Sabri Kalkandelen
Sabri Kalkandelen | |
---|---|
Doğum | 1862 Kalkandelen, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 8 Nisan 1943 (81 yaşında) İstanbul, Türkiye |
Defin yeri | Yahya Efendi Tekkesi Haziresi, İstanbul |
Milliyet | Arnavut [1] |
Meslek | Şair, kütüphaneci ve Yıldız Kütüphanesi Müdürü |
Sabri Kalkandelen, (1862, Kalkandelen, Osmanlı İmparatorluğu – 8 Nisan 1943, İstanbul, Türkiye) şair ve kütüphaneci. II. Abdülhamit devri ve sonrasında Yıldız Kütüphanesi müdürlüğü (İmparatorluk Kütüphanesi müdürü), İstanbul Üniversitesi kütüphane müdürlüğü yapmış kütüphaneci.
Yaşamı
1862 senesinde, günümüzde Kuzey Makedonya sınırları içerisinde bulunan Kalkandelen'de doğdu. Babası Mustafa Ruhi Efendi, Kalkandelen'deki Nakşibendi şeyhlerindendi. İlk eğitimine babası yanında başladı ve ilk gençlik yıllarında babasıyla birlikte Sırp ve Rus harplerine katıldı. Padişah II.Abdülhamid'in, babası Mustafa Ruhi Efendiyi saraya davet etmesi üzerine 1881 yılında İstanbul'a göç eden aile ile birlikte Sabri Bey de İstanbul'a taşındı.[2] Burada şehzadegan mektebinde üç yıl okudu.
1902 yılında doğan oğlu Nurettin Kalkandelen de kendisi gibi kütüphanecidir. Yıllar sonra oğlu Nurettin Kalkandelen de üniversite kütüphanesine müdür olarak atamış ve 1970'lere kadar görevini sürdürmüştür. Soyadı kanunu ile birlikte doğduğu Kalkandelen ilinin adını soyadı seçmiştir. Sabri Kalkandelen 8 Nisan 1948 yılında vefatı sonrası babası Mustafa Ruhi Efendi'nin Yahya Efendi Tekkesi'ndeki mezarının yanına defnedilmiştir.
Mesleki Hayatı
Eğitimini tamamlamasının ardından 1 Mart 1888'de Yıldız Kütüphanesine memur tayin edildi. Kitapçıbaşı Hasbi Efendinin yanında çalıştı ve meşrutiyetin ilanından sonra kütüphaneye müdür oldu. Kitabî-i Şehriyari ve Hâfız-ı Katip olarak 1928 yılına kadar bu görevlerini sürdürmüştür. 31 Mart Vakası sırasında II. Abdülhamit tahttan indirilirken kendisiyle özdeşleşmiş Yıldız Sarayı da hedef alındı. Yıldız Kütüphanesi'ni yağmalamaya gelen başıbozuk askerlere direndi ve kütüphane kapısının önüne yatarak içeriye girmelerine fırsat vermedi.[2] Askerlere, "Benim cesedimi çinemeden kimse içeri giremez" diyerek silah çektiği de söylenmektedir.[3] Askerlerin içindeki bazı Arnavut kökenlilerin şivesini ve şeyhleri Mustafa Ruhi Efendi'nin oğlunu tanımaları ile geri çekilmeleri sayesinde, kütüphaneyi büyük bir yağmaya uğramaktan kurtardı.[4]
Darbeler, işgaller ve savaşlara rağmen kütüphanenin başında kalan Sabri Bey, Darülfünun Emini yani dönemin rektörü olan İsmail Hakkı Baltacıoğlu'nun çabalarıyla 1925 yılında kütüphanenin İstanbul Üniversitesi'ne nakledilmesi sonrasında görevine bu kurumda 1928 yılına kadar devam etmiştir. İslam Eserleri Bölümünde çalıştı ve 1935 senesinden sonra bir komisyonla birlikte İstanbul Üniversitesi Kütüphanesindeki divanlarla diğer eserlerin açıklamalı birer kataloğunu hazırladı. Emekliye ayrıldıktan sonra tasnif heyetinin başına getirildi. Sabri Kalkandelen'in bir divançe teşkil edecek kadar divan edebiyatı türünde şiirleri vardır.
Titiz ve özenli bir kütüphaneci olarak bilinen Sabri Bey'in, makbuz karşılığı olmaksızın devrin padişahı II. Abdülhamit dahi kitap istese kitap vermediği bilinmektedir.[3]
Eserleri
- Divan
- Yazma Eserler Kataloğu
Kaynakça
- ^ "Murat Bardakçı, "Yıldız Sarayı 'Cumhurbaşkanlığı İstanbul Külliyesi' oluyor", Habertürk, 08 Kasım 2015". 12 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ocak 2016.
- ^ a b "Oğlu Nurettin Kalkandelen hayatı". 14 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ocak 2016.
- ^ a b "İSMEK El Sanatları, "Osmanlı'nın Son Sarayı: Yıldız", Sayı.9, 2010, s.100" (PDF). 15 Eylül 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ocak 2016.
- ^ "Murat Bardakçı, "Abdülhamid'in kütüphanesi Yıldız Sarayı'na dönmelidir!", Habertürk, 11 Kasım 2015". 15 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ocak 2016.