İçeriğe atla

Süleyman Mabedi

Koordinatlar: 31°46′40″K 35°14′07″D / 31.77778°K 35.23528°D / 31.77778; 35.23528
Süleyman'ın Mabedi
בֵּית־הַמִּקְדָּשׁ‎ Beit HaMiqdaş
Mabedin dijital görüntüsü: günümüzde burada Kubbetü's-Sahre, tam merkezinde de Mescid-i Aksa yer almaktadır.
Harita
Temel bilgiler
KonumKudüs'ün Eski Şehri
Koordinatlar31°46′40″K 35°14′07″D / 31.77778°K 35.23528°D / 31.77778; 35.23528
İnançYahudilik
DurumYalnızca tek bir duvarı ayakta: Ağlama Duvarı (veya Batı Duvarı)
YöneticiKral Süleyman
Mimari
İnşaat başlangıcıMÖ 964
TamamlanmaMÖ 957 (7 yıl)
Özellikler
MalzemelerKireç taşı

Süleyman'ın Mabedi veya Birinci Mabet, (İbranice: בֵּית-הַמִּקְדָּשׁ הָרִאשׁוֹן, Bēṯ hamMīqdāš hāRīʾšōn), günümüzde Kudüs'ün Eski Şehri'deki Tapınak Dağı'nda MÖ 964'te yapımına başlanmış ve MÖ 957'de bitirilmiş devasa bir Yahudi mabediydi. Adını bizzat yapım emrini veren Yehuda ve İsrail Krallığı kralı Süleyman'dan almıştır. Fakat bu mabede Yahudiler tarafınca Süleyman'ın Mabedi değil, "Mukaddes Ev" anlamına gelen Beit HaMiqdaş denir.

Gelecek asırlarda bu mabet, Yahudileri Babil'e sürgün edecek olan pagan Babil kralı II. Nebukadnezar tarafından MÖ 586'da yağmalandı ve kullanılamaz hâle getirildi.[1] Mabedin yıkılması ve peş peşe gelen sürgünler, kehanetin gerçekleşmesi olarak görüldü ve Yahudiler'in dinî imanlarını daha da güçlendirdi.

Tanah, Süleyman'ın babası büyük savaşçı kral Davud'un İsrail kabilelerini nasıl birleştirdiğini, Kudüs'ü nasıl fethettiğini ve İsraillilerin ana eseri olan Ahit Sandığı'nı şehre nasıl getirdiğini anlatır. Davud, Ahit Sandığı'nı Yahudi milleti adına muhafaza etmek için bugün "Tapınak Dağı" olarak bilinen yeri, Kudüs'teki Moriah Dağı'nı seçti.[2] Fakat YHVH, "çok kan döktüğü" gerekçesiyle Davud'un Mabedi inşa etmesine izin vermedi;[3] bu inşa görevini, kamu işlerinin kurucusu olacak oğlu Süleyman üstlenecekti. Kral Süleyman, dayanıklı akasya ağaçlarından üretilmiş Ahit Sandığı'nı penceresiz Mukaddesler Mukaddesi adlı odaya yerleştirdi;[4] burası mabedin en korunmalı ve ücra yerindeydi.[5] Mukaddesler Mukaddesi odasına senede en fazla bir kez, bir kuzuyu kurban etmiş veya tütsü yakmış bir başhahamın girmesine izin verilirdi.[4]

Yahudiler göçebe hayat sürdükleri dönemde ve Kenan'a yerleşmelerinin başlarında ibadetlerini Mişkan adlı portatif tapınakta yapmaktaydılar. Ahit Sandığı'da Mişkan'daki "Mukaddesler Mukaddesi" adı verilen bölümde saklanmaktaydı. MÖ 1000'lerde Davud, Kudüs'ü fethetti ve burayı imar ederek Yahudi toplumunun başkenti yaptı. Ahit Sandığı'nın çadırda bulunmasından rahatsız olan Davud, hem Ahit Sandığı'nın korunacağı hem de Tanrı'nın evi olarak kabul edilecek görkemli bir mabet yapmak istemiş, fakat Tanakh'a göre Tanrı tarafından kendisinin bu mabedi yapması uygun görülmemiş olup, Peygamber Natan’ da bunu kendisine bildirdi. Tanrı'nın isteğine uyan Davud bu mabedi yapmamış ancak mabedin yapılacağı yeri belirlediği gibi mabedin yapılması için kaynaklar hazırlamış ve mabedin ayrıntılı planını da oğlu Süleyman’a vermiştir.[6]

