İçeriğe atla

Sümerce

Sümerce
Sümerceeme-ĝir, eme-gi
BölgeIrak (Mezopotamya)
EtnisiteSümerler
Ölü dilMÖ 3350
Dil ailesi
Yalıtık dil
Dil kodları
ISO 639-2sux
ISO 639-3sux

Sümerce (𒅴𒂠), Sümerlerin ana dili. Güney Mezopotamya'da MÖ 4000 yılında konuşuluyordu. MÖ 2000'li yılların başlarında yerini konuşma dili olarak Akadcaya bıraktı[1] ancak Mezopotamya'da MS 1. yüzyıla kadar kutsal, şölensel, edebî ve bilimsel bir dil olarak kullanılmaya devam etti. Daha sonra ise bu dil 19. yüzyıla kadar unutuldu. Mezopotamya'da konuşulan diğer dillerin aksine Sümercenin izole dillerden olduğu kabul edilir.[2][3]

Kronoloji

Yazılı Sümercenin kronolojisi birçok farklı dönemden oluşur denebilir:

  • Arkaik Sümerce - MÖ 3500-2600/2500
  • Eski ya da Klasik Sümerce - MÖ 2600/2500 - MÖ 2300/2200
  • Neo-Sümerce (Yeni Sümerce) - MÖ 2300/2200 - MÖ 2000
  • Geç Dönem Sümercesi - MÖ 2000 - MÖ 1800/1700
  • Post-Sümerce - MÖ 1800/1700 - MÖ 100

"Post-Sümerce" terimi, dilin ölmesinden sonra Babilliler ve Asurlular tarafından, bir çeşit ayin dini olarak dini törenlerde ve sanatsal veya ilmi amaçlarla kullanılmaya devam ettiği dönemi kapsar. Her ne kadar bazı bilim adamları Sümercenin Güney Mezopotamya'nın küçük bir bölgesi olan Nippur ve çevresinde MÖ 1700'e kadar konuşulmaya devam ettiğini söyleseler de, dilin neslinin tükenmesi kabaca, MÖ 2000 yılında Mezopotamyada yer alan son Sümer devleti olan Üçüncü Ur Hanedanının yıkılışına denk gelir.[4]

Nippur'daki geç dönem Sümercesi tapınak hattatlık (yazı) okulundan günümüze kalan birçok edebi eser ve Sümerce-Akadca çift dilli sözcük listeleri bulunur. Bunlar Sümercenin anlaşılmasında büyük rol oynamıştır. Sümerce edebi eserlerin %80'i Nippur'da bulunmuştur.[5][6] Dilin özellikle Akadca konuşan devletler tarafından yoğun bir şekilde resmî ve edebi dil olarak kullanılması durumu, geç dönem Sümercesi ile daha sonrasındaki dönem arasındaki ayrımının da anlaşılmasını sağlamıştır.

Sınıflandırma

Sümerce bilim dünyasındaki genelgeçer görüşe göre bilinen herhangi bir dille bağlantısı olmayan izole bir dildir.[2][3] Farklı dil aileleriyle ilişki kurmaya yönelik amatör ve profesyonel çalışmalar yürütülmüş olsa da bu çalışmalar genel olarak kabul görmemiştir.[3][7][8][9]

Diğer iddialar

Tarih boyunca Sümerce ile bağlantılı olduğu öne sürülmüş dil ailelerinden bazıları şu şekilde listelenebilir:

Muazzez İlmiye Çığ[24] ve bazı Türk tarihçiler Sümercenin bir Türk dili olduğunu öne sürmektedir.[25][26] Eklemeli bir dil olması açısından Sümerce Türkçe, Macarca gibi dillerle benzerlik gösterse de, aynı benzerliği kelime dağarcığı, söz dizimi ve dilbilgisinin diğer kuralları açısından gösterdiği söylenemez.[27]

Konuyla ilgili olarak 20. yüzyılın sonlarından itibaren yeniden bir sınıflandırma girişimi yapılmış, nostratik diller adı verilen geniş dil ailesine aidiyeti önerilmiş; ancak savı öne süren Alan Bomhard daha sonra savının zayıflığını kabul etmiştir. Ural dilleriyle bağlantısı öne sürülse de bu da kabul görmemiştir. Sümercenin telaffuzunun tahmini olarak bilinmesi, sınıflandırma girişimlerinde gramerin yeterince ele alınmaması, Sümercenin bölge dilleriyle olan geniş alışverişi göz önünde bulundurulduğunda izole dil olduğu hâlen kabul görmektedir.[2]

Yazı sistemi

Sümerce tarihte bilinen ilk yazılı dildir. Sümerce çiviyazıları daha sonra Akkad ve Elamlılar tarafından kullanılmıştır. Ayrıca, Hitit dili gibi hiyeroglifsel el yazılarına sahip Hint-Avrupa dillerine de uyarlanmıştır. Ugaritçe ve Eski Farsça gibi dillerin farklı ve kolay yazılış şekillerinin kökeni de, logografik işaretler içermeyen Sümerce çivi yazılarına dayanır.

