İçeriğe atla

Sırât

Sırât (Arapçaجِسْرُ الصِرَاطِ), İslâm ve Zerdüştlük dinlerine göre Cehennem üzerine kurulmuş dar ve geçilmesi güç köprüdür.[1][2]

Etimoloji

Erken dönem İslam dil bilimcileri kelimenin sırat, sirat veya zirat şekillerinden hangisi ile okunması gerektiğinde tereddüt ettiler ve onu yabancı bir kelime olarak tanımladılar. Suyuti ve bazı alimler kelimenin Yunanca olduğunu söylerler. Latince strata kelimesinin helenistik formu olarak tanımlanır ve buradan Arami ve Arap diline geçtiği ifade edilir.[3]

Mitolojik köken

İran mitolojisi Zerdüştlük'te sinvat (Çinvat Köprüsü) cehennem üzerinde kurulu bir köprüdür ve buradan Zerdüşt'e inananlar güzel bakire bir kız ve iki adet köpek eşliğinde eğlenceli ve şarkılı bir yer olan cennete gideceklerdir.[1][4]

Harici video
Diamond Tema Sırat köprüsünün mitolojik arka planını anlatıyor.

İslam'da

Sırat köprüsünden Kur'an'da bahsedilmemekle birlikte, hadislerde söz edilmiştir.

İslâm inanışına göre tüm insanlar Sırât'tan geçecektir.[5] Müminler, yani İslam dinine inananlar, Dünya'daki eylemlerinin mahiyetine göre hızlı veya yavaş, rahat veya zor, bu yoldan başarıyla geçecekler, kâfirlerin, yani İslâm dininin esaslarından bir veya daha fazlasını inkâr edenlerin ayakları sürtecek ve Cehennem'e düşeceklerdir.[6]

Îmam-ı Gazzâlî Kimyâ-yı Saʿâdet'inde sırattan şöyle söz eder:

Sırat, kıldan ince kılıçtan keskindir. Bu dünyada sırât-ı müstakimde olan, yani doğru yolda gidenler, o Sırat'ı kolaylıkla geçerler. Doğru yolda bulunmayanlar Sırat üstünde yürüyemezler ve Cehennem'e düşerler. Sıratın başında herkesi tutarlar, yaptıklarının hepsinden sual sorarlar. Sâdıklardan ise sıdkın, doğruluğun hakikati sorulur. Münafıkları ve riyakarları utandırlar, rezil ederler. Bir grubu hesapsız Cennet'e gönderirler. Bir kısmının hesabı kolay olur. Bir kısmının zor olur. Sonunda bütün kâfirler Cehennem'e atılır. Aslâ kurtulamazlar. Müslümanların mutîlerini Cennet'e, âsilerini Cehennem'e gönderirler. Peygamberlerin ve din büyüklerinin şefaatine kavuşan affedilir. Şefaat olunmayanlar Cehennem'e götürülür. Günahı miktarınca ona işkence yaparlar. Sonunda Cennet'e götürülür.[7]

Sırât'ın vasıfları

İslâm dininin kutsal kitabı Kur'an'da da Sırât'ın mahiyetinden söz edilmemiş. Ancak bu konuda bazı hadisler mevcuttur. Bunlara göre Sırât Köprüsü kaygan olup üzerinde emrolunduklarını yakalamaya yarayan çengeller ve bir diken çeşidi vardır.[8] Üzerinden geçen Müslümanların bir kısmı şimşek gibi, bir kısmı rüzgâr gibi,[9] bir kısmı hızlı giden at ve develer gibi geçecekler.[10]

Kaynakça

  1. ^ a b "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 11 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Haziran 2012. 
  2. ^ "Genel Türkçe Sözlük". TDK. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2009. []
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 23 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Haziran 2012. 
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 21 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Haziran 2012. 
  5. ^ "Meryem suresi, 19/71". 27 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2011. 
  6. ^ Sahih-i Buhari, Rikâk, 48-52; Sahih-i Müslim, iman, 81; Sünen-i İbn Mace, zühd, 33.
  7. ^ Gazali, Kimyâ-i Saâdet, Bedir Yayınevi, s.151.
  8. ^ "Müslim, îmân, 302". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2011. 
  9. ^ "Müslim, iman, 329". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2011. 
  10. ^ "Tirmîzî, Cennet'in sıfatı, 20". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2011. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Allah (Arapça: الله, romanize:

