
Edebiyat, yazın veya literatür, dil aracılığıyla; duygu, düşünce, hayal, olay, durum veya herhangi bir olgunun edebî bir tarzda ve etkili bir şekilde yazılı veya sözlü anlatımını gerçekleştiren; malzemesi söz ve ses; muhatabı insan olan bir sanat dalıdır. Edebî yazılar yazan sanatçılara edebiyatçı denir. Daha kısıtlayıcı bir tanımla, edebiyatın; bir sanat formu olarak oluşturulan yazılar olduğu düşünülmüştür. Bunun nedeni, günlük kullanımdan farklı olarak edebiyatın, dil ürünü olmasıdır.

Şanlıurfa, halk arasındaki kısa adıyla Urfa veya eski çağlarda bilinen adıyla Edessa, Türkiye'nin Şanlıurfa ilinin merkezi olan şehirdir.
Divan edebiyatı, Türk kültürüne has süslü ve sanatlı bir edebiyat türüdür. Bu edebiyata genellikle "divan edebiyatı" adı uygun görülmekte olup bunun en büyük nedenlerinden birisinin şairlerin manzumelerinin toplandığı kitaplara "divan" denilmesi olduğu kabul edilmektedir. Öte yandan, divan edebiyatı gibi tabirlerin modern araştırmacılar tarafından geliştirildiğini ve halk-tekke-divan edebiyatları arasındaki ayrımların bazen oldukça muğlak olduğu ve bu edebiyatlar arasında ciddi etkileşimlerin de bulunduğu vurgulanmalıdır.
Anı, edebiyatta kişisel yaşantının bütününü veya belli bölümlerini kapsayan, bu dönemlerdeki gözlemleri dile getirmek amacıyla yazılmış metinlerdir. Otobiyografi ile karıştırılabilen anı, ondan dışsal olaylara verdiği önem ile ayrılır. Anıda kişisel yaşam izlenimlerinin yanı sıra bu izlenimlerin dış boyutları da geniş olarak yer alır. Otobiyografide yazar öncelikle kendilerini konu edinirken anı yazarları çoğunlukla çeşitli tarihsel olaylarda rol oynamış veya bu olayların yakın gözlemcisi olmuş kişilerdir.
Aramiler, MÖ 11. yüzyıl ve MÖ 8. yüzyıl arasında Kuzey Suriye, Mezopotamya, Doğu Akdeniz kıyıları ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşamış, bölgede bazı devletler ve şehirler kurmuş halk.
Aramca veya Aramice, Sâmî (Semitik) dil ailesinin Kuzeybatı grubundan bir dil. Suriye ülkesinin eski adı olan Aram sözcüğüne izafeten adlandırılmıştır.
Süryani alfabesi, MÖ 2. yüzyıldan itibaren Mardin'de Süryanice için kullanılan bir alfabedir. Bu yazı sistemi, Arami alfabesinden türeyen Sami ebcedlerden biri olup Fenike, İbrani ve Arap alfabesi ile bağlantılıdır.
Gürcü alfabesi, Güney Kafkas dillerinin, özellikle Gürcücenin yazımında kullanılan alfabedir. 1940'larda Osetçe ve 1937-1954 arasında Abhazcanın yazımında da kullanılmıştır. Gürcü alfabesi Dağıstan'da Avarlar tarafından da yüzyıllarca Avar dilini yazmak için kullanılmıştır. Avarlar Gürcü krallıkları ile Alazan vadisi yüzünden çatışmaya başlayınca Gürcü alfabesi, 16. yüzyıldan itibaren yerini Avar dili için düzenlenmiş Arap harflerinden oluşan Ajam alfabesine bıraktı.

İshak, İsrailoğullarının üç önemli büyüğünden biri olan İbrani din büyüğü ve atasıydı. Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam dahil olmak üzere İbrahimî dinlerde önemli bir kişidir. İbrahim ve Sare'nin oğlu, Yakup ve Esav'ın babası olan İshak, Yusuf ve Yehuda'da dahil İsrailoğullarının dedesidir.

Yaratılış Kitabı, Tanah'ın ve Hristiyan Eski Ahit'inin ilk kitabıdır. Yahudilik ve Hristiyanlık geleneklerinde her şeyin başlangıcını; insanlığın erken tarihini, İsrailoğullarının atalarını ve Yahudi milletinin asıllarını açıklayan bir kitap olarak görülür.
Abu-l Farac ya da Bar Hebraeus veya Ebü'l Ferec İbnü'l İbri, 13. yüzyıl Anadolu'sundaki Selçuklu yönetiminde bulunan Melitene'de yaşamış felsefeci, tarihçi, şair, gramer uzmanı, müfessir, ilahiyatçı ve dönemin Süryani Katolikos'u.