Sümer-Akkad çivi yazısı hece alfabesi
Sol: Erken Akad hükümdarları tarafından kullanılan Sümer-Akad çivi yazısı hecesi. Sağda: Akad İmparatorluğu hükümdarı Naram-Sin'in mührü (okunabilirlik için ters çevrilmiş), MÖ 2250 civarı. Naram-Sin'in adı (Akadca: 𒀭𒈾𒊏𒄠𒀭𒂗𒍪: DNa-ra-am DSîn, Sîn 𒂗𒍪 EN.ZU şeklinde yazılmıştır) sağ sütunda dikey olarak yer almaktadır. British Museum.

Sümercenin deşifresi ve anlaşılması

Logogram çivi yazısını okumanın anahtarı, Eski Farsça, Elamca ve Akadca yazılmış üç dilli bir çivi yazısı olan Behistun yazıtından gelmiştir. (Benzer bir şekilde, Mısır hiyerogliflerini anlamanın anahtarı da iki dilli [Yunanca ve Mısırca, Mısır metni iki alfabede] Rosetta taşı ve Jean-François Champollion'un 1822'deki transkripsiyonuydu).

1838'de Henry Rawlinson, Georg Friedrich Grotefend'in 1802 tarihli çalışmasını temel alarak, modern Farsça bilgisini kullanarak Behistun yazıtlarının Eski Farsça bölümünü çözmeyi başardı. Metnin geri kalanını 1843'te ele geçirdiğinde, o ve diğerleri, Eski Farsça için deşifre ettiği 37 işaretten başlayarak yavaş yavaş Elamca ve Akadca bölümlerini tercüme edebildiler. Bu arada, arkeolojik kazılardan, çoğu Semitik Akad dili olmak üzere daha birçok çivi yazılı metin gün ışığına çıkıyordu. Bunlar usulüne uygun olarak deşifre edildi.

Ancak 1850 yılına gelindiğinde Edward Hincks çivi yazısının Semitik olmayan bir kökeni olduğundan şüphelenmeye başladı. Sami dilleri ünsüz biçimlerine göre yapılandırılmıştır, oysa çivi yazısı fonetik olarak işlediğinde, ünsüzleri belirli sesli harflere bağlayan bir heceydi. Dahası, belirli işaretlere verilen hece değerlerini açıklayacak hiçbir Semitik sözcük bulunamamıştır. Julius Oppert, Mezopotamya'da Akadcadan önce Semitik olmayan bir dilin var olduğunu ve bu dili konuşanların çivi yazısını geliştirdiğini öne sürmüştür.[28]

1855'te Rawlinson güney Babil'deki Nippur, Larsa ve Uruk yerleşimlerinde Semitik olmayan yazıtların keşfedildiğini duyurdu.

1856'da Hincks, çevrilmemiş dilin eklemeli bir karaktere sahip olduğunu ileri sürdü. Bu dil bazıları tarafından "İskitçe", bazıları tarafından da kafa karıştırıcı bir şekilde "Akadca" olarak adlandırılmıştır. 1869'da Oppert, bilinen "Sümer ve Akad Kralı" unvanına dayanarak "Sümerce" adını önerdi ve Akad krallığın Sami kısmını ifade ediyorsa, Sümer'in Sami olmayan ekini tanımlayabileceğini düşündü.

İki dilli bir Sümer-Akkad metnini bilimsel olarak ilk ele alan kişi, 1879'da Die sumerischen Familiengesetze'yi (Sümer aile yasaları) yayınlayan Paul Haupt'tur.[29]

Ernest de Sarzec 1877'de Sümer bölgesi Tello'da (antik Girsu, Lagaş eyaletinin başkenti) kazılara başladı ve 1884'te Sümer tabletlerinin transkripsiyonlarını içeren Découvertes en Chaldée'nin ilk bölümünü yayınladı. Pennsylvania Üniversitesi 1888 yılında Sümer Nippur kazılarına başlamıştır.

