İçeriğe atla

Sürveyans

Bulaşıcı hastalık sürveyansı, hastalıkların ilerleme modellerini belirleyebilmek için yayılımlarının takip edildiği, epidemiyolojik uygulamaların tamamına verilen isimdir.

T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından sürveyans: "Herhangi bir hastalık, durum veya olay ile ilgili olarak uygun koruyucu ve karşı önlemlerin önerilmesi, alınması ve uygulanması amacıyla, verilerin, sürekli ve sistematik bir şekilde toplanması, analiz edilmesi, yorumlanması ve ilgili taraflarla paylaşılması" olarak tanımlanmaktadır.[1] Aktif sürveyans: sürveyans sisteminde bildirim yapmakla yükümlü kişi veya birimlerin kendiliğinden rapor etmesini beklemeksizin, yetkili birimlerce düzenli olarak verilerin toplanması. Pasif sürveyans: Katılımcılardan aktif olarak veri toplanmayan, bildirimin kendiliğinden yapılmasının beklendiği sürveyans sistemi.[2]

Sürveyansın asıl amacı, salgın, epidemi ve pandemilerin neden olabileceği zararı tahmin etmek, gözlemlemek ve en aza indirmek, ayrıca bu tür durumlara katkıda bulunan faktörler hakkında bilgi toplamaktır. Modern hastalık sürveyansının kilit noktası, hastalık vaka bildirimi uygulamasıdır.[3]

Modern çağda, salgın hastalıkların raporlanması için kayıtların manuel olarak tutulması yerine, internet üzerinden anında tüm dünya ile paylaşılması mümkündür.

Bir zamanlar hastanelerden alınabilen ve gerçek durumu tam yansıtması umut edilen vaka sayıları, önce iyice gözden geçirilip harmanlanır, sonra halka açıklanırdı. Modern iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle, bu durum önemli ölçüde değişti. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) gibi kuruluşlar artık günler ve hatta bazen saatler içinde belirgin hastalıklara bağlı vakaları ve ölümleri bildirebilir hale gelmiştir. Ayrıca, bu bilgilerin hızlı ve doğru bir şekilde sunulması yönünde önemli bir kamuoyu baskısı vardır.

Raporlama zorunluluğu

Bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıkların resmi olarak raporlanması, pek çok ulusal hükûmet tarafından sağlık hizmeti sunucularına getirilen bir zorunluluktur. Aynı zorunluluk bulaşıcı ajanların yayılımının izlenmesi için Dünya Sağlık Örgütü tarafından ulusal hükûmetlere uygulanmaktadır. 1969' yılından beri DSÖ, aşağıdaki hastalıkların tüm vakalarının örgüte bildirilmesini talep etmiştir: kolera, veba, sarı humma, çiçek hastalığı, dönek ateş ve tifüs. 2005 yılında listeye çocuk felci ve SARS eklenerek genişletildi. Bölgesel ve ulusal hükûmetler genel nüfusu potansiyel olarak tehdit edebilecek daha fazla sayıda bulaşıcı hastalığı izlemeye almışlardır. Türkiye'de 2021 yılı itibarı ile 81 hastalık takip programındadır.[1] Tüberküloz, HIV, botulizm, hantavirüs, şarbon ve kuduz bu tür hastalıklara örnek olarak sayılabilir. Bulaşıcı hastalık insidans oranları, toplumun genel sağlık durumunu belirlemek için gösterge olarak da kullanılmaktadırlar.

Dünya Sağlık Örgütü

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), önemli hastalıklara küresel çapta müdahale edilmesini koordine eden başlıca kurumdur. DSÖ, bazı hastalıklar için Web siteleri ve bu hastalıkların meydana geldiği ülkelerde aktif ekiplere sahiptir.

Örneğin, 2004 yılının başlarındaki SARS salgını esnasında, DSÖ Pekin ekibi salgın süresince birkaç günde bir durum güncellemesi yapmıştı.[4] 2004 Ocak ayından başlayarak DSÖ, H5N1 için de benzer güncellemeler yayınladı.[5] Bu sonuçlar çok geniş çapta rapor edilirek ve yakından izlenmektedir.

