İçeriğe atla

Sürdürülebilir tarım

Gölgede yetiştirilen kahve, doğal ekosistemleri taklit eden bir polikültür biçimidir (sürdürülebilir tarımın bir örneği). Ağaçlar kahve bitkilerine gölge, besin maddeleri ve toprak yapısı gibi kaynaklar sağlar; çiftçiler kahve ve kereste topluyor.

Sürdürülebilir tarım, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden toplumun mevcut gıda ve tekstil ihtiyaçlarını karşılayacak sürdürülebilir yollarla yapılan tarım anlamına gelir.[1] Ekosistem hizmetleri anlayışına dayanabilir. Tarımın sürdürülebilirliğini artırmanın birçok yöntemi vardır. Sürdürülebilir gıda sistemleri içinde tarım geliştirirken, esnek iş süreci ve tarım uygulamalarının geliştirilmesi önemlidir.[2]

Tarım çok büyük bir çevresel ayak izine sahiptir; çevresel değişikliklere neden olurken aynı zamanda bu değişikliklerden etkilenir.[3][4] Eğer insan nüfusu artışı gıda üretiminde bir artıştan vazgeçmezse, bu gerekli olacaktır. Sürdürülebilir tarım, tarım sistemlerinin değişen çevre koşullarında büyüyen bir nüfusu beslemesini sağlamak için potansiyel bir çözüm sunmaktadır.[4] Herhangi bir belirli maliyet ve yerde doğal kaynakların sınırlı temini göz önüne alındığında, gerekli kaynaklar için verimsiz veya zararlı tarım nihayetinde mevcut kaynakları veya bunları karşılayabilme ve edinebilme yeteneğini tüketebilir.

Tarih

1907'de Franklin H. King, "Kırk Yüzyılın Çiftçileri" kitabında sürdürülebilir tarımın avantajlarını tartışmış ve bu tür uygulamaların gelecekte tarım için hayati önem taşıyacağı konusunda uyarmıştır.[5] Söylendiğine göre 'Sürdürülebilir tarım' (sustainable agriculture) ifadesi Avustralyalı agronomist Gordon McClymont tarafından adlandırılmıştır.[6] Terim 1980'lerin sonlarında popüler oldu.[7]

2002 yılında Toronto'daki Uluslararası Bahçe Bitkileri Kongresi'nde Uluslararası Bahçe Bitkileri Bilimi Derneği tarafından düzenlenen bahçecilikte sürdürülebilirlik konulu uluslararası bir sempozyum vardı.[8] 2006'da Seul'de gerçekleşen bir sonraki konferansta ilkeler daha ileri aşamada tartışıldı.[9]

Tanım

1977 tarihli ABD Ulusal Tarımsal Araştırma, Yayım ve Öğretim Politikası Yasası'nda "sürdürülebilir tarım" terimi sahaya özel bir uygulamaya sahip entegre bir bitki ve hayvan üretimi uygulamaları sistemi olarak tanımlanmaktadır ve uzun vade hedefleri aşağıdaki gibi özetlenebilir:[10]

  • insan gıda ve lif ihtiyaçlarını karşılamak[10]
  • çevresel kalitenin ve tarım ekonomisinin dayandığı doğal kaynak tabanının geliştirilmesi[10]
  • yenilenemeyen kaynakların ve çiftlikteki kaynakların en verimli şekilde kullanılması ve gerektiğinde doğal biyolojik döngülerin ve kontrollerin entegre edilmesi[10]
  • çiftlik operasyonlarının ekonomik uygulanabilirliğini sürdürmek[10]
  • bir bütün olarak çiftçilerin ve toplumun yaşam kalitesini artırmak.[10]

İngiliz bilim adamı Jules Pretty tarımda sürdürülebilirlik ile ilgili birkaç temel ilke belirtti:[11]

  1. Besin öğesi döngüsü, toprak yenilenmesi ve azot fiksasyonu gibi biyolojik ve ekolojik süreçlerin tarım ve gıda üretim uygulamalarına dahil edilmesi.[11]
  2. Özellikle çevreye zararlı olanlar için yenilenemeyen ve sürdürülemeyen girdilerin azaltılmış miktarlarının kullanılması.[11]
  3. Hem araziyi verimli bir şekilde işlemek hem de çiftçilerin kendine güvenini ve kendi kendine yeterliliğini teşvik etmek için çiftçilerin uzmanlığını kullanmak.[11]
  4. Farklı becerilere sahip insanların işbirliği ve dayanışması yoluyla tarımsal ve doğal kaynak problemlerini çözme. Ele alınan sorunlar arasında haşere yönetimi ve sulama yer almaktadır.[11]

“Uzun vadeli ve kısa vadeli ekonomiyi dikkate alır çünkü sürdürülebilirlik sonsuza dek, yani sonsuz yenilenmeyi teşvik etmek için tasarlanmış tarımsal ortamlar olarak tanımlanır”.[12] Kaynakların korunması ihtiyacını çiftçinin geçim kaynakları için çabalama ihtiyacı ile dengeler.[13]

Biyolojik çeşitliliği insan yaşam alanı içinde barındıran uzlaşma ekolojisi olarak kabul edilir.[14]

Farklı bakış açıları

Tarımla ilgili sürdürülebilirliğin tanımı üzerine tartışmalar var. Tanım iki farklı yaklaşımla karakterize edilebilir: ekoloji merkezci bir yaklaşım ve teknoloji temelli bir yaklaşım.[15] Ekoloji merkezli yaklaşım, insan gelişiminin sıfır veya düşük büyüme düzeylerini vurgular ve tüketim modellerini değiştirme ve kaynak tahsisi ve kullanımı amacıyla organik ve biyodinamik tarım tekniklerine odaklanır. Teknosentrik yaklaşım, korumaya yönelik tarım sistemleri gibi endüstriyel sistemin devlet tarafından yönlendirilmesinin uygulanması gerektiğinden, biyoteknolojinin artan gıda talebini karşılamanın en iyi yolu olduğu argümanına kadar sürdürülebilirliğe çeşitli stratejilerle ulaşılabileceğini savunmaktadır.[15]

Sürdürülebilir tarım konusuna iki farklı lens üzerinden bakılabilir: çok fonksiyonlu tarım ve ekosistem hizmetleri.[16] Her iki yaklaşım da benzerdir, ancak tarımın işlevine farklı bakarlar. Çok işlevli tarım felsefesini kullananlar çiftlik merkezli yaklaşımlara odaklanırlar ve işlevi tarımsal faaliyetin çıktıları olarak tanımlarlar.[16] Çok işlevliliğin temel argümanı, tarımın, gıda ve lif üretiminin yanı sıra diğer işlevleri olan çok işlevli bir girişim olduğudur. Bu işlevler arasında yenilenebilir kaynak yönetimi, peyzajın korunması ve biyolojik çeşitlilik bulunmaktadır.[17] Ekosistem hizmet merkezli yaklaşım, bireylerin ve bir bütün olarak toplumun "ekosistem hizmetleri" olarak adlandırılan ekosistemlerden yararlandığını ortaya koymaktadır.[16][18] Sürdürülebilir tarımda, ekosistemlerin sağladığı hizmetler arasında tozlaşma, toprak oluşumu ve besin öğesi döngüsü vardır ve bunların hepsi de gıda üretimi için gerekli işlevlerdir.[19]

Ayrıca sürdürülebilir tarımın, agroekoloji olarak adlandırılan, tarıma ekosistem yaklaşımı olarak kabul edildiği iddia edilmektedir.[20]

Etik

Çoğu tarım uzmanı, "sürdürülebilirliğin hedefini" gerçekleştirmek için ahlaki bir zorunluluk olduğu konusunda hemfikirdir.[21] Büyük tartışma, hangi sistemin bizi bu hedefe götüreceği ile ilgilidir çünkü sürdürülebilir olmayan bir yöntem büyük ölçekte kullanılırsa, çevre ve insan nüfusu üzerinde büyük bir olumsuz etkisi olacaktır.

Sürdürülebilirliği etkileyen faktörler

Geleneksel tarım yöntemleri düşük karbon ayak izine sahiptir.

Toprak üzerinde uzun süreli hasara neden olabilecek uygulamalar arasında, toprağın aşırı işlenmesi (erozyona yol açar) ve yeterli drenaj olmadan sulama yapılması (tuzlanmaya yol açar) yer alır.

Zambiya'da koruma tarımı.

Bir tarım alanı için en önemli faktörler iklim, toprak, besinler ve su kaynaklarıdır. Dördünden, su ve toprak koruma insan müdahalesine en uygun olanlardır. Çiftçiler mahsul yetiştirip hasat ettiklerinde topraktan bazı besinleri azaltırlar. Zenginleştirme olmadan, toprak besin tükenmesine maruz kalır ve kullanılamaz hale gelir veya verim az olur. Sürdürülebilir tarım, doğalgaz veya mineral cevherleri gibi yenilenemez kaynakların kullanımını veya ihtiyacını en aza indirirken toprağın zenginleştirilmesine bağlıdır.

"Sürekli üretim yapabilen", ancak başka yerlerde çevresel kalite üzerinde olumsuz etkileri olan bir çiftlik sürdürülebilir değildir. Küresel bir görüşün garanti edilebileceği bir durum örneği, bir çiftliğin verimliliğini artırabilecek, ancak yakındaki nehirleri ve kıyı sularını kirletebilecek suni gübre veya çiftlik gübresi uygulamasıdır (ötrofikasyon). Topraktaki besinlerin tükenmesinden dolayı düşük mahsul verimi sorunu da, yağmur ormanı yıkımı ile ilişkili olduğu için diğer uç nokta olarak istenmeyecektir. Asya'da, sürdürülebilir tarım için gereken arazi miktarı yaklaşık 12,5 dönümdür ve buna hayvan yemi, ticari mahsul olarak tahıl ve diğer gıda bitkileri üretimi için gerekli arazide dahildir. Bazı durumlarda, küçük bir su ürünleri yetiştiriciliği bölümü de dahildir (AARI-1996).