R. Brünnow tarafından hazırlanan Sümer İdeograflarının Sınıflandırılmış Listesi 1889'da yayımlandı.

Sümercede işaretlerin sahip olabileceği fonetik değerlerin şaşırtıcı sayısı ve çeşitliliği, dilin anlaşılmasında bir sapmaya yol açtı - Parisli bir oryantalist olan Joseph Halévy, 1874'ten itibaren Sümercenin doğal bir dil değil, gizli bir kod (bir kriptolekt) olduğunu savundu ve önde gelen Asurologlar on yıldan fazla bir süre bu konuda mücadele ettiler. Friedrich Delitzsch, 1885'ten başlayarak bir düzine yıl boyunca Halévy'nin argümanlarını kabul etti ve 1897'ye kadar Halévy'den vazgeçmedi.[30]

Paris'teki Louvre Müzesi'nde çalışan François Thureau-Dangin de 1898'den 1938'e kadar yayınladığı Les inscriptions de Sumer et d'Akkad (Sümer ve Akkad Yazıtları) gibi yayınlarla Sümerce'nin deşifre edilmesine önemli katkılarda bulunmuştur. Paris'teki Collège de France'dan Charles Fossey de bir başka üretken ve güvenilir akademisyendi. Contribution au Dictionnaire sumérien-assyrien, Paris 1905-1907 adlı öncü çalışması, P. Anton Deimel'in 1934 tarihli Sumerisch-Akkadisches Glossar'ının (Deimel'in 4 ciltlik Sumerisches Lexikon'unun III. cildi) temelini oluşturur.

1908'de Stephen Herbert Langdon, Charles Virolleaud'nun editörlüğünü yaptığı Babyloniaca dergisinin sayfalarında, Bruno Meissner'in nadir logogramlar üzerine yeni ve değerli bir kitabını incelediği "Sumerian-Assyrian Vocabularies" başlıklı makalesinde Sümerce ve Akadca kelime bilgisindeki hızlı gelişmeyi özetlemiştir.Sonraki araştırmacılar Langdon'ın tablet transkripsiyonları da dâhil olmak üzere çalışmalarını tamamen güvenilir bulmamışlardır.[31]

1944 yılında Sümerolog Samuel Noah Kramer "Sümer Mitolojisi" adlı eserinde Sümercenin deşifresinin ayrıntılı ve okunabilir bir özetini sunmuştur.[32]

Çoğu modern ya da klasik dilin durumuna kıyasla, makul Sümerologlar arasında bile nispeten az fikir birliği vardır. Özellikle sözel morfoloji hararetle tartışılmaktadır. Genel gramerlere ek olarak, Sümer gramerinin belirli alanlarıyla ilgili pek çok monografi ve makale vardır ki bunlar olmadan alanla ilgili bir inceleme tam sayılamaz.

Sümerce alanındaki başlıca kurumsal sözlük çalışması 1974 yılında başlatılan Pennsylvania Sümerce Sözlük projesidir. PSD 2004 yılında Web'de ePSD olarak yayımlanmıştır. Proje şu anda Steve Tinney tarafından yürütülmektedir. Sözlük 2006'dan bu yana çevrimiçi olarak güncellenmemiştir, ancak Tinney ve meslektaşları ePSD'nin yeni bir baskısı üzerinde çalışmaktadır ve bu çalışmanın taslağı çevrimiçi olarak mevcuttur.

Ses Bilgisi

Sümerce fonolojiyle ilgili çağdaş bilgimiz kusurludur ve eksiktir. Bu konuşan bir kitlenin olmamasından, Akadca fonolojisiyle aktarılmasından ve çivi yazısının getirmiş olduğu zorluklardan kaynaklanmaktadır. I.M. Diakonoff'un da belirttiği gibi, "Sümercenin morfofonemik yapısını bulmaya çalıştığımızda, buna doğrudan ulaşamadığımızı, aksine çok kusurlu ve morfofonemik gösterimi temel almayan mnemonik bir yazı sistemi sayesinde rekonstrükte ettiğimizi unutmamalıyız".

