İçeriğe atla

S dalgası

S dalgaları, tektonik tabakada enine hareket eden elastik dalga türüdür. 0.90 ve 5.6 km/s arası hızda hareket ederler ve P dalgalarından yavaşlardır. Artçı dalga olarak da tanımlanırlar.

Sismik Deprem Dalgaları

Depremler, volkanlar, yeraltındaki patlamalar ya da bir madendeki tünellerin çökmesi, deprem dalgaları ya da daha genel adıyla sismik deprem dalgalarının oluşmasına neden olur. Dört çeşit deprem dalgası vardır. Bu dalgaların her birinin hareket hızı birbirinden farklıdır. Ama tüm deprem dalgaları maddesel dalgalardır. Bu dalgalara P Dalgaları ve S Dalgaları, Yüzey Dalgaları: Love ve Rayleigh Dalgaları adı verilir.[1]

S dalgası

S Dalgası Özellikleri

  • Kayıtlara ikinci ulaşan dalgalardır.
  • Hızı P dalgasının hızına göre değişen ve yaklaşık 1 km/s ile 6,4 km/s arasındadır.
  • Sadece katı kütlelerde hareket ederler.
  • Enine dalgalardır.

En hızlı hareket eden deprem dalgalarının ikincisi ise S dalgalarıdır. S dalgalarının adı İngilizce secondary (ikincil) kelimesinden gelir. Bu dalgalar uzaktaki bir depremden bir sismografa p dalgalarının ardından ikinci ulaşan dalgalardır. S dalgaları sadece katılarda hareket edebilir, sıvılarda ve gazlarda hareket edemez. Genellikle S dalgaları, P dalgalarının %60’ı kadar hızlıdır. Bu yüzden yeryüzünün yüzeyinde yayılma hızları saniyede 3 km ile 4,8 km arasındadır. S dalgaları enine dalgalardır. Aşağıdaki resimde S dalgalarının hareket ederken parçacıkların dalganın hareket yönüne dik şekilde, halı silkeler gibi yukarı aşağı titreştiğini ve görüyoruz.[1]

Sismik Deprem Dalgalarını Etkileyen Faktörler

Yer kabuğunun ani enerji boşalımının bir sonucu olarak ortaya çıkan sismik dalgalar, depremi meydana getirmektedir. Bir kırık boyunca biriken enerji, çevreye yayılırken hafiften şiddetliye doğru artan bir şekilde hissedilir. En şiddetli sarsıntı hissedildikten sonra tekrar hafifleyerek etkisi kaybolur. Zaman içerisinde bu depremi izleyen artçı depremler meydana gelebilmektedir. Bunun yanında bazı büyük depremlerden önce meydana gelen öncü adı verilen ufak depremlerin de meydana geldiği gözlemlenmiştir. Ancak her depremin bir öncüsü olacağına dair bir kaide yoktur. Sismik dalgaların yayılım hızı, cismin yoğunluğuna ve elastikliğine göre değişmektedir. Hız, derinlik ile artma eğilimindedir. Depremler farklı hızda ve türde dalgalar yaratmaktadır.

Deprem Dalgaları ne işe yarar?

Yer bilimciler depremlerin yeryüzünün neresinde ve hangi derinlikte gerçekleştiğini deprem dalgalarını kullanarak bulurlar. Bunun için yeryüzünün çeşitli yerlerine yerleştirilmiş binlerce sismografın gönderdiği verileri kullanırlar.

Ayrıca deprem dalgaları gezegenimizin iç yapısının özelliklerini belirlemekte de kullanılır. Örneğin, P ve S dalgalarının yeryüzünün içinden geçip tekrar yüzeye ulaşmaları arasındaki zamanı hesaplayarak, Dünya’nın katmalarının ne kadar derinde ve ne kadar kalınlıkta olduğunu belirleyebiliyoruz.[2]

  1. ^ a b "Sismik Deprem Dalgaları Nelerdir? P ve S Dalgası". blog.groupama.com.tr. 14 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2023. 
  2. ^

    Kaynakça

    Dersi, Fizik (25 Mart 2018). "Deprem Dalgaları veya Sismik Dalgalar nedir?". Fizik Dersi. 12 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2023. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Deprem</span> yer kabuğunda beklenmedik anda ortaya çıkan enerji atımı

