İçeriğe atla

Süreçsel arkeoloji

Süreçsel Arkeoloji ya da süreçselcilik, 1960'larda ortaya atılmış arkeolojik bir kuramdır. Lewis Binford ve David Leonard Clarke tarafından ortaya atılan kuramın başlangıcı, Lewis Binford'un 1962 yılında yayınladığı "antropoloji olarak arkeoloji" (Archaeology as Anthropology) olarak gösterilmektedir.[1] Kuramın ortaya çıkmasından önce Gordon Willey ve Phillip Phillips gibi isimler de arkeolojinin kültür tarihi çizgisinden ziyade bir antropolojik yaklaşımla ele alınması gerektiğini ifade etmişlerdir.[2]

Süreçsel arkeologlar amaçlarının tanımlamak değil açıklamak olduğunu iddia etmişler ve o güne kadar sorulan ne, nerede, ne zaman sorularına neden ve nasıl sorularının eklenmesi gerektiğini söylemişlerdir.[3]

Amaç

Süreçsel arkeologlar, arkeolojik yorumlama yapılırken bilimsel tarafsızlık ilkesinin gözönünde bulundurulması gerektiğini düşünmektedirler. Onlara göre arkeolojik yorumlamalar yapılırken, bilimsel anlamda sağlam temele oturmayan çıkarımlar yapılmaktadır. Bu tür çıkarımlar doğa bilimlerinde kullanılan yöntemlerin devreye girmesi ile test edilebilir hale gelmiştir. Buna göre arkeolojik araştırmalar, belirli araştırma desenleri ile nesnelleştirilerek, daha bilimsel hale getirilmelidir.

Bilgi edinmenin tek yolunun doğa bilimsel araştırma yaklaşımları olmadığını ileri süren yorumsal arkeoloji, süreçsel arkeolojiye tepki olarak doğmuştur.

Ayrıca bakınız

Literatür

  • Ali Dinçol, Sönmez Kantman, Analitik arkeoloji, 1969, İstanbul.

Dipnotlar

Kaynakça

  1. ^ Lewis Binford: Archaeology as Anthropology, in: American Antiquity 28, 1962, S. 217–225.
  2. ^ Gordon Willey und Phillip Phillips: Method and Theory in Archaeology. University of Chicago Press, Chicago 1958.
  3. ^ Gölbaş, Alper. (2016). Türk Arkeolojisinin Kuramı. Uluslararası Sosyal araştırmalar DergisiThe Journal of International Social Research. 9. 302-316. 10.17719/jisr.20164622598. S. 306.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Arkeoloji</span> Geçmişin, insanlık tarihinin maddi kültür yoluyla incelenmesi

Arkeoloji, arkeolojik yöntemlerle ortaya çıkarılmış kültürleri, sosyoloji, coğrafya, tarih, etnoloji, antropoloji, nümizmatik, filoloji, gibi birçok bilim dalından yararlanarak araştıran ve inceleyen bilim dalıdır. Türkçeye yanlış bir şekilde "kazıbilim" olarak çevrilmiş olsa da kazı, arkeolojik araştırma yöntemlerinden sadece bir tanesidir. Arkeoloji asıl olarak insanlığın kültürel geçmişini, kültürlerin değişimini ve birbirleriyle ilişkilerini inceler.

Arkeometri, insanlığın kültür tarihini anlamada arkeologlara yardımcı olabilmek için antik eserlerin ve materyallerin pozitif bilim yöntemleriyle incelenmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Mortimer Wheeler</span>

Sir Robert Eric Mortimer Wheeler(Doğumu 10 Eylül 1890 Glasgow, Ölümü 22 Temmuz 1976 Londra, İngiltere), yirminci yüzyılın en bilinen İngiliz Arkeologlarından biriydi.

Türkiye'de arkeoloji, ülke sınırları içinde yapılan her türlü kazı ve restorasyon çalışmasını kapsar. Osmanlı döneminde büyük oranda yabancılar tarafından yapılan bu çalışmaları, gerçekleştiren ilk yerli isim Osman Hamdi Bey'dir. Kendisi ilk Türk arkeolog olarak kabul edilmesinin yanında, ülkenin ilk arkeoloji müzesi olan İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin kurucusudur.

<span class="mw-page-title-main">Arkeolojik kazı</span>

Arkeolojik kazı ya da kısaca kazı, asırlarca toprak ya da su altında kalan ya da başka kültür kalıntılarınca örtülen her türlü arkeolojik yapı, belge ve diğer kalıntıları arkeolojik sit alanında arkeoloji bilimine uygun biçimde günyüzüne çıkarmak için yapılan kazma işlemidir. Arkeolojik kazılar alan arkeolojisi adı verilen özel bir çalışma alanına girer.