Ünsüzler

Sümercenin en azından şu ünsüz seslere sahip olduğu düşünülmektedir:

Sümerce Ünsüzler
Çift Dudak Alveolar Postalveolar Velar Damaksıl
Nazal m ⟨m⟩ n ⟨n⟩ ŋ ⟨g̃⟩
Patlayıcı Soluksuz p ⟨b⟩ t ⟨d⟩ k ⟨g⟩ ʔ
Soluklu pʰ ⟨p⟩ tʰ ⟨t⟩ kʰ ⟨k⟩
Sızıcı s ⟨s⟩ ʃ ⟨š⟩ x ⟨ḫ~h⟩ h
Affricate soluksuz t͡s ⟨z⟩
Soluklu t͡sʰ ⟨ř~dr⟩
çarpmalı ɾ ⟨r⟩
akıcı l ⟨l⟩
yarı ünlü j

Ünlüler

Çivi yazıyıla ayırtedilebilen ünlüler /a/, /e/, /i/ ve /u/ şeklindedir. Çeşitli araştırmacılar /o/ ve /ɛ/, /ɔ/ gibi daha fazla ünlü fonemlerin varlığını ileri sürmüşlerdir. Bu ünlü varlıkları muhtemelen Akadca bu fonemleri ayırtetmediği için gizlenmiştir. Bu tranliterasyonu yapılmış Sümercede çeşitli eş seslilerin de varlığını kanıtlıyor görünmektedir. Bu hipotezler tamamen kabul edilmiş değildir.

Sargon Öncesi Lagaş yazıtlarında ünlü genişliğine yönelik bir ünlü uyumu olduğuna dair bazı kanıtlar vardır. ve muhtemelen de birden fazla ünlü uyumu kuralıyla birlikte. Ayrıca son dönemlerdeki yazıların bazılarında görüldüğü şekliyle, belirli bir ön ek veya son ekin ünlüsünün bitişik hecedekine kısmen veya tamamen uyum sağladığı bazı durumlar da vardır ve kesin olmasa da kayda değer şekilde iki heceli köklerin iki hecesinde de aynı ünlünün olmasına doğru bir eğilim mevcuttur. Bu örüntüler bazı araştırmacılar tarafından daha zengin bir ünlü hazinesine dair bir kanıt olarak yorumlanmıştır.

Heceler V, CV, VC, CVC gibi şekilde olabilirdi. Eğer Sümercenin daha karmaşık heceler vardıysa da bunlar çivi yazısı ile tam olarak ifade edilmemiştir.

İsim Çekimi

İsimler

Sümerce bir isim genel olarak bir ya da iki heceden oluşur (igi "göz", e2 "ev", nin "bayan, hanım"). Lakin šakanka "pazar" gibi üç heceli bazı kökler de vardır. Canlı ve cansız olmak üzere (ilki tanrılara ve bazı örneklerde "heykel" sözcüğüne gelir, diğeri ise topluluk çoğul isimlerine) İki dil bilgisel cinsiyet vardır ve bu ayrım anlamsal açıdan tahmin edilebilir.

Sıfatlar ve diğer niteleyiciler isimden sonra gelir (lugal maḫ "muhteşem kral"). İsimler çekimli değildir, aksine dil bilgisel işaretleyiciler isim ifadesine bir bütün olarak belirli bir düzende gelir. Genel olarak düzen şu şekildedir:

isim sıfatsayıtamlayan ekisıfat tümceciğiiyelik ekiçoğul ekidurum eki

İyelik, çoğul ve durum eklerine klasikleştiği üzere "ek" olarak bilinmektedir fakat son zamanlarda edat ve son takı olarak tanımlanmaktadır.

Çoğul eki canlı cinsiyetli isimler için /-(e)ne/ şeklindedir. Cansız isimler çoğul eki almazlar. Lakin çokluk ayrıca ḫi-a "çeşitli" sıfatıyla, /-meš/ bildirme eki ile, ismin tekrarlanmasıyla (kur-kur "tüm yabancı topraklar") veya sadece fiil şeklinin çokluğuyla ifade edilebilir. Fiil şeklindeki çokluk sadece canlı isimler içindir.

Genel olarak tanımlanan hal ekleri şu şekildedir:

durum ek
yalın /-Ø/
ergatif /-e/ (sadece canlı isimler)
allatif /-e/ (sadece cansız isimler)
tamlayan /-ak/
eşitlik /-gin/
yönelme /-r(a)/
terminatif /-(e)š(e)/
birliktelik /-da/
bulunma /-a/
ayrılma /-ta/

Zamirler

Kanıtlanan kişi zamirleri şu şekildedir:

bağımsız yalın şekilde iyelik/ek/takı şeklinde
1. Tekil Kişi g̃e26-e-g̃u10
2. Tekil Kişi ze2-e-zu
3. Tekil Kişi Canlı a-ne or e-ne-(a)-n(i)
3. Tekil Kişi Cansız -b(i)
1. Çoğul Kişi -me
2. Çoğul Kişi -zu-ne-ne
3. Çoğul Kişi Canlı a/e-ne-ne-b(i)
3. Çoğul Kişi Cansız -b(i)

Çoğu ekte, ünlüler ünlü ile biten sözcüklere geldiğinde düşer.