DSÖ Epidemi ve Pandemi Uyarı Yanıt Sistemi (EPR), yeni ortaya çıkan endemik eğilimli tehditleri tespit edip, hızlaca doğrulayıp, uygun yanıt vermeye amacıyla aşağıdaki hastalıkları takip etmektedir:[6]

Kaynakça

  1. ^ a b "BULAŞICI HASTALIKLAR SÜRVEYANS VE KONTROL ESASLARI YÖNETMELİĞİ". T.C. Sağlık Bakanlığı. 25 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2021. 
  2. ^ "Ulusal Mikrobiyoloji Standartları Bulaşıcı Hastalıklar Tanı Rehberi". T.C. Sağlık Bakanlığı. 2 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2021. 
  3. ^ "Disease Surveillance". The Task Force for Global Health (İngilizce). 26 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2021. 
  4. ^ "WHO | Severe acute respiratory syndrome (SARS)". WHO. 4 Şubat 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2021. 
  5. ^ "WHO | Avian and other zoonotic influenza". WHO. 1 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2021. 
  6. ^ "Welcome to GOARN | GOARN". extranet.who.int. 15 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Dünya Sağlık Örgütü</span> Birleşmiş Milletlere bağlı toplum sağlığı örgütü

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ),, Birleşmiş Milletler'in uluslararası halk sağlığından sorumlu uzmanlaşmış bir kuruluşudur. Merkezi İsviçre'nin Cenevre şehrindedir ve dünya çapında altı bölgesel ofisi ve 150 saha ofisi vardır.

<span class="mw-page-title-main">Pandemi</span> bulaşıcı bir hastalığın küresel çapta yayılmasıdır

Pandemiler veya pandemik hastalıklar, dünyada birden fazla ülkede veya kıtada, çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara (epidemilere) verilen genel isimdir.

Epidemiyolojide, salgın belli bir insan popülasyonunda, belli bir periyotta, yeni vakalar gibi görülen ancak önceki tecrübelere göre beklenenden fazla etki gösteren hastalıktır,. Belli bir bölgede yayılan salgınlara epidemi, dünya çapında yayılan salgınlara pandemi denir.

<span class="mw-page-title-main">Epidemi</span> kısa sürede çok sayıda insanı etkileyen hastalığın hızla yayılması

Epidemi, bir bulaşıcı hastalığın, belirli bir popülasyondaki çok sayıda insana, kısa bir süre içinde hızla yayılmasıdır. Örneğin meningokok enfeksiyonlarında, iki hafta üst üste 100.000 kişide 15'ten yüksek vaka oranı epidemi olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">2009 domuz gribi salgını</span> H1N1 grip virüsü pandemisi

2009 domuz gribi salgını, grip virüsünün yeni bir şekli ile Nisan 2009 ayında yayılmaya başlayan bir salgındır. Virüsün bu yeni türüne genelde domuz gribi denilmesine karşılık, bazı otoriteler Meksika gribi, domuz merkezli grip, Kuzey Amerika Gribi ve H1N1 gribi de denilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Şiddetli akut solunum yolu sendromu</span> Ölümcül hastalık

Şiddetli akut solunum yolu sendromu, insanları etkileyen, şiddetli akut solunum yolu sendromu koronavirüsünün (SARS-CoV) neden olduğu solunum yolu sendromu. Kasım 2002 ve Temmuz 2003 tarihleri arasında Hong Kong'da başlayan SARS salgını neredeyse pandemi hâline gelmiş ve dünya çapında 8422 vaka ve 916 ölüm görülmüştür. Dünya Sağlık Örgütü ölüm oranını %10,9 olarak açıklamıştır. Haftalar içinde SARS erkeni 2003 yılının başlarında Hong Kong'dan 37 ülkeye yayılmıştır.

İhbarı mecburi hastalık devlet otoritesi tarafından, ortaya çıktığında ihbar edilmesi gerektiği yasalarla belirlenmiş hastalıklar. Bu ve çeşitli bilgilerin harmanlanmasıyla devlet mekanizmalarının hastalığı izlemesine olanak verir ve olası salgınlarda erken uyarı sağlar. Ayrıca çiftlik hayvanlarının bazı hastalıklarında hayvanların itlafı gerekebilir. Birçok devlet insan ve hayvan hastalıklarının ihbar edilmesi için çeşitli düzenlemeler yapmıştır. İhbarlar genelde pandemi sırasında yapılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Finlandiya'da COVID-19 pandemisi</span> Virüs pandemisi

Finlandiya'da COVID-19 pandemisi Şiddetli akut solunum yolu sendromu koronavirüsü 2'nin (SARS-CoV-2) neden olduğu yeni bir bulaşıcı hastalık olan koronavirüs hastalığı COVID-19'un devam eden bir viral pandemisidir. Finlandiya'da COVID-19 pandemisi sırasında ilk COVID-19 vakasının, Vuhan'dan Ivalo'ya gelen birisi ile başladığı 29 Ocak 2020'de bildirildi. Kişinin virüs testi pozitif çıktı. 7 Nisan 2023 itibarıyla Finlandiya'da koronavirüs ile enfekte olmuş toplam 9.097 kişinin öldüğü, toplam vaka sayısının ise 1.468.123 olduğu açıklandı. hasta ise iyileşti ve taburcu edildi.