<span class="mw-page-title-main">Yanlışlanabilirlik</span> Bir önermenin yanlışlığının kanıtlanabilme ihtimali

Bir önerme, hipotez ya da teori; özünde yanlış olduğunun kanıtlanabilme ihtimali varsa; yanlışlanabilirdir. Bir yargıyı geçersiz kılacak herhangi bir gözlem yapmak ya da argüman sunmak mümkünse bu yargı yanlışlanabilirdir. Bu anlamda, yanlışlamak ile geçersiz kılmak eş anlamlıdır. Bilimsel bir önerme yanlışlanabilme özelliği barındırır. Yanlışlanabilirlik ilkesi, bilim ile bilim dışı olanı, bilgi ile inancı ayırmak için kullanılır.

Yorumsal arkeoloji ya da art süreçsel arkeoloji yahut artsüreçselcilik, süreçsel arkeoloji kuramına tepki olarak arkeoloji içerisinde ortaya çıkan ve öznel arkeolojik yorumlamaların önemini vurgulayan bir arkeolojik kuramdır.

Gemicilik arkeolojisi ya da batık arkeolojisi hem batmış, hem kısmen batmış, hem de günümüze değin batmaksızın ulaşmış gemi ve tekneleri, bu gemilerin inşa metotlarını merkeze koyan, sualtı arkeolojisi ve denizcilik arkeolojisi ile iç içe geçmiş arkeolojik bir alt daldır. Gemicilik arkeolojisi yalnızca gemi ve teknelerin imalat özellikleri, teknolojik değişimleri ve işlevleri üzerine odaklanmakla kalmaz, bunun ötesinde ticaret rotaları ve gemilerin kargoları gibi unsurları da incelemektedir. Alper Gölbaş, gemicilik arkeolojisi şöyle tanımlamaktadır;

"Gemicilik Arkeolojisi, özellikle gemilerin yapım teknikleri, inşada kullanılan malzemeler, gemide görev alan personelin kullandığı eşyalar, gemilerin rotaları, batmış ise batış nedenleri gibi hem maddi kalıntıları hem de bazı fiili durumları inceler. Gemilerle ilgili yazılmış antik kaynaklar, çanak çömlek üzerine ya da duvarlara boya ile yapılmış, kazınmış-çizilmiş, bazen kabartma olarak yapılmış gemi tasvirleri gibi dolaylı buluntular da Gemicilik Arkeolojisi tarafından incelenmektedir. Gemicilik Arkeolojisi, yalnızca gemileri değil, basit salları, kanoları, şişirilmiş deriden üretilmiş ulaşım araçlarını da inceler."

<span class="mw-page-title-main">Toplumsal cinsiyet arkeolojisi</span> Arkeolojinin bir yan-disiplini

Toplumsal cinsiyet arkeolojisi, cinsiyetlerin sosyal anlamda inşasını arkeolojik buluşlar ışığında anlamlandırmayı amaçlayan arkeolojik bir metot ve araştırma alanıdır. Arkeolojinin cinsiyet araştırmaları ile birlikte ele alınması ile yorumsal arkeoloji kuramının bir sonucu olarak doğmuş bir alandır.

<span class="mw-page-title-main">Yüzey araştırması</span>

Yüzey araştırması, arkeolojide belirli bir bölge üzerinde ekip halinde ve sistematik bir biçimde yürüyerek ve yüzeydekileri gözlemleyerek yapılan alan araştırmalarının tümüne verilen isimdir. Bu çalışmalar günümüzde sıklıkla jeofiziksel yöntemler ve araçlardan da yararlanmaktadır.

Lewis Roberts Binford bilhassa etnoarkeoloji ve arkeolojik kuramlar üzerine yaptığı çalışmalarıyla tanınan Amerikalı arkeolog. Süreçsel arkeoloji akımının 1960'larda onun tarafından başlatıldığı kabul edilmektedir.

Çevresel arkeoloji, 1970'lerde ortaya çıkan, geçmiş toplumlar ile içinde yaşadıkları ortamlar arasındaki ilişkileri inceleyen arkeolojinin bir alt dalıdır. Bu alan, paleo-çevreyi anlamak üzere arkeolojik-paleoekolojik bir yaklaşımı benimsemektedir. Geçmiş çevreleri ve insanların içinde yaşadıkları doğa ile ilişki ve etkileşimlerini ortaya çıkarmak, arkeologlara antropojenik ortamların kökeni ve evrimi ile tarih öncesi uyum süreçleri hakkında fikir vermektedir.