Besin öğeleri

Nitratlar

Prensipte süresiz olarak mevcut olabilecek olası nitrat kaynakları şunları içerir:

  1. bitkisel atıkların geri dönüşümü ve hayvancılık veya işlenmiş insan gübresi
  2. yerfıstığı veya yonca gibi, rhizobia adı verilen azot fiksasyonu yapan bakterilerle simbiyozlar oluşturan baklagil ve yem bitkileri yetiştirmek
  3. Haber süreci tarafından endüstriyel azot üretimi, şu anda doğal gazdan türetilen hidrojeni kullanır (ancak aynı hidrojen bunun yerine yenilenebilir elektrik kullanılarak sudan elektroliz ile elde edilebilir)
  4. genetik mühendisliği ile baklagil olmayan bitkileri azot fiksasyon simbiyozları oluşturacak şekilde modifiye etmek veya mikrobiyal simbiyotlar olmadan azotu sabitlemek.

Son seçenek 1970'lerde önerildi, fakat ancak yavaş yavaş uygulanabilir hale geliyor.[22][23] Fosfor ve potasyum gibi diğer besin girdilerinin yerine geçebilecek sürdürülebilir seçenekler daha sınırlıdır.

Diğer seçenekler arasında uzun vadeli ürün rotasyonları, Nil'in sulanması gibi ekili arazileri her yıl sular altında bırakan doğal döngülere dönüş, biyokömürün uzun süreli kullanımı ve zararlılar, kuraklık veya besin eksikliği gibi ideal koşullardan daha azına adapte olmuş mahsul ve hayvanların kullanımı bulunmaktadır. Yüksek seviyede toprak besin maddesi gerektiren ürünler, uygun gübre yönetimi uygulamaları ile daha sürdürülebilir bir şekilde yetiştirilebilir.

Fosfat

Fosfat, gübrede birincil bileşendir. Azottan sonra bitkiler için en önemli ikinci besindir ve genellikle sınırlayıcı bir faktördür.[24][25] Toprak verimliliğini ve mahsul verimini artırabileceğinden sürdürülebilir tarım için önemlidir.[26] Fosfor; fotosentez, enerji transferi, sinyal iletimi, makromoleküler biyosentez ve solunum dahil olmak üzere tüm önemli metabolik süreçlerde yer alır. Kök ramifikasyonu ve mukavemeti ve tohum oluşumu için gereklidir ve hastalık direncini artırabilir.[27]

Fosfor toprakta hem inorganik hem de organik formlarda bulunur ve toprak biyokütlesinin yaklaşık % 0.05'ini oluşturur.[24][27] Fosforlu gübreler, tarımsal topraklardaki inorganik fosforun ana girdisidir ve ekili topraklardaki fosforun yaklaşık % 70-80'i inorganiktir.[28] Fosfat içeren kimyasal gübrelerin uzun süreli kullanımı ötrofikasyona neden olur ve topraktaki mikrobiyal yaşamı azaltır, bu nedenle insanlar diğer kaynaklara yönelmişlerdir.[27]

Fosforlu gübreler fosfatlı kayaçlardan üretilmektedir.[29] Bununla birlikte, fosfatlı kayaçlar yenilenebilir olmayan bir kaynaktır ve tarımsal kullanım için madencilik tarafından tüketilmektedir: fosfor üretiminde tepe noktası önümüzdeki birkaç yüz yıl içinde veya belki de daha erken bir zamanda gerçekleşecektir.[26][28][30][31][32][33][34][35]

Toprak

Suyun akmasını önlemek için inşa edilmiş duvarlar. Andhra Pradesh, Hindistan

Arazi bozulması ciddi bir küresel sorun haline geliyor. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'ne göre: "Dünyanın buzla kaplı olmayan kara alanının yaklaşık dörtte biri insan kaynaklı bozulmaya maruz kalıyor. Tarım alanlarından toprak erozyonunun şu anda toprak oluşum oranından 10 ila 20 kat (toprak işlemesiz) ila 100 kattan (geleneksel toprak işleme) daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir."[36] Her yıl bir milyar tondan fazla Güney Afrika toprağı erozyonla kaybedilmektedir ve bu da devam ederse otuz ila elli yıl içinde mahsul veriminin yarıya inmesine neden olacaktır.[37] Uygunsuz toprak yönetimi yeterli gıda yetiştirme yeteneğini tehdit etmektedir. Yoğun tarım topraktaki karbon seviyesini azaltarak toprak yapısını, ekin büyümesini ve ekosistemin işleyişini bozar ve iklim değişikliğini hızlandırır.[38][38]

Toprak yönetimi teknikleri toprak işlemesiz tarım, ana hat tasarımı ve rüzgar erozyonunu azaltmak için rüzgar kıranlar, toprak tuzlanmasını azaltmak ve suyun fazla akışını önlemek için toprağa organik maddenin tekrar katılmasını içerir.[39][40]

Arazi

Küresel nüfus arttıkça ve gıda talebi arttıkça, bir kaynak olarak arazi üzerinde baskı yaşanmaktadır. Arazi kullanım planlamasında ve yönetiminde, arazi kullanım değişikliklerinin toprak erozyonu gibi faktörler üzerindeki etkilerinin dikkate alınması, Orta Doğu'da çiftçilerin hayvancılık yaptığı ve zeytin, sebze ve tahıl yetiştirdiği kuru bir bölge olan Wadi Ziqlab hakkında yapılan bir çalışma ile gösterildiği üzere uzun vadeli tarımsal sürdürülebilirliği destekleyebilir.[41]

20. yüzyıla baktığımızda, yoksulluk içinde olan insanlar için, çevresel açıdan sağlıklı arazi uygulamalarını takip etmenin, birçok karmaşık ve zorlu yaşam koşulları nedeniyle her zaman uygun bir seçenek olmadığını görebiliriz.[42] Günümüzde, gelişmekte olan ülkelerdeki artan arazi bozulması, özellikle, mecburiyetten sürdürülebilir olmayan tarım uygulamalarına zorlandıkları zamanlar, küçük ölçekli çiftçiler arasındaki kırsal yoksulluk ile ilişkilendirebilir.[43]

Toprak, Dünya üzerinde sınırlı bir kaynaktır. Her ne kadar tarım arazilerinin genişlemesi biyolojik çeşitliliği azaltabilir ve ormansızlaşmaya katkıda bulunabilirse de, resim karmaşıktır; örneğin, İskandinav yerleşimcileri (Vikingler) tarafından Kuzey Atlantik'in Faroe Adaları'na koyunların getirilmesini inceleyen bir çalışma, zamanla, arazi parsellerinin bölünmesinin, toprak erozyonuna ve bozulmasına, otlatmaktan daha fazla katkıda bulunduğu sonucuna vardı.[44]

Birleşmiş Milletler'in Gıda ve Tarım Örgütü önümüzdeki on yıllarda sulak alanların ıslahı ve ormanın ekime dönüştürülmesi ile birlikte ekili alanların, endüstriyel ve kentsel gelişme için kullanılıp azalmasının devam edeceğini ve bunun biyolojik çeşitlilik kaybı ve artan toprak erozyonu ile sonuçlanacağını tahmin ediyor.[45]

Enerji

Modern tarımda enerji, çiftlikte mekanizasyon, gıda işleme, depolama ve nakliye süreçlerinde kullanılır.[46] Bu nedenle enerji fiyatlarının gıda fiyatları ile yakından bağlantılı olduğu bulunmuştur.[47] Petrol aynı zamanda tarım kimyasallarında girdi olarak kullanılır. Uluslararası Enerji Ajansı fosil yakıt kaynaklarının tükenmesi sonucunda daha yüksek yenilenemeyen enerji kaynakları fiyatları tahmin etmektedir. Bu nedenle, yenilenebilir enerji ile 'enerjiyi akıllı kullanan' tarım sistemlerine doğru bir hareketle fosil yakıt enerjisini gıda üretiminden 'ayırmak' için önlem alınmadığı sürece küresel gıda güvencesi azalabilir.[47]Pakistan'da güneş enerjili sulama kullanımının tarımsal su sulama için kapalı bir sistem olduğu söylenmektedir.[48]

İnsanlar yerel ürünleri kullanırlarsa, taşımacılığın çevresel maliyetinden kaçınılabilir.[49]

Su

Bazı bölgelerde ekin büyümesi için yeterli yağış mevcuttur, ancak diğer birçok bölgede sulama gereklidir. Sulama sistemlerinin sürdürülebilir olması için, iyi yönetilmeleri gerekir (Toprak tuzlanmasını önlemek için) ve kaynaklarından doğal olarak yenilenebilir orandan daha fazla su kullanmamalıdırlar. Aksi takdirde, su kaynağı geçerli şekilde yenilenebilir olmayan bir kaynağa dönüşür. Kuyu sondajı teknolojisi ve dalgıç pompalarında iyileştirmeler, damla sulama ve düşük basınçlı pivotların gelişmesiyle birlikte, sadece yağışa dayalı tarımın daha önce başarıyı öngörülemez hale getirdiği bölgelerde düzenli olarak yüksek mahsul verimi elde etmeyi mümkün kılmıştır. Ancak, bu ilerlemenin bir bedeli vardır. Ogallala Akiferi gibi birçok bölgede su, doğal olarak yenilenmesine göre daha hızlı kullanılmaktadır.