<span class="mw-page-title-main">Hadis</span> İslam peygamberi Muhammede isnat edilen sözler ve fiiller

Hadis, Muhammed'e atfedilen ve onun sözleri, fiilleri, onaylamaları ve sıfatlarını içeren bilgilerdir. Hadis âlimleri buna sahabe ve tabiînin söz ve fiillerini de eklemişlerdir. Ancak bunlar kaynak olma bakımından Muhammed'in fiil ve sözleri ile aynı seviyede değildirler ve hadis ilmi içerisinde farklı şekilde isimlendirilirler.

<span class="mw-page-title-main">İsrafil</span> Kuranda geçen 4 büyük melekten biri

İsrafil, İslam inançlarına göre dört büyük melekten birisidir. İsrâfil'in görevi kıyamet günü Sûr'a üflemektir.

Azrail, İslam'da dört büyük melekten biri ve eceli dolmuş kişilerin canını almaya gelen 'ölüm meleği' olarak görülür. Yahudilikte bu melek bazen ölen kişinin ruhunu taşıyan bir melek olarak uyarlanmıştır.

Ahiret veya ahret, İslâm termonolojisinde ölümden sonra gidilecek yere verilen bir isim. Ahiret, Kur'an'ın İslâmî eskatolojinin önemli bir parçası olan Ahiret Hesaplaşması ile ilgili bölümlerinde defalarca bahsedilmektedir. Geleneksel olarak, Müslümanların altı temel inanç esaslarından biridir.

<span class="mw-page-title-main">Buhârî</span> Buharalı Fars muhaddis

Buhârî ya da tam künyesiyle Ebû Abdillâh Muhammed bin İsmâîl bin İbrâhîm el-Cu'fî el-Buhârî, Buharalı Fars bir muhaddistir. Yazdığı Sahih-i Buhârî diye bilinen eser, daha sonradan Sünni Müslümanlar için güvenilir hadis kaynaklarını teşkil eden ve Kütüb-i Sitte diye anılan serinin ilk kitabıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sünnilik</span> en yaygın İslam mezhebi

Ehl-i Sünnet ve'l-Cemâat, kısaca Ehl-i Sünnet ya da Sünnîlik, İslam dininin dünya üzerindeki iki büyük kolundan biri ve %77-80'lik bir oran ile en büyük mensubunun bulunduğu mezhepler grubudur. Zaman zaman Sünnî İslam veya Sünnî mezhebi ifadesi de kullanılır. Günümüzde Sünnîlik, kendi içerisinde günümüzde yaşayan iki akaid mezhebi, dört fıkıh mezhebini içermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Cehennem</span> çoğu dini inanca göre günahların cezasının çekileceği yer

Cehennem, çeşitli inançlarda ölüm sonrası ceza çekilen ateşli bir yer olarak gösterilir. Cehennemde kalma süresi inanca göre değişiklik gösterebilir. Cehennemde günah borcu ödeninceye kadar kalınıp sonra tekrar cennete gidilebilir. Ancak, cehennem bazıları için sonsuza dek ateşte yanmak anlamına gelir. Cehennem görevlilerine İslam inancında zebani adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Cennet</span> Dini Mekan

Cennet, dinî kozmoloji veya transandental felsefede gök, yedi gök, uçmak, behişt gibi adlarla da anılan ilah, melek, cin, aziz, yeniden dirilmiş atalar gibi varlıkların yaşadığı, köken aldığı veya hüküm sürdüğüne inanılan yer. Bazı dinî inanışlara göre cennet yaratıkları yeryüzüne inebilir (reenkarnasyon) ve yerde yaşayanlar ölümlerinden sonra, bazı özel durumlarda yaşamakta oldukları hayat devam ederken cennete gidebilirler.