Edessa, Yukarı Mezopotamya'da, Seleukos İmparatorluğu'nun kurucusu Kral Selevkos I Nicator tarafından Helenistik dönemde kurulan antik bir şehir (polis) idi. Daha sonra Osroene Krallığı'nın başkenti oldu ve Roma eyaleti Osroene'nin başkenti olarak devam etti. Geç Antik Çağ'da, Hristiyan öğreniminin önde gelen merkezi ve Edessa Katekistik Okulu'nun merkezi oldu. Haçlı Seferleri sırasında, Edessa Kontluğu'nun başkentiydi.

Tur Abdin, Türkiye'nin güneydoğusundaki Midyat ve çevresini içine alan tepelik bir bölgedir. Süryanicede "kulların dağı" anlamına gelen Tur Abdin, Süryani Ortodokslar için önemli bir bölge olup dinî ve kültürel merkezleridir. Bölgenin çok eski bir tarihi geçmişi vardır. Yeryüzünde ayakta kalmış en eski Süryani Ortodoks Manastırı olan Mor Gabriel Manastırı da (Deyrulumur) bu bölgededir.
Edessalı Rabbula 412 ve 435/436 yılları arasında o dönemde Pers İmparatorluğu ve Doğu Roma İmparatorluğu arasında bir sınır bölgesi görevi üstlenen Edessa şehrinin piskoposluğunu üstlenmiş bir din adamıdır. Süryani Ortodoks Kilisesi'nce Süryani kilise babalarından kabul edilir. Onun ölümü üzerine piskoposluk makamı Edessalı İbas tarafından doldurulmuştur.
Süryaniyat, Süryoloji ya da Süryani Çalışmaları Süryani dili ve Süryani Hristiyanlığını araştıran bilim dalıdır. Bilim dalı özellikle 18. ve 19. yüzyıllarda İngiliz, Fransız ve Alman bilim insanlarının Süryaniceye duyduğu ilgi neticesinde ortaya çıkmıştır. Süryani dili, İsa'nın konuştuğu dil olan Aramicenin bir gelişim evresini teşkil ettiğinden, bazı ülkelerde Aramice ve Süryanice çalışmalarının birbirinden ayrı tutulduğu da görülür.

Meryem Ana Kilisesi ya da bilinen diğer adıyla Mor Yakup Kilisesi, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan tarihî bir kilisedir. Kilise, Ortodoks Süryanilere aittir. 3. yüzyılda yapıldığına inanılan kilise günümüze dek birkaç kez yanmış, yıkılmış ve defalarca onarım geçirmiştir.

Yakup'un Mektubu, Yunanca Kutsal Yazıların bir kitabıdır. Sadece Yakup olarak da adlandırılmaktadır. Bu mektup İsa'nın üvey kardeşi Yakup'un tüm Hristiyan cemaatlere yazdığı bir mektuptur. Bunun için o „katolik“ mektup olarak adlandırılır.
Antakyalı İshak Başrahip, vaiz ve yazar. Doğu kiliselerince Kilise Babası Kabul edilir. Efrem’den sonra yazı çeşitliliği ve sayısı açısından en çok eser vermis isimdir.

Nineveli İshak veya Süryani İsaak 7. yüzyılda yaşamış Süryani episkopos, teolog ve keşiş. En çok Hristiyan çileciliği üzerine yazılı eserleriyle anılırdı. Doğu Kilisesi, Doğu Katolik, Ortodoks ve Süryani geleneklerinde aziz ve kilise babası olarak kabul edilir.
Batı Süryani Riti, Batı Süryanice lehçesinde Aziz Yakup'un İlahi Litürji'sini kullanan bir Doğu Hristiyan ritidir. Maruni Kilisesi, Süryani Ortodoks Kilisesi, Süryani Katolik Kilisesi ve Hindistan'ın çeşitli Malankara Kiliselerinde uygulanmaktadır. Süryani Hristiyanlığının iki ana ritinden biridir, diğeri ise Doğu Süryani Riti'dir. Antik Antakya Patrikhanesi'nden çıkmıştır. Diğer ritlerden daha fazla "anafora"ya sahiptir.