UC Davis Tarım Sürdürülebilirlik Enstitüsü'ne göre, ortalama yağışlı "normal" yıllarda bile kuraklığa dayanıklı tarım sistemleri geliştirmek için adımlar atılmalıdır. Bu önlemler hem politik hem de idari eylemleri içerir:[50]

  1. su tasarrufu ve depolama önlemlerinin iyileştirilmesi[50]
  2. kuraklığa dayanıklı mahsul türlerinin seçiminin teşvik edilmesi[50]
  3. düşük hacimli sulama sistemleri kullanma[50]
  4. su kaybını azaltmaya yönelik bitki yönetimi[50]
  5. hiç ekin ekmemek[50]

Sürdürülebilir su kaynağı gelişimi göstergeleri, nehirlerin yağıştan ortalama yıllık akışını, ülke dışından akışları, ülke dışından gelen su akışını yüzdesini ve brüt su çekilmesini içerir.[51]

Ekonomi

Geleneksel muhasebe sistemlerinde (yalnızca çiftçi tarafından yapılan doğrudan üretim maliyetlerini dikkate alan) ele alınmayan çevresel sorunlar gibi maliyetler dışsallıklar olarak bilinir.[11]

Netting, tarih boyunca oluşan küçük çiftlik sistemlerinde sürdürülebilirlik ve yoğun tarım üzerinde çalıştı.[52]

Ekonomik analizlerde, ekosistem hizmetleri, biyolojik çeşitlilik, arazi bozulması ve sürdürülebilir arazi yönetimi gibi dışsallıkları içeren çeşitli çalışmalar vardır. Bunlara, sürdürülebilir arazi yönetimi ve sürdürülebilir tarım uygulamaları ile ilgili ekonomik bir maliyet fayda analizi oluşturmayı amaçlayan "Ekosistem ve Biyoçeşitlilik Ekonomisi" çalışması ve "Arazi Bozulması Ekonomisi İnsiyatifi" dahildir.

Üçlü değerlendirme çerçeveleri, mali kârlılığın yanı sıra sosyal ve çevresel boyutuda içermektedir. Malzeme tüketimi ve popülasyondaki büyüme yavaşlarsa ve malzeme ve enerji kullanım verimliliğinde ciddi bir artış olursa sürdürülebilir bir gelecek mümkün olabilir. Bu geçişi sağlamak için, uzun ve kısa vadeli hedeflerin eşitliği ve yaşam kalitesini artıracak şekilde dengelenmesi gerekecektir.[53]

Yöntemler

Ülkelerin seçilmiş yönetim uygulamaları ve yaklaşımlarının kullanımındaki eğilimlerinin değerlendirmesi
otlakların padoklara bölünmesiyle Döngüsel otlatma

Diğer uygulamalar arasında, tek bir ekim arazisinde doğal kaynaklar için birbirleriyle rekabet etmeyecek şekilde her biri ayrı sezonda büyüyecek olan, çok sayıda çok yıllık mahsulün yetiştirilmesi bulunmaktadır.[54] Bu sistem hastalıklara karşı direncin artmasına ve erozyonun ve topraktaki besin maddelerinin kaybının azalmasına neden olacaktır. Örneğin, büyüme için topraktaki nitrata bağlı bitkilerle birlikte kullanılırsa, baklagillerden azot fiksasyonu toprağın yıllık olarak yeniden kullanılmasına izin verir. Baklagiller bir mevsim boyunca büyüyecek ve toprağı amonyum ve nitrat ile zenginleştireceklerdir ve bir sonraki sezon, diğer bitkiler ekilebilir ve hasat için hazırlık safhasında olan tarlada yetiştirilebilir.

Yabancı ot yönetiminin sürdürülebilir yöntemleri, herbisite dayanıklı yabani otların gelişimini azaltmaya yardımcı olabilir.[55] Eğer rotasyonlarda baklagiller kullanılıyorsa, ekin rotasyonu da azotu yenileyebilir ve ayrıca kaynakları daha verimli kullanabilir.[56]

Sürdürülebilir hayvancılık uygulamanın birçok yolu vardır. Otlatma yönetiminin araçlarından bazıları otlatma alanlarını çit ile padok adı verilen daha küçük alanlara bölerek yoğunluğunu düşürmek ve padoklar arasında sık sık değiştirmektir.[57]

Toprak ve besin maddeleri

Toprak iyileştirmeleri geri dönüşüm merkezlerinden kompost kullanımını içermektedir. Avlu ve mutfak atıklarından kompost kullanımı bölgedeki mevcut kaynakları kullanır. Ekimden önce toprak işlemeden kaçınma ve hasattan sonra bitki kalıntısını toprak üzerinde bırakma, toprak suyunun buharlaşmasını azaltır; Ayrıca toprak erozyonunu önlemeye yarar.[58]

Toprağın yüzeyini kaplayan kalan ekin kalıntıları suyun buharlaşmasının azalmasına, daha düşük bir yüzey toprak sıcaklığına ve rüzgar etkilerinin azalmasını sağlayabilir.[58]

Fosfatlı kayaçları daha etkili hale getirmenin bir yolu, toprağa PSM'ler olarak bilinen fosfat çözündürücü mikroorganizmalar gibi mikrobiyal eklemeler yapmaktır.[25][59] Bunlar halihazırda toprakta bulunan fosforu çözündürür ve bu fosforu bitkiler için kullanılabilir hale getirmek için organik asit üretimi ve iyon değişim reaksiyonları gibi işlemleri kullanır.[59] Deneysel olarak, bu PSM'lerin sürgün yüksekliği, kuru biyokütle ve tane verimi açısından mahsul büyümesini arttırdığı gösterilmiştir.[59]

Fosfat alımı toprakta mikoriza varsa daha da verimli hale gelir.[60] Mikoriza, topraktaki fosfor dahil besin maddelerini emmek için iyi donanımlı bitkiler ve mantarlar arasında bir tür mutualistik simbiyotik ilişkidir.[60][61] Bu mantarlar, fosforun alüminyum, kalsiyum ve demir ile sabitlendiği topraktaki besin alımını artırabilir.[61]

Zararlılar ve yabani otlar

Sheet steaming with a MSD/moeschle steam boiler (left side)

Toprak buhar sterilizasyonu, toprak sterilizasyonu için kimyasallara alternatif olarak kullanılabilir. Zararlıları öldürmek ve toprak sağlığını artırmak için toprağa buhar indüklemek için farklı yöntemler mevcuttur.

Solarizasyon, patojenleri ve zararlıları öldürmek için toprağın sıcaklığını artırmak olan aynı prensibe dayanmaktadır.[62]

"Biyofumigant"/"doğal" fumigant olarak kullanılmak üzere bazı bitkiler haşere baskılayıcı bileşikler serbest bırakacak şekilde kırpılabilir ve ezilip toprağa sürülür ve sonra dört hafta boyunca plastikle kaplanır. Turpgiller ailesindeki bitkiler metil izotiyosiyanat gibi toksik bileşiklerden büyük miktarlarda salmaktadır.[63][64]

Bitkiler

Sürdürülebilirlik ayrıca ekin rotasyonu içerebilir.[65] Ekin rotasyonu ve örtü bitkileri, üst toprağı rüzgar ve sudan koruyarak erozyonu önler.[24] Etkili ürün rotasyonu, ürünler üzerindeki haşere baskısını azaltabilir ve toprak besinlerini yenileyebilir. Bu, gübre ve pestisit ihtiyacını azaltır.[65] Yeni genetik kaynaklar getirerek mahsul çeşitliliğinin arttırılması verimi artırabilir.[66] Çok yıllık mahsuller toprak işleme ihtiyacını azaltır ve böylece toprak erozyonunu hafifletmeye yardımcı olur ve bazen kuraklığa daha iyi tolere edebilir, su kalitesini artırabilir ve toprak organik maddesini artırmaya yardımcı olabilir. Buğdayın yabani ot Thinopyrum medium ile değiştirilmesi veya bu otun ve buğdayın olası deneysel melezleri gibi mevcut yıllık ürünler için çok yıllık ikameler geliştirmeye çalışan araştırma programları vardır.[67]

Geleneksel tarım

Amazon'da binlerce yıldır doğal olarak yıkıcı olan, kesip-yakma veya kesip kömür tozuna çevirme ve düzenli olarak ekim alanı değiştirme yapıldığı düşünülmektedir.[68]

Bazı geleneksel sistemler polikültür ile sürdürülebilirliği birleştirmektedir. Güneydoğu Asya'da, pirinç-balık sistemi pirinç tarlalarındaki pirinçlerin yanı sıra tatlı su balığını da yetiştirerek, ek bir ürün üretir ve komşu nehirlerin ötrofikasyonunu azaltır.[69] Endonezya'daki bir varyant pirinç, balık, ördek ve su eğreltiotunu birleştirir; ördekler, pirinç büyümesini sınırlandıran yabani otları yerken, emek ve herbisitlerden tasarruf edilir, ördek ve balık dışkıları gübre yerine geçer.[70]

Ohio'da (ABD) tarıma elverişli araziyi satın alamayan bazı çiftçiler, geleneksel yöntemlerle herhangi bir tarımsal faaliyet için uygun olmayan toprağı restore ettiler.[71]

Alternatif tarım

Gölgede yetiştirilmiş kahve, doğal ekosistemlerin taklit edilmesiyle uygulanan bir çeşit polikültür. Ağaçlar kahve bitkileri için gölge, besin maddeleri ve toprak yapısı gibi kaynaklar sağlar; çiftçiler kahve ve kereste hasat ediyorlar.

