İçeriğe atla

Sıra gecesi

Sıra gecesi veya Sıra geceleri ya da Urfa'da bilinen adıyla Sıra gezmek,[1] Türkiye'de Şanlıurfa iliyle özdeşleşen halk kültüründe ses, saz ve söz üzerine sohbet yapılan toplantı ve aktüalite meclisidir. Sıra gecesi tam anlamıyla baştan sona musiki, muhabbet ve edebiyat bütünü olarak ele alınabilir. Sıra geceleri ariflerin söze geldiği, çırakların dize geldiği, şiirlerin saza geldiği gecelerdir. Sıra gecelerinin günümüzde en çok bilinen ve tanınan sanatçısı Kazancı Bedih'tir. Sıra kelimesinin kullanılması, gecelerin sırasıyla herkesin evinde yapılmasından kaynaklanmaktadır.

Halkın içinden gelen ve günümüze kadar yaşatılmış bir gelenektir. Sıra geceleri genel olarak erkekler arasında yapılır. Buralara çocuklar küçük yaşlarda götürülerek, cemaat ile oturup kalkmayı, dinlemeyi ve adab-ı muaşerat öğrenirler. Halk içerisinden çıkan müzisyen ve şarkıcılar bu gecelerde özellikle uzun hava başta olmak üzere yöresel türkü ve şarkılar ile şiirleri seslendirirler. Terbiye veren ve öğreten bir yer olduğu için örneğin, bu gecelerde bir gazelin tek hecesini yanlış okuyan bir sanatçı bir daha utandığından dolayı bu gecelere uzun süre tekrar katılmazdı.[2]

Sıra gecelerinde, ikramın da bir o kadar bol tutulması da gelenek ve göreneklerdendir. Ayrıca bu gruplara diğer sıradakilere haber verilmeden başka misafir çağrılmazdı. Gecelerde saz ve sözün yanı sıra "Fincan saklama" veya "Tolaka" gibi oyunlar da oynanarak vakit geçirilirdi. Bu nedenlerden dolayı sıra geceleri aynı kültürdeki bu insanlar arasında bir dayanışma alanına da dönüşmüştür.[1]

Sıra geceleri Şanlıurfa'nın tarihinde de önemli bir yer tutmaktadır. İngilizler 24 Mart 1919'da Mondros Mütarekesi'nin 7. maddesi gereğince Urfa'yı işgale başladıklarında ufak grupları bulmak ve dağıtmak için ajanlar kullanıyorlardı. Halkın bir arada bulunmasını istemiyorlardı. Fakat 5 Eylül 1919'da 12 kişi Binbaşı Ali Rıza Bey'in önderliğinde gözlerden uzak bir yerde düzenlenen sıra gecesinde bir araya gelmişlerdi. Gece yarısı Binbaşı Ali Rıza Bey ve arkadaşları Müdafa-i Hukuk Urfa şubesini işte bu sıra gecesi esnasında kurmuşlardır. Ve on iki arkadaşın Urfa'yı düşman işgalinden kurtarmak için Kur'an'a el basarak yemin etmesiyle birlikte, Urfa için kurtuluş savaşı başlamıştır.[2]

Günümüzde sıra gecelerinin yaşanan dejenerasyon nedeniyle biraz daha yozlaştırıldığı ve günümüz sıra gecelerinde musikinin arka plana atılarak pavyon müziği yapıldığı iddia edilmektedir. Bunların yanı sıra geçmişte sıra gecelerinde çalan ve söyleyen sanatçıların bazılarının para kazanmak için başka illere gittikleri ve o illerde vefat ettikleri belirtilmektedir. Sıra geceleri için Şanlıurfa'dan bazı kişiler patent başvurusunda bulunmuşlar ve aynı Şanlıurfa'ya özgü isot biberi gibi patent almaya çalışmışlardır.[2]

Kaynakça

  1. ^ a b "URFA'da bir sıra gecesi". aksiyon. 11 Ekim 1997. 19 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Şubat 2013. 
  2. ^ a b c Keşke Olmasaydı belgeseli: Kazancı Bedih bölümü.

