İçeriğe atla

Sümer ve Türk Dillerinin Tarihî İlgisi ve Türk Dilinin Yaşı Meselesi

Sümer ve Türk Dillerinin Tarihî İlgisi ve Türk Dilinin Yaşı Meselesi, Osman Nedim Tuna tarafından yazılan Sümerce ve Türkçe arasındaki ilişkiyi karşılaştırmalı olarak inceleyen kitap.

Yazarın tezi, her dilde başka dilden ödünç sözcük bulunabileceğidir, nitekim, Sümerologlar da (örneğin Landsberger) vaktinde Sümerce metinlerde geçen ama Sümerce olmayan, daha kuzeydeki (yani Anadolu'nun doğusu) bir kavimden alınmış olabilecek kelimeleri listelemiştir. Yazar işte o kelimeler üzerinde çalışır ve dil bilimsel yöntemlerle onlardan 166 tanesinin Türk dilinin sözcükleri olduğunu savunur.

Örnekler

SümerceKaraçay TürkçesiTürkiye TürkçesiÇuvaş Türkçesi
az (?)azazсахал (sakhal)
babaataBaba (ata)атте (atte)
gabagabaraYünlü yelek
daimdayımDoyum, doyma
menmenBenэпӗ (épĕ)
muBu, olBu, oку (ku), вӑл (văl)
nammuneNeмӗн (mĕn), ни (ni)
RuurVur
ErerEr, askerар (ar)
TuTuv-Doğ-тух- (tuh-), ҫурал- (çural-)
Tudtuvdudoğduтухнӑ (tuhnă), ҫуралнӑ (çuralnă)
Edötgeçвит- (vit-)
Çarçarhçark
guruvaşkaravaşKadın köle
üçüçвиç(çĕ) (viç(çĕ))
üdotOd, ateşвут (vut)
Uzuk (?)uzunuzunвӑрӑм (vărăm)
Tuştüş-Düş-, aşağı inmek
GişigEşikEşik, kapı

алӑк (alăk)

Agar (kurşun)avurağırйывăр (yıvar)
đigJav/cavYağçу (çu)
Jen (?)Jer/cerYer
Egeçegeçkızkardeş
OrorOrak çalmak
Mal (söylemek)kal-Kal-кала- (kala-) (söylemek)
Mir (kızgın)kız-Kız-хӗрeл- (khӗrel-) (kızarmak),

хаяр (khayar) (kızgın)

MuşenkuşKuşкайӑк (kayӑk)
Uatuvat-Ufala-, kır-
NurumJarık/carıkAydınlık, ışık
SarJaz/caz-Yaz-ҫыр- (çır-)
SigJün/cünYün
SuluJol/colYolçул (çul)
ŞirJır/cırTürkü, şarkı (Ir)юрӑ (yurӑ)
ŞurimJarım/carımYarımҫурма (çurma)
ŞulpaeçolpanÇoban (Sabah) yıldızı
ZibinçibinSinek (cibin-lik)шăна (şana)
İrikİrk/irik5 yaşındaki koç
KurkurKur-
KurkoruKoru-
küreküreKüre-
KadaukadavSürme kilit
MudkanKanюн (uun)
ŞidsanSayı
immaekiİkiиккĕ (ikkĕ)
Burbuz-Boz-
GurüzKopar
SursüzSüz сӗр- (sӗr-)
UrözÖz, kendi вар (var)
ÖrölÖl вил- (vil-)
ululOğul ывӑл (ıvӑl)
es us as

Kitap Türk Dil Kurumu tarafından yayınlanmıştır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türkçe</span> Türk halkının Oğuz Türkçesi dili

Türkçe ya da Türk dili, Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya'da konuşulan, Türk dilleri dil ailesine ait sondan eklemeli bir dildir. Türk dilleri ailesinin Oğuz dilleri grubundan bir Batı Oğuz dili olan Osmanlı Türkçesinin devamını oluşturur. Dil, başta Türkiye olmak üzere Balkanlar, Ege Adaları, Kıbrıs ve Orta Doğu'yu kapsayan eski Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında konuşulur. Ethnologue'a göre Türkçe, yaklaşık 90 milyon konuşanı ile dünyada en çok konuşulan 18. dildir. Türkçe, Türkiye, Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal resmî dil statüsüne sahiptir.

