyicilerde kalsiyum ve magnezyum tuzlarının yıkama esnasındaki olumsuz etkisini azaltmak için suyun sertlik derecesini düşüren çeşitli maddeler katılmaktadır.

Sıvı sabun

19.yüzyıla kadar sıvı sabun icat edilmedi; 1865'te William Shepphard sabunun sıvı bir çeşidinin patentini aldı.[4]

1898'de B.J. Johnson hurma ve zeytinyağından elde edilen bir sabun geliştirdi; şirketi B.J. Johnson Soap Company aynı yıl "Palmolive" marka sabunu piyasaya sürdü.[5] Bu yeni sabun markası hızla popüler oldu ve o kadar ki B.J. Johnson Soap Company adını Palmolive olarak değiştirdi.[6]

1900'lerin başında diğer şirketler kendi sıvı sabunlarını geliştirmeye başladı. Pine-Sol ve Tide gibi ürünler piyasada göründü ve bu da giysi, zemin ve banyo gibi deri dışındaki şeylerin temizlenmesi sürecini çok daha kolay hale getirdi.

Sıvı sabun ayrıca, çamaşır tahtası kullanmak gibi daha geleneksel veya makine dışı yıkama yöntemlerinde daha iyi sonuç verir.[7]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ IUPAC, Compendium of Chemical Terminology, 2. basım (the "Gold Book") (1997). Düzeltilmiş çevrimiçi sürümü:  (2006-) "soap".
  2. ^ "Sabunun Tarihi: Sabun Nedir? Nasıl Üretilir? En Temel Hijyen Ürünü Hayatımıza Nasıl Girdi?". 29 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Aralık 2022. 
  3. ^ a b "Sabun Nasıl yapılır PDF" (PDF). 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Eylül 2015. 
  4. ^ [1], "Improved liquid soap", 1865-08-22 tarihinde verildi  27 Haziran 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  5. ^ Prigge, Matthew (25 Ocak 2018). "The Story Behind This Bar of Palmolive Soap". Milwaukee Magazine (İngilizce). 25 Ocak 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Haziran 2019. 
  6. ^ "Colgate-Palmolive Company History: Creating Bright Smiles for 200 Years". Colgate-Palmolive Company. 2 Mayıs 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ekim 2012. 
  7. ^ "The History of Liquid Soap". Blue Aspen Originals. 1 Aralık 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ekim 2012. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sodyum</span> atom numarası 11 olan kimyasal element

Sodyum, periyodik cetvelde Na simgesi ile gösterilen ve atom numarası 11 olan element. Sodyum yumuşak ve kaygan bir metal olup alkali metaller grubuna aittir. Doğal bileşiklerin içinde bol miktarda bulunur. Yüksek oranda reaktiftir, sarı bir alevle yanar, su ile şiddetli reaksiyon verir ve havada hızla oksitlenir. Dolayısıyla, vazelin, gazyağı gibi hava ve su ile temasını kesecek bir ortamda saklanması gerekir.

<span class="mw-page-title-main">Potasyum</span> sembolü K ve atom numarası 19 olan kimyasal element

Potasyum, bir kimyasal elementtir. Simgesi K ve atom numarası 19 dur. Potasyum adını izole edildiği Potas olarak da bilinen potasyum karbonattan almıştır. Potasyum yumuşak, gümüş-beyaz renkli alkali bir metaldir. Doğada deniz suyunda ve pek çok mineralde diğer elementlere bağlı olarak bulunur. Havada hızla oksitlenir ve suya karşı da çok aktiftir. Potasyum, pek çok açıdan sodyuma kimyasal olarak benzese de yaşayan organizmalarda, özellikle de hayvan hücrelerinde, sodyumdan farklı muamele görür. Kandaki seviyesinin düşük olmasına hipokalemi, yüksek olmasına hiperkalemi denir.

Hidroliz işlemi suyu oluşturan hidrojen ve oksijen elementlerinin birbirinden ayrılması ile sonuçlanan bir işlemdir. Bazı kaynaklarda hidroliz, moleküllerin su ilavesiyle daha fazla sayıda parçacık oluşturması olarak da geçer. Hidroliz, su ile bir kimyasal bağın parçalanmasıdır yani bir kimyasal reaksiyondur. Hidroliz genel olarak suyun nükleofil olduğu ikame(yer değiştirme reaksiyonu), eliminasyon(organik reaksiyon türü) ve solvasyon (çözme) reaksiyonları için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Şampuan</span>

Şampuan, kimya endüstrisinin bir ürünü olmakla beraber doğal kozmetik firmaları tarafından da üretilmektedir. Çoğunlukla kremsi ya da akıcı bir yapıya sahip olup, genellikle yapılarında koku verici olarak çeşitli parfümler bulundurmaktadırlar. Temizleme ve saç yağlarını almasının yanı sıra saça kolay taranabilme ve parlaklık sağlamaktadır. Bunların yanı sıra yapılarına katılan pH düzenleyicilerin sayesinde yağlı saçların daha iyi bir şekilde temizlenmesini ya da saçta kepek oluşumunu azaltmaktadırlar.