Shahina Farid, Türkiye'deki Neolitik Dönem, Çatalhöyük kazılarında arkeolojik saha direktörü ve Proje Koordinatörü olarak yaptığı çalışmalarla tanınan bir İngiliz arkeologdur. Halen, Historic England bilimsel tarihleme çalışmalarında koordinatör olarak çalışmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kitâb-ı Mukaddes arkeolojisi</span>

Kitâb-ı Mukaddes arkeolojisi akademik bir ekol ve Kitâb-ı Mukaddes çalışmaları ve Levanten arkeolojisinin bir alt kümesidir. Kitâb-ı Mukaddes arkeolojisi, Eski Yakın Doğu ve özellikle Kutsal Topraklar, Kitâb-ı Mukaddes zamanlarından itibaren arkeolojik alanları inceler.

Seton Howard Frederick Lloyd,, İngiliz arkeolog. British School of Archaeology in Iraq başkanlığı, Ankara'daki İngiliz Arkeoloji Enstitüsü Müdürlüğü, Londra Üniversitesi Arkeoloji Enstitüsü'nde Batı Asya Arkeolojisi Profesörü (1962–1969) görevlerinde bulundu. Lloyd'un, sayısız çalışmaları arasında Türkiye'nin tarihi ve arkeolojisini incelediği kıymetli çalışmaları, Türkiye için de büyük bir öneme sahiptir. 1973 yılında bu çalışmaları nedeniyle Türkiye tarafından "Üstün Hizmet Sertifikası" ile ödüllendirilmiştir.

Çoğu akademik disiplinde olduğu gibi, tipik olarak belirli bir yöntem veya malzeme türüne, coğrafi veya kronolojik odağa veya diğer tematik kaygılara odaklanarak betimlenen bir dizi arkeolojik alt disiplin vardır.

Orta Çağ arkeolojisi, Avrupa Orta çağ döneminde uzmanlaşan, maddi kültür aracılığıyla insanoğlunun incelenmesidir. En geniş anlamıyla bu dönem 5. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar uzanır ve Roma sonrası ancak modern öncesi kalıntıları ifade eder. Dönem, Batı Roma İmparatorluğu'nun Çöküşü ve Vikingler, Saksonlar ve Franklar gibi kültürlerin neden olduğu kargaşayı kapsar. Birçok proje ve profesyonel bu kronolojik sınırları aşsa da Arkeologlar genellikle Erken Orta Çağ ya da Yüksek Orta Çağ ve Geç Orta Çağ dönemlerini incelemekte uzmanlaşmıştır. Orta Çağ yazılı kayıtlarının zengin doğası, özellikle Geç Orta Çağ'da arkeolojinin sıklıkla "tarihin hizmetçisi" olarak görüldüğü anlamına gelir. Maddi kültürün analizi Orta Çağ dönemine ait yazılı kanıtları zenginleştirebilir ya da sorgulanmasına neden olabilir ve bu iki kanıt kaynağının birlikte kullanılması gerekir. Orta Çağ arkeolojisi, Orta Çağ yerleşimlerinin, özellikle de Orta Çağ kasabalarının, manastırlarının ve Orta çağ kalelerinin gelişimini incelemiştir. Orta Çağ döneminde Hristiyan manastırcılığının yayılması ve gelişmesinin anlaşılmasına da katkıda bulunmuştur.

Hesaplamalı arkeoloji, uzun vadedeki insan davranışı ve davranışsal evrimin incelenmesi için bilgisayar tabanlı analitik yöntemleri ifade eder. Adlarının önüne 'hesaplamalı' sözcüğü eklenmiş olan diğer alt disiplinlerde olduğu gibi, terim, bilgisayar yardımı olmadan gerçekçi bir şekilde gerçekleştirilemeyen yöntemleri temsil etmektedir.

Arkeoloji felsefesi, insanlığın geçmişini ve bugününü daha iyi anlamak için arkeoloji disiplininin temellerini, yöntemlerini ve sonuçlarını araştırmayı amaçlar.

Kuir arkeolojisi, geçmişe dair normatif ve özellikle heteronormatif görüşlere meydan okumak için kuir teoriyi kullanan bir arkeoloji yaklaşımıdır.