İçeriğe atla

Sınır

Güvenlik ışıklarıyla aydınlatılan Pakistan-Hindistan sınırı, dünyada uluslararası sınırların gece görülebildiği nadir yerlerden birisidir.

Sınır veya hudut, hükümetler, devletler veya bir ülkenin idari olarak birbirinden bağımsız bölümleri gibi politik varlıkların coğrafî bitiş noktalarını ya da yasal yetki alanlarını tanımlayan bir terimdir.

Eski dönemlerde sınırlar, arada tarafsız bölgelerin bulunduğu ve kesin bir şekilde ayrılmayan bölgelerdi. Suudi Arabistan-Kuveyt sınırında bu durum hâlâ gözlenmektedir. Günümüzdeyse çoğunlukla sınırlar kesin çizgilerle çizilmiştir. Havaalanları, limanlar ve gümrük kapıları da bir çeşit sınır oluşturmaktadırlar. Bu yolla ülkeye giren ve ülkeden çıkan insan, hayvan, para ve mal devletin kontrolü altına alınır. Sınırları geçebilmek için kişilerin pasaport ve isteniyorsa vizeye veya kişi tanımlayıcı belgelere ihtiyaçları vardır. Yabancıların, başka bir ülkenin sınırları içerisinde kalmaları için gerekli özel göçmenlik belgeleri gerekebilir. Hayvanların (ve nadiren insanların) belirli bir hastalığın geçişini engellemek için sınırdan geçmelerine izin verilmeyebilir. Birçok ülke sınırlarından tehlikeli hayvan girişini ve uyuşturucu girişini yasaklamıştır. Eşya, hayvan veya insanların bildirilmeden ve izinsiz olarak sınırdan geçişi yasa dışı kaçak göç olarak adlandırılmaktadır.

Etimoloji

"Sınır" sözcüğü, Türkçeye Modern Yunancada "sınır ülkesi, serhat, uç" anlamına gelen σύνορον (sínoron) kelimesinden geçmiştir.[1][2] Bu kelimenin kökeni de Grekçede "komşu, sınırdaş" anlamındaki σύνορος (sýnoros; σύν- [syn-, beraberlik eki] + ὅρος [ʰóros, sınır]) sözcüğüdür. Aynı kelime Sırpça ve Bulgarca "sinor", Farsça "sīnōr" ve Gürcüce "sinori" kelimelerinin de kökenidir.[3][4]

"Hudut" sözcüğünün kökeniyse Arapçadır. Arapçadaki حدود (ḥudūd) kelimesi, yine sınır anlamına gelen حدّ (ḥadd) kelimesinin çoğuludur.[5] "Had", eskiden Türkçede de kullanılan bir kelime olduğu hâlde günümüzde "haddini bilmek" deyimi dışında kullanımdan düşmüştür.

Tek bir ülkeye sınırı olan ülkeler

Not: Kanada Kanada ve Danimarka Danimarka, Nunavut Nunavut ve Grönland Grönland arasında kalan, 1971 yılından beri sınır tartışmalarının bulunduğu Hans Adasını ikiye bölmeyi 14 Haziran 2022 tarihinde kabul ederek 1.28 km uzunluğunda bir sınıra sahip oldukları için tek komşulu devlet statüsünden çıkmışlardır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Radloff 4:695
  2. ^ Doerfer sf. 2:280
  3. ^ LS sf. 1723
  4. ^ sınır 29 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. - Nişanyan Sözlük, 29 Haziran 2020 tarihinde erişilmiştir.
  5. ^ hudut 30 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. - Nişanyan Sözlük, 29 Haziran 2020 tarihinde erişilmiştir.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türkçe</span> Türk halkının Oğuz Türkçesi dili

Türkçe ya da Türk dili, Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya'da konuşulan, Türk dilleri dil ailesine ait sondan eklemeli bir dildir. Türk dilleri ailesinin Oğuz dilleri grubundan bir Batı Oğuz dili olan Osmanlı Türkçesinin devamını oluşturur. Dil, başta Türkiye olmak üzere Balkanlar, Ege Adaları, Kıbrıs ve Orta Doğu'yu kapsayan eski Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında konuşulur. Ethnologue'a göre Türkçe, yaklaşık 90 milyon konuşanı ile dünyada en çok konuşulan 18. dildir. Türkçe, Türkiye, Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal resmî dil statüsüne sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Banliyö</span>

Varoş ya da banliyö; bir kentin, şehir merkezinden uzak, genellikle il veya ilçe sınırına yakın dış bölgelerine verilen ad. Genellikle nüfus yoğunluğunun daha düşük olduğu banliyölerde yaşayan halkın çoğu şehrin merkezi bölgelerine gitgel yaparlar. Varoşlar, genellikle anayollar veya demiryolları üzerinde kurulur ve şehir merkezine toplu taşımacılıkla ulaşım sağlarlar. Kenar mahalleler, tüm dünyada şehirlerin etrafında çoğalma eğilimindedir.

