Paryetal kemik kafatası'nın kenarlarının ve çatısının birleştiği kemiktir. Her kemik düzensiz dörtgen biçimindedir ve iki yüzeyi, dört kenarı ve dört açısı vardır. İsmi Latince pariet-(duvar)'dan gelir.
Serebral korteks veya beyin korteksi, insan ve diğer memeli beyinlerindeki serebrumun sinir dokusundan oluşan dış tabakasıdır. Beynin diğer kısımlarının çoğunun beyaz renkte olmasını sağlayan yalıtımın kortekste bulunmamasından dolayı rengi gridir. Korteks serebrum ve serebellumun dış kısımlarını örter ve kalınlığı 1,5-5,0 mm arasında değişir. Korteksin serebrumu örten kısımı serebral korteks olarak adlandırılmaktadır.
Glossofaringeal sinir 9. kranial sinirdir. Afferent duyu ve efferent motor nöronlar içeren karma bir sinirdir. üst medulla oblangatadan, vagus sinirinin hemen önünden çıkar. Glossofaringeal sinirin motor dalları embriyonik dönemdeki medulla oblangatanın tabanından, duyu dalları ise kranial nöral katlantıdan köken alır.
Posterior Serebral Arter (PCA) ya da arka beyin atardamarı insan beyninin arka kısmı olan oksipital lobu ve bazı beyin sapı alanlarını besleyen bir çift arterdir. Baziler arterin terminal kısmının çatallanması ile her iki yana doğru uzanır. Posterior komünikan arter ile internal karotid arter ve orta serebral arter ile bağlantı kurar.
Orta beyin atardamarı ya da diğer adıyla orta serebral arter (MCA) beynin dış yüzeyinde sylvian yarık içerinde seyrederek beynin dış yüzeyinin büyük kısmını besler. Bu arter internal karotid arterden çıkar. Direkt olarak Willis poligonunun yapısına katılmaz. Önce anterior serebral arter ve arkada posterior komünikan arter ile posterior serebral arter ile dolaylı bağlantı içerisindedir.
Serebral dolaşım kalpten pompalanan kanın beyin içerisindeki damar ağında dolaşımını ifade etmektedir. Bu dolaşım miktarı dakikada ortalama 750 ml'dir ve kardiyak çıkışın % 15'tir. Kalpten çıkan oksijenlenmiş kan, arterler ile beyne gelir, bu esnada glikoz ve diğer metabolitlerde beyne taşınır. Metabolizma ürünleri ve oksijeni azalmış kan ise venler ile toplanarak kalbin sağ kulakçığına getirilir. Beyne gelen kan miktarı bazı faktörler ile değişir ve bu değişimleri hızlı şekilde dengelemek için beynin otoregülasyon mekanizmaları vardır.
Transvers sinus insan kafatasında, oksipital kemiğin alt kısmında, her iki tarafta kendine ait oluk içerisinde seyreden, tentoriyum serebellinin iki yaprağı arasındaki boşluktan oluşan, konfluens sinuumdan aldığı kanı sigmoid sinuse aktaran venöz bir yapıdır.
Sigmoid sinus ismini şekli nedeniyle Sigma harfinden almaktadır. İnsan beyninin posterior dural venöz sinüslerindendir.
İnferior petrozal sinusler her iki tarafta ikişer adet bulunan, kavernöz sinusten aldığı venöz kanı, temporal kemiğin petröz parçasının alt sınır boyunca arkaya doğru uzanarak internal juguler vene taşıyan küçük sinuslerdir.
Kavernöz sinus dural venöz sinuslerden biridir. Sella turcicanın yanında, sfenoid kemik ve temporal kemik arasında, lateral sellar kompartman olarak tanımlanan alan içerisinde bulunur.