Deprem, yer sarsıntısı, seizma veya zelzele, yer kabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmalar ve bu dalgaların yeryüzünü sarsması olayıdır. Sismik aktivite ile kastedilen, meydana geldiği alandaki depremin frekansı, türü ve büyüklüğüdür. Depremler sismograf ile ölçülür. Bu olayları inceleyen bilim dalına da sismoloji denir. Depremin büyüklüğü Moment magnitüd ölçeği ile belirlenir. Bu ölçeğe göre 3 ve altı büyüklükteki depremler genelde hissedilmezken 7 ve üstü büyüklükteki depremler yıkıcı olabilir. Sarsıntının şiddeti Mercalli şiddet ölçeği ile ölçülür. Depremin meydana geldiği noktanın derinliği de yıkım kuvveti üzerinde etkilidir, bu sebepten yeryüzüne yakın noktalarda gerçekleşen depremler daha çok hasara neden olmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Tsunami</span> doğal ya da yapay sebeplerden dolayı okyanus veya denizde meydana gelen ani kabarma

Tsunami [Japoncada liman dalgası anlamına gelen "津波" (つなみ) sözcüğünden] ya da dev dalga, okyanus ya da denizlerin tabanında oluşan deprem, gök taşı düşmesi, deniz altındaki nükleer patlamalar, yanardağ patlaması ve bunlara bağlı taban çökmesi, zemin kaymaları gibi tektonik olaylar sonucu denize geçen enerji nedeniyle oluşan uzun periyotlu deniz dalgalarıdır. Ayrıca kasırgalar da tsunamiye neden olabilir. Önceleri tsunami dalgalarına gelgit dalgaları da denmiştir. Tsunamilerin %80'i Pasifik Okyanusu'nda gerçekleşir.

<span class="mw-page-title-main">Magnitüd</span> Vikimedya anlam ayrımı sayfası

Magnitüd, yer kabuğunun veya levhaların bir deprem anında boşalan jeolojik enerji potansiyelinin (düzeyinin), sismik aletler tarafından ölçülen değeridir.

Yansıma, homojen bir ortam içerisinde dalgaların yansıtıcı bir yüzeye çarparak yön ve doğrultu değiştirip geldiği ortama geri dönmesi olayına denir. Yansımanın genel örnekleri ışık, ses ve su dalgalarıdır. Düzlem aynalarda yansıma, saydam ortamda hareket eden ışığın herhangi bir yüzeye çarpıp geri dönmesi olayıdır. Yansıma olayında ışığın hızı, frekansı, rengi yani hiçbir özelliği değişmez. Sadece hareket yönü değişir.

<span class="mw-page-title-main">Sismik dalga</span> Dünyanın katmanları boyunca dolaşan sismik, volkanik veya patlayıcı enerji

Sismik dalga, Dünya veya başka gezegen gibi bir cisim içinden geçen akustik enerji dalga'sıdır. Deprem, volkanik patlama, magma hareketinden, büyük heyelan ve alçak frekanslı akustik enerji üreten büyük insan yapımı bir patlama'dan kaynaklanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Dalga (su)</span>

Dalga, deniz dalgaları çeşitli etkenler sonucu meydana gelir. Öncelikle rüzgâr, dalgaların oluşmasında başlıca bir faktördür. Rüzgârlar deniz yüzeyinde enerji ile bir itki meydana getirirler ve bunun sonucunda dalgalar oluşur. Ayrıca depremler sonucunda tsunami denen büyük dalgalar meydana gelebilir.

<span class="mw-page-title-main">Dünya'nın iç çekirdeği</span>

İç çekirdek, yoğunluk ve ağırlık bakımından en ağır elementlerin bulunduğu bölümdür. Dünya'nın en iç bölümünü oluşturan çekirdeğin, 5120–2890 km'ler arasındaki kısmına dış çekirdek, 6371–5150 km'ler arasındaki kısmına iç çekirdek denir. İç çekirdekte bulunan demir-nikel alaşımı çok yüksek basınç ve sıcaklık etkisiyle kristal haldedir. Dış çekirdekte ise bu karışım erimiş haldedir. Ama hala insanlar ağır kürede katı ya da katıya yakın maddeler olduğuna inanıyor. Ağır küredeki her şeyin yanıp kül olabileceği kanıtlanmıştır. Fakat hala ağır küredeki her şeyi keşfedememişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Sismolog</span>

Deprem bilimi uzmanı olarak da bilinen Sismologlar, jeolojik malzemelerde sismik dalgaların oluşumunu ve yayılmasını inceleyen jeofizik konusunda uzmanlaşmış yer bilim adamlarıdır. Bu jeolojik malzemeler, bir laboratuvar örneğinden Dünya'nın tamamına, yüzeyinden çekirdeğine kadar değişebilir.

