İçeriğe atla

SETI@home

SETI@home logosu

SETI@home ("SETI at home"), İnternete bağlı bilgisayarların kullanıldığı bir dağıtık bilgi işlem projesidir. Projeye Berkeley'deki Kaliforniya Üniversitesi'nin Uzay Bilimleri Laboratuvarı ev sahipliği yapmaktadır. SETI, Search for Extra-Terrestrial Intelligence (Türkçesi: Dünya Dışı Akıllı Yaşam Araştırması) sözcüklerinin baş harflerinden oluşturulmuş bir kısaltmadır. Eski SETI@home istemcisine (proje literatürüne göre: SETI@home Klasik) verilen destek 15 Aralık 2005 tarihinde sona ermiştir. SETI@home BOINC platformundaki yeni istemcisiyle yoluna devam etmektedir.

Amaç

SETI@home projesinin esas amacı Dünya dışındaki akıllı uygarlıklardan gelebilecek olan iletişim sinyallerini tespit etmektir. SETI@home halihazırda, dünya dışı uygarlıklardan gelen muhtemel radyo dalgalarını tarayan Arecibo radyo teleskobundan gelen verilerin analiz edildiği radyo SETI programını sürdürmektedir.

SETI@home dünya çapında 5.2 milyon katılımcısıyla, şimdiye kadarki en yüksek katılım oranına sahip dağıtık bilgi işlem projesidir.

İsteyen herkes, radyo teleskop verilerini indiren ve inceleyen ücretsiz bir programı çalıştırarak projeye destek olabilmektedir.

Bu program dört çözümleme işlemi gerçekleştirir:

  • güç tayfındaki sivrilen dalgaların aranması
  • yayın gücündeki Gaussian artışlarının ve azalmalarının aranması (Bu genellikle teleskop çanağının ana lobunun bir radyo kaynağının önünden geçmekte olduğunu gösterir.)
  • üçlemelerin (tek satırdaki üç sivrilen dalga) aranması
  • atmaların aranması (Atmalar genellikle dar bant dijital tarzda bir yayını gösterir.)

Her ne kadar SETI@home projesi, dünya dışı uygarlıkların varlığını kanıtlayan bir sinyal tespit edememişse de, üzerinde daha fazla çözümleme yapılması gereken pek çok sinyal kaydedilmiştir. 1 Kasım 2004 tarihinde dikkat çekici bir sinyal olan SHGb02+14a duyurulmuştur.

Rakamlar

Projenin başlangıç tarihi olan 17 Mayıs 1999'dan beri, iki milyon yıllık toplu işlem zamanı kaydedilmiştir. 26 Kasım 2001 tarihine gelindiğinde, 1021 matematiksel işlem gerçekleştirilmiştir. Bu değer, tarihteki en büyük bilgi işlem olarak Guinnes Rekorlar Kitabı'na girmiştir. Sistemdeki 900.000'in üzerindeki bilgisayarla, SETI@home 312.332 terraflop'luk işlem gücüne sahiptir (13 Kasım 2010). Dünyanın en hızlı süperbilgisayarı Blue Gene, 280 terraflopluk işlem gücüne sahiptir. SETI@home hakkındaki en güncel istatistikleri https://web.archive.org/web/20091215135415/http://boincstats.com/stats/project_graph.php?pr=sah sayfasında bulabilirsiniz.

Yakın bir tarihte, ünlü SETI çalışanı Seth Shostak 2020 ile 2025 yılları arasında bir sonuç sinyali ve dünya dışı uygarlıklarla iletişimin kanıtlarının ortaya çıkacağını umduklarını söylemiştir.

Sistem nasıl çalışıyor?

Bilgiler, Puerto Rico'daki Arecibo Gözlemevi'nde yüksek yoğunluklu kasetlere kaydedilir.

Seti@home Klasik istemcisi (sürüm: 3.07)
Seti@home BOINC istemcisi (sürüm: 4.45)

Çeşitli eleştiriler

Birçok bilim çevresi tarafından projeyi eleştiren çok fazla sayıda bilimsel sorular söz konusu olduğu hakkında birçok bilimsel yorum söz konusudur.