<i>Kütüb-i Sitte</i> İslam inancının klasik hadis eserleri

Kütüb-i Sitte, Altı Kitap anlamına gelen, Ehl-i Sünnet tarafından en sağlam Hadis kaynakları olarak kabul edilmektedir:

<span class="mw-page-title-main">Zerdüştçülük</span> Tek Tanrılı bir Antik İran dini

Zerdüştçülük, Zerdüştîlik ya da Mecûsîlik, günümüzden 3.500 yıl önce Zerdüşt tarafından İran'da kurulan, yaklaşık M.Ö. 6. yüzyıldan M.S. 7. yüzyıla kadar Pers, Med ve Sasani İmparatorluğu’nun dini olan, içerisinde düalist ve eskatolojik inanışın ilk örneklerini barındıran, dünyanın en eski tek tanrıcı vahiy dini. Bu dine inananlar Zerdüştçü, Mazdaist ve Zerdüştî olarak adlandırılıyor olup bedenen öldükten sonra dirilip Ahura Mazda'nın huzuruna çıkacaklarına ve orada sorgulanacaklarına inanırlar. Zamanla Zerdüştlüğün Zurvanizm gibi alt dalları ortaya çıkmıştır. Zurvanizm inancı, Zurvan olarak bilinen zaman ve kader tanrısını baş tanrı konumuna yükseltmiştir.

Tevhit ya da tevhid, teizm tarifinin İslâm terminolojisindeki karşılığıdır.

İslâm'da Melek, Allah tarafından parlak bir kökenden yaratılan göksel varlıklar olduğuna inanılır. Her ne kadar ilmiye meleklerin kesin doğası konusunda hemfikir olmasalar da, onların ince bedenlere sahip özerk varlıklar oldukları konusunda hemfikirdirler.

Sahih, doğru, gerçek anlamında sıfat.

<span class="mw-page-title-main">Sünen-i Tirmîzî</span>

Sünen-i Tirmîzî : İslâm literatüründe en güvenilir hadis kitapları olarak kabul edilen altı kitaptan biridir.

Muhaddis, Hadis bilimi ile uğraşan kimselere verilen İslâmi bir unvandır. Muhaddisler hadisleri derleyen ve onları kendi tespit ettikleri kriterlere göre sınıflandıran kişilerdir. Buna karşın Fakihler hadisin anlamı, içeriği ile ve hadislerden çıkarılabilecek ikinci anlamlar gibi konularla ilgilidirler. Bu kapsamda şeriat ve ibadetlerle ilgili dini kuralları fakihler koyarlar.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa İslamoğlu</span> Türk ilahiyatçı, araştırmacı, şair ve yazar

Mustafa İslamoğlu, Türk yazar. Fıkıh, tefsir, hadis gibi alanlarda çalışmakta ve bu konularda kitaplar yazmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Çinvat Köprüsü</span> Zerdüştlük inancında yaşayanların dünyasını ölüler dünyasından ayıran köprü

Çinvat Köprüsü, Zerdüştlük'teki dînî kaynaklara göre, yaşayanların dünyasını ölüler dünyasından ayıran köprüdür. Bütün ruhlar bu Köprü'den ölümden sonra geçmek zorundadır.

<span class="mw-page-title-main">Tirmizî</span> 9. Yüzyılda yaşamış İslam bilgini

Tirmizi, 9. yüzyılda yaşamış Fars hadis bilgini.

Kıyamet günü, hesap günü ya da mahşer günü ; dünyanın sonunun geleceğine ve tüm insanların mahşerde toplanarak hesap vereceğine inanılan zaman. "Dünya merkezli evren" anlayışında dünyanın sonu, evrenin de sonu olarak algılanmıştır. Kıyametin zamanı ile ilgili çok sayıda inanç, öngörü ve kehanet bulunmaktadır. Zerdüştlük, Hristiyanlık ve İslam gibi dinlerde ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağına, hayattayken yaptıkları iyilik ve kötülükler için hesap vereceklerine ve haklarında hüküm verileceğine, bunun sonucunda iyilerin cennete, kötülerin ise cezalarını çekmek üzere cehenneme gideceğine inanılır. Apokalypse terimi ile eş anlamlı olarak kullanılır.