Süleyman hükümdarlığının dördüncü yılında, MÖ 964 dolaylarında mabedin inşasına başladı. Tevrat’ta belirtildiğine göre Süleyman, tapınağının yapımına Yahudilerin Mısır’dan çıkışının dört yüz sekseninci yılında başlamıştır. Süleyman, daha önce Davud’un sarayının yapımında büyük emeği geçen ve Davud’la yakın dostluğu bulunan Sur Kralı Hiram’dan da malzeme ve zanaatçı tedarik ederek yardım aldı. Mabedin inşasında Hiram işçilerin başında bulundu. MÖ 957 yılında tapınağın inşası tamamlandı. Ancak tapınağın etrafında bulunan kraliyet sarayı ve diğer kraliyet binalarının tam bir kompleks haline gelmesi otuz yıl kadar zaman almıştır. Genel görüşe göre Süleyman Mabedi, Kudüs’teki Haram-i Şerif’in bulunduğu dağ sırtının orta bölümünde yer alan Kubbetü's-Sahre'nin olduğu yere inşa edilmiştir. Dönemin mimarisine göre Süleyman Mabedi, "Kutsallar Kutsalı", "Kutsal Yer" ve Mabed’i kutsal olmayan yerden ayırmak için yapılmış olan "Eyvan" olmak üzere üç bölümden oluşmaktaydı. Ahit Sandığı, "Kutsallar Kutsalı" olarak adlandırılan bölümde saklanmıştır. Yahudi terminolojisine göre, Süleyman’ın yaptığı Mabed, “Birinci Mabed” olarak nitelendirilmektedir.[6]

Süleyman’ın ölümünden sonra krallık ikiye bölününce mabet güneydeki Yahuda Krallığı sınırları içerisinde kalmış, zaman zaman istilacıların yağmalama ve yıkımlarına maruz kalmıştır. Süleyman’ın oğlu Yahuda Kralı Revaham’ın zamanında, Mısır Kralı I. Şeşonk’un Kudüs’e yönelik saldırısında, Süleyman Mabedi’nin bütün hazinelerini alarak yanında götürdü. Süleyman’ dan sonra olan Yahuda krallarında ve toplumun büyük bölümünde görülen putperest eğilimler sonucunda mabedin dini önemi zarar gördü. Kral Yotam (MÖ 740-736), Hizkiya ve Yoşiya (MÖ 638- 609) dönemlerinde mabede bir takım tadilat, bakım ve dinsel temizlik yaptırıldı. Babil krallığına bağlı olan Yahuda devletinin isyan etmesi üzerine Kudüs’ün MÖ 597 yılında Buhtunnasr (II. Nebukadnezar) tarafından ele geçirilmesiyle tapınaktaki değerli hazineler alınarak Babil’e götürüldü. İlk işgalde çok fazla zarar görmeyen tapınak, Kudüs halkının yeniden isyan etmesi üzerine MÖ 586 yılında Kudüs'ü yeniden ele geçiren Babil kralı tarafından yıktırıldı. Bu olaydan sonra tapınaktaki Ahit Sandığı kaybolmuş ve bir daha bulunamamıştır.[6]

Kur'an'da Süleyman'ın emrinde çalışan cinlerin mihraplar, heykeller, havuzlar kadar geniş leğenler ve sabit kazanlardan ne dilerse yaptıkları belirtilmiştir (Sebe' 34/13).[7]

Babil sürgününden dönen Zerubabel’in idaresindeki Yahudiler, yıkılan mabedin yerine tapınak inşasına başlamış ve bu tapınağı MÖ 515'te tamamlanmıştır (İkinci Mabed). Roma İmparatorluğu'na bağlı Kral Herod, İkinci Mabed’in daha görkemli bir şekilde olması için yeniden yapmaya MÖ 20/MÖ 19 yıllarında başladı. 1-2 yıl içerisinde ibadet bölümü tamamlanan mabedin diğer bölümlerinin tamamlanması uzun yıllar sürmüştür. MS 66 yılında Romalı idarecilerin yönetimine karşı fanatik Zealotlar tarafından çıkarılan isyan sonrasında tapınak Romalı idareci Titus tarafından MS 70 yılında yıktırıldı. Yahudilerin Simon bar Kohba önderliğinde, MS 132-135 yılları arasındaki çıkardığı isyanı bastıran Romalılar tapınağın kalan kısımlarını da ortadan kaldırdılar.[6]