Rozental'in bazal veni diğer adıyla bazal ven beyinde bir takım venlerin bir araya gelmesi ile oluşur. Bu ven beynin derin yapılarındaki venöz kanı dreni eder. Bazal veni oluşturan venler:
- Derin sylvian venler
- Fronto-bazal venler
- inferior striat venler
Faringeal (farengeal) arklar ya da Brankiyal arklar, baş-boyun gelişmesindeki başlangıç noktalarıdır. Baş-boyun oluşmasında birincil etkinliği olan faringeal arklar, intrauterin yaşamın 4. haftasında, nöral krest hücrelerinin bölgeye göçüyle birlikte birlikte belirmeye başlar. Kafa tabanı ve boyun bölgesi 7.haftada şekillenir. Embriyonun kafa bölgesindeki mezenkimal doku, birbirlerinden yarıklarla ayrılmış olan arklar (tümsekler) oluşur. Mezodermden oluşan arkların iç yüzlerinde endoderm, dış yüzlerindeyse ektorderm bulunur. Nöral krest hücrelerinin proliferasyonu ve mezodermal hücrelerin yoğunlaşmasıyla, her arkın ortasında kıkırdak dokusu oluşur. Tümsek niteliğindeki oluşumlara faringeal ark, bunları birbirinden ayıran dış yüzdeki çöküntülere ise faringeal yarık adı verilir. İç yüze bakıldığında, faringeal arkları birbirlerinden ayıran oluşumların farinksin yan duvarlarında beliren keseler olduğu görülür. İlk evrede 6 ark vardır. Beşinci ark ortaya çıkısından kısa bir süre sonra involüsyon geçirerek silinir. Her arkta, o arka özgü biri motor, öteki sensitif iki sinir dalı, arter-ven ikilisi, kıkırdak dokusu ve kas bileşenleri vardır. Bu bileşenlere, yüz dokuları, dil, dudaklar, çeneler, damak, farinks, salgı bezleri ve bu bölgeleri innerve eden sinirler de katılır. Çene-yüz (maksillofasiyal) malformasyonların büyük bir bölümü 1. ve 2. faringeal arklardaki sapmalardan kaynaklanır.
İnferior anastomotik ven diğer adıyla Labbe veni insan beyninin yüzeyel venlerinden biridir. 19. Yüzyıldan sonra Fransız cerrah Charles Labbé tarafından tanımlanmıştır. Yüzeyel olarak orta serebral ven ile transvers sinusu arasında bağlantı kurar. Bu seyri esnasında komşuluğundaki temporal loblardan da venöz dallar alır. Labbe veninin konumu oldukça fazla varyasyon gösterir. Venin orta temporal yerleşimi % 60, arka temporal yerleşimi % 30 ve ön temporal yerleşimi % 10 civarında görülür.
Supraorbital ven alın bölgesinden başlar ve süperfisiyal temporal ven ile bağlantı halindedir.
Frontal ven, alın kısmında venöz pleksus olarak başlar ve süperfisiyal temporal ven ile bağlantı kurar. Alından önde doğru, orta hatta yakın karşı taraftaki aynı ven ile paralel ve yakın olarak aşağı doğru seyreder. Bu seyir esnasında burun köküne geldiklerine nazal ark adı verilen bir ven ile birbirleri arasında bağlantı kurarlar. Bu ven ayrıca burun kökü komşuluğundan da drenaj venleri alır. Burun kökünden sonraki seyride tekrar ikiye ayrılırlar ve göüzn mediyal kısmında yandan gelen supraorbital ven ile birleşerek angular veni oluştururlar.
Anterior fasiyal ven yüzün yüzeyel ve büyük toplar damarlarından biridir. Burun kökünden Angular ven olarak başlar. Aynı gövde ile aşağı ilerler, nazal küçük venler bu seyirde fasiyal vene katılır. Seyri fasiyal arter ile birliktedir fakat arter gibi kıvrımlı seyir izlemez.
Posterior aurikular ven kafanın yan yüzeyinden venöz pleksuslar olarak başlar. Oksipital ven ve süperfisiyal temporal ven ile bağlantıları vardır.
Oksipital ven kafatasının arka kısmından venöz pleksus olarak başlar. Eksternal oksipital protuberens ve Süperior nukal çizgi seviyesinden aşağı doğru drene olur. Tek bir dal halini aldıktan sonra trapezius kasını deler, burada bulunan suboksipital üçgen içerisinden geçer ve derin servikal venler ve vertebral ven ile bağlantı kurar.
Maksillar ven, internal maksillar artere eşlik eden kısa bir vendir. Pterigoid pleksus içerisindeki venlerden başlar, mandibulanın sfenomandibular eklemi üzerinden aşağı doğru iner, süperfisiyal temporal ven ile birleşir ve retromandibular veni oluşturur.
Retromandibular ven süperfisiyal temporal ven ile maksillar venin birleşmesi sonucu oluşur. Aşağı doğru Parotis bezinin derininden ilerler ve ramus mandibula ve sternokloidomastoid kasın kesişme noktasında iki parçaya ayrılır:
- Ön parça: fasiyal ven ile birleşir, kommon fasiyal veni oluşturur. Bu ven ise internal juguler vene dökülür.
- Arka parça: posterior aurikular ven ile birleşir ve eksternal juguler vene dökülür.