İçeriğe atla

Saatleri Ayarlama Enstitüsü

Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Dergâh Yayınları'ndan çıkan kitabın ikinci baskısının kapağı
YazarAhmet Hamdi Tanpınar
Yayım1961
YayımcıRemzi Kitabevi
ISBN978-975-995-237-2

Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın romanlarından biridir. İlk baskısı 1961 yılında Remzi Kitabevi tarafından yapılmıştır ve yayın hakları Dergâh Yayınları'na aittir. Roman, Türk insanının Doğu ile Batı arasında bocalamasını irdeler.

Özellikleri

Şiirlerinde sembolist bir dil kullanan Tanpınar romanlarında gerçekçi ve sosyal sorunlara eğilen bir tarzı tercih etmiştir.

Anlatım, Tanpınar’ın kendine has simgeci anlatımıyla birleşip, zaman zaman gelişen olaylarla birlikte başkalaşmaktadır. İnsanların popülerliğe ve paraya verdiği önemin ve insanların nasıl bir anda yüz değiştirebileceğinin altı çizilmektedir.

Konusu

Saatleri Ayarlama Enstitüsü, içeriğini ve konusunu romanın karakterlerinden Nuri Efendi (saat ustası), Mübarek (İngiliz yapımı, ayaklı ve yaşlı bir duvar saati), Halit Ayarcı ve saat-zaman-insan ilişkilerinden almaktadır.

Yapıt çocukluğu II. Abdülhamit döneminde geçen, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde de yaşayan Hayri İrdal'ın anıları şeklinde kurgulanmıştır. Osmanlıca ve Farsça kelimelere sıkça başvurulmuştur. Dili ağır fakat anlatımı akıcıdır. Roman dört bölümden oluşmaktadır: Büyük Ümitler, Küçük Hakikatler, Sabaha Doğru, Her Mevsimin Bir Sonu Vardır.

Eleştiriler

İki uygarlık arasında bocalayan Türk toplumunun tutumlarını, davranışlarını alaya alan eleştirel bir romandır. Türkiye’nin modernizme geçiş sürecinin ve bu süreçte yaşanan toplumsal sorunların anlatıldığı bir eserdir. Romanda iki uygarlık arasında bocalayan toplumun hatalı tutumları ve davranışları alaycı bir şekilde eleştirilmektedir.[1]

Roman içe kapanık, önyargılı, geleneksel yaşayan ama Batılı değerleri sorgulasa da kabul eden Hayri İrdal’ın gözlemleri ve yaşadıkları üzerine kuruludur. Hayri İrdal’ın hayatı başından itibaren dikkat çekicidir. Bununla birlikte kendisi yaşamını iki kısma ayırmaktadır. Pragmatist biri olarak hayatına giren ve hayatının yönünü değiştiren Halit Ayarcı öncesi ve sonrası şeklinde. (dini/geleneksel-akılcı, Osmanlı–Türkiye)

Psikiyatrist Dr Ramiz'e giden Hayri İrdal, "hasta adam" tanımıyla Osmanlı'nın son döneminin metaforu kabul edilir. Dr. Ramiz'in ayarlanmış bir rüyayı Hayri İrdal'a zorla gördürmeye çalışması ise, toplumun devrimler yoluyla dönüştürülme çabasını sembolize eder.

Roman metafor ve nümeroloji açısından zengindir. Her kişi, eşya ve isim aslında insanların yadsınamayacak bazı yanlarını her kurum ise insan hayatındaki bazı dönemleri sembolize etmekte. Tanpınar tasavvufta anlatılan "seyri sülük" insanın manevi yolculuğunu bu romanda işlemiş.Kat be kat metaforlar. Baba-oğul, Ahmet, Zehra, Sabriye, Halit, Hayri, vb. romandaki tüm isimler aynı zamanda bir gönderme İbn Arabi'nin Fusus-ul Hikem'i Fuzuli'nin Sıhhat ile Maraz ve Rind ile Zahid'i, Hüsn-ü Aşk bu geleneği çözümlemek için bakılması geren temel eserler arasındadır.

Zaman “atlıkarınca” gibi döngüsel mi? Yoksa “bisiklet” gibi çizgi şeklinde mi? Birey/toplum değişir mi? Yoksa birey/toplum doğuştan itibaren kaderi için mi yaşamaktadır? Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü adlı romanında, zamana, bireye ve topluma yönelik gözlemler, yukarıdaki sorular ekseninde okura tekrar ve tekrar sorulmaktadır. Romanda geçen saat, bireyin/toplumun içsel ve dışsal zaman algısıdır.

Alıntı

"Saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı insandır...
Bu da gösterir ki, zaman mekân, insanla mevcuttur."

"Bir insanın hayatına lüzumundan fazla girmekten daha korkunç bir şey yoktur."