Mevcut şehir alanlarının (örneğin, çatı bahçeleri, toplum bahçeleri, bahçe paylaşımı ve diğer kentsel tarım biçimleri) kullanımı sürdürülebilirliğe katkıda bulunabilir.[72]

Polykültürün sürdürülebilir tarıma katkıda bulunabileceğine dair sınırlı kanıt vardır. Bir dizi çoklu ekin çalışmasının meta-analizi, yırtıcı böcek biyolojik çeşitliliğinin, geleneksel sistemlere göre, bir mahsul ile bir ticari ürünü olan bazı iki ekinli sistemlerde, karşılaştırılabilir verimlerde daha yüksek olduğunu bulmuştur.[73]

Sürdürülebilirliğe bir yaklaşım, çok yıllık bitki çeşitlerini kullanarak polikültür sistemleri geliştirmektir. Bu çeşitler pirinç, buğday, sorgum, arpa ve ayçiçeği için geliştirilmektedir. Bunlar polikültürde yonca gibi baklagil örtü bitkisi ile birleştirilebiliyorsa, sisteme azot fiksasyonu eklenerek gübre ve böcek ilacı ihtiyacını azaltacaktır.[67]

Organik Tarım

Organik tarım şöyle tanımlanabilir:

Sürdürülebilirlik, toprak verimliliğinin ve biyolojik çeşitliliğin artırılması için uğraşan, nadir istisnalar dışında, sentetik pestisitler, antibiyotikler, sentetik gübreler, genetik olarak modifiye edilmiş organizmalar ve büyüme hormonlarını yasaklayan entegre bir tarım sistemi.[74][75][76][77]

Bazıları organik tarımın, organik endüstrinin odak noktası sürdürülebilirlik olmamasına rağmen, ABD'de başka alternatiflerin olmadığı, tüketiciler için mevcut en sürdürülebilir ürünleri üretebileceğini iddia ediyor.

2018'de ABD'de organik ürün satışı 52.5 milyar dolara ulaştı.[78] Büyük bir araştırmaya göre Amerikalıların üçte ikisi en azından ara sıra organik ürünler tüketiyor.[79]

Rejeneratif Tarım

Rejeneratif tarım, gıda ve tarım sistemlerinde koruma ve rehabilitasyon yaklaşımıdır. Üst toprağının yenilenmesine, biyolojik çeşitliliğin artırılmasına, su döngüsünün iyileştirilmesine, ekosistem hizmetlerinin artırılmasına, biyolojik sekestrasyonun desteklenmesine, iklim değişikliğine karşı dayanıklılığın artırılmasına ve çiftlik toprağının sağlığı ve canlılığının güçlendirilmesine odaklanır.[80][81] Uygulamalar arasında mümkün olduğunca fazla çiftlik atığı geri dönüşümü ve çiftlik dışındaki kaynaklardan kompost malzeme eklenmesi yer alır.[24][25][26][82]

Permakültür

Permakültür, 2002 tarihli "Permakültür, sürdürülebilirliğin ötesindeki ilkeler ve yollar" başlığı altında belirtilen felsefi temeli paylaşmaz.[83]

Sosyal faktörler

Kırsal ekonomik kalkınma

2007 yılında, Birleşmiş Milletler "Afrika'da Organik Tarım ve Gıda Güvencesi"nde rapor ederek, sürdürülebilir tarımın arazi kullanımını genişletmeden küresel gıda güvencesine ulaşmada ve çevresel etkileri azaltmada bir araç olabileceğini belirtmiştir.[21] 2000'li yılların başından itibaren, gelişmekte olan uluslar, topluluklarındaki insanların tarımsal sürece dahil olmadıklarında ciddi zararlar verildiğini belirten kanıtlar sunmaktadır. Sosyal bilimci Charles Kellogg, "Son bir çaba ile, sömürülen insanların acılarını toprağa aktardıklarını" söyledi.[21] Sürdürülebilir tarım, kalıcı ve sürekli olarak “kurucu popülasyonlarını besleyebilme” anlamına gelir.[21]

Çiftçilerin kârlarını artırabilecek, toplulukları iyileştirebilecek ve sürdürülebilir uygulamaları devam ettirebilecek birçok fırsat var. Örneğin, Uganda'da Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) başlangıçta yasa dışıydı, ancak "Xanthomonas campestris pv. musacearum" bakterisinden kaynaklanan hastalığın verimin % 90'ını yok etme potansiyeline sahip olduğu anlaşılınca, Uganda'daki muz krizinde, GDO'ları olası bir çözüm olarak araştırmaya karar verdiler.[84] Hükûmet, Ulusal Muz Araştırma Programı'nın bir parçası olan bilim adamlarının genetik olarak değiştirilmiş organizmaları denemeye başlamasına izin verecek Ulusal Biyoteknoloji ve Biyogüvenlik yasa tasarısını yayınladı.[85] Bu çaba yerel topluluklara yardım etme potansiyeline sahiptir, çünkü önemli bir kısmı kendi yetiştirdikleri yiyeceklerden yaşar ve ana üretimlerinin verimi sabit kalacağı için karlı olacaktır.

Tüm bölgeler tarıma uygun değildir.[59][82] Son birkaç on yılın teknolojik ilerlemesi, bu bölgelerin bazılarında tarımın gelişmesine izin vermiştir. Örneğin Nepal, yüksek rakımı ve dağlık bölgeleriyle başa çıkmak için seralar inşa etmiştir.[24] Seralar daha fazla ürün üretimine izin verir ve kapalı sistemler oldukları için daha az su kullanırlar.[86]

Desalinasyon teknikleri, sınırlı miktarda su kaynakları olan alanlar için suya daha fazla erişimi sağlayacak şekilde tuzlu suyu tatlı suya dönüştürebilir.[87] Bu, doğal tatlı su kaynaklarını azaltmadan bitkilerin sulanmasını sağlar.[88] Çin'in bölgeleri suya erişimi artırmak için büyük çapta tuzdan arınmayı düşünmektedir, ancak tuzdan arındırma işleminin mevcut maliyeti onu pratik olmaktan çıkarmaktadır.[89]

Kadınlar

Amerikan çiftçi pazarında ürün satışı

Sürdürülebilir tarımda çalışan kadınlar sayısız geçmişe sahiptir.[90] Son 30 yılda (1978-2007) ABD'de kadın çiftlik işletmecilerinin sayısı üç kat artmıştır.[82] Bugün kadınlar, 1978'deki yüzde beşe kıyasla çiftliklerin yüzde 14'ünü işletiyor. Büyümenin büyük kısmı, "erkeklerin egemen olduğu geleneksel tarım alanının" dışında tarım yapan kadınlardan kaynaklanıyor.[82]

Politika

Sürdürülebilir tarım, çevresel riskleri azaltma potansiyeli ile ilgili bir uluslararası politika konusu durumundadır. 2011 yılında, Sürdürülebilir Tarım ve İklim Değişikliği Komisyonu, iklim değişikliği ile ilgili gıda güvencesi konusunda politika yapıcılarına yönelik tavsiyelerinin bir parçası olarak, sürdürülebilir tarımın ulusal ve uluslararası politikalara entegre edilmesi gerektiğini ısrarla tavsiye etti.[91] Komisyon, sistemlerin direncini artırmaya yönelik tarımsal üretim sistemlerindeki değişimin erken harekete geçmesini gerektirecek şekilde artan hava değişkenliği ve iklim şoklarının tarımsal verimi olumsuz yönde etkileyeceğini vurguladı.[91] Ayrıca, önümüzdeki on yıl içinde ulusal araştırma ve geliştirme bütçeleri, arazi rehabilitasyonu, ekonomik teşvikler ve altyapı iyileştirmesi de dahil olmak üzere sürdürülebilir tarıma önemli ölçüde artan yatırımlar yapılması çağrısında bulundu.[91]

ABD'de federal USDA-Doğal Kaynaklar Koruma Servisi, üretim tarımının yanı sıra doğal kaynakların korunmasını sürdürmek isteyenlere teknik ve finansal yardım sağlamaktadır.[92]

İklim değişikliğini tarımla hafifletmek ve aynı zamanda tarımı iklim değişikliğine adapte etmek için en önemli projelerden biri, 2019 yılında "Global EverGreening Alliance" tarafından başlatılmıştır. Girişim 2019 BM İklim Eylem Zirvesinde duyuruldu. Ana yöntemlerden biri Tarımsal ormancılıktır. Bir diğer önemli yöntem Koruma tarımıdır. Hedeflerden biri karbonu atmosferden almaktır. 2050 yılına kadar restore edilen arazinin yılda 20 milyar ton karbon tutması bekleniyor. Koalisyon, diğerlerinin yanı sıra, ağaçlarla 5.75 milyon kilometrekarelik bir alanı kurtarmak, 6.5 milyon kilometrekarelik bir alanda sağlıklı bir ağaç - çim dengesi sağlamak ve 5 milyon kilometrekarelik bir alanda karbon tutmayı artırmak istiyor.