Baz, suda iyonlaştıklarında ortama OH (hidroksit) iyonu ve elektron çifti verebilen maddelerdir. Bazlar da, asitler gibi tehlikeli maddelerdir. Suda iyonlaştıklarında hidroksit (OH) iyonu derişimini arttıran maddelere baz denir. Bilinen en güçlü baz Sezyum hidroksittir (CsOH).

Alkaliler, suda çözünen bazlardır. Bir alkali çözeltisi, gösterge ilave edilerek tespit edilebilir. Örneğin bir sodyum hidroksit çözeltisi, turnusolü kırmızıdan maviye çevirir. Alkalik çözeltileri, hidroksit iyonları içerir. Asit ve alkali çözeltileri karıştığında, alkalideki hidroksit iyonları asitteki hidrojen iyonlarıyla tepkimeye girer ve suyu meydana getirir. Tuz tepkimenin diğer bir ürünüdür.

<span class="mw-page-title-main">Yüzey aktif madde</span>

Yüzey aktif madde suda veya sulu bir çözeltide çözündüğünde yüzey gerilimini etkileyen kimyasal bileşik. Yüzey aktif maddeler aynı zamanda iki sıvı arasındaki yüzeylerarası gerilimi de etkiler. Yüzey aktif maddenin İngilizce karşılığı olan surface active agent sözcüklerinin harflerinden oluşan bir kısaltma olan surfactant (surfaktan) kelimesi de yüzey aktif madde yerine kullanılır. Su içerisinde kendi kendine "oto-organize" olabilen yüzey aktif maddeler suyu seven (hidrofilik) ve suyu sevmeyen (hidrofobik) kısımlardan oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Yün</span>

Yün bazı memelilerden elde edilen hayvansal kıl kökenli doğal bir elyaf türü. Sıcak tuttuğu için battaniye ve kışlık giysilerin üretiminde kullanılır. Yün elyafı koyundan genellikle canlı hayvanlardan kırkılmak suretiyle olmak üzere değişik yöntemlerle elde edilir. Bu tür yüne kırkım yünü denir. Bu yünün ticari değeri diğer yöntemlerle elde edilenlerinkinden yüksektir. Kasaplık hayvanların kesildikten sonra derilerinin işlenmesi ile elde edilen yüne ise tabak yünü veya kasapbaşı yünü denir. Herhangi bir nedenle ölmüş hayvanın postundan elde edilen yün ise post yapağısı adını alır. Tabak yünü veya post yapağısı (yapak) deriden yolunarak alınmışsa kıl köklerini de içerdiğinden kırkım yününe göre daha düşük kalitelidir.

Esterlerin su alarak alkol ve asitlere ayrışması reaksiyonudur. Sabunlaşma esterleşmenin tersi olan bir reaksiyondur.Sabunlaşma denilince esterlerin Hidrolizi akla gelmektedir. Bu tepkimenin gerçekleşmesi için hidroksitlerin sulu çözeltisi daha doğru Natriıum hidroksit ya da esterleri parçalaya bilen özel enzimler gerekmektedir. Bitkisel ya da hayvansal yağların sabunlaşması sonucu üç değerli bir alkol olan Gliserin ile yağ asidi oluşur. Sabunlaşma sodyum hidroksit ya da potasyum hidroksit ile yapılırsa yağ asidi yerine bunun sodyum tuzu ya da potasyum tuzu elde edilir. Sabunlaşma temelde bir çeşit Hidroliz reaksiyonudur.

<span class="mw-page-title-main">Potasyum sülfat</span>

Potasyum sülfat, formülü K2SO4 olan, yanmaz, suda çözünebilen beyaz kristal yapıda bir potasyum tuzudur. Genellikle potasyum ve kükürt kaynağı olarak gübrelerde kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Çamaşır deterjanı</span>

Çamaşır deterjanı çamaşır yıkamak için eklenen bir tür deterjan veya temizlik maddesidir. En yaygın kullanılan leke çıkarma ürünlerinden biridir. Deterjan hâlâ toz halinde satılırken, sıvı deterjanlar 1950'lerde piyasaya sürülmesinden bu yana birçok ülkede büyük pazar paylarını almaktadır. El yıkama ve çamaşır makinesi için mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">Bulaşık temizleyicisi</span> Bulaşık temizleyicisi bulaşık yıkamak için kullanılan bazik bir deterjandır.Cildi tahriş etmez ancak cilde çok fazla temas ettirilmesi gerekir. Bulaşık temizleyicileri yüksek oranda köpük oluşturan bir karışımdır.

