
İnsanın evrimi, modern insanın evrimsel kökenini ve ne tür evrimsel süreçlerle ortaya çıktığını incelediği gibi insanın en eski atalarını ve atasal kökenlerini de konu edinir. Bunun yanında insanla ortak ataları paylaşan ve insan ile yakın akraba olan türlerin evrimini ve kökenini de araştırır. İnsan evrimi, konu olarak 1863 yılında T. H. Huxley tarafından oluşturulan bilim dalı primatolojiyi ve günümüz maymunlarının tüm canlılar ile onların eski atalarının fosillerini de dikkate almaktadır. Bunun yanında insanın evrimsel tarihi üzerindeki çalışma ve araştırmalar fiziksel antropoloji, paleoantropoloji, primatoloji, arkeoloji, dilbilim, genetik ve embriyoloji dâhil olmak üzere birçok bilimsel alanı de içerir.

Australopithecus africanus, yaklaşık 3.7 ila 2.1 milyon yıl önce Orta Pliyosen'den Erken Pleyistosen'e kadar Güney Afrika'da yaşamış, soyu tükenmiş bir australopitesin türüdür. A. africanus'un Homo ve Paranthropus'un, sadece Paranthropus'un veya sadece P. robustus'un atası olarak çeşitli şekillerde yerleştirildiği için diğer homininlerle nasıl bir ilişkisi olduğu açık değildir. "Küçük Ayak" örneği, iskeletinin %90'ı bozulmamış ve en eski Güney Afrika australopitesini olarak, en eksiksiz korunmuş erken hominindir. Bununla birlikte, bunun ve benzeri örneklerin "A. prometheus" olarak ayrılması tartışmalıdır.

Australopithecus garhi; 2,5 milyon yıl önce, Erken Pleyistosen sırasında, Etiyopya'nın Afar Bölgesi'nde yaşamış, Bouri Oluşumundan bir australopitesine türüdür.

Sahelanthropus tchadensis, yaklaşık 7 milyon yıl önce, Çad'da yaşamış bir temel hominin türüdür. Sahelanthropus'un şempanzeninkinden ayrılmış insan soy ağacının en eski temsilcisi olduğu düşünülmektedir. Dik yürümek, bu türün ormanlar ve otlaklar da dahil olmak üzere çeşitli habitatlarda hayatta kalmasına yardımcı olmuş olabilir.

Homo rudolfensis, Alt Pleyistosen'de Doğu Afrika'da yaşamış bir hominin türüdür. 1986 yılında Valery Alekseyev tarafından KNM-ER 1470 katalog numaralı Homo habilis fosilinin analizi ile ayrı bir tür olarak tanımlanmıştır.

Homo ergaster, Erken Pleyistosen'de Afrika'da yaşamış arkaik insanların nesli tükenmiş bir türü veya alt türüdür. H. ergaster'in kendine ait bir tür olup olmadığı veya H. erectus kapsamına alınması, paleoantropoloji içinde devam eden ve çözülmemiş bir tartışmadır. Eşanlamlılığı savunanlar, H. ergaster'i tipik olarak Afrikalı Homo erectus olarak ya da Homo erectus ergaster olarak tanımlar.

Orrorin, Homininae içerisinde yer alan, primatların soyu tükenmiş bir cinsidir. Her ikisi de Kenya'da yer alan Miyosen tarihli Lukeino Oluşumu ve Pliyosen tarihli Mabaget Oluşumu'ndan çıkarılan örneklerinden bilinir. İki ayak üzerinde durabilen ilk hominidlerden olabileceği için paleoantropolojik açıdan önemli görülür.
İnsan evriminin fosil listesi, insanın evrimiyle ilgili birçok kayda değer primat fosilleri hakkında genel bir bakış sunmaktadır. Genellikle her ne kadar eksiksiz ve tam kafatasları veya bütün bir iskelet fosili nadir olarak bulunmasıyla beraber sadece birkaç kemik parçalarından veya dişten oluşan parçalar hâlinde binlerce fosil buluntular da mevcuttur. Bu liste eksiklikleri tamamlamaktan ziyade insan evriminde en önemli buluntulardan bazılarını göstermeyi amaçlamaktadır. Listede yer alan fosiller radyometrik tarihleme yöntemi veya bulundukları katmanların yaşlarının hesaplanmasıyla belirlenmiş olan tahmini yaşlarına göre sıralandırılmıştır. Listede gösterilen fosillerin çoğu Homo sapiens'in doğrudan atası olmamakla beraber insanın doğrudan atalarıyla yakın ilgilidir ve bu yüzden insan soy çizgisinin araştırılmasında önemlidir. Yalnızca insana şempanzeden daha yakın olan ya da daha yakın olabilecek türlere ait fosiller listelenmiştir.

Ardipithecus, yaklaşık 5.8 ila 4.4 milyon yıl önce Etiyopya'da yaşamış erken australopitesin cinsi. Hominina alt oymağının en eski tartışmasız üyesi olduğu kabul edilir. Ardipitecus'un iki ayak üzerine yürüyebilen ilk homininlerden olduğu düşünülmektedir. Cins, iki tür barındırır: Ardipithecus ramidus ve Ardipithecus kadabba.