<span class="mw-page-title-main">Kuzey Makedonya'da COVID-19 pandemisi</span> COVID-19 pandemi maddesi

COVID-19 pandemisi'nin Şubat 2020'de Kuzey Makedonya'ya ulaştığı doğrulandı. Ülkedeki ilk bulaşma, esas olarak İtalya'da 2020 koronavirüs pandemisi'yle ilişkiliydi. Çünkü Kuzey Makedonya'dan İtalya'ya yaklaşık 70.000 kişi gitti ve birçoğu virüsü beraberinde getirerek Kuzey Makedonya'ya geri döndü.

<span class="mw-page-title-main">Slovenya'da COVID-19 pandemisi</span>

Şiddetli akut solunum yolu sendromu koronavirüsü 2'nin neden olduğu yeni bir bulaşıcı hastalık olan koronavirüs hastalığı 2019'un devam eden salgınının Slovenya'ya yayıldığı 4 Mart 2020'deki ilk vakayla doğrulandı. Fas'tan Avrupa'da SARS-CoV-2'nin merkezi olarak kabul edilen İtalya'ya; İtalya'dan da Slovenya'ya gelen bir turist tarafından hastalık ülkeye geldi. Salgının ilk günleri, Ocak ayı sonlarında Başbakan Marjan Šarec'in istifa etmesi ve bunun sonucunda yeni hükûmetin kurulması nedeniyle Slovenya için zorlayıcıydı. İlk vaka Janez Janša Başbakan seçildikten bir gün sonra onaylandı. Geçiş döneminde salgın yükseldi. Giden ve gelen hükûmet arasında 10 Mart 2020'de ortak bir toplantı yapıldı. Görevden ayrılan Marjan Šarec'in hükûmeti 14 Mart 2020'ye kadar kriz yönetiminden sorumluydu.

<span class="mw-page-title-main">Şili'de COVID-19 pandemisi</span> COVID-19 pandemi maddesi

Mart 2020'de COVID-19 salgınının Şili'ye ulaştığı doğrulandı. Şili'de önemli bir COVID-19 salgını var. İlk vakalar Güneydoğu Asya ve Avrupa'dan gelmiş olsa da ülkeyi, DSÖ tarafından tanımlanan pandeminin 4. evresine yerleştirdi.

<span class="mw-page-title-main">Filipinler'de COVID-19 pandemisi</span> Filipinlerde devam eden COVID-19 pandemisi

Şiddetli akut solunum sendromu koronavirüsü 2'nin neden olduğu yeni bir bulaşıcı hastalık olan koronavirüs hastalığı COVID-19 devam eden salgının ilk vakası 30 Ocak 2020'de Metro Manila'da teyit edildi. 38 yaşındaki Çinli bir kadın, Manila'daki San Lazaro Hastanesinde karantinaya alındı. İkinci vaka 2 Şubat'ta, 44 yaşındaki Çinli bir adamın vakası doğrulandı ve bu, Çin anakarası dışındaki hastalık yüzünden ilk doğrulanan ölüm oldu. Yurt dışında seyahat geçmişi olmayan birinin ilk vakası 5 Mart'ta, San Juan, Metro Manila'da COVID-19'un salgınının halihazırda devam etmekte olduğundan şüphe uyandıran 62 yaşındaki bir adamda doğrulandı. 8 Nisan 2023 itibarıyla Filipinler'de koronavirüs ile enfekte olmuş toplam 66.416 kişinin öldüğü, toplam vaka sayısının ise 4.083.529 olduğu açıklandı. 4.007.510 hasta ise iyileşti ve taburcu edildi.

<span class="mw-page-title-main">1899 Porto veba salgını</span>

1899 Porto veba salgını, Portekiz'in kuzeyindeki Porto şehrini merkez alan hıyarcıklı veba salgınıdır.

Orta Doğu solunum sendromu (MERS) koronavirüsü salgını, başta Orta Doğu olmak üzere 2012'den bu yana birçok ülkeyi etkiledi. Orta Doğu solunum sendromuna neden olan virüs, ilk olarak 6 Haziran 2012'de Suudi Arabistan'ın Cidde kentinden bir hastada tanımlanan yeni bir koronavirüstür.

<span class="mw-page-title-main">SARS salgını</span>

Şiddetli akut solunum sendromu koronavirüsünün neden olduğu 2002-2004 şiddetli akut solunum yolu sendromu (SARS) salgını, 29 farklı ülke ve bölgeden 8.000'den fazla kişiyi enfekte etti ve dünya çapında yaklaşık 774 ölümle sonuçlandı.