Süleyman Mabedi'nden sadece Herod’un yaptırdığı Batı duvarı (Ağlama Duvarı) günümüze gelebilmiştir. Mabedin yıkılışından sonra Yahudilik’te ibadet yeri olarak sinagog ortaya çıkmıştır.[7]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Temple of Jerusalem: totally destroyed the building in 587/586
  2. ^ Pruitt 2014: King David later took the Ark to Jerusalem
  3. ^ Jonker 1990, s. 656.
  4. ^ a b Britannica: Holy of Holies.
  5. ^ Stefon 2020.
  6. ^ a b c d "Süleyman Mabedi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri (Dinler Tarihi) Anabilim Dalı, Ankara-2005, Yüksek Lisans Tezi, Muhammed Güngör" (PDF). 2 Nisan 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2015. 
  7. ^ a b "TDV islam Ansiklopedisi, Ahmet Güç". 2 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2015. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Eski Ahit</span> Kitâb-ı Mukaddesin ilk kısmı

Eski Ahit veya Eski Antlaşma, Kutsal Kitap'ın İbranice kaleme alınmış olan ilk kısmına Hristiyanların verdiği isimdir. Yahudilerin Tanah ve Müslümanların Tevrat ve Zebur olarak kabul ettikleri kitapları içinde barındırır. Kutsal Kitap'ın birinci yüzyılda Grekçe kaleme alınan yazılarına "Yeni Ahit" adı verildi. İnançlı Yahudilerce "Yeni Ahit" kabul edilmez. Toplam 39 bölümden oluşur. Eski Ahit; Tevrat, Tarihsel Kitaplar, Şiirsel Kitaplar, Peygamberlik Kitapları olarak 4 temel bölüme ayrılır.

<span class="mw-page-title-main">Kitâb-ı Mukaddes</span> Yahudiliğin ve Hristiyanlığın kutsal metinlerini oluşturan kitapların kanonik bir koleksiyonu

Kitâb-ı Mukaddes, Mukaddes Kitap veya Kutsal Kitap, Eski Ahit ve Yeni Ahit'i kapsayan, Hristiyan inanışının temelini oluşturan ve Hristiyanlarca kutsal sayılan kitaptır.

<span class="mw-page-title-main">Tanah</span> Yahudiliğin ana kutsal metinlerini oluşturan kitapların kanonik bir koleksiyonu

Tanah/Tanak, Yahudiliğin ana mukaddes metinlerini oluşturan kitapların kanonik bir koleksiyonudur. Hristiyanlar tarafından İbranice Mukaddes Kitap ya da Eski Ahit denir. Metinlerin neredeyse tamamı Kutsal İbranice ile yazılmış olup, ufak bir bölümü de Kutsal Aramiceyle yazılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Süleyman</span> Yahudi kral

Süleyman, Tanah ve Eski Ahit'e göre eski İsrail hükümdarı ve Kral Davut'un oğlu ve halefidir. Birleştirilmiş İsrail ve Yahuda'nın sondan bir önceki hükümdarı olarak tanımlanır. Süleyman'ın hükümdarlığının varsayılan tarihleri MÖ 970-931 arasındadır. Ölümünden sonra oğlu ve halefi Rehav'am kuzey kabilelerine karşı sert bir politika benimseyecek ve sonunda İsrailoğullarının kuzeydeki İsrail Krallığı ile güneydeki Yehuda Krallığı arasında bölünmesine yol açacaktır. Bölünmenin ardından onun soyundan gelenler Yahuda'yı tek başlarına yönetti.

<span class="mw-page-title-main">Tapınak</span> dinî ve manevi faaliyetlerin gerçekleştirildiği yapı

Tapınak, ibadethane ya da mabet; yüce bir varlığa tapınılan ve bazı diğer dinî ritüellerin gerçekleştirildiği kutsal yapı. Türkçe tapınak sözcüğü tapmak kökünden gelir. İbadethane sözcüğü Farsça ve mabet sözcüğü Arapça kökenlidir.