Cava insanı ya da Cava adamı, 1891'de Endonezya'nın Java Adası'nda bulunan insan (Homo) fosillerine verilen isim. Eugène Dubois'in öncülük ettiği kazı grubu; diş, kafatası parçası ve uyluk kemiği keşfetti. Fosillerin, insanlar ve insansı maymunlar arasındaki "kayıp halka" olduğunu savunan Dubois, türe "Anthropopithecus erectus" ismini verdi, fakat sonra "Pithecanthropus erectus" olarak değiştirdi.
Dmanisi 3 kafatası olarak da bilinen D2700, 2001 yılında Gürcistan'ın Dmanisi kentinde bulunan ve erken Homo erectus olarak sınıflandırılan beş kafatasından biridir. Neredeyse bütün bir kafatasıdır ve son derece iyi durumdadır. Stratigrafik olarak yaklaşık 1.8 milyon yıl olarak tarihlendirildi.

Australopithecus sediba, İnsanlığın beşiği olan Güney Afrika'daki Malapa Mağarası'nda bulunmuş, soyu tükenmiş bir australopitesin türüdür. Bu mağarada bulunan çocuk iskeleti, Holotip MH1 olarak, yetişkin dişi iskeleti ise paratip MH2 olarak bilinmektedir. Kalıntılar 1.98 milyon yıl öncesine tarihlenirler ve Paranthropus robustus, Homo habilis/H. rudolfensis ve Homo ergaster/H. erectus ile aynı dönemde yaşamışlardır.
OH 7, "Johnny'nin Çocuğu" olarak da bilinir, Homo habilis'in tip örneğidir. Fosiller 4 Kasım 1960'ta Tanzanya, Olduvai Vadisi'nde Jonathan ve Mary Leakey tarafından keşfedildi. Kalıntılar yaklaşık 1.75 milyon yıl öncesine tarihleniyor ve alt çene kemiğinin parçalanmış parçalarından, izole bir üst azı dişi, iki parietal kemik ve yirmi bir parmak ile bilek kemiklerinden oluşan bir eli içeriyor.

Lantiyen insanı, 1963'te Lantian County, Loess Platosu'ndaki Chenchiawo Köyü'nden neredeyse tam bir çene kemiğinden ve 1964'te keşfedilen Gongwangling Köyü'nden kısmi bir kafatasından bilinen, bir Homo erectus alt türüdür. Kalıntıların ilki yaklaşık 710-684 bin yıl öncesine, ikincisi ise 1.65-1.59 milyon yıl öncesine dayanıyor. Bu, Lantiyen insanını Afrika'nın ötesinde keşfedilmiş ikinci en yaşlı H. erectus ve Doğu Asya'nın en yaşısı yapar. Fosilleri ilk olarak 1964 yılında Woo Ju-Kan tarafından tanımlandı ve bir diğer H. erectus olan Pekin insanının atası olarak kabul edildi.
Meganthropus, Endonezya'nın Pleistosen döneminden bilinen, hominin olmayan hominid insansılarının soyu tükenmiş bir cinsidir. Endonezya'nın Orta Cava kentindeki Surakarta yakınlarındaki Sangiran bölgesinde birkaç izole dişin yanında bulunan bir dizi büyük çene ve kafatası parçasından bilinmektedir. Cinsin uzun ve karmaşık bir taksonomik geçmişi vardır. Orijinal fosiller yeni bir türe, Meganthropus palaeojavanicus'a atfedildi, bu isim uzun bir süre geçersiz sayıldı ve cins adı fosiller için resmi olmayan bir isim olarak kullanıldı.

Ndutu kafatası, Kuzey Tanzanya'daki Ndutu Gölü'nde bulunan, Orta Pleistosen'den bir geç Homo erectus, Homo rhodesiensis, veya erken Homo sapiens'e çeşitli şekillerde atanan bir hominin kısmi kafatasıdır. 2021 yılında, yeni tanımlanan Homo bodoensis türüne ait olabileceği önerildi.

Sale, Fas, Salé'de bulunmuş, 250.000 ila 200.000 yıllık Homo erectus kafatasıdır. 1971 yılında bir taş ocağı çalışanı tarafından bulunmuştur.

OH 24, Homo habilis türünün fosilleşmiş bir kafatasıdır. 1968 yılında Tanzanya'nın Olduvai Geçidi bölgesinde Peter Nzube tarafından keşfedilmiştir. Kafatası neredeyse düz bir şekilde ezilmiş olarak bulundu ve bu nedenle adını zamanın ünlü sıska modeli Twiggy'den aldı. Yaklaşık 1.8 Ma olduğu tahmin edilen kafatasının ezilmiş yassı ve kitlesel bir kireçtaşı kaplaması ile birlikte çimentolanmış olduğu bulundu.
Selam (DIK-1/1), kemikleri ilk olarak 2000 yılında Etiyopya'nın Dikika kentinde bulunan ve sonraki yıllarda bulunan üç yaşındaki dişi Australopithecus afarensis fosilleşmiş kafatası ve diğer iskelet kalıntılarıdır. Sık sık Lucy'nin bebeği olarak adlandırılsa da, örnek 3,3 milyon yıl öncesine tarihlendirildi, "Lucy"den yaklaşık 120.000 yıl daha eskidir.
Apidima Mağarası, Güney Yunanistan'da, Mani Yarımadası'nın batı kıyısında yer alan ve dört küçük mağaradan oluşan bir komplekstir. Mağaranın sistematik olarak incelenmesi sonucunda Paleolitik çağa ait Neandertal ve Homo sapiens fosilleri ortaya çıkarıldı.