Bulaşık temizleyicisi bulaşık yıkamada kullanılan bir deterjandır. Genellikle, cilt tahrişi düşük olan yüzey aktif maddelerin yüksek oranda köpük yaratan bir karışımıdır ve esas olarak lavabo veya kasede tabak, bardak, çatal bıçak takımı ve mutfak malzemesi yıkamak için kullanılır. Birincil kullanımının yanı sıra bulaşık yıkama, kabarcık oluşturma, yağdan etkilenen bulaşıkların yıkanması ve temizlenmesi gibi çeşitli gayri resmi uygulamalara da sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Bulaşık deterjanı</span>

Bulaşık deterjanı bulaşık makinesinde bulaşık yıkamak için yapılmış bir deterjandır. Bulaşık deterjanı, bulaşıkları yıkamak için yapılan sıvı bulaşık temizleyicisinden farklıdır.

<span class="mw-page-title-main">Su yumuşatma</span> Sert sudan pozitif katyonların çıkarılması

Su yumuşatma, su arıtma zamanı kalsiyum, magnezyum ve diğer bazı metal katyonların sert su içerisinde uzaklaştırılmasıdır. Elde edilen yumuşak su, sabun kalsiyum iyonlarını paspaslamakla israf edilmediğinden, aynı temizlik çabası için daha az sabun gerektirir. Yumuşak su ayrıca borularda ve bağlantı parçalarında kireç birikmesini azaltarak veya ortadan kaldırarak sıhhi tesisatın ömrünü uzatır. Su yumuşatma, genellikle kireç yumuşatma veya iyon değiştirme reçineleri kullanılarak gerçekleştirilir, ancak su filtreleri sistemlerinde nanofiltrasyon veya ters osmoz membranları kullanılarak giderek daha fazla yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Murphy Oil Soap</span>

Murphy Oil Soap, Colgate-Palmolive tarafından pazarlanan bir temizlik ürünüdür. 1910'da Phoenix Oil Company'nin direktörü Jeremiah Murphy, yeni bir göçmen olan Murphy Oil Soap formülünü Almanya'dan aldı. Potasyum bitkisel yağ bazı ve hiç fosfat içermeyen sabunun Ohio'da çok popüler olduğu görülmedi. Şirket, Murphy ailesi tarafından 80 yıl boyunca Colgate'e sattıkları süre boyunca işletilmeye devam etti. Tetiklenmiş bir sprey şişesinde gelen önceden seyreltilmiş formun yanı sıra, suyla karıştırılmış konsantre bir sıvı formda mevcuttur. Ürün reklamları, ürünün ahşap yüzeyleri temizlemek için ideal olduğunu belirtir.

<span class="mw-page-title-main">Buz çözme</span>

Buz çözme, yani diğer adıyla anti Icıng yüzeydeki kar, buz veya donu temizleme işlemidir. Buzlanmayı önleme, sadece buzdan arınmakla kalmayan, aynı zamanda yüzeyde kalan ve belirli bir süre boyunca buzun yeniden oluşmasını geciktiren veya mekanik olarak çıkarmayı kolaylaştırmak için buzun yüzeye yapışmasını önleyen kimyasal maddelerin uygulanmasıdır.

Biyodizel üretimi, transesterifikasyon ve esterifikasyonun kimyasal reaksiyonları yoluyla biyoyakıt, biyodizel üretme sürecidir. Bu, kısa zincirli alkollerle reaksiyona giren bitkisel veya hayvansal katı ve sıvı yağları içerir. Kullanılan alkoller düşük molekül ağırlıklı olmalıdır. Düşük maliyeti nedeniyle en çok kullanılan alkol etanol olmakla birlikte, metanol kullanılarak biyodizele daha fazla dönüşüm sağlanabilir. Transesterifikasyon reaksiyonu asitler veya bazlar ile katalize edilebilmesine rağmen, bazla katalize edilen reaksiyon daha yaygındır. Bu yol, bu asit katalizinden daha düşük reaksiyon sürelerine ve katalizör maliyetine sahiptir. Bununla birlikte, alkali kataliz, yağlarda bulunan hem suya hem de serbest yağ asitlerine karşı yüksek hassasiyet dezavantajına sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Kül suyu</span>

Kül suyu, geleneksel olarak odun küllerinin süzdürülmesiyle elde edilen bir metal hidroksit veya suda yüksek oranda çözünen kostik bazik solüsyonlar içeren güçlü bir alkalidir. Kül suyu en yaygın olarak sodyum hidroksit (NaOH) anlamına gelir, ancak tarihsel olarak potasyum hidroksit (KOH) için kullanılmıştır.

Simya çalışmaları sayesinde daha sonra belirli kimyasal bileşikler veya bileşik karışımları olarak sınıflandırılan birçok kimyasal madde üretilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Su sertliği</span>

Suyun sertliği veya sert su, yüksek mineral içeriğine sahip sudur. Suyun sertliği, büyük ölçüde kalsiyum ve magnezyum karbonatlar, bikarbonatlar ve sülfatlardan oluşan kireç taşı veya alçıtaşı birikintilerinden su sızdığında oluşur.