İlk aşama "Grand African Savannah Green Up" projesidir. Zaten milyonlarca aile bu yöntemleri uyguladı ve Sahel'deki çiftliklerde ağaçlarla kaplı ortalama bölge oranı % 16'ya yükseldi.[93]

"Global EverGreening Alliance" 2012'den beri sürdürülebilir tarım konusunda çalışıyor.[94]

Eleştiri

Tazmanya'da görüşülen 63 çiftçinin çoğu iklim değişikliği olgusu olduğu kabul etti, ancak sadece küçük bir kesim bunun insanla ilgili olduğuna inanıyordu. Birkaç çiftçi iklim değişikliği sorununun, bunun sebebini gölgede bırakacak kadar önemli olduğunu düşünüyordu. Bazı çiftçiler, önerilen bir karbondioksit azaltma planının tarım sektörünü nasıl etkileyeceğinden endişe ediyorlardı ve hükûmetle ilgili çok sayıda faaliyetten şüpheleniyorlardı ve bunları hükûmetin üreticileri cezalandırabileceği yöntemler olarak gördüler.[95] Yazar James Howard Kunstler, neredeyse tüm modern teknolojilerin kötü olduğunu ve tarımın eski geleneksel yollarla yapılmadığı sürece sürdürülebilirliğin olamayacağını iddia ediyor.[96] Sürdürülebilirlik topluluğunda daha sürdürülebilir tarıma yönelik çabalar desteklense de, bunlar genellikle bir amaç olarak değil, yalnızca artımlı adımlar olarak görülmektedir. Bazıları, bugünkünden çok farklı olabilecek gerçek bir sürdürülebilir sabit durum ekonomisini öngörmektedir: büyük ölçüde azaltılmış enerji kullanımı, minimum ekolojik ayak izi, daha az tüketici ambalajlı mal, kısa gıda tedarik zincirleri ile yerel satın alma, az işlenmiş gıdalar, daha fazla ev ve topluluk bahçeleri, vb.[97]

Michael Carolan'a göre, sürdürülebilir tarımın benimsenmesinin önündeki en büyük engel, fayda eksikliği görünümüdür. Pek çok fayda görünür değildir veya hemen belirgin değildir ve daha düşük toprak ve besin kaybı oranları, gelişmiş toprak yapısı ve daha yüksek faydalı mikroorganizma seviyeleri gibi değişiklikleri etkilemek zaman alır.[98] Geleneksel tarım'da herhangi bir yabani ot, haşere vb. olmaması ile faydalar kolayca görülebilir ve toprak ve ekosistemle ilgili maliyetler gizli ve "dışsallaştırılmıştır".[98]