<span class="mw-page-title-main">Kubbetü's-Sahre</span> Kudüste Emevîler tarafından inşa edilmiş İslamî tapınak

Kubbetü's-Sahre, geçmişte Ömer camii olarak bilinen yapı, Kudüs'ün Eski Şehrindeki Tapınak Dağı'nda bulunan bir ibadethanedir. İlk olarak 691-692'de Emevî Halifesi Abdülmelik'in emriyle, MS 70'te Roma'nın Kudüs Kuşatması sırasında yıkılan İkinci Yahudi Tapınağı'nın bulunduğu yerde İkinci Fitne sırasında yapıldı. Orijinal kubbe 1015'te yıkılmış ve 1022-23'te yeniden inşa edilmiştir. Kubbetü's-Sahre, kubbe iç süslemelerinde İslam inancını yansıtan ilk tarihî eser ve İslam mimarisinin günümüze ulaşmış en eski eserlerinden biri kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Yehuda Krallığı</span>

Yehuda Krallığı, Yakup'un 12 oğlundan biri olan Yehuda'nın, Güney Levant'ta kurduğu Yehuda kabilesinin gelişip monarşi sistemine dönüşmesi ile oluşmuş bir Demir Çağı krallığı. Birinci dönemde, Tevrat'a göre İsrail Krallığı'nın kralı Şaul'un ölümüyle Yehuda topraklarında bir krallık oluştu ve bu krallığın başında Yehuda kabilesinin lideri Davud geçti. Yedi yıl Yehuda'nın krallığını yaptıktan sonra İsrail Krallığını tekrar bir araya getirdi ve başkenti Kudüs yaptı. İkinci dönem ise Yehuda Krallığı dendiğinde akla ilk gelen dönemdir. MÖ 930'da Birleşik İsrail Krallığı ikiye bölündü. Davud'un torunu Rehoboam'ı kendilerine kral olarak seçmek istemeyen kuzeydeki on kabile kendi (ikinci) İsrail Krallığını oluşturdu ve güneydeki iki kabilenin krallığını yapan Rehoboam Yehuda Krallığı'nın lideri oldu. Bazen bölünmeden sonraki İsrail Krallığı'na Kuzey Krallığı Yehuda Krallığı'na da Güney Krallığı denir. Yehuda'nın varlığı MÖ 587 yılında II. Nebukadnezar önderliğindeki Babil İmparatorluğu'nun Kudüs Kuşatması ile son bulmuştur. Babillilerin bölgeyi fethiyle birinci Tapınak yıkıldı ve Yahudiler bölgeden sürüldü.

<span class="mw-page-title-main">Kudüs Tapınağı</span>

Kudüs Tapınağı ya da Kutsal Tapınak, Kudüs'ün Eski Şehrindeki Moria Tepesi'nde bulunan ve Yahudilerce kutsal sayılan tapınak. Birinci Tapınak, Kral Süleyman tarafından M.Ö. 960 dolaylarında kurulmuş ve II. Nebukadnezar yönetimindeki Babilliler tarafından Kudüs Kuşatması sonrası M.Ö. 587'de yıkılmıştır. İkinci Tapınak ise, M.Ö. 520 dolaylarında açılmış ve Titus tarafından yönetilen Romalılar tarafından 70'te yıkılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Mişkan</span> Musanın çölde inşa ettiği portatif tapınak

Mişkan ya da Çadır Tapınak, çölde Musa tarafından inşa edilen portatif tapınak. İsrailoğulları Mısır'dan çıktıktan sonra Vadedilmiş Topraklar'a ulaşmadan önce çölde dolaşırlarken sunak ve tapınak olarak inşa edilmiştir. MÖ 950 yılında Kudüs'te Süleyman Tapınağı inşa edilince Mişkan'a gerek kalmamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Babil Sürgünü</span> Yahudi tarihinde eski Yahuda Krallığından bir dizi insanın Babilde esir olduğu dönem

Yahudi tarihinde Babil Sürgünü veya Babil Esareti, MÖ altıncı yüzyılda Antik Yehuda Krallığı'nın Yeni Babil İmparatorluğu tarafından Kudüs'ün düşmesinin ardından Yahudilerin esir düşüp topluca Babil'e sürüldüğü bir esaret dönemidir. Sürgün dönemi, MÖ 538'de Babil'in Persler tarafından alınması ile resmen sona ermiştir. Pers Kralı Büyük Kiros, Yahudilerin yeniden Kenan'a geri dönmelerine izin vermekle beraber, Yahudilerin yıkık mabedini bizzat inşa ettirmiştir. Bu yardımından ötürü Büyük Kiros, günümüzde hâlen Yahudiler tarafından övgü ve minnetle bahsedilir.