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ Bozkurt, Sinem SANCAKTAROĞLU; Düzgün, Osman; Sağlam, Musa Yaşar (2023). "Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü Eseri Örnekleminde Çeviride Kültürel Yakınlığın Belirleyiciliği Üzerine". Erdem. 0 (84): 107-138. doi:10.32704/erdem.2023.84.107. ISSN 1010-867X. 10 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mayıs 2024. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Hamdi Tanpınar</span> Türk şair, romancı, deneme yazarı, edebiyat tarihçisi, siyasetçii

Ahmet Hamdi Tanpınar ; Türk şair, romancı, deneme yazarı, edebiyat tarihçisi, siyasetçi ve akademisyendir.

<span class="mw-page-title-main">Roman</span> bir kişi ya da bir grup insanın başından geçenleri, onların iç ve dış yaşantılarını belli bir kronolojik, mantıksal, duygusal ya da sanatsal ilişkiyi gözeterek öyküleyen uzun kurgusal anlatı

Roman, genellikle düzyazı biçiminde yazılan, kurgusal, görece uzun, insanın (ya da insan özellikleri atfedilen varlıkların) deneyimlerini bir olay örgüsü içinde aktaran ve genellikle kitap halinde basılan bir edebî tür. Uluslararası ve akademik platformlarda beşinci sanat olarak kabul gören edebiyatın bir alt türüdür.

Saat süreyi ölçmek için kullanılan alettir. Ayrıca 60 dakikalık zaman dilimine de saat adı verilir.

Etik veya ahlak felsefesi, doğru davranışlarda bulunmak, iyi bir insan olmak ve insani değerler hakkında düşünme pratiğidir. Etik sözcüğü Yunanca "kişilik, karakter" anlamına gelen "ethos" sözcüğünden türemiştir.

<i>Huzur</i> (roman) Ahmet Hamdi Tanpınar tarafından yazılan roman

Huzur, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın ilk romanı. 22 Şubat 1948 - 2 Haziran 1948 arasında Cumhuriyet Gazetesi'nde tefrika edilen Huzur, 1949'da basılmıştır.

Türk edebiyatında roman, 19. yüzyılda ortaya çıkan bir yazım türüdür. Roman, Tanzimat'la başlayan batılılaşma sürecinin bir parçası olarak Türk edebiyatına girmiş olup, Fransız edebiyatından eserler başta olmak üzere ilk Türkçe örnekleri çeviri eserlerde gözlemlenmiştir. Şemseddin Sâmi’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseri sıklıkla "ilk Türkçe roman" olarak adlandırılsa da daha önce yazılmış başka romanlar da mevcuttur. Fransız romantizm akımından etkilenmiş ve ağırlıklı olarak aşk ve "yanlış batılılaşma" konularını ele almış ilk Osmanlı romanları genellikle oldukça zayıf olup, karakterler yüzeysel işlenmiş ve karikatüre benzeyen tipler ortaya çıkarmıştır. Servet-i Fünûn edebiyatı döneminde romanlar gelişmeye başlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hikâye</span> gerçek ya da tasarlanmış olayları ilgiyi çekecek bir biçimde anlatan, genellikle beş on sayfadan oluşan düzyazı türü

Hikâye ya da öykü, gerçek ya da gerçeğe yakın bir olayı aktaran kısa, düzyazı şeklindeki anlatıdır. Kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, genellikle önemli bir olay ya da sahne aracılığıyla tek ve yoğun bir etki uyandırması ve az sayıda karaktere yer vermesiyle roman ve diğer anlatım türlerinden ayrılır.

<span class="mw-page-title-main">Halid Ziya Uşaklıgil</span> Türk romancı ve yazar (1866–1945)

Halid Ziya Uşaklıgil, Servet-i Fünûn ve cumhuriyet dönemi Türk romancı ve yazar. Bâzı edebî yazılarını Hazine-i Evrak dergisinde Mehmet Halid Ziyaeddin adıyla yayımlamıştır.

<i>Aydaki Kadın</i> Ahmet Hamdi Tanpınarın bir romanı

Aydaki Kadın, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın tamamlanamamış ve öldükten sonra da notları içerisinden toparlanarak yayına hazırlanmış olan romanıdır. 1987 yılında Adam Yayınları tarafından basılmıştır.

Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde eğitim amacıyla Avrupa'ya, özellikle Fransa'ya giden gençler oradaki edebiyatta gördükleri yenilikleri ülkeye dönüşlerinde Türk edebiyatında uygulamaya başlamışlardır. Bu şekilde belli dönemler halinde günümüze kadar süren yeni bir edebiyat başlamıştır. Bu dönemlerden biri de Cumhuriyet dönemi edebiyatıdır.