Kaynakça

  1. ^ "What is sustainable agriculture | Agricultural Sustainability Institute". asi.ucdavis.edu. 21 Ocak 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ocak 2019. 
  2. ^ "Introduction to Sustainable Agriculture". Ontario Ministry of Agriculture, Food and Rural Affairs. 2016. 20 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ekim 2019. 
  3. ^ Brown, L. R. (2012). World on the Edge. Earth Policy Institute. Norton. ISBN 978-1-136-54075-2. []
  4. ^ a b Rockström, Johan; Williams, John; Daily, Gretchen; Noble, Andrew; Matthews, Nathanial; Gordon, Line; Wetterstrand, Hanna; DeClerck, Fabrice; Shah, Mihir (13 Mayıs 2016). "Sustainable intensification of agriculture for human prosperity and global sustainability". Ambio. 46 (1). ss. 4-17. doi:10.1007/s13280-016-0793-6. PMC 5226894 $2. PMID 27405653. 
  5. ^ King, Franklin H. (2004). Farmers of forty centuries. 25 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Şubat 2016. 
  6. ^ Rural Science Graduates Association (2002). "In Memo rium - Former Staff and Students of Rural Science at UNE". University of New England. 6 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ekim 2012. 
  7. ^ Kirschenmann, Frederick. A Brief History of Sustainable Agriculture 18 Mart 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., editor's note by Carolyn Raffensperger and Nancy Myers. The Networker, vol. 9, no. 2, March 2004.
  8. ^ [1] 1 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Bertschinger, L. et al. (eds) (2004). Conclusions from the 1st Symposium on Sustainability in Horticulture and a Declaration for the 21st Century. In: Proc. XXVI IHC – Sustainability of Horticultural Systems. Acta Hort. 638, ISHS, pp. 509-512. Retrieved on: 2009-03-16.
  9. ^ Lal, R. (2008). Sustainable Horticulture and Resource Management. In: Proc. XXVII IHC-S11 Sustainability through Integrated and Organic Horticulture. Eds.-in-Chief: R.K. Prange and S.D. Bishop. Acta Hort.767, ISHS, pp. 19-44.
  10. ^ a b c d e f "National Agricultural Research, Extension, and Teaching Policy Act of 1977" (PDF). US Department of Agriculture. 13 Kasım 2002. 31 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 2 Nisan 2020.  Bu madde, bu kaynaktan alınan kamu malı olan bir metni içermektedir.
  11. ^ a b c d e f Pretty, Jules N. (Mart 2008). "Agricultural sustainability: concepts, principles and evidence". Philosophical Transactions of the Royal Society of London B: Biological Sciences. 363 (1491). ss. 447-465. doi:10.1098/rstb.2007.2163. ISSN 0962-8436. PMC 2610163 $2. PMID 17652074. 
  12. ^ Stenholm, Charles; Waggoner, Daniel (Şubat 1990). "Low-input, sustainable agriculture: Myth or method?". Journal of Soil and Water Conservation. 45 (1). s. 14. 22 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mart 2016. 
  13. ^ Tomich, Tom (2016). Sustainable Agriculture Research and Education Program (PDF). Davis, California: University of California. 9 Mart 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Nisan 2020. 
  14. ^ Chrispeels, M. J.; Sadava, D. E. (1994). Farming Systems: Development, Productivity, and Sustainability. Plants, Genes, and Agriculture. Jones and Bartlett. ss. 25-57. ISBN 978-0867208719. 
  15. ^ a b Robinson, Guy M. (1 Eylül 2009). "Towards Sustainable Agriculture: Current Debates". Geography Compass. 3 (5). ss. 1757-1773. doi:10.1111/j.1749-8198.2009.00268.x. ISSN 1749-8198. 
  16. ^ a b c Huang, Jiao; Tichit, Muriel; Poulot, Monique; Darly, Ségolène; Li, Shuangcheng; Petit, Caroline; Aubry, Christine (16 Ekim 2014). "Comparative review of multifunctionality and ecosystem services in sustainable agriculture". Journal of Environmental Management. Cilt 149. ss. 138-147. doi:10.1016/j.jenvman.2014.10.020. PMID 25463579. 
  17. ^ Renting, H.; Rossing, W.A.H.; Groot, J.C.J; Van der Ploeg, J.D.; Laurent, C.; Perraud, D.; Stobbelaar, D.J.; Van Ittersum, M.K. (1 Mayıs 2009). "Exploring multifunctional agriculture. A review of conceptual approaches and prospects for an integrative transitional framework". Journal of Environmental Management. Cilt 90. ss. S112-S123. doi:10.1016/j.jenvman.2008.11.014. ISSN 0301-4797. PMID 19121889. 
  18. ^ Tilman, David; Cassman, Kenneth G.; Matson, Pamela A.; Naylor, Rosamond; Polasky, Stephen (8 Ağustos 2002). "Agricultural sustainability and intensive production practices". Nature. 418 (6898). ss. 671-677. doi:10.1038/nature01014. PMID 12167873. 
  19. ^ Sandhu, Harpinder S.; Wratten, Stephen D.; Cullen, Ross (1 Şubat 2010). "Organic agriculture and ecosystem services". Environmental Science & Policy. 13 (1). ss. 1-7. doi:10.1016/j.envsci.2009.11.002. ISSN 1462-9011. 
  20. ^ Altieri, Miguel A. (1995) Agroecology: The science of sustainable agriculture. Westview Press, Boulder, CO.
  21. ^ a b c d Stanislaus, Dundon (2009). "Sustainable Agriculture". Gale Virtual Reference Library. []
  22. ^ "Scientists discover genetics of nitrogen fixation in plants - potential implications for future agriculture". News.mongabay.com. 8 Mart 2008. 3 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Eylül 2013. 
  23. ^ Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America, March 25, 2008 vol. 105 no. 12 4928–4932 [2] 24 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  24. ^ a b c d e Atekan, A.; Nuraini, Y.; Handayanto, E.; Syekhfani, S. (7 Temmuz 2014). "The potential of phosphate solubilizing bacteria isolated from sugarcane wastes for solubilizing phosphate". Journal of Degraded and Mining Lands Management. 1 (4). ss. 175-182. doi:10.15243/jdmlm.2014.014.175. 
  25. ^ a b c Khan, Mohammad Saghir; Zaidi, Almas; Wani, Parvaze A. (1 Mart 2007). "Role of phosphate-solubilizing microorganisms in sustainable agriculture — A review" (PDF). Agronomy for Sustainable Development. 27 (1). ss. 29-43. doi:10.1051/agro:2006011. ISSN 1774-0746. 7 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 5 Nisan 2020.  Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi: ":3" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: )
  26. ^ a b c Cordell, Dana; White, Stuart (31 Ocak 2013). "Sustainable Phosphorus Measures: Strategies and Technologies for Achieving Phosphorus Security". Agronomy. 3 (1). ss. 86-116. doi:10.3390/agronomy3010086.  Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi: ":4" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: )
  27. ^ a b c Sharma, Seema B.; Sayyed, Riyaz Z.; Trivedi, Mrugesh H.; Gobi, Thivakaran A. (31 Ekim 2013). "Phosphate solubilizing microbes: sustainable approach for managing phosphorus deficiency in agricultural soils". SpringerPlus. Cilt 2. s. 587. doi:10.1186/2193-1801-2-587. PMC 4320215 $2. PMID 25674415. 
  28. ^ a b Bhattacharya, Amitav (2019). "Chapter 5 - Changing Environmental Condition and Phosphorus-Use Efficiency in Plants". Changing Climate and Resource Use Efficiency in Plants. Academic Press. ss. 241-305. doi:10.1016/B978-0-12-816209-5.00005-2. ISBN 978-0-12-816209-5. 11 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Nisan 2020. 
  29. ^ Green, B.W. (2015). "2 - Fertilizers in aquaculture". Feed and Feeding Practices in Aquaculture. Woodhead Publishing. ss. 27-52. doi:10.1016/B978-0-08-100506-4.00002-7. ISBN 978-0-08-100506-4. 11 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Nisan 2020. 
  30. ^ IFDC.org - IFDC Report Indicates Adequate Phosphorus Resources 27 Ocak 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Sep-2010
  31. ^ Jasinski, SM (Ocak 2017). Mineral Commodity Summaries (PDF). U.S. Geological Survey. 13 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 5 Nisan 2020. 
  32. ^ Van Kauwenbergh, Steven J. (2010). World Phosphate Rock Reserves and Resources. Muscle Shoals, AL, USA: International Fertilizer Development Center (IFDC). s. 60. ISBN 978-0-88090-167-3. 19 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan 2016. 
  33. ^ Edixhoven, J.D.; Gupta, J.; Savenije, H.H.G. (2013). "Recent revisions of phosphate rock reserves and resources: reassuring or misleading? An in-depth literature review of global estimates of phosphate rock reserves and resources". Earth System Dynamics. 5 (2). ss. 491-507. Bibcode:2014ESD.....5..491E. doi:10.5194/esd-5-491-2014. 
  34. ^ Cordell, Dana (2009). "The story of phosphorus: Global food security and food for thought". Global Environmental Change. 19 (2). ss. 292-305. doi:10.1016/j.gloenvcha.2008.10.009. 
  35. ^ Cordell, Dana & Stuart White 2011. Review: Peak Phosphorus: Clarifying the Key Issues of a Vigorous Debate about Long-Term Phosphorus Security. Sustainability 2011, 3(10), 2027-2049; doi:10.3390/su3102027, http://www.mdpi.com/2071-1050/3/10/2027/htm 5 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  36. ^ Summary for Policymakers. In: Climate Change and Land: an IPCC special report on climate change, desertification, land degradation, sustainable land management, food security, and greenhouse gas fluxes in terrestrial ecosystems (PDF). Intergovernmental Pannel on Climate Change. 2019. s. 5. 17 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 30 Ocak 2020. 
  37. ^ "CEP Factsheet". Musokotwane Environment Resource Centre for Southern Africa. 13 Şubat 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan 2020. 
  38. ^ a b Powlson, D.S.; Gregory, P.J.; Whalley, W.R.; Quinton, J.N.; Hopkins, D.W.; Whitmore, A.P.; Hirsch, P.R.; Goulding, K.W.T. (1 Ocak 2011). "Soil management in relation to sustainable agriculture and ecosystem services". Food Policy. Cilt 36. ss. S72-S87. doi:10.1016/j.foodpol.2010.11.025. 
  39. ^ Principles of sustainable soil management in agroecosystems. Lal, R., Stewart, B. A. (Bobby Alton), 1932-. CRC Press. 2013. ISBN 978-1466513471. OCLC 768171461. 
  40. ^ Gliessman, Stephen (2015). Agroecology: the ecology of sustainable food systems. Boca Raton: CRC Press. ISBN 978-1439895610. OCLC 744303838. 
  41. ^ Mohawesh, Yasser; Taimeh, Awni; Ziadat, Feras (Eylül 2015). "Effects of land use changes and soil conservation intervention on soil properties as indicators for land degradation under a Mediterranean climate". Solid Earth. 6 (3). ss. 857-868. doi:10.5194/se-6-857-2015. 4 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan 2020. 
  42. ^ Grimble, Robin (Nisan 2002). "Rural Poverty and Environmental Management : A framework for understanding". Transformation: An International Journal of Holistic Mission Studies. 19 (2). ss. 120-132. doi:10.1177/026537880201900206. OCLC 5724786521. 
  43. ^ Barbier, Edward B.; Hochard, Jacob P. (11 Mayıs 2016). "Does Land Degradation Increase Poverty in Developing Countries?". PLOS ONE. 11 (5). ss. e0152973. doi:10.1371/journal.pone.0152973. PMC 4864404 $2. PMID 27167738. 
  44. ^ Thomson, Amanda; Simpson, Ian; Brown, Jennifer (Ekim 2005). "Sustainable rangeland grazing in Norse Faroe" (PDF). Human Ecology. 33 (5). ss. 737-761. doi:10.1007/s10745-005-7596-x. hdl:1893/132. 11 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 7 Nisan 2020. 
  45. ^ "FAO World Agriculture towards 2015/2030". Food and Agriculture Organization. 21 Ağustos 2008. 1 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan 2020. 
  46. ^ "FAO World Agriculture towards 2015/2030". Fao.org. 1 Ocak 2003 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Eylül 2013. 
  47. ^ a b "FAO 2011 Energy Smart Food" (PDF). 6 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 10 Eylül 2013. 
  48. ^ "Advances in Sustainable Agriculture: Solar-powered Irrigation Systems in Pakistan". McGill University. 12 Şubat 2014. 14 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Şubat 2014. 
  49. ^ "Urban Agriculture: Practices to Improve Cities". 18 Ocak 2011. 22 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  50. ^ a b c d e f "What is Sustainable Agriculture? — ASI". Sarep.ucdavis.edu. 21 Nisan 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Eylül 2013. 
  51. ^ "Indicators for sustainable water resources development". Fao.org. 19 Temmuz 2001 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Eylül 2013. 
  52. ^ Netting, Robert McC. (1993) Smallholders, Householders: Farm Families and the Ecology of Intensive, Sustainable Agriculture. Stanford Univ. Press, Palo Alto.
  53. ^ "Beyond the limits: global collapse or a sustainable future". 17 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan 2020. 
  54. ^ Glover, Jerry D.; Cox, Cindy M.; Reganold, John P. (2007). "Future Farming: A Return to Roots?" (PDF). Scientific American. 297 (2). ss. 82-89. doi:10.1038/scientificamerican0807-82. PMID 17894176. Erişim tarihi: 10 Eylül 2013. 
  55. ^ Mortensen, David (Ocak 2012). "Navigating a Critical Juncture for Sustainable Weed Management" (PDF). BioScience. Cilt 62. ss. 75-84. doi:10.1525/bio.2012.62.1.12. 1 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 7 Nisan 2020. 
  56. ^ Field Crops Res. 34:239
  57. ^ "Pastures: Sustainable Management". Attra.ncat.org. 5 Ağustos 2013. 5 Mayıs 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Eylül 2013. 
  58. ^ a b Mitchell, Jeffrey P.; Singh, Purnendu N.; Wallender, Wesley W.; Munk, Daniel S.; Wroble, Jon F.; Horwath, William R.; Hogan, Philip; Roy, Robert; Hanson, Blaine R. (Nisan 2012). "No-tillage and high-residue practices reduce soil water evaporation" (PDF). California Agriculture. 66 (2). ss. 55-61. doi:10.3733/ca.v066n02p55. 7 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 15 Nisan 2020. 
  59. ^ a b c d KAUR, Gurdeep; REDDY, Mondem Sudhakara (2015). "Effects of Phosphate-Solubilizing Bacteria, Rock Phosphate and Chemical Fertilizers on Maize-Wheat Cropping Cycle and Economics". Pedosphere. 25 (3). ss. 428-437. doi:10.1016/s1002-0160(15)30010-2. 
  60. ^ a b Plant relationships. Carroll, George C., 1940-, Tudzynski, P. (Paul). Berlin: Springer. 1997. ISBN 9783662103722. OCLC 679922657. 
  61. ^ a b Shenoy, V.V.; Kalagudi, G.M. (2005). "Enhancing plant phosphorus use efficiency for sustainable cropping". Biotechnology Advances. 23 (7–8). ss. 501-513. doi:10.1016/j.biotechadv.2005.01.004. PMID 16140488. 
  62. ^ "Soil Solarization". Rodale's Organic Life. 10 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2016. 
  63. ^ "Archived copy" (PDF). 17 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ekim 2015. 
  64. ^ "Plant Production and Protection Division - Biofumigation". Food and Agriculture Organization. 2019. 9 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ekim 2019. 
  65. ^ a b "What is Sustainable Agriculture?". Union of Concerned Scientists. 10 Nisan 2017. 29 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ekim 2019. 
  66. ^ Global plan of action for the conservation and sustainable utilization of plant genetic resources for food and agriculture ; and, The Leipzig declaration. Rome: Rome : Food and Agriculture Organization of the United Nations. 1996. ISBN 978-9251040270. 
  67. ^ a b Baker, Beth (2017). "Can Modern Agriculture Be Sustainable?". BioScience. 67 (4). ss. 325-331. doi:10.1093/biosci/bix018. ISSN 0006-3568. 
  68. ^ Sponsel, Leslie E (1986). "Amazon ecology and adaptation". Annual Review of Anthropology. Cilt 15. ss. 67-97. doi:10.1146/annurev.anthro.15.1.67. 
  69. ^ Burchett, Stephen; Burchett, Sarah (2011). Introduction to Wildlife Conservation in Farming. John Wiley & Sons. s. 268. ISBN 978-1-119-95759-1. 19 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2020. 
  70. ^ Bezemer, Marjolein (12 Aralık 2018). "Mixed farming increases rice yield". reNature Foundation. 11 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2020. 
  71. ^ "Ohio Farmers Use Old-Fashioned Methods to Turn Degraded Land into Green Pasture". Yale Climate Connections. Ecowatch. 8 Kasım 2019. 9 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2019. 
  72. ^ Viljoen, Andre; Howe, Joe, (Ed.) (2005). Continuous Productive Urban Landscapes : Designing Urban Agriculture for Sustainable Cities. Taylor & Francis. ISBN 9781136414329. OCLC 742299840. 
  73. ^ Iverson, Aaron L.; Marín, Linda E.; Ennis, Katherine K.; Gonthier, David J.; Connor-Barrie, Benjamin T.; Remfert, Jane L.; Cardinale, Bradley J.; Perfecto, Ivette (2014). "REVIEW: Do polycultures promote win-wins or trade-offs in agricultural ecosystem services? A meta-analysis". Journal of Applied Ecology. 51 (6). ss. 1593-1602. doi:10.1111/1365-2664.12334. 
  74. ^ Danielle Treadwell, Jim Riddle, Mary Barbercheck, Deborah Cavanaugh-Grant, Ed Zaborski, Cooperative Extension System, What is organic farming? 3 Mayıs 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  75. ^ H. Martin, '’Ontario Ministry of Agriculture, Food and Rural Affairs Introduction to Organic Farming 6 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., ISSN 1198-712X
  76. ^ Dale Rhoads, Purdue Extension Service, What is organic farming? 10 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  77. ^ Gold, Mary. "What is organic production?". National Agricultural Library. USDA. 7 Ağustos 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Mart 2014. 
  78. ^ Gelski, Jeff (20 Mayıs 2019). "U.S. annual organic food sales near $48 billion". Food Business News. 19 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Aralık 2019. 
  79. ^ "Organic Market Overview". United States Department of Agriculture Economic Research Service. 15 Kasım 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Aralık 2019. 
  80. ^ "Our Sustainable Future - Regenerative Ag Description". csuchico.edu (İngilizce). 11 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mart 2017. 
  81. ^ Underground, The Carbon; Initiative, Regenerative Agriculture; CSU (24 Şubat 2017). "What is Regenerative Agriculture?". Regeneration International. 12 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mart 2017. 
  82. ^ a b c d Pilgeram, Ryanne (2015). "Beyond 'Inherit It or Marry It': Exploring How Women Engaged in Sustainable Agriculture Access Farmland". Academic Search Complete. Erişim tarihi: 13 Mart 2017. []
  83. ^ Holmgren, D. (2002). Permaculture, principles and pathways beyond sustainability. Holmgren Design Services, Hepburn, Australia. 0-646-41844-0
  84. ^ Harper, Glyn; Hart, Darren; Moult, Sarah; Hull, Roger (2004). "Banana streak virus is very diverse in Uganda". Virus Research. 100 (1). ss. 51-56. doi:10.1016/j.virusres.2003.12.024. PMID 15036835. 
  85. ^ Tripathi, Leena; Atkinson, Howard; Roderick, Hugh; Kubiriba, Jerome; Tripathi, Jaindra N. (2017). "Genetically engineered bananas resistant to Xanthomonas wilt disease and nematodes". Food and Energy Security. 6 (2). ss. 37-47. doi:10.1002/fes3.101. PMC 5488630 $2. PMID 28713567. 
  86. ^ Stacey, Neil; Fox, James; Hildebrandt, Diane (14 Şubat 2018). "Reduction in greenhouse water usage through inlet CO2 enrichment". AIChE Journal. 64 (7). ss. 2324-2328. doi:10.1002/aic.16120. ISSN 0001-1541. 
  87. ^ Chaibi, M. T. "An overview of solar desalination for domestic and agriculture water needs in remote arid areas." Desalination 127.2 (2000): 119-133.
  88. ^ Shaffer, Devin; Yip, Ngai (1 Ekim 2012). "Seawater desalination for agriculture by integrated forward and reverse osmosis: Improved product water quality for potentially less energy". Journal of Membrane Science. Cilt 415-416. ss. 1-8. doi:10.1016/j.memsci.2012.05.016. ISSN 0376-7388. 
  89. ^ Zhou, Y., & Tol, R. S. (2004). Implications of desalination for water resources in China—an economic perspective. Desalination, 164(3), 225-240.
  90. ^ AGRIBLE. (January 4, 2017). Women in Sustainable Agriculture; https://about.agrible.com/agnews/2017/1/3/women-in-sustainable-agriculture 7 Ağustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  91. ^ a b c "Achieving food security in the face of climate change: Summary for policy makers from the Commission on Sustainable Agriculture and Climate Change" (PDF). CGIAR Research Program on Climate Change, Agriculture and Food Security (CCAFS). Kasım 2011. 31 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 20 Nisan 2020. 
  92. ^ Ron Nichols (2019). "The sustainable solutions at our feet". National Resources Conservation Service, US Department of Agriculture. 22 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ekim 2019. 
  93. ^ Hoffner, Erik (25 Ekim 2019). "Grand African Savannah Green Up': Major $85 Million Project Announced to Scale up Agroforestry in Africa". Ecowatch. 27 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2019. 
  94. ^ "ABOUT US". The Gloibal Evegreening Alliance. 4 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2019. 
  95. ^ Fleming, A. Vanclay, F.(August 3rd, 2009);Farmer responses to climate change and sustainable agriculture. A review; https://hal.archives-ouvertes.fr/hal-00886547/document 17 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  96. ^ Kunstler, James Howard (2012). Too Much Magic; Wishful Thinking, Technology, and the Fate of the Nation. Atlantic Monthly Press. ISBN 978-0-8021-9438-1. 
  97. ^ McKibben, D., (Ed.) (2010). The Post Carbon Reader: Managing the 21st Century Sustainability Crisis. Watershed Media. ISBN 978-0-9709500-6-2. 
  98. ^ a b Carolan, Michael (2006). "Do You See What I See? Examining the Epistemic Barriers to Sustainable Agriculture". Academic Search Complete. Erişim tarihi: 13 Mart 2017. []