Artçı şok veya artçı deprem Sismolojide, ana şokla aynı bölgede yer değiştiren kabuğun ana şokun etkilerine uyum sağlaması nedeniyle ortaya çıkan daha büyük bir depremi takip eden daha küçük bir depreme verilen isimdir. Büyük depremler, tutarlı bir düzene göre büyüklüğü ve sıklığı sürekli olarak azalan ve aletle tespit edilebilen yüzlerce ila binlerce artçı şoka neden olabilir. Bazı depremlerde ana kırılma iki veya daha fazla aşamada meydana gelir ve bu da birden fazla ana şoka neden olur. Bunlar ikili depremler olarak bilinir ve genel olarak benzer büyüklüklere ve hemen hemen aynı sismik dalga biçimlerine sahip olmaları nedeniyle artçı depremlerden ayırt edilebilirler.

<span class="mw-page-title-main">Deprem mühendisliği</span>

Deprem mühendisliği, binalar ve köprüler gibi yapıları depremler göz önünde bulundurularak tasarlayan ve analiz eden disiplinler arası bir mühendislik dalıdır. Genel amacı, bu tür yapıları depreme karşı daha dayanıklı hale getirmektir. Deprem mühendisi, küçük sarsıntılarda hasar görmeyecek ve büyük bir depremde ciddi hasar veya çökmeyi önleyecek yapılar inşa etmeyi hedefler. Uygun şekilde tasarlanmış yapı mutlaka aşırı sağlam veya pahalı olmak zorunda değildir. Kabul edilebilir bir hasar seviyesini sürdürürken sismik etkilere dayanacak şekilde uygun tasarlanmalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Astenosfer</span> mantonun yer kabuğuna yakın olan üst kısmı

Astenosfer kelimesinin kökeni Antik Yunan'dan gelmektedir. Mekanik olarak zayıf olduğundan ἀσθενός [asthenos] yani güçsüz kelimesinden türetilmiştir. Mekanik olarak zayıf ve üst mantoda ki sünek bölgedir. Litosferin altında, yüzeyin yaklaşık 80 ila 200 km derinliklerinde bulunur. Litosfer-astenosfer sınırı genellikle LAB olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Deprem odağı</span>

Deprem odağı ya da episantr, bir deprem sonucu yeraltındaki fayın kırıldığı yerin hemen üzerinde, yüzeydeki noktadır. Bu odak veya odak noktası derinliği olarak bilinen bir mesafede, merkez üssü altında doğrudan oluşur. Odak derinliği sismik dalga olgusuna dayanan ölçümlerle hesaplanabilir. Tüm dalga olaylarında olduğu gibi, bu uzun dalga boyu ile dalgaların kaynağının odak derinliğini tam olarak belirlemek zordur. Çok kuvvetli depremler, çok uzun dalga boylarına sahip sismik dalgalar, kendi serbest enerjisinin büyük bir kısmını yayar ve bu nedenle güçlü bir deprem büyük bir kitle enerjinin serbest bırakılmasını sağlar. Bilgisayar, ana şok ve öncü şokların odak noktası ile artçı hareketlerin hangi fay boyunca oluştuğunu üç boyutlu çizim şeklinde verir.

<span class="mw-page-title-main">Yüzey dalgası</span>

Yüzey dalgası bir çeşit deprem dalgasıdır. Merkez üsten ortaya çıkar ve yayılır. Bu dalga Rayleigh ve Love dalgaları olmak üzere iki sınıfa ayrılır. Yüzey dalgası diğer deprem dalgalarına nazaran daha yavaştır. Yüzey dalgaları oluşurken zemin hareket hâlinde olur ve bu dalgaların zemine uyguladığı kuvvet zamanla artar.