<span class="mw-page-title-main">Yehuda kabilesi</span>

Yehuda kabilesi, gelecekte Yehuda Krallığı'na dönüşecek olan Yakup'un oğlu Yehuda tarafından kurulan bir İsrailoğlu kabilesi. Yakup'un oğulları tarafından kurulan toplam On İki İsrail Kabilesi'nden biri olan Yehuda kabilesi, ismini kurucusu Yehuda'dan alır.

Av İbrani takvimine göre resmi yılın on birinci ayıdır ve dini yılın beşinci ayıdır. 30 gün süren bu ay Gregoryen takviminde Temmuz-Ağustos aylarına düşer. İsmini Babilceden alan bu ay Tora'da adı geçmeyen tek aydır; Talmud'da ise 3.yy'dan sonraki yazılarda görülür.

<span class="mw-page-title-main">II. Nebukadnezar</span> Yeni Babil kralı

II. Nebukadnezar veya Buhtunnasr, MÖ 605–562 arasında hüküm süren Babil kralıydı.

Ağıtlar kitabı peygamber Yeremya tarafından şiirsel bir kitap olarak yazılan Tanah'ın Ketuvim kitabında bir metindir. MÖ 6. yüzyılda Kudüs ve Tapınağın yıkılmasına karşı tutulan yasla ilgilidir.

<span class="mw-page-title-main">Tapınak Tepesi</span> İsrail Devletinde yerleşim birimi

Tapınak Tepesi, veya bilinen adıyla Harem'üş-Şerif Kudüs'ün Eski Şehri'nde, binlerce yıldır Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam'da kutsal bir yer olarak saygı duyulan bir tepedir.

<span class="mw-page-title-main">I. Artaserhas</span> Ahameniş İmparatorluğunun Altıncı Kralı

I. Artaserhas (Antik İranca: Artaxšaça. Bu ismin antik Grek formu babasının I. Serhas ismini taşımasından ortaya çıkartılmıştır.

Yahudiliğin kökenleri, özellikle çok tanrılı antik Kenan dininden evrimleşen, daha sonra Babil diniyle birlikte var olan ve Babil inancının unsurlarını, Tanah'ın erken peygamberlik dönemi kitaplarında yansıtıldığı gibi Yahova'ya ibadete bağlayarak bir araya getiren (Synkretizm), çok tanrılı antik Sami dinlerinin ortasındaki Tunç Çağı'na uzanır.

<span class="mw-page-title-main">Antik İsrail ve Yahuda tarihi</span>

Antik İsrail ve Yahuda tarihi, Geç Tunç Çağı ve Erken Demir Çağı'nda Batı Asya'nın Güney Levant bölgesinde başlar. Bir halk veya kabile konfederasyonu olarak "İsrail"den ilk kez eski Mısır'dan M.Ö. 1208'e tarihlenen bir yazıt olan Merneptah Steli'nde bahsedilir ancak halkın tarihi muhtemelen daha eskidir. Modern arkeolojiye göre eski İsrail kültürü Sami Kenanlıların bir sonucu olarak gelişti. İsrail Krallığı (Samiriye) ve Yahuda Krallığı olarak bilinen iki ilgili İsrail yönetimi Demir Çağı II'de bölgede ortaya çıktı.

<span class="mw-page-title-main">Kudüs Kuşatması (MÖ 587)</span> II. Nebukadnezar, MÖ 587 veya 586 yazında Kudüsü kuşattı ve bu kuşatma şehrin ve tapınağının yıkılmasıyla sonuçlandı.

Kudüs Kuşatması, Yeni Babil İmparatorluğu Kralı II. Nebukadnezar'ın, Yehuda Krallığı'nın başkenti olan Kudüs'ü kuşatmasıyla gerçekleşen Yehuda isyanlarının son çatışmasıdır. Kudüs, 30 aylık bir kuşatmanın ardından düşmüş ve ardından Babilliler şehri ve Süleyman Mabedi'ni sistematik bir şekilde yok etmişlerdir. Yahuda Krallığı dağılmış ve sakinlerinin çoğu Babil'e sürülmüştür.