<span class="mw-page-title-main">Şair</span> şiir yazan ve yayımlayan kimse

Şair ya da ozan, şiir yazan veya söyleyen kimsedir. Şair kelimesi Arapçadan gelir; doğaüstü güçlere sahip, deli, kâhin gibi anlamlar da yüklenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Erkek</span> erişkin erkek

Erkek, eril insan. Erkek terimi genellikle yetişkin bir eril bireyi kastetmekte kullanılırken, oğlan terimi ise eril bir çocuk veya ergeni tanımlamak için kullanılır. Ancak erkek terimi aynı zamanda bazen yaş gözetmeksizin bir eril insanı tanımlamak için de kullanılır; tıpkı "erkek basketbolu" ifadesinde olduğu gibi.

<span class="mw-page-title-main">Umut</span> Kişinin kişisel yaşamı ve durumlarla ilgili olumlu sonuçlar çıkabileceği olasılığı duyumsadığı duygu

Umut veya ümit bir kimsenin kişisel yaşamındaki olay ve durumlarla ilgili olumlu sonuçlar çıkabileceği ihtimaline dair duygusal inancı olarak tanımlanabilir. Türk Dil Kurumu ise umut sözcüğünü "Ummaktan doğan güven duygusu, ümit" veya "Bu duyguyu veren kimse veya şey" olarak tanımlamaktadır. Ummak ise aynı TDK sözlüğünce "Bir şeyin olmasını istemek, beklemek" veya "Sanmak, tahmin etmek" olarak tanımlanmıştır. Buna göre umut genellikle "iyi bir sanıdan doğan güven veya iyi bir sanıya olan inanç duygusu" olarak tanımlanabilir. Umut genellikle belirli bir oranda sebat içerir yani tersi yönde belli kanıtlar dahi olsa bir şeyin muhtemel olduğuna inanmayı içerebilir.

<span class="mw-page-title-main">Sebze</span> yemek pişirmede kullanılan yenilebilir bitki veya bitkinin bir parçası

Sebze ya da göveri, bitkilerin insanlar veya diğer hayvanlar tarafından yenen kısımlarına verilen isimdir. Sebze terimi, kültürler ve mutfaklar arasında farklı anlamlara gelebilir.

<span class="mw-page-title-main">Çeyiz</span> evlenecek kadın için hazırlanan her türlü eşya

Çeyiz, gelin için hazırlanan her türlü eşya. Geleneksel olarak "çeyiz" denilen şeyler bir kız daha evlenecek yaşa varmamışken biriktirilmeye başlanır ve evlenene kadar tamamlanır. Bunlar çoğunlukla el emeği ile üretilmiş halılar, dikiş-nakışlar, yastıklar, yorganlar, havlular gibi ev eşyalarıdır. Çeyiz, damat veya ailesi tarafından evleneceği veya evlenmek üzere olduğu kadının ailesine ödediği başlık parası ile karşılaştırılabilir

Kelime veya sözcük, tek başına anlamlı, bir ya da birbirine bağlı birden fazla biçimbirimden (morfem) oluşan, ses değeri taşıyan dil birimidir.

<span class="mw-page-title-main">Paşa</span> Osmanlı sivil ve askeri bürokrasisinde rütbe ve unvan

Paşa, Osmanlı Devleti zamanında yüksek sivil memurlara ve albaydan üstün rütbede bulunan askerlere verilen unvan. Bunun yanında Osmanlı himayesindeki Mısır baş yöneticilerine de paşa unvanı verilmiştir.

İyelik ekleri veya sahiplik ekleri, isimlere ve isim görevinde kullanılan sözcüklere eklenerek kime veya neye ait olduğunu bildiren ekler.

<span class="mw-page-title-main">Tekne</span> küçük deniz taşıtı

Tekne ya da bot, su üzerinde kalmak ve hareket etmek amacıyla inşa edilen araçlara verilen genel addır. Genelde polyester veya ahşap malzemeden imâl edilir.