Etimoloji veya kökenbilim, sözcüklerin köklerini, hangi dile ait olduklarını, ne zaman ortaya çıktıklarını, ilk olarak hangi kaynakta kayıt altına alındıklarını, ses ve anlam bakımından geçirdikleri dönüşümleri inceleyen bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Arap harfleri</span> Arap alfabesini temel alan yazı sistemi

Arap harfleri, 7. yüzyılın üçüncü çeyreğinden itibaren Emevi ve Abbasi imparatorlukları aracılığıyla Orta Doğu merkezli geniş bir alana yayılma olanağı bulmuş İslam dininin benimsendiği coğrafyalarda kabul gören, kökeni Arap alfabesine dayalı, ünsüz alfabesi türünde bir yazı sistemidir. Dünyada Latin alfabesinden sonra en çok kullanılan yazı sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Tengri</span> Eski Türk ve Moğol inançlarında yaratıcı, yaratan

Tengri, Eski Türkçede Tanrı, Gökyüzü; Eski Türklerin ve Moğolların inancı Tengricilik'te Gök Tanrı ya da Gök'ün yüce tinidir. Aynı zamanda Orhun Yazıtları'nda ilk çözümlenen sözcük olup yazılışı "𐱅𐰭𐰼𐰃" şeklindedir. Yer Tengri; Gök Tengri'nin torunu, Kayra Han'ın oğlu, Ülgen'in kardeşi ve Erlik'in amcası. Gök Tengri; ise Kayra Han'ın babası, Yer Tengri'nin dedesi, Ülgen'in dedesi ve Erlik'in büyük dedesi.

<span class="mw-page-title-main">Dîvânu Lugâti't-Türk</span> Kâşgarlı Mahmudun yazdığı Türkçe-Arapça sözlük

Kitâbu Dîvânu Lugâti't-Türk Orta Türkçe döneminde Kâşgarlı Mahmud tarafından Bağdat'ta 1072-1074 yılları arasında yazılan Türkçe-Arapça bir sözlüktür.

<span class="mw-page-title-main">Hikâye</span> gerçek ya da tasarlanmış olayları ilgiyi çekecek bir biçimde anlatan, genellikle beş on sayfadan oluşan düzyazı türü

Hikâye ya da öykü, gerçek ya da gerçeğe yakın bir olayı aktaran kısa, düzyazı şeklindeki anlatıdır. Kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, genellikle önemli bir olay ya da sahne aracılığıyla tek ve yoğun bir etki uyandırması ve az sayıda karaktere yer vermesiyle roman ve diğer anlatım türlerinden ayrılır.

<span class="mw-page-title-main">Kiril alfabesi</span> Slav dillerinin kullanımında rol oynayan bir alfabe

Kiril alfabesi, Avrasya'da çeşitli dillerin yazımı için kullanılan alfabedir. Çeşitli Slav, Kafkas, Moğol, Ural, ve İranî dillerinin resmî alfabesidir. En eski Slav kitaplarının yazıldığı iki alfabeden biri olan Kiril yazısı, Aziz Kiril ve kardeşi Metodius tarafından 9. yüzyılın ilk çeyreğinde oluşturulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Arkadaşlık</span>

Arkadaşlık, bir kişilerarası ilişkidir, birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kimselerin kurduğu sosyal ve duygusal bağdır.

Sümerce, Sümerlerin ana dili. Güney Mezopotamya'da MÖ 4000 yılında konuşuluyordu. MÖ 2000'li yılların başlarında yerini konuşma dili olarak Akadcaya bıraktı ancak Mezopotamya'da MS 1. yüzyıla kadar kutsal, şölensel, edebî ve bilimsel bir dil olarak kullanılmaya devam etti. Daha sonra ise bu dil 19. yüzyıla kadar unutuldu. Mezopotamya'da konuşulan diğer dillerin aksine Sümercenin izole dillerden olduğu kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">İzlandaca</span> İzlandanın resmî dili olan Kuzey Cermen dili.

İzlandaca, Cermen dillerinden biri ve İzlanda'nın resmî dilidir. İzlandacaya en yakın diller, Faroe Adaları'nda konuşulan Faroe dili ile Sognamål gibi Batı Norveç lehçeleridir. İzlanda, anakaraya uzak bir ada devleti olmasından dolayı, diğer ülkelerle arasında kayda değer oranda kültür alışverişi gerçekleşmemiş, bunun sonucunda dile çok az yabancı sözcük girmiştir. İzlanda'nın konumu Amerika'ya daha yakın olmasına rağmen, İzlandaca bir İskandinav dilidir.

Osman Nedim Tuna, Türk dilbilimci.

<span class="mw-page-title-main">Başkurtça</span> Kıpçak grubundan, Başkurdistanın resmi dili

Başkurtça veya Başkırca, çağdaş Türk yazı dillerinden biridir ve Kıpçak grubuna bağlıdır. Çoğunluğu Başkurdistan'da yaşayan Başkurtlarca konuşulur.

Öz Türkçe ya da ÖzTürkçe; yabancı sözcüklerden arındırılmış, arı durumdaki Türkçedir. Öz Türkçecilik ise kullanımdaki dil içerisinden yabancı kökenli sözcüklerin atılarak yerine Türkçe kökenli sözcüklerin kullanıma sokulmasını amaçlayan bir yaklaşımdır.