<span class="mw-page-title-main">Mekanik dalga</span>

Mekanik dalga, fiziksel anlamda maddenin salınımı sebebiyle oluşan enerjiyi bir ortam aracılığı ile mekanik olarak aktarma olayıdır. Dalgalar uzun mesafeler boyunca hareket edebilmesine rağmen iletim ortamına göre hareketleri sınırlı kalmaktadır. Bu nedenle, salınan madde başlangıçtaki denge konumundan uzaklaşmaz. Mekanik dalgalar, elastik ve eylemsizlik şartlarında üretilebilir. Yani, maddelerin esnek ve hareket durumlarını koruma eğiliminde olduğu ortamlar mekanik dalga üretimi için gereklidir. Üç tür mekanik dalga vardır. Bunlar, enine dalgalar, boyuna dalgalar ve yüzey dalgalarıdır. Mekanik dalgaların en yaygın örnekleri ise su dalgaları, ses dalgaları ve sismik (sismoloji) dalgalardır.

Volkanik depremler, yanardağların püskürmesi sonucu oluşan depremlerdir. Ayrıca yerin derinliklerinde olan eriğimiz maddenin yeryüzüne çıkmasının sonucu oluşan volkanik gazların yapmış oldukları volkanik patlamalarla birlikte bu tür depremlerin meydana geldiği bilinmektedir. Ayrıca bunlar yanardağlarla ilgili olduklarından yerel olarak bilinirler ve önemli bir zarara sebep olmazlar.

<span class="mw-page-title-main">Hiposantr</span> deprem odak noktası

Hiposantr, odak noktası da denilen deprem enerjisinin açığa çıktığı noktadır. Depremler, yerkürenin en üstünde bulunan tabakadaki kırıkların hareketiyle meydana gelir. Bu kırılmalara ise fay hattı adı verilir. Yani depremler kırıklarda oluşan basınç dengesinin değişmesiyle oluşan sismik dalgalandır. Kısaca, depremler fay hatları arasındaki enerjinin anlık olarak ortaya çıkmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">P dalgası</span>

AP dalgası, sismolojide sismik dalgalar olarak adlandırılan iki ana elastik cisim dalgasından biridir. P dalgaları diğer sismik dalgalardan daha hızlı hareket eder ve bu nedenle bir depremden etkilenen herhangi bir yere veya bir sismografa ulaşan ilk sinyaldir. P dalgaları gazlar, sıvılar veya katılar yoluyla iletilebilir.

Sismolojide, bir deprem yırtılması, yer kabuğundaki bir deprem sırasında meydana gelen kayma derecesidir. Depremler, toprak kaymaları, bir volkandaki magmanın hareketi, yeni bir fayın oluşumu veya en yaygın olarak mevcut bir fayın kaymasını içeren birçok nedenden dolayı meydana gelir.

<span class="mw-page-title-main">Odak mekanizması</span> bir depremde sismik dalgalar üreten süreç

Odak mekanizması, bir depremin, sismik dalgaları oluşturan kaynak bölgedeki deformasyonu tanımlar. Fay ile ilgili bir olay söz konusu olduğunda, kayan fay düzleminin ve kayma vektörünün yönünü ifade eder ve fay düzlemi çözümü olarak da bilinir. Odak mekanizmaları, gözlemlenen sismik dalga biçimlerinin analiziyle tahmin edilen deprem için moment tensörünün çözümünden türetilmiştir. Odak mekanizması, "ilk hareketlerin" modelini, yani ilk gelen P dalgalarının kırılıp kırılmadığını gözlemleyerek elde edilebilir. Bu yöntem, dalga biçimleri dijital olarak kaydedilip analiz edilmeden önce kullanıldı ve bu yöntem, kolay moment tensör çözümü için çok küçük depremler için hala kullanılmaktadır. Odak mekanizmaları artık ağırlıklı olarak kaydedilen dalga biçimlerinin yarı otomatik analizi kullanılarak türetilmektedir.

Deprem tahmini, belirtilen sınırlar dahilinde gelecekteki depremlerin zamanının, yerinin ve büyüklüğünün belirtilmesiyle, ve özellikle "bir bölgede meydana gelecek sonraki şiddetli deprem için parametrelerin belirlenmesi" ilgilenen sismoloji bilim dalıdır. Depremi önden bildirmeyle, belirli bir alanda yıllar veya on yıllar boyunca hasar veren depremlerin sıklığı ve büyüklüğü de dahil olmak üzere “genel” deprem tehlikesinin olasılıksal değerlendirmesi olarak tanımlabilen deprem tahmini arasında bazen ayrım yapılır. Tüm bilim adamları "önceden bildirme" ile "tahmin"i birbirinden ayırmaz ancak bu ayrım yararlıdır.