<span class="mw-page-title-main">Skeç</span>

Skeç genellikle bir nükteyle son bulan, az kişili ve yalın, şakalı bir içeriği olan kısa oyundur. Tiyatro tarihinde, birçok farklı tiyatro üslubunda ve oyunlarda tarz olarak belirlenmiş bir yöntemdir.

Papaz, Hristiyan din adamları için kullanılan sözcük. Türkçeye 1300'lü yıllarda Rumca papas sözcüğünden geçmiştir. Türkçede rahip sözcüğü de bazen papaz anlamında kullanılır ancak her rahip bir papaz değildir. Rahip sözcüğü zaman zaman İslam dışındaki dinlerdeki din adamları için de kullanılır. Rahip sözcüğü Arapça kökenlidir. Farsça kökenli peder sözcüğü de Türkçede zaman zaman papaz anlamında kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Semizotu</span> Tüketilebilir bitki türü

Semizotu ya da pirpirim, semizotugiller familyasından bir bitki olup yaprakları salata olarak ya da ıspanak gibi pişirilerek yemeklerde kullanılan bir sebzedir. Kökeni Ortadoğu ve Hindistan olmakla birlikte dünyanın birçok bölgesinde bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mühimmat</span>

Mühimmat; askerî terminolojide savaş için gerekli, demirbaş olmayan tüm yedek parça ve cephaneyi kapsayan bir terim. Cephane ise ateşli silahlardan atılmak üzere hazırlanmış her türlü patlayıcı veya delici malzemedir.

<span class="mw-page-title-main">Ceset</span> Ölü bir insanın bedeni

Ceset veya naaş, ölü bir insanın bedeni. Aynı anlama gelen kadavra sözcüğü genelde tıbbî anlamda kullanılır. Cenaze töreni için hazırlanmış cesede cenaze denir.

<span class="mw-page-title-main">Koruma</span>

Koruma veya fedai, bir kimseyi herhangi bir tehdide karşı, yakın mesafeden korumakla görevlendirilmiş özel eğitimli kişi. Korumalar, korunacak kişi tarafından kiralanmış sivil kişiler olabileceği gibi; polis, asker gibi güvenlik güçleri mensubu da olabilirler. Aslen refakatçi anlamına gelen eskort sözcüğü de zaman zaman -özellikle güvenlik güçlerinden oluşmuş koruma timlerini- belirtmek için kullanılır. Modern Türkçede muhafız sözcüğü ise daha çok bir devlet büyüğünü veya tesisi korumak üzere tahsis edilmiş askerî birlikler için, çoğunlukla birliğin türü ile birlikte kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Asil</span> Doğuştan veya hükümdar buyruğuyla, bazı ayrıcalıklara sahip olan ve özel unvanlar taşıyan kimseler

Asil veya soylu, bazı kültürlerde toplumun ayrıcalıklı en üst katmanına mensup kişi. Doğuştan veya hükümdar buyruğuyla, bazı ayrıcalıklara sahip olan ve özel unvanlar taşıyan kimselere denir. Asil olma durumuna asalet veya soyluluk denir. Pek çok toplumda soyluluk ebeveynlerden çocuklara geçer. Kavramın tanımı ülkeden ülkeye veya aynı ülkede çağdan çağa farklılık gösterebilir. Örneğin bazı toplumlarda soylu sınıfı iktidara ve çok geniş yetkilere sahip iken diğerlerinde sembolik olabilir.

Kayınvalide, kaynana, kayınanne veya hanımanne; bir erkeğe göre karısının, bir kadına göre kocasının yani evli çiftlerin eşlerinin annesi için kullandığı sözcüktür. Karşılıklı olma durumunda anne olarak hitap edilir. Genellikle kaynanadan 3. bir kişi olarak bahsedildiğinde öz anne ile karıştırılmamak için bu şekilde kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Patika</span> engebeli bir kırsal arazide iki nokta arasındaki en kısa yolun insan ve hayvan geçişleri nedeniyle bitkiden arınarak oluşan yol

Patika, engebeli bir kırsal arazide iki nokta arasındaki en kısa yolun insan ve hayvan geçişleri nedeniyle bitkiden arınarak oluşmasını ifade eder. Çünkü bu tarz yollar insanlığın daha önceki ulaşım tecrübesini –optimum veya değil- kullanıma sunarlar ve genellikle sonradan gelenler tarafından da “en kestirme yol, bilinen yoldur” mantığıyla takip edilirler.