Genelde bu projenin bir komplo teorisi anlamıyla asıl amaç ve hedefi saptırmaya yönelik farklı bir çalışma olduğu yönünde çeşitli ve ciddi eleştirileri söz konusudur.[1]

Dış bağlantılar

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 22 Aralık 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Haziran 2013. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Teleskop</span> uzaydan gelen her türlü radyasyonu alıp görüntüleyen, astronomların kullandığı, bir rasathane cihazı

Teleskop veya ırakgörür, uzaydan gelen her türlü radyasyonu alıp görüntüleyen astronomların kullandığı, bir rasathane cihazıdır. 1608 yılında Hans Lippershey tarafından icat edilmiştir ve 1609 yılında Galileo Galilei tarafından ilk defa gökyüzü gözlemleri yapmakta kullanılmıştır. Uzaydaki cisimlerden yansıyarak veya doğrudan gelen görülen ışık, ultraviyole ışınlar, kızılötesi ışınlar, röntgen ışınları, radyo dalgaları gibi her türlü elektromanyetik yayınlar; kozmos hakkında bilgi toplamak için çok gerekli kanıtlardır. Bu kanıtlar, klasik manada optik teleskoplarla ya da çok daha modern radyo teleskoplarla incelenir.

<span class="mw-page-title-main">Dünya Dışı Akıllı Yaşam Araştırması</span>

SETI, Dünya-dışı bir uygarlıktan veya başka bir gezegenden gelen mesajların varlığının saptanması ve saptanması halinde incelenmesi amacıyla ön çalışmaları 1960'lı yıllarda ABD tarafından yapılan, daha sonra geliştirilerek 1971'de NASA tarafından başlatılan bir projedir. Projenin amacı Dünya dışı bir uygarlıktan veya uzak bir gezegenden gelen mesajların varlığını saptanması ve var olduklarının saptanması halinde bunların incelenmesiydi.

<span class="mw-page-title-main">Drake denklemi</span>

Drake denklemi, dünya dışı yaşam arayışında önemli bir denklemdir.

Sinyal boğucu, bir alıcı-vericı sistemde aradaki iletişim ortamını bozmaya yarayan alete denir. Genellikle alıcıyı (çoğunlukla radyo) hedefleyen kuvvetli bir vericidir.

<span class="mw-page-title-main">Radyo astronomi</span>

Radyo astronomi, gök cisimlerinin radyoelektrik dalgaları alanındaki elektromanyetik ışımasını inceleyen astronomi dalı.

<span class="mw-page-title-main">Işınım enerjisi</span>

Işınım enerjisi, elektromıknatıssal dalgaların enerjisidir.

<span class="mw-page-title-main">Wow! sinyali</span> tanımlanamayan bir radyo sinyali

Wow! sinyali, 15 Ağustos 1977'de Ohio Eyalet Üniversitesi'nin ABD'deki Big Ear radyo teleskobu tarafından tespit edilen ve daha sonra dünya dışı zeka arayışını desteklemek için kullanılan güçlü bir dar bant radyo sinyaliydi. Sinyal, Yay takımyıldızı yönünden geliyor gibiydi ve dünya dışı olduğuna işaret eden özellikler taşıyordu.

Fermi paradoksu, dünya dışı uygarlıkların var olma olasılığının gayet yüksek olduğuna dair tahminlerin varlığı ile bunu doğrulayacak herhangi bir kanıtın ya da temasın yokluğu arasındaki çelişkiyi ifade eder.

Arecibo mesajı, frekans modülasyonlu radyo dalgaları yoluyla, Arecibo radyo teleskobunun yenilenmesini kutlamak için yapılan 16 Kasım 1974 tarihindeki törende, yalnızca bir kez uzaya gönderilmiştir. Törenin yapıldığı tarihte ve yerde, gökyüzünde görülebilen yakın ve geniş bir yıldız topluluğu olması sebebiyle, 25.000 ışık yılı uzaklıktaki M13 küresel yıldız kümesi bölgesine doğru gönderilmiştir. Mesaj 1679 ikilik sayı sistemi rakamından oluşur ve yaklaşık olarak 210 bayttır. 2380 MHz frekanstadır ve "sıfırlar" ve "birler" arasındaki fark 1000 kW gücündeki 10 Hz'lik değişimlerle ayarlanmıştır. Bilgi saniyede 10 bit olacak şekilde yayımlanmıştır. Yayının toplam süresi üç dakikadan daha kısa sürmüştür.

Radyo kaynağı SHGb02+14a, Mart 2003'te SETI@home projesinde keşfedilmiş ve 1 Eylül 2004 tarihli New Scientist´te duyurulmuş bir radyo kaynağı ve Dünya-dışı akıllı varlık araştırması (SETI) adayıdır.