Mehmet Kaplan,, Türk edebiyat kuramcısı, eleştirmen, edebiyat tarihçisi, yazardır.

Özgür Yalım, Türk oyuncudur.

1998 yılında Kitap-lık dergisinin Türkiye'nin kuruluşunun 75. yıldönümü sebebiyle edebiyat dünyasında yaptığı bir anket sonucu şekillenen liste. Listede Cumhuriyet'in kuruluşundan 75. yılına kadar öne çıkan 75 yazılı eser belirlenerek bir Türk Edebiyatı Kanonu oluşturulmaya çalışılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Thomas Hardy</span>

Thomas Hardy, İngiliz yazar ve şair.

Maureen Freely Amerikalı gazeteci, yazar, profesör ve çevirmen.

Türk edebiyatı'nda hem sözlü hem yazılı, manzum ve mensur hikâye geleneğine sahip olmasına rağmen Tanzimat'tan sonra farklı yapısal özellikler taşıyan bir anlatı türü olarak yeni bir hikâye tarzı oluşmuştur. Giritli Ali Aziz Efendi tarafından 1796-97'de yazılan ve ilk defa 1852 tarihinde basılan Muhayyelât, Batı tesiri olmadan gerçekçi anlatıma olan yakınlığı noktasında modern Türk hikâyesinin başlangıcı sayılmaktadır. Bunun dışında, XIX. yüzyılda basımları yapılarak yaygınlık kazanmış olan meddah hikâyeleri "yeni hikâyeye" zemin hazırlayan eserler olarak görülmektedir. 1875-1890 yılları arasında Ahmed Midhat Efendi'nin devam eden Letâif-i Rivâyât serisinin dışında Mehmet Celal'in Venüs, Cemile gibi uzun hikâyeleri ile Nabizâde Nâzım'ın ilk dönem hikâyeleri bulunmaktadır. Samipaşazade Sezai'nin Küçük Şeyler adlı eseri Türk edebiyatında modern anlamda kısa hikâyenin başlangıcı kabul edilmektedir. Halid Ziya Uşaklıgil'in 1888'de yazdığı Bir Muhtıranın Son Yaprakları ile Bir İzdivacın Tarih-i Muaşakası adlı çalışmaları Avrupaî tarzda ilk hikâyeler kabul edilmektedir.

<i>Çengi</i> (roman) Türk Romanı

Çengi, 1877'de yayımlanan Ahmed Midhat Efendi romanı. İlkin Tercüman-ı Hakikat gazetesinde tefrika edilmiş, ardından kitap olarak yayımlanmıştır. Eser her birine "kitap" adı verilen dört bölümden oluşur; her bir bölümünün başlı başına bir hikâye olduğu romanın ilk bölümü yedi yıl sonra 1884'te, olaylar Ahmet Mithat Efendi tarafından müzikli bir sahne eseri haline getirilmiş ve Çengi yahud, Daniş Çelebi adıyla kitap halinde basılmıştır. İspanyol yazar Miguel de Cervantes Saavedra'nın romanı Don Kişot'a öykünerek yazılmıştır. Cervantes'in Don Kişot'una mukabil Ahmet Mithat da romanının karakteri olan Danış Çelebi'yi bir "Türk Don Kişot"u olarak takdim etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Handan İnci</span> Türk yazar

Handan İnci, Türk edebiyatçı, akademisyen ve yazar. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü ve Edebiyat Fakültesi öğretim üyesidir. Özellikle Ahmet Hamdi Tanpınar üzerine yaptığı araştırma ve incelemeleriyle tanınmaktadır. Aralık 2017'de kurulan Tanpınar Araştırma Merkezi'nin kurucu başkanıdır.

Suat'ın Mektubu, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Huzur romanının karakterlerinden Suat'ın, intiharının ardından geride bıraktığı mektubun kitaplaştırılmış halidir. Mektuplar ilk olarak 2017 Şubat'ında Türk Edebiyatı dergisinde İbrahim Şahin tarafından yayımlanmaya başlandı. Daha sonra Handan İnci tarafından kitaplaştırıldı. Kitap, Dergâh Yayınları tarafından Şubat 2018'de yayımlandı.

<i>Efruz Bey</i> Ömer Seyfettin tarafından yazılan roman

Hürriyete Layık Bir Kahraman veya Efruz Bey, Türk yazar Ömer Seyfettin'in romanıdır. İlk olarak 10 Aralık 1919 tarihinde yayımlanmış, beğenilmesi üzerine öykünün ana kahramanı Efruz Bey'in yer aldığı beş hikâye daha yayımlanmıştır. Çoğu eleştirmen tarafından bu öykü dizisi bir roman olarak görülür. Bunu 1942 yılında ilk belirten, önde gelen edebiyat araştırmacısı Pertev Naili Boratav olmuştur.