İlgili Araştırma Makaleleri

Şiir, sözcüklerin düz anlamlarına ek olmak üzere ya da bunların yerine başka anlamlar oluşturmak için dilin ses estetiği veya ses sembolizmi ve ölçü gibi estetik ve ritmik özelliklerini kullanan bir edebiyat türüdür. Müellif İsmail Durmuş İslam ansiklopedisinde “mübalağa sanatı”nın şiirin temel karakteristiği olduğu üzerinde durmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Şanlıurfa</span> Şanlıurfa ilinin merkezi olan şehir

Şanlıurfa, halk arasındaki kısa adıyla Urfa veya eski çağlarda bilinen adıyla Edessa, Türkiye'nin Şanlıurfa ilinin merkezi olan şehirdir.

<span class="mw-page-title-main">Mesut Cemil</span> Türk müzisyen

Mesut Cemil Tel, Tamburi Cemil Bey’in oğludur. Bir ara “Tel” soyadını kullanmışsa da, kısa bir süre sonra bundan vazgeçmiştir. Çocukluk yılları babasının musiki çevresinde geçti. Babasından birkaç ders dışında musiki dersi almadı. İstanbul Sultanîsi'nde öğrenciyken, on üç yaşında Daniel-Fitzinger'den keman dersleri alarak Batı musikisi bilgileri öğrenmeye başladı; keman üzerindeki çalışmalarını daha sonra Aliye Berger'in eşi Karl Berger’den aldığı derslerle sürdürdü.

Türklerin Anadolu'ya geldikten sonra edebiyatları iki gruba ayrılmıştır. Arapça ve Farsçayı çok iyi bilen aydınların oluşturduğu "Yüksek Zümre Edebiyatı" ve İslam öncesinden gelen sözlü bir "Halk Edebiyatı". Anadolu'ya göç eden Türkler arasında aynı ayrım devam etti. Medrese eğitimi gören aydın kesim Arap ve Fars edebiyatlarının tesirini devam ettirirken, halk yine saz şairleri aracılığıyla halk edebiyatını devam ettirdi. Dolayısı ile Anadolu Türk Edebiyatı iki grupta incelenmektedir. Bu gruplardan biri halk edebiyatıdır.

<span class="mw-page-title-main">Mehmet Emin Yurdakul</span> Türk şair ve milletvekili

Mehmet Emin Yurdakul, Türk şair ve milletvekili. "Türk Şairi", “Millî Şair” olarak anılır.

Âşık halk edebiyatı, halk diliyle ve hece vezniyle meydana getirilen, saz eşliğinde söylenen şiirlerden oluşan geleneksel Türk edebiyatı dalıdır. âşıkların oluşturduğu eserlerin bütününe verilen isimdir.Halk edebiyatı içerisinde yer alır. Anonim ürünlerin dışında kalan şiirlerin oluşturduğu edebi ürünler toplamıdır. Kimi âşıkların başından geçen ve yaygınlaşıp ünlenen hikâyeler de âşık edebiyatı içinde incelenir.

Hoyrat, halk edebiyatında maninin bir türüdür. “Kesik Mani, Cinaslı mani” adlarıyla geleneksel halk edebiyatımızda yer almaktadır. Bu tür manilere, Azerbaycan Türkleri, “Bayatî”, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Irak Türkleri “Hoyrat” demektedir.

<span class="mw-page-title-main">Karakol Cemiyeti</span> Osmanlı İmparatorluğu‘nda istihbarat örgütü

Karakol Cemiyeti, Mütareke döneminde Osmanlı istihbarat örgütüdür.

<span class="mw-page-title-main">Diyap Yıldırım</span> siyasetçi ve aşiret reisi

Diyap Yıldırım, bilinen adıyla Diyap Ağa kimlikteki tam adı Dersimli Diyap Ağa, Türkmen asıllı Türk siyasetçi ve aşiret reisi, I. TBMM Tunceli milletvekili.

