
Edebiyat, yazın veya literatür, dil aracılığıyla; duygu, düşünce, hayal, olay, durum veya herhangi bir olgunun edebî bir tarzda ve etkili bir şekilde yazılı veya sözlü anlatımını gerçekleştiren; malzemesi söz ve ses; muhatabı insan olan bir sanat dalıdır. Edebî yazılar yazan sanatçılara edebiyatçı denir. Daha kısıtlayıcı bir tanımla, edebiyatın; bir sanat formu olarak oluşturulan yazılar olduğu düşünülmüştür. Bunun nedeni, günlük kullanımdan farklı olarak edebiyatın, dil ürünü olmasıdır.

Grafik tasarım bir mesajı iletmek, bir görseli geliştirmek veya bir düşünceyi görselleştirmek için metnin ve görsellerin algılanabilir ve görülebilir bir düzlemde, iki boyutlu, üç boyut ve de dört boyut olarak organize edilmesini içeren yaratıcı bir süreçtir. Baskı, ekran, hareketli film, animasyon, iç mimari, ambalaj tasarımı gibi birçok ortamda dijital veya dijital olmayacak bir şekilde uygulanabilir. Grafik sanatı ve grafik tasarımlarda, görsel sanatların temel ilkeleri olan hizalama, denge, karşıtlık, vurgulama, hareket, görüntü, oran, yakınlık, tekrarlama, ritim ve birlik geçerlidir. Grafik tasarım için grafik tablet, grafik yazılımı, uygulama yazılımı ve programları kullanılır.
Soyut dışavurumculuk (soyut ekspresyonizm) veya eleştirmen Clement Greenberg'in tabiriyle resimsel soyutlama, 1940'ların ortalarında New York'ta ortaya çıkan, ressamların gerçek nesnelerin temsiline yer vermeden kendilerini sadece renk ve şekillerle ifade ettikleri bir tür soyut sanattır. İlk Amerikan sanat akımı olarak kabul edilip, sanat dünyasının merkezinin Paris'ten New York'a kaymasında etkili olmuştur.
Clement Greenberg, 20. yüzyılın en etkili sanat eleştirmenlerinden olup soyut sanatın yayılmasına katkıda bulunmuştur. Özellikle Jackson Pollock tarafından başlatılan soyut dışavurumculuk akımının savunucularından olmasıyla tanınır. Bunun yanında zamanla daha saf olduğuna inandığı geç resimsel soyutlamayı desteklemeye başlamıştır.
Minimalizm, modern sanat ve müzikte, kökeni 1960'lara giden, sadelik ve nesnelliği ön plana çıkaran bir akımdır. ABC sanatı, minimal sanat gibi tabirlerle de anılır.
Jackson Pollock, soyut dışavurumcu ressam, 20. yüzyılın en önemli sanatçılarındadır. Damlatma tekniği ile boya karıştırma, fırça kullanımı gibi alışılagelmiş uygulamaları bir kenara bırakmış, yere serdiği devasa boyutlardaki tuval bezleri üzerinde hareket ederek boyayı dökme, damlatma, fırlatma suretiyle sonradan aksiyon/hareket resmi adı verilen resimler yapmıştır. Bu özelliğinden ve 'kötü adam' imajından ötürü Jack the Dripper lakabıyla da anılmıştır.

Performans sanatı, 1960'lı yıllarda ortaya çıkan, izleyicinin önünde canlı olarak icra edilen bir sanat biçimidir. Performans sanatı etkinlikleri bazen happening olarak da adlandırılır. Performans sanatı metinden bağımsızdır ve o an olur. Tekrarı yoktur. Bunun yanı sıra Fluxus, beden sanatı, süreç sanatı ile yakından ilgilidir. Sahne ve gösteri sanatları ile ortak yönler taşısa da, dans, müzik, tiyatro, sirk, jimnastik gibi etkinliklerden farklı olarak görsel sanatların içinden çıkmış öncü bir akım olarak kabul edilir; tiyatro performanslarından farklı olarak olayların illüzyonu değil olduğu şekliyle olayın kendisi sergilenir. Marina Abramoviç aralarındaki farkı şu cümleleriyle açıklar:

Aksiyon resmi, eylem resmi veya jestle soyutlama resim yüzeyine anında, herhangi bir ön planlama yapılmadan ve dikkatsizce dökülen, püskürtülen, damlatılan veya sürülen boya yoluyla üretilen ve bu özelliği ile resmin planlanmasından daha ziyade sanatçının fiziksel hareketini vurgulayan bir resim üslubudur. Bu çeşit resimler sanatçının spontane eylemlerinin dolaysız bir sonucudur.

Jasper Johns, Jr. Amerikalı, ismi Pop sanatı ve Neo-dada ile anılan çağdaş ressamdır. Robert Rauschenberg ile birlikte modern soyut resimden pop sanatı ve kavramsal sanat arasındaki geçişte etkili olmuştur.
Çini, bir yüzü sırlı, su geçirmez bir tabaka veya cam ile seramiğin ateşle birbirine kaynaştırılması sonucu ortaya çıkan levhadır.