Ozma Projesi, 1960'ta Batı Virginia Green Bank´taki Ulusal Radyo Astronomi Gözlemevi´nde astronom Frank Drake tarafından yapılmış ve SETI´ye öncülük etmiş olan deney. Deneyin amacı, uzak gezegen sistemlerindeki olası canlıların izlerini yıldızlar arası radyo dalgalarında aramaktı. Program, kurgusal Oz ülkesinin yöneticisi Prenses Ozma´nın adıyla adlandırılmıştır. Yazar L. Frank Baum, serinin The Emerald City of Oz kitabından sonraki kitaplarında, bu ülkede olan bitenden haberdar olabilmek için radyo dalgalarıyla iletişime geçmiş, bu da projenin adına esin kaynağı olmuştur.

SERENDIP Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley kaynaklı bir Dünya-dışı akıllı yaşam araştırması (SETI) programıdır.

<span class="mw-page-title-main">Arecibo Gözlemevi</span>

Arecibo Gözlemevi, Arecibo - Porto Riko'da bulunan bir radyo teleskop. Ulusal Bilim Vakfı ile yapılan iş birliği anlaşması altında Cornell Üniversitesi tarafından işletilmektedir. Ancak gözlemevi her iki ismi ifade etmek için çalışmalarını National Astronomy and Ionosphere Center (NAIC) adıyla yapmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Bulut bilişim</span> internet tabanlı bilişim hizmeti

Bulut bilişim, bilgisayarlar ve diğer cihazlar için, istendiği zaman kullanılabilen ve kullanıcılar arasında paylaşılan bilgisayar kaynakları sağlayan, internet tabanlı bilişim hizmetlerinin genel adıdır. Bulut bilişim bu yönüyle bir ürün değil, hizmettir; temel kaynaktaki yazılım ve bilgilerin paylaşımı sağlanarak, mevcut bilişim hizmetinin; bilgisayarlar ve diğer aygıtlardan elektrik dağıtıcılarına benzer bir biçimde bilişim ağı üzerinden kullanılmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">DX'cilik</span>

DX'cilik, Amatör telsizcilerin uzak mesafelerden yayınlanan radyo ve televizyon sinyallerini saptayıp bu yayınların yapıldığı istasyonları tanımlamaları ve onlarla iletişim kurmalarına dayalı hobilerini tarif eden terimdir.

<span class="mw-page-title-main">Kepler-186f</span>

Kepler-186f, Dünya'dan yaklaşık olarak 500 ışık yılı uzaklıkta bulunan kırmızı cüce yıldız Kepler-186 yörüngesindeki bir ötegezegendir. Kepler-186f, başka bir yıldızın yaşama elverişli bölgesinde keşfedilen, Dünya ile benzer yarıçapa sahip ilk gezegendir.

<span class="mw-page-title-main">Beş yüz metre açıklıklı Küresel Radyo Teleskop</span> Çinin Guizhou Eyaleti, Pingtang İlçesinde bulunan radyo teleskobu

Beş yüz metre açıklıklı Küresel Radyo Teleskop,, Çin'in güney batısındaki Guizhou eyaletinde bulunan bir radyo teleskobudur.

Yıldızlararası iletişim, gezegen sistemleri arasındaki sinyallerin iletimidir. Yıldızlararası mesajlar göndermek, şu anda mevcut olan teknolojiler ve ekipmanlarla mümkün olduğu için, yıldızlar arası yolculuktan potansiyel olarak çok daha kolaydır. Bununla birlikte, Dünya'dan potansiyel olarak yerleşik diğer sistemlere olan mesafeler, ışık hızının sınırlamalarını varsayarsak, engelleyici gecikmeler getirir. On binlerce ışıkyılı uzaklıktaki yıldızlara gönderilen radyo iletişimlerine anında yanıt vermek bile birçok insan neslini alacaktır.

Dünya dışı zeka, Dünya dışı akıllı yaşam veya insan dışı zeka, varsayımsal akıllı dünya dışı yaşamı ifade eder. Dünya'daki insanlar dışında Güneş Sistemi'nde böyle bir yaşamın varlığı kanıtlanmadı ve diğer yıldız sistemlerinde varlığı hala şüpheli. Başka yaşanabilir dünyaların var olup olmadığı sorusu eski çağlardan beri tartışılmaktadır. Kavramın modern biçimi, Kopernik Devrimi'nin Dünya'nın Güneş'in etrafında dönen bir gezegen olduğunu, diğer gezegenlerin ise tam tersine başka dünyalar olduğunu göstermesiyle ortaya çıktı. Yerleşik başka gezegenlerin veya uyduların var olup olmadığı sorusu bu yeni anlayışın doğal bir sonucuydu. Bilimdeki en spekülatif sorulardan biri haline geldi ve bilimkurgu ve popüler kültürün merkezi teması haline geldi.