<span class="mw-page-title-main">2016 Angola ve KDC sarıhumma salgını</span>

20 Ocak 2016'da Angola sağlık bakanı, başkent Luanda'nın bir banliyösü olan Viana belediyesine bağlı Angola'da yaşayan Eritre ve Kongo vatandaşları arasında 23 sarıhumma vakası ve 7 ölüm bildirdi. İlk vakalar 5 Aralık 2015'ten itibaren Eritreli ziyaretçilerde rapor edilmiş ve Ocak ayında Senegal Dakar'daki Pasteur WHO referans laboratuvarı tarafından doğrulanmıştır. Salgın, hızla yayılabilen kentsel sarıhumma bulaşma döngüsü olarak sınıflandırıldı. Sarıhumma virüsünün türünün Angola'daki 1971 salgınında tanımlanan bir türle yakından ilişkili olduğuna dair bir ön bulgu, Ağustos 2016'da doğrulandı. ProMED-mail'den moderatörler, daha fazla yayılmayı önlemek için hemen bir aşı kampanyası başlatmanın önemini vurguladılar. CDC, 7 Nisan 2016'da salgını İzleme Seviyesi 2 olarak sınıflandırdı. DSÖ, orta düzeyde halk sağlığı sonuçları olan acil durum müdahale çerçevesinde bunu 2. derece bir olay olarak ilan etti.

<span class="mw-page-title-main">1557 grip salgını</span> Pandemi

1557'de öncelikle Asya'da pandemik olarak gözlenen grip türüdür. Sonrasında Afrika, Avrupa ve sonunda Amerika'ya yayıldı. Bu grip son derece bulaşıcıydı ve yoğun, bazen ölümcül semptomlarla kendini gösteriyordu. Thomas Short, Lazare Rivière ve Charles Creighton gibi tıp tarihçileri, modern tıp tarafından grip olarak kabul edilmiş nezle benzeri ateşli durumları derlediler. 1557 ve 1559 arasında bu ateşli hastalık o döneme dek en büyük yoğunlukta popülasyonları etkiledi. 1557 gribi, hükûmetlerin muhtemelen ilk defa doktorları salgına müdahale için bürokratik örgütlenme dışında hareket etmeye davet ettiği bir salgın oldu. Aynı zamanda, influenzanın patolojik olarak düşüklerle ilişkilendirildiği ve ilk kez İngilizce terminolojinin kullanıldığı, küresel olarak yayılan bir pandemiydi. Grip, tekrarlanan dalgalar halinde geri döndüğü için daha yüksek ölüm oranlarına, neredeyse evrensel enfeksiyona ve ekonomik kargaşaya neden oldu.

1974 Hindistan çiçek hastalığı salgını, 20. yüzyılın en kötü çiçek hastalığı salgınlarından birisi olarak adlandırılmaktadır. Salgında 188,000 kişi enfekte olmuş ve 31,000 Hint ise hayatını kaybetmiştir. Hindistan salgın sırasında, dünyadaki çiçek hastalığı vakalarının %86'sından fazlasına sahipti.

<span class="mw-page-title-main">2022 çocuk hepatit salgını</span> 2022 yılında 30dan fazla ülkeye yayılan ve 16 yaş altındaki çocuklarda görülen kaynağı belirsiz akut hepatit salgını

2022 yılında, çeşitli ülkelerden Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) çocuklarda kökeni bilinmeyen şiddetli akut hepatit vakaları bildirilmiştir. Daha önce, Ekim 2021'de, ABD'nin Alabama eyaletindeki bir çocuk hastanesinde, kaynağı bilinmeyen ciddi hepatit vakaları tespit edildi.

<span class="mw-page-title-main">X Hastalığı</span> Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından Şubat 2018de, gelecekteki bir salgına neden olabilecek varsayımsal, bilinmeyen bir patojeni temsil etmek üzere plan öncelikli hastalıklar listesinde kabul edilen yer tutucu adı

X Hastalığı veya Hastalık X, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından Şubat 2018'de, gelecekte bir epidemiye neden olabilecek varsayımsal, bilinmeyen bir patojeni temsil etmek üzere plan öncelikli hastalıklar listesinde benimsenen bir yer tutucu adıdır. DSÖ, planlamalarının bilinmeyen bir patojene uyum sağlamak için yeterince esnek olmasını sağlamak için yer tutucu adını benimsemiştir. ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Direktörü Anthony Fauci, X Hastalığı kavramının DSÖ projelerini araştırma çabalarını tek tek suşlar yerine tüm virüs sınıflarına odaklamaya teşvik edeceğini ve böylece DSÖ'nün öngörülemeyen suşlara yanıt verme kapasitesini artıracağını belirtti. 2020 yılında, DSÖ'nün kendi uzman danışmanlarından bazıları da dahil olmak üzere uzmanlar, SARS-CoV-2 virüs suşunun neden olduğu COVID-19'un ilk X Hastalığı olma gerekliliklerini karşıladığını düşünmektedir.