Sanat sosyolojisi, sosyolojinin alt dallarından biridir ve sanatı toplumsal bir süreç olarak, diğer toplumsal fenomenlerle bağlantı içinde ele alır ve analiz eder. Modern sanatın gelişimi, sosyolojik bir araştırma sürecini gerektirdiğinde ve sosyoloji de kendi içinde alt dallara doğru ayrılırken, Avrupa'da ve ABD'de bazı sosyal bilimcilerin katkısıyla sanat sosyolojisi giderek özerkleşen bir alan olarak ortaya çıkmıştır. Özellikle 20. yy.'ın ortalarında Frankfurt Okulu düşünürlerinin katkıları bugün sanat sosyolojisi literatürü içinde önemli bir yer tutmaktadır. Frankfurt Okulu, "sanat sosyolojisi" ve "sanat felsefesi" arasındaki dinamik etkileşim için de iyi bir örnektir.

Modern Sanat Müzesi, kısaca "MoMa", Orta Manhattan, New York'taki sanat müzesidir. Birçok kişi tarafından dünyadaki en önemli modern sanat müzesi olarak görülmektedir.

Müze, somut ve somut olmayan kültürel mirası araştıran, ilgili nesneleri toplayan, muhafaza edip sergileyen kurumlar ve sergileme mekanlarıdır.

William Morris, İngiliz şair, desinatör, roman ve sanat yazarı, ressam. Morris aynı zamanda mobilya, kumaş, vitray, duvar kağıdı tasarımlarıyla Sanatlar ve Zanaatkarlar akımına öncü olmuş bir endüstri tasarımcısı, el sanatçısı, desinatördür. Kelmscott Basımevi'nin kurucusu ve sahibidir.
Robert Morris, Amerikalı heykeltıraş, kavramsal sanatçı ve yazar. Donald Judd ile beraber Minimalizm'in önde gelen teorisyenlerinden biri kabul edilir. Ayrıca, performans sanatı, arazi sanatı ve süreç sanatının gelişmesinde önemli katkılarda bulunmuştur.

Oxfordshire, İngiltere'nin orta-güney bölgesinde yer alan shire tipi idarî birim, county'dir. İdarî merkezi Oxford şehridir.

Musée National d'Art Moderne Fransa'daki bir modern sanat müzesidir. Müze Paris'teki Centre Pompidou'da, 4.arrondissement'ında bulunur. 1947 yılında aslen Palais de Tokyo'da kurulmuştur ama 1977 yılında müze şu anki yerine taşınmıştır. Müze dünyadaki çağdaş ve modern sanat müzelerindeki ikinci en büyük koleksiyona sahiptir. En büyük modern ve çağdaş sanat koleksiyonu ise New York'ta bulunan MoMa'dadır. Müzenin koleksiyonunda 70,000'den fazla sanat eseri vardır. Bu koleksiyon resim, mimari, fotoğrafçılık, sinema, yeni medya, heykel ve tasarım gibi birçok alandaki eserlerin derlenmesi sonucu oluşmuştur. Bu koleksiyonun bir kısmı iki kattan oluşan 14,000 metre karelik bir alanda sergilenmektedir. Bu sergi alanı Centre Pompidou'nun 4. ve 5. katlarında bulunur. Bu iki kattan biri modern sanat(1905'ten 1960'a kadar, 5. kat)'a ayrılmıştır. Diğerinde ise çağdaş sanat(1960'tan beri, 4.kat) eserleri yer alır. Koleksiyonda yer alan daha değerli çağdaş ve modern sanat eserleri ise binanın 6.katında sergilenir.

Thomas Pollock Anshutz Amerikalı sanat öğretmeni ve ressam. Resim sanatında, hocası Thomas Eakins gibi, 19. yüzyıl Amerikan gerçekçiliğinin en önemli temsilcilerindendir. Tablolarının konusu genellikle kadın portreleri olmuştur. Bununla birlikte en tanınmış eseri gerçekçiliğini baskın şekilde yansıtan The Ironworkers' Noontime (1880) adlı eseri olmuştur. Bu eserinde demir işçilerini günlük yaşamlarında resmetmiştir. Bir diğer tanınmış eseri de kentsel gerçekçilikte öncü kabul edilen The Way They Live adlı Afrika kökenli bir anneyle iki çocuğunun zorlu yaşamını resmeden tablosudur. Ressamlığı kadar eğitmenliğe de zaman ayırmış olmasından dolayı, göreceli olarak az yağlı boya portresi bulunmaktadır. Ayrıca resimde geç 19. ve 20. yüzyıl gerçekçiliği üzerinde eserlerinin yanı sıra özellikle öğrencileri vasıtasıyla da kayda değer bir etki bırakmıştır.
Feminist sanat hareketi, feministler tarafından, kadınların yaşam ve deneyimlerini yansıtan sanat eserleri üretmenin yanı sıra; çağdaş sanat üretimi ve algısının temelini değiştirmek için uluslararası düzeyde gerçekleştirilen çalışmaları ifade eder. Sanat tarihi ve pratiği içinde kadınlara daha fazla görünürlük kazandırmayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda feminist hareketin iç düşüncelerini ve amaçlarını görselleştirerek sanat yoluyla herkese gösterme ve anlam verme amacıyla icra edilmektedir. Hareket, sanat dünyasının ana akım anlatısını baltalamaya devam edenlerin rolünü oluşturmasını sağlar.

Lenore " Lee " Krasner, kolaj konusunda uzman olan Amerikalı bir soyut dışavurumcu ressamdı. Jackson Pollock ile evliydi. İkisinin tarzı arasında çok fazla geçiş olmasına rağmen, ilişkileri bir süre onun bu katkısını gölgede bıraktı. Krasner'in George Bridgman ve Hans Hofmann'dan etkilenen eğitimi, özellikle insan anatomisinin tasvirinde yoğunlaştı ve bu, Pollock'un daha sezgisel ve yapılandırılmamış eserlerini zenginleştirdi.