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tarım</span> bitki ve hayvan evcilleştirme bilimi.

Tarım veya ziraat, bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, bunların kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, bu ürünlerin uygun koşullarda muhafazası, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanmasını ele alan bilim dalıdır. Diğer bir ifade ile insan besini olabilecek ve ekonomik değeri olan her türlü bitkisel-Hayvansal ürünün bakım, besleme, yetiştirme, koruma ve mekanizasyon faaliyetlerinin tamamı ile durgun sularda veya özel alanlarda yapılan balıkçılık faaliyetlerinin tümüdür.

<span class="mw-page-title-main">Sürdürülebilirlik</span> insanların doğayla uyum içinde ve devamlı şekilde yaşayabilmesi durumu

Sürdürülebilirlik daimi olma yeteneği olarak adlandırılabilir. 21. yüzyılda genel olarak biyosfer ve uygarlığın bu yeteneğine atfen kullanılır. Aynı zamanda, kaynakların sömürülmesi, yatırımların yönü, teknolojik gelişmenin yönlendirilmesi ve kurumsal değişimin uyum içinde olduğu ve insan ihtiyaçlarını ve isteklerini karşılayabilme potansiyelinin hem günümüzde hem de gelecek için korunduğu dengeli bir ortamda değişimin sağlanması olarak tanımlanabilir. Bu alanda çalışanların birçoğu için, sürdürülebilirlik birbirine bağlı şu etki alanları ile tanımlanır: çevre, ekonomik ve sosyal; ve bunlar Fritjof Capra'ya göre Sistemsel Düşüncenin prensiplerine dayanmaktadır. Sürdürülebilir gelişmenin alt etki alanları kültürel, teknolojik ve politik olarak kabul edilir. Bazıları için sürdürülebilir gelişme sürdürülebilirlik için ana prensip olmasına karşın diğerleri için bu iki terim paradoksaldır. Sürdürülebilir gelişme gelecek neslin ihtiyaçlarını karşılama yetisine zarar vermeden günümüzdeki ihtiyaçları karşılayabilen gelişmedir. Sürdürülebilir Gelişme terimi Çevre ve Gelişme Dünya Komisyonu için Brundtland Raporu (1987) tarafından ortaya atılmıştır.

Sürdürülebilir gelişme ya da Sürdürülebilir kalkınma, doğal sistemlerin, ekonominin ve toplumun dayandığı doğal kaynakları ve ekosistem hizmetlerini sağlama yeteneğini sürdürürken, insani gelişme hedeflerine ulaşmak için örgütlenme ilkesidir. Arzulanan sonuç, yaşam koşullarının ve kaynakların, doğal sistemin bütünlüğünü ve istikrarını baltalamaksızın insan ihtiyaçlarını karşılamaya devam etmek için kullanıldığı bir toplumsal durumdur. Sürdürülebilir gelişme, gelecek nesillerin yeterliklerinden ödün vermeden günümüzün ihtiyaçlarını karşılayan bir gelişme olarak tanımlanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Sulama</span>

Sulama, mahsullerin, peyzaj bitkilerinin ve çimenlerin büyümesine yardımcı olmak için toprağa kontrollü olarak su verilmesidir. Sulama, 5.000 yılı aşkın bir süredir tarımın ana özelliklerinden biri olmuştur ve dünya çapında birçok kültür tarafından geliştirilmiştir. Sulama, kuru alanlarda ve ortalamanın altında yağış alınan zamanlarda mahsullerin yetiştirilmesine, peyzajın korunmasına ve bozulmuş toprakların yeniden yeşillendirilmesine yardımcı olur. Bu kullanımlara ek olarak sulama, mahsulleri dondan korumak, tahıl tarlalarında yabani ot büyümesini engellemek ve toprak konsolidasyonunu önlemek için de kullanılır. Ayrıca hayvanları serinletmek, tozu azaltmak, kanalizasyon suyunu bertaraf etmek ve madencilik faaliyetlerini desteklemek için de kullanılır. Yüzey ve yüzey altı sularının belirli bir yerden uzaklaştırılmasını sağlayan drenaj ise genellikle sulama ile birlikte incelenir.

<span class="mw-page-title-main">Tarla tarımı</span>

Tarla tarımı, gıda, yakıt, elyaf ve arazi ıslahı için bitkiler üreten ve kullanan bilim ve teknolojidir. Tarımsal araştırma, bitki genetiği, bitki fizyolojisi, meteoroloji ve toprak bilimleri alanlarındaki çalışmaları kapsıyor. Biyoloji, kimya, ekonomi, ekoloji, yer bilimi ve genetik gibi bilimler kombinasyonunun uygulanmasıdır. Günümüzde tarımsal araştırmacılar, gıda üretmek, daha sağlıklı yemekler hazırlamak, tarımın çevresel etkilerini yönetmek ve bitkilerden enerji çıkarmak da dahil olmak üzere pek çok konuda çalışıyorlar. Çoğu zaman ekin dönüşü, sulama ve drenaj, bitki ıslahı, bitki fizyolojisi, toprak sınıflandırması, toprak verimliliği, yabancı ot kontrolü, böcek kontrolü gibi alanlarda uzmanlaşmışlardır.