Sayılar

Sümerce onluk ve altmışlık bir sistemin bileşimine sahiptir (Örneğin, 600 "on altmış"). Sümerce sayı sistemi 10'u temel alan altmışlık bir sistemdir. Sayılar ve bileşik sayılar aşağıdaki şekildedir:

sayı sözcük açıklama notları
1 diš, deš, dili
2 min, mina
3
4 limmu, lím
5 ia, í
6 ía 'beş' + 'bir'
7 imin
8 ussu
9 ilimmuía/í (5) + limmu (4)
10 u, , , a, u
11 u-diš (?)
20 niš
30 ušu
40 nimin'iki 10 eksik'
50 ninnu'on eksik'
60 g̃iš(d), g̃eš(d)
600 g̃eš(d)uon g̃eš(d)
1000 lim
3600 šar

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Woods C. 2006 “Bilingualism, Scribal Learning, and the Death of Sumerian.” In S.L. Sanders (ed) Margins of Writing, Origins of Culture: 91-120 Chicago [1] 29 Nisan 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ a b c Crawford, Harriet, (Ed.) (2013). The Sumerian World. Routledge. s. 97. 15 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2017. 
  3. ^ a b c Hayes, John (1997). Kaye, Alan (Ed.). Phonologies of Asia and Africa: Including the Caucasus. Eisenbrauns. s. 1002. 14 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2017. 
  4. ^ Ignace J. Gelb. "Sumerian language". Encyclopaedia Britannica. 14 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2017. 
  5. ^ LISTS OF PERSONAL NAMES FROM THE TEMPLE SCHOOL OF NIPPUR 8 Ağustos 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Pensilvanya Üniversitesi (1916)
  6. ^ "Nippur - Sacred City Of Enlil". Chicago Üniversitesi. 19 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2017. 
  7. ^ Adam Falkenstein, Das Sumerische, Brill Archive, 1964, s.23
  8. ^ Fischer Weltgeschichte, Band 2, Fischer Bücherei, 1965, s.47
  9. ^ Piotr Michalowski, "Sumerian," The Cambridge Encyclopedia of the World's Ancient Languages." Ed. Roger D. Woodard (2004, Cambridge University Press). s. 19–59
  10. ^ "unige.ch". 19 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2020. 
  11. ^ "inrp.fr". 19 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2020. 
  12. ^ DIAKONOFF, Igor M., 1997. "External Connections of the Sumerian Language." Mother Tongue 3: 54–63.
  13. ^ a b c d "Aleksi Sahala 2009–2012, "Sumero-Indo-European Language Contacts" – University of Helsinki" (PDF). 22 Aralık 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2020. 
  14. ^ a b Simo Parpola, "Sumerian: A Uralic language" in Language in the Ancient Near East. Compte rendu de la 53e Rencontre Assyriologique Internationale, Moscow., July 23, 2007 (work in process)
  15. ^ Gostony, C. G. 1975: Dictionnaire d'étymologie sumérienne et grammaire comparée. Paris.
  16. ^ Zakar, András 1971: "Sumerian – Ural-Altaic affinities". Current Anthropology 12(2): 215–225. JSTOR 2740574.
  17. ^ Bobula, Ida 1951: Sumerian affiliations. A Plea for Reconsideration. Washington D.C. (Mimeographed ms.)
  18. ^ “The Sumerians were a dark-haired people, speaking an agglutinative language something like ancient Turkish (Turanian) in its formation, and writing in a system of conventionalized pictures, which developed later, as we have stated, into cuneiform signs.” (Thomas Walter Manson, A companion to the Bible, T. & T. Clark, 1950, s.192)
  19. ^ “It has been accepted that the language of the Sumerians, who came to the Arabian peninsula from outside and who developed a very brilliant civilization in the 3rd millennium BC, belongs to the Uralic-Altaic group of languages, which also includes Turkish, Japanese, Finnish and Hungarian.” (Ekrem Akurgal, The Hattian and Hittite civilizations, Ministry of Culture, Ministry of Culture, 2001, s.114)
  20. ^ Bomhard, Allan R. & PJ Hopper (1984) "Toward Proto-Nostratic: a new approach to the comparison of Proto-Indo-European and Proto-Afroasiatic" (Current Issues in Linguistic Theory, 27)
  21. ^ Jan Braun, "SUMERIAN AND TIBETO-BURMAN, Additional Studies", Wydawnictwo Agade, Warszawa, 2004, 83-87111-32-5.
  22. ^ Yurii Mosenkis: Austro-Asiatic Elamite and Tibeto-Burman Sumerian: the traces of the Eurasian Supermacrofamily Homeland in West Asia? 16 Kasım 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  23. ^ Ruhlen, Merritt. The Origin of Language: Tracing the Evolution of the Mother Tongue. John Wiley & Sons, Inc: New York, 1994. p. 143
  24. ^ Muazzez İlmiye Çığ, Sumerliler Türklerin Bir Koludur, Kaynak Yayınları.
  25. ^ Polat Kaya, For the Origin of the Crescent and Star: Sumerian and Ural-Altaic Kinship, M. Sc. E. E., 1997
  26. ^ Atatürk ve Türklerin Saklı Tarihi, Sinan Meydan
  27. ^ Kramer, Samuel Noah (1963). The Sumerians: Their History, Culture and Character (İngilizce). Chicago University Press. ss. 306-7. 
  28. ^ Kevin J. Cathcart, "The Earliest Contributions to the Decipherment of Sumerian and Akkadian 16 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.", Cuneiform Digital Library Journal, 2011
  29. ^ Keilschrift, Transcription und Übersetzung : nebst ausführlichem Commentar und zahlreichen Excursen : eine assyriologische Studie (Leipzig : J.C. Hinrichs, 1879)
  30. ^ Prince, J. Dyneley, "The Vocabulary of Sumerian", Journal of the American Oriental Society, vol. 25, pp. 49-67, 1904
  31. ^ "Sumerian-Assyrian Vocabularies" |url= değerini kontrol edin (yardım). 21 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Temmuz 2023. 
  32. ^ Kramer, Samuel Noah (1961) [1944]. com/ane/sum Sumerian Mythology |url= değerini kontrol edin (yardım). 25 Mayıs 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Eylül 2005. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sümerler</span> Güney Mezopotamyadaki eski medeniyet ve tarihi bölge