GökTürkçe, Göktürk Türkçesi, Köktürk Türkçesi veya KökTürkçe, Türkçenin bilinen ve yazılı metinleri ele geçirilebilen en eski dönemine verilen isimdir. Eski Türkçe adlı dönemin ilk kısmını oluşturur. Devamında Eski Uygur dönemi yaşanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ziyafet</span>

Ziyafet veya şölen, eğlenmek ve bir olayı kutlamak için pek çok kişinin bir araya gelerek yediği yemektir. Ziyafet, Arapça kökenli olup, Moğolcadan Türkçeye girmiş olan şölen ya da eski Türkçede kullanılan toy sözcüğü ile eşanlamlıdır. Genelde belirli bir olayı gerçekleştirmek ya da anmak için düzenlenir. Anadolu'da düğün, nişan, sünnet ve asker karşılama törenlerinin ardından yapılır.

Eski Anadolu Türkçesi veya Eski Türkiye Türkçesi, 13. yüzyılın başlarında oluşup sonrasında Anadolu ve Rumeli'de kullanılan Oğuz Türkçesi temelindeki ölü dildir. Batı Türkçesinin ilk dönemini teşkil eden Eski Anadolu Türkçesine Batı Türkçesinin bir oluş, bir kuruluş devresi olarak bakılmaktadır. Batı Türkçesini Eski Türkçeye bağlayan birçok bağlar bu devrede henüz kendisini iyice hissettirmektedir. Bu devreden sonraki Türkçede görülen birçok yeni şekiller bu devrede henüz Eski Türkçedeki eski şekillerinin izlerini taşımaktadırlar.

Latinizasyon (Romanizasyon) tabiri genel olarak Latin alfabesi dışındaki ses sistemlerinin Latin alfabesine çevrilmesini ifade eder. Arapçanın Latin alfabesine çevirisi yapılırken bu uygulamaların hiçbirinde (fonetik alfabeler hariç) ortak bir uygulama geliştirilememiştir. Çünkü her ülke kendi harflerini esas alan bir çeviri sistemi benimsemiştir. Fakat yine de ana hatlarıyla genel kabul görmüş bazı sesler ve simgeler tercih edilmeye başlanmıştır. Ortak Türkçe alfabesi esas alınarak yapılan bir işaret sistemi büyük oranda geliştirilmiş durumdadır. Fakat yine de çeşitli ülkelerin, sesleri simgelerken kullandıkları harflerin değişik olması nedeniyle farklılıklar ortaya çıkmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Uçmag</span>

Uçmag - Türk ve Altay mitolojisinde Cennet. Uçmağ olarak da söylenir. Karşıtı Tamagdır. Burada Türkçe uçmak havalanmak, yükselmek kelimesi ile Soğdca Uştmaht cennet aynılaşarak uçmak şeklinde tek kelime oluşuyor ve Uştmaht biçimi kullanımdan kalkıyor. Ancak Uştmaht’ın anlamı Türkçe “uçmak” kelimesi üzerine taşınıyor. Böylece iki farklı kelime tek kelime oluyor. Bu hadisede ses yapılarının benzerliği, Türk milletinin kelimeyi fonetik algısı, Türkçeleştirme ve en az çaba kanununun etkisi düşünülebilir. Türk’ün tasavvuru ise burada en önemli unsurdur. Dili yapan ve kullanan halktır. Gök Tanrı’ya inanan Türk, cennete gitmek için “uçmak” gerektiğini düşünüyor. Hatta eski Türkler Şamanların atlarıyla uçup Tanrının yanına gidip geldiğine inanmaktadır. Eski Türkçede ölüm için kullanılan “kergek bolmak ” şeklinin de “uçmak”la ilgili olduğu hatırlanırsa bu husus daha iyi anlaşılır. Ayrıca “ölmek” kelimesinin de asıl anlamının “yükselmek, havalanmak” olduğu ileri sürülmesi bizi desteklemektedir. Uçmak kelimesi Türk kültür tarihinde bir dönem "Cennet" sözcüğünden çok daha fazla kullanılmıştır ve daha yaygındır. Yunus Emre'nin dizelerinde sık sık rastlanan bir kelimedir.

Tutulmadı Yunus canı, geçti Tamu'dan, Uçmak'tan
Yola düşüp Dost'a gider, ol aslına uyakmağa

Türk dili tarihi, çivi yazılı Sümerce tabletlerdeki alıntı kelimeler şeklinde bilinen ilk örneklerine rastlanan, coğrafya olarak Moğolistan ve Çin içlerinden Avrupa’nın ortalarına, Sibirya’dan Hindistan ve Kuzey Afrika sahasına kadar yayılmış olan Türk dilinin tarihidir. Günümüzde Asya ve Avrupa kıtalarında konuşulan ve yazılan Türk yazı dilleri ve bunların ağızlarının tarihî süreçlerini kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Lugal</span>

Lugal, Sümercede "kral, hükümdar" anlamına gelen sözcük. Kelimenin tam anlamıyla bu terim "büyük adam" anlamına gelir. Sümer dilinde lú "𒇽" "insan", gal "𒃲" ise "büyük" veya "büyük" anlamına gelir. İlk Çağ Mezopotamya'sında birçok kenti egemenliği altına alan rahip-kral özelliğine sahiptir. Lokal güç sahibidir. Mezopotamya sitelerinde halkça, tanrıların yeryüzündeki vekili sayılan başkanların adıdır.