Gıda güvencesi, gıdanın bulunabilmesinin ve bireylerin buna erişebilme yeteneğinin bir ölçüsüdür. Uygun fiyat sadece bir faktördür. Gıda güvencesizliğinin binlerce yıl öncesinde bile bir endişe kaynağı olduğuna dair kanıtlar vardır. Antik Çin ve Antik Mısır'daki merkezi otoritelerin yiyecekleri kıtlık zamanlarında depolardan serbest bıraktığı biliniyor. 1974'te Dünya Gıda Konferansı'nda, “gıda güvencesi” terimi, arzı vurgulayarak tanımlandı. Gıda güvencesinin "gıda tüketiminin istikrarlı bir şekilde genişlemesini karşılayabilmek ve üretim ve fiyatlardaki dalgalanmaları dengeleyebilmek için dünya gıda kaynaklarından, her zaman, yeterli, besleyici, çeşitli, dengeli ve makul temel gıda maddelerinin bulunabilirliği olduğunu" söylediler. Daha sonra yapılan tanımlara “talep ve erişim” konularını eklendi. 1996 Dünya Gıda Zirvesi'nin son raporu, gıda güvencesinin "tüm insanlar her zaman, aktif ve sağlıklı bir yaşam için diyet ihtiyaçlarını ve gıda tercihlerini karşılamak için yeterli, güvenli ve besleyici gıdalara fiziksel ve ekonomik erişime sahip olduklarında" var olduğunu belirtir.

<span class="mw-page-title-main">Sosyal sürdürülebilirlik</span>

Sosyal sürdürülebilirlik, sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir gelişmeye farklı yaklaşım yollarının en az tanımlanmış ve en az anlaşılmış olanıdır. Sosyal sürdürülebilirlik, kamu diyaloğunda ekonomik ve çevresel sürdürülebilirliğe göre çok daha az ilgi görmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Dikey tarım</span> modern tarım türü

Dikey tarım ürünleri dikey yığılı katmanlarda ürün yetiştirme uygulamasıdır. Hidroponik, aquaponik ve aeroponik gibi topraksız tarım tekniklerini ve bitki yetiştirmeyi en uygun yapmayı hedefleyen kontrollu-ortam tarımını birleştirir. Dikey tarım sistemlerini barındıran bazı yaygın kullanılan yapı seçenekleri arasında binalar, nakliye konteynerleri, tüneller ve terk edilmiş maden galerileri sayılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Çevresel vejetaryenlik</span>

Çevresel vejetaryenlik, et üretiminin çevreye olan olumsuz etkilerini geride bırakıp sürdürülebilir bir diyet yaratma arzusuyla hareket eden bir vejetaryenlik türüdür. Örneğin, hayvancılığın bütün sera gazı üretiminin %18'inden sorumlu olduğu tahmin edilmektedir. Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin 2019 özel raporunda da et tüketiminin azaltılması savunulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Sürdürülebilir ulaşım</span>

Sürdürülebilir ulaşım, sosyal, çevresel ve iklimsel etkiler bakımından sürdürülebilir olan geniş bir ulaşım konusunu ifade eder. Sürdürülebilirliği değerlendirmeye yönelik bileşenler kara, su veya hava taşımacılığı için kullanılan araçları ve onların enerji kaynakları ile altyapıları kapsar. Ulaşımın sürdürülebilirliği, büyük ölçüde ulaşım sisteminin etkinliği ve verimliliği ile sistemin çevresel ve iklim etkileri ile ölçülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Gıda endüstrisi</span>

Gıda endüstrisi, dünya nüfusu tarafından tüketilen gıdanın çoğunu sağlayan karmaşık, çeşitli işletmelerden oluşan küresel bir ağdır. Gıda endüstrileri terimi, gıda maddelerinin üretimi, dağıtımı, işlenmesi, dönüştürülmesi, hazırlanması, muhafazası, nakliyesi, belgelendirilmesi ve paketlenmesine yönelik bir dizi endüstriyel faaliyeti kapsamaktadır. Günümüzde gıda endüstrisi, büyük ölçüde emek-yoğun olan küçük, geleneksel, aile tarafından yürütülen faaliyetlerden büyük, sermaye-yoğun ve son derece mekanize endüstriyel süreçlere kadar uzanan imalat ile son derece çeşitlenmiştir. Birçok gıda endüstrisi neredeyse tamamen yerel tarıma, ürüne veya balıkçılığa bağlıdır.

Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi (GSTC) GSTC Kriterleri olarak bilinen sanayi profesyonelleri ve hükûmetlerin küresel seyahat ve turizm sektöründe sürdürülebilir kalkınmanın temel standartları kurduğu uluslararası bir kâr amacı gütmeyen bir organizasyondur.

Ecocrop, bir ekinin belirli bir ortam için uygunluğunu belirlemek için kullanılan bir veritabanıydı. Birleşmiş Milletler'e bağlı Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından geliştirilen bu sistem, farklı yerlerde ve iklim koşullarında ekin canlılığını tahmin eden bilgiler sağlamıştır. Aynı zamanda bir bitki kataloğu ve bitki büyüme özellikleri olarak da hizmet etti.

Sürdürülebilirlik bilimi ilk olarak 1980'lerde ortaya çıktı ve yeni bir akademik disiplin haline geldi. Tarım bilimi veya sağlık bilimine benzer şekilde, ele aldığı pratik problemlerle tanımlanan uygulamalı bir bilimdir. Sürdürülebilirlik bilimi, konusunun temel parçaları olarak sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir kalkınma ile ilgili konulara odaklanır. "Uyguladığı disiplinlerden ziyade ele aldığı problemlerle tanımlanır" ve "ikisi arasında dinamik bir köprü oluşturarak hem bilgi hem de eylemi ilerletme ihtiyacına hizmet eder".

<span class="mw-page-title-main">Sürdürülebilir Kalkınma Amacı 9</span> Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı

Sürdürülebilir Kalkınma Amacı 9, "sanayi, inovasyon ve altyapı" ile ilgilidir ve 2015 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacından biridir SDG 9, dayanıklı altyapı oluşturmayı, sürdürülebilir sanayileşmeyi teşvik etmeyi ve yenilikçiliği teşvik etmeyi amaçlamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Sürdürülebilir Kalkınma Amacı 2</span> Açlığa son

Sürdürülebilir Kalkınma Amacı 2 " sıfır açlığa " ulaşmayı amaçlamaktadır. Birleşmiş Milletler tarafından 2015 yılında belirlenen 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacından biridir. Resmi ifade şu şekildedir: "Açlığı sona erdirin, gıda güvenliğini sağlayın, beslenmeyi iyileştirin ve sürdürülebilir tarımı teşvik edin". SDG 2, "gıda güvenliği, beslenme, kırsal dönüşüm ve sürdürülebilir tarım arasındaki karmaşık bağlantıları" vurgular. Birleşmiş Milletler'e göre yaklaşık 690 milyon aç insan var ve bu da dünya nüfusunun yüzde 10'undan biraz daha azını oluşturuyor. Her dokuz kişiden biri her gece yatağına aç giriyor; buna Güney Sudan, Somali, Yemen ve Nijerya'da şu anda kıtlık riskiyle karşı karşıya olan 20 milyon kişi de dahil.

<span class="mw-page-title-main">Sürdürülebilir sanat</span>

Sürdürülebilir sanat, sürdürülebilirliğin ekoloji, sosyal adalet, şiddetsizlik ve taban demokrasisi gibi temel ilkeleriyle uyumlu sanattır. Sürdürülebilir sanat, eserin ve alımlanmasının sosyal, ekonomik, biyofiziksel, tarihi ve kültürel çevreleriyle olan ilişkisinin daha geniş etkisi göz önünde bulundurularak üretilen sanat olarak da anlaşılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Hassas tarım</span>

Hassas tarım, tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini artırmak için zamansal ve mekansal değişkenlikleri gözlemlemeye, ölçmeye ve buna yanıt vermeye dayalı bir tarım yönetimi stratejisidir. Hem bitkisel hem de hayvansal üretimde kullanılmaktadır. Hassas tarım genellikle tarımsal operasyonları otomatikleştirmek, teşhis, karar verme veya performanslarını iyileştirmek için teknolojiler kullanmaktadır. Hassas tarım araştırmalarının amacı, kaynakları korurken girdilerden elde edilen verimleri optimize etmek için tüm çiftlik yönetimi için bir karar destek sistemi oluşturmaktır.

<span class="mw-page-title-main">Yenileyici tarım</span>

Rejeneratif tarım, gıda ve tarım sistemlerine yönelik bir koruma ve rehabilitasyon yaklaşımıdır. Bu yaklaşım, toprakların yenilenmesine, Biyoçeşitliliğin artırılmasına, su döngüsünün iyileştirilmesine, ekosistem hizmetlerinin geliştirilmesine, biyolojik birikimin desteklenmesine, iklim değişikliğine karşı direncin artırılmasına ve çiftlik toprağının sağlığının ve canlılığının güçlendirilmesine odaklanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Sürdürülebilir yaşam</span>

Sürdürülebilir yaşam, bir birey veya toplum tarafından Dünya'nın doğal kaynaklarının kullanımını azaltmaya çalışan bir yaşam tarzını tanımlamaktadır. Uygulayıcıları genellikle ev tasarımlarını, ulaşım yöntemlerini, enerji tüketimlerini ve beslenme biçimlerini değiştirerek ekolojik ayak izlerini azaltmaya çalışmaktadır. Ekolojik yaşamı savunanlar, yaşamlarını sürdürülebilirlikle tutarlı, doğal dengeyi koruyan ve insanlığın Dünya'nın doğal ekolojisiyle simbiyotikilişkisine saygılı bir şekilde sürdürmeyi amaçlamaktadır. Ekolojik yaşamın uygulaması ve genel felsefesi, sürdürülebilir kalkınmanın temel ilkelerini yakından takip etmektedir.