Sümerler, yaklaşık MÖ 4000-2000 yılları arasında Irak'ın güneyinde yerleşik hayata geçmiş olup medeniyetin beşiği olarak bilinen coğrafi bölgede yaşamış bir uygarlıktır. MÖ 6'ncı ve 5'nci milenyumda Kalkolitik ve Erken Tunç Çağı dönemi arasında ortaya çıkmış olup Dünyanın bilinen en eski uygarlıklarından birisi olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Elam</span> Antik bir medeniyet

Elam, İran'ın güneybatısında MÖ 3000'li yıllarda var olmuş antik bir medeniyet ve tarihsel bölge.

<span class="mw-page-title-main">Mezopotamya</span> Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bölge

Mezopotamya, Orta Doğu'da, Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bölge. Mezopotamya günümüzde Irak, kuzeydoğu Suriye, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve güneybatı İran topraklarından oluşmaktadır. Büyük bölümü bugünkü Irak'ın sınırları içinde kalan bölge, tarihte birçok medeniyetin beşiği olmuştur. Mezopotamya'da yer alan şehirler günümüzde sürekli gelişmektedir. Ayrıca bu bölgede bol miktarda petrol bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Babil</span> Mezopotamyada tarihi bölge ve devlet

Babil, Mezopotamya'da adını aldığı Babil kenti etrafında MÖ 1894 yılında kurulmuş, Sümer ve Akad topraklarını kapsayan bir imparatorluktur. Babil'in merkezi bugünkü Irak'ın El Hilla kasabası üzerinde yer almaktadır. Babil halkının büyük bir kısmını tarih boyunca çeşitli Sami asıllı halklar oluşturmuştur. Bölgede konuşulmuş en yaygın dil Akadca olmuş olmasına rağmen Sümerce dinî dil olarak kullanılmıştır. Aramice ise ilerleyen yıllarda bölgenin geçer dili konumuna gelmiştir.

Akadca, Doğu Sami dillerine ait Antik Mezopotamya'da, özellikle Asur ve Babil imparatorluklarında kullanılmış ölü dil. Dil, kayda geçmiş ilk Sami dili olup, aslen soysal açıdan akraba olmadığı Sümerce için kullanılmış çivi yazısı ile yazılmıştır. Akadca ismini Akad İmparatorluğu'nun başkenti Akad şehrinden almıştır. Bir izole dil olan Sümerce ve Akadcanın birbirleri üzerindeki karşılıklı etkileşimleri, bu iki dilin bir dil birliği içerisinde sınıflandırılmasına yol açmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Akad İmparatorluğu</span> Mezopotamyada tarihi bir devlet

Akad İmparatorluğu veya Akkad İmparatorluğu, uzun ömürlü Sümer uygarlığından sonra Mezopotamya'nın ilk antik imparatorluğuydu. Merkezi, Akad şehri ve çevresindeydi. İmparatorluk, Mezopotamya, Levant ve Anadolu'da nüfuz sahibi oldu ve Arap Yarımadası'nda Dilmun ve Magan'a kadar güneye askerî seferler düzenledi.

<span class="mw-page-title-main">Üçüncü Ur Hanedanı</span>

Üçüncü Ur Hanedanı, Üçüncü Ur Sülalesi, III. Ur Hanedanlığı ve benzeri isimlerle anılan, Mezopotamya'da bir dönem egemen olmuş, Ur kenti temelli Sümer hanedanıdır. Bundan dolayı “Yeni Sümer Devleti” olarak da tanımlanmaktadır. Kısa bir dönem boyunca bölgesel bir siyasi güç olmuştur. Hanedan kısaca Ur III veya III. Ur olarak da anılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ur (antik kent)</span> Sümer şehir devleti

Ur, Güney Irak'ta yer alan Zi Kar'daki Tel el Mukayyer bölgesinde bulunan antik Mezopotamya'ya ait önemli bir Sümer şehir devletidir. Ur, bir zamanlar Basra Körfezi'nde Fırat'ın ağzına yakın bir kıyı şehri olmasına rağmen kıyı şeridi değişmiş ve şehir, günümüzde oldukça iç kesimlerde Fırat'ın güney kıyısında kalmıştır. Günümüz modern Irak'ında yer alan Nasıriye'ye 16 kilometre uzaklıktadır.

Hurrice veya Mitannice, MÖ 3. ve 2. binyıllar arasında Anadolu ve Kuzey Mezopotamya'da hüküm süren Hurriler tarafından konuşulmuş bir dildir. Genellikle bu dili konuşanların Ermeni Dağlık Bölgesi'nden gelip MÖ 2. binyıl'ın başlarında güneydoğu Anadolu ve kuzey Mezopotamya'ya yayıldıklarına inanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İnanna</span> Sümer tanrıçası

İnanna ; aşk, güzellik, seks, savaş, adalet ve siyasi güçle ilişkilendirilen antik Mezopotamya tanrıçasıdır. Sümerlerde kendisine "İnanna" adıyla ibadet edilirken daha sonraki dönemlerde Akad, Babil ve Asurlular tarafından İştar olarak tanımlanmış ve "Cennetin Kraliçesi" olarak anılmıştır. Ana tapınma merkezi Uruk'taki Eanna Tapınağı'dır ve buranın koruyucu tanrıçası kabul edilmiştir. Venüs gezegeniyle ilişkilendirilmiş ve aslan ile sekiz köşeli yıldız, en belirgin sembolü olmuştur. İştar'ın kocası, daha sonraki dönemlerde Tammuz olarak anılacak olan Tanrı Dumuzid iken yardımcısı (sukkal) ise sonraki dönemlerde erkek tanrılar İlabrat ve Papsukkal ile bir tutulacak olan Ninşubur'dur.

<span class="mw-page-title-main">Gutiler</span> antik çağda göçebe bir ulus

Gutiler, Güney Mezopotamya'da, Zagros Dağlarında yaşamış göçebe bir halk. Gutilerin yaşadıkları bölge Gutium olarak adlandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Subartu</span> Antik Mezopotamya uygarlığı

Subartu, Tunç Çağı dönemi kaynaklarında geçen Mezopotamya ve Dicle'nin yukarısında krallık ve ülkenin adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Behistun Yazıtı</span> İranda bulunan çok dilli bir antik yazıt

Behistun Yazıtı, Kirmanşah, İran yakınlarındaki Bisütun Dağının bir uçurumunda yer alan çok dilli bir yazıt ve büyük bir taş kabartma. Ahameniş İmparatoru I. Darius döneminde hazırlanmıştır ve I. Darius'un imparatorluğu genişletişinden bahseder. Eski Farsça, Elamca ve Babilce yazılmış, bilinen en uzun üç dilli çivi yazısı olduğu için çivi yazısının deşifre edilmesi açısından önemlidir.

Enmebaragesi , Sümer kralları listesine göre Kiş'in kralıdır. 900 yıl hüküm sürülen Elam'a boyun eğdirmiş ve Gılgamış'ın selefi Kuara'lı Balıkçı Dumuzid tarafından esir alınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hurri-Urartu dilleri</span>

Hurri-Urartu dilleri; sadece Hurrice ve Urartuca olmak üzere, bilinen iki dilden oluşan, Antik Yakın Doğu'nun soyu tükenmiş bir dil ailesidir.

<span class="mw-page-title-main">Ur-Nammu</span> Sümer kralı

Ur-Nammu, birkaç yüzyıllık Akad ve Guti egemenliğinin ardından Güney Mezopotamya'da Üçüncü Ur Hanedanı'nı kuran Sümer kralıdır. En önemli başarısı devleti yeniden yapılandırmasıdır ve günümüze ulaşan en eski yazılı hukuk örneği olan Ur-Nammu Kanunları ile tanınmaktadır. "Ur, Sümer ve Akad Kralı" unvanına sahip olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Sümer ve Akad kralı</span> antik Mezopotamya kraliyet unvanı

Sümer ve Akad Kralı, antik Mezopotamya'daki Akad İmparatorluğu hükümdarlarının, sahip oldukları "Akad Kralı" yönetici ünvanıyla "Sümer Kralı" ünvanını birleştirmesiyle meydana gelen bir kraliyet ünvanıdır. Ünvan, Akad'lı Sargon tarafından kurulan antik imparatorluğun mirası ve ihtişamı üzerinde aynı anda bir hak iddia etmiş ve güneyde Sümer ve kuzeyde Akad bölgelerinden oluşan Aşağı Mezopotamya'nın tamamını yönetme iddiasını dile getirmiştir. "Sümer Kralı" ve "Akad Kralı" Ünvanlarının her ikisi de Akad kralları tarafından kullanılmasına rağmen ünvan, Yeni Sümer kralı Ur-Nammu'nun hükümdarlığına kadar birleşik haliyle takdim edilmemiştir. Ur-Nammu, bu ünvanı Aşağı Mezopotamya'nın güney ve kuzey kısımlarını kendi yönetimi altında birleştirme çabasıyla yaratmıştır. Daha önceki Akad kralları, Sümer ile Akad'ı bu şekilde birbiriyle bağlama aleyhinde olabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Enlil ile Ninlil</span> Sümer yaratılış miti

Enlil ile Ninlil, Enlil ile Ninlil miti veya Enlil ile Ninlil: Nanna'nın doğuşu, MÖ 3. binyılın ortalarından sonlarına kadar kil tabletlere yazılmış bir Sümer yaratılış mitidir.

<span class="mw-page-title-main">Akkad krallarının listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Akad İmparatorluğu, Mezopotamya'da "Akad Kralı" olarak bilinen bir kral tarafından yönetilen eski bir uygarlıktı. Akadlı Sargon'un hükümdarlığından Şar-Kali-Şarri'ye kadar Akad İmparatorluğu Mezopotamya'daki baskın güç ve bilinen ilk büyük imparatorluktu. Ancak imparatorluk, ilk beş kralının yönetiminden sonra iç istikrarsızlık ve yabancı istilalar nedeniyle çökmüş ve Mezopotamya'nın bağımsız şehir devletlerine bölünmesine yol açmıştır. Buna rağmen Akkad'ın mirası ve prestiji, Yeni Sümer İmparatorluğu'nu kuran ve Mezopotamya'nın büyük bölümünü yeniden birleştiren Urlu Ur-Nammu gibi daha sonraki hükümdarlar tarafından sahiplenilmeye devam etmiştir. "Sümer ve Akad Kralı" unvanı Ahameniş İmparatorluğu zamanına kadar kullanılmıştır.

Bu, kısmi bir Asurologlar listesidir. Bir Asurolog, Asur ve antik Mezopotamya'nın (Irak) geri kalanının arkeolojik, tarihsel, kültürel ve dilbilimsel çalışmalarında uzmanlaşmış bir kişidir.