<span class="mw-page-title-main">Âşık Alesker</span>

Âşık Alesker, 19. yüzyıl Azerbaycan saz üstadlarının en önemli temsilcisi, Azerbaycan aşık edebiyatının klasiklerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Kutsi Tecer</span> Türk şair ve oyun yazarı

Ahmet Kutsi Tecer, Türk öğretmen, şair, oyun yazarı ve siyasetçi. Halk kültürü alanında çalışmaları ile tanınır. Çalışmaları, Karacaoğlan ve Yunus Emre’nin hayatına ışık tutmuştur. Halk şairi Âşık Veysel’i Türkiye'ye tanıtan, halk müziği derlemecisi Muzaffer Sarısözen'i keşfeden kişidir.

Âşık, Anadolu, Güney Kafkasya ve İran'da sürdürülen, genellikle bağlama veya başka bir telli müzik aleti eşliğinde söylenen sözlü halk müziği geleneğini icra eden kişidir. Aşıklık geleneği, Türk kökenli ve Türkler arasında yaygın olan Anadolu, Ortadoğu ve Orta Asya'ya özgü bir halk şairliği türüdür. Türkçe "Ozan" kavramı ile de ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı Ressamlar Cemiyeti</span> Osmanlı ressamlar derneği

Osmanlı Ressamlar Cemiyeti, dönemin sanat ve sanatçı sorunlarına çözüm bulmak üzere Osmanlı Devleti'nde 1909-1919 yılları arasında faaliyet gösteren bağımsız bir ressam örgütüdür.

<span class="mw-page-title-main">Kazancı Bedih</span>

Bedih Yoluk ya da tanınan adıyla Kazancı Bedih, Türk gazelhan, sıra gecesi geleneğinin önemli ustalarındandır.

<i>Mecmua-i Sâz ü Söz</i>

Mecmua-i Sâz ü Söz, 17. yüzyıl ortalarında Ali Ufkî Bey tarafından telif edilmiş olan Türk musikisine ait nota ve güfte mecmuasıdır. Müellif eserinde, içinde kendi bestelerinin de yer aldığı, döneminin musiki çevrelerinde icra edilen yüzlerce eserin notasını kaydetmiştir. Bu mecmua sayesinde, pek çok musiki eseri unutulmuş iken yeniden gün yüzüne çıkmıştır.

Giriftzen Asım Bey Türk neyzen, giriftzen, besteci.

<span class="mw-page-title-main">Ali Galip Olayı</span> Sadrazam Damat Ferit Paşa hükûmetinin gerçekleştirdiği girişim

Ali Galip Olayı, Sadrazam Damat Ferit Paşa hükûmetinin, Elazığ Valisi Ali Galip Bey'in önderliğinde Sivas Kongresi'nin yapılmasını engellemeye ve Mustafa Kemal Paşa'yı ortadan kaldırmaya, Heyet-i Temsiliye ve Millî Mücadeleyi durdurmaya çalıştığı girişim.

Ali Rıza Şengel yahut Eyyubî Ali Rıza Bey, Klasik Türk müziği bestekârı ve hocası, nevbezen.

Müslüm C. Akalın, Türk avukat, gazeteci, yerel tarih araştırmacısı.

<span class="mw-page-title-main">Nusret Bey</span> Türk öğretmen, devlet adamı (1875-1920)

Urfa Mutasarrıfı Nusret Bey, Türk öğretmen ve idarecidir. Ermeni Tehciri'inde vazife almasıyla ve bu tehcirde Ermenileri öldürdüğü ve mallarından kazanç sağladığı iddia edilerek idam edilmesiyle bilinir. 15 ay kürek cezasına çarptılırmış olduğu hâlde Divân-ı Harp-i Örfi yasadışı şekilde toplanıp cezası idam cezasına dönüştürdü. 5 Ağustos 1920'de Beyazıt Meydanı'nda idam edildi. Ferid Paşa hükûmetinden sonraki Ahmet Tevfik hükûmeti iktidara gelince ailesi suçsuz olduğunu iddia ederek davaların tekrar incelenmesini talep etti. İncelemelerin ardından Nusret Bey'in suçsuz yere asıldığı kanıtlanmıştır. 25 Aralık 1921'de TBMM tarafından "millî